Keşke tüm hikayem bu kadarla kalsaydı.. Keşke hep o babasının sözünden çıkmayan akıllı , uslu bastırılmış kız olarak kalsaydım. 21 yaşına kadar hiç erkek arkadaşım olmadı benim . Teklif edenler tabiki oldu ama babamı hayalkırıklığına uğratmamak adına kabul etmedim hiçbirini, zatn hiçbirine de gönlüm kaymadı. Sonra iki yıl önce bir forum sitesinde bir mimarla tanıştım 5 ay ortak alanlarımızdan, edebiyattan , sanattan sohbetler ettik, dertleştik. Sabahlara kadar konuştuğumuzu , mesajlaştığımızı bilirim. Bana biri anlatsa saçma sapan bir olay ,olur mu öyle şey derim ama çok hoşlandım ondan.. Sonra beni görmek istedi aylarca olmaz dedim ama içim ısınmıştı ona..sonra yaşadığım şehre geldi,görüştük, ben 1.76 boyundayım bana hiç kısa boylu olduğundan bahsetmemişti kendisi benden yaklaşık 5-6 cm kısaydı ama sanki yıllardır birbirimizi tanıyor gibi kucaklaştık , sabahtan akşama kadar sohbet ettik yemek yedik ve akşam uçağıyla istanbula döndü. Boyu kısaydı ama takmadım. Birbirimizi gördükten sonra daha da bağlandım ona ama onun benim gibi güçlü duyguları olduğunu sanmıyorum , görüştükten sonra benden çok hoşlandığını bu arkadaşlığı bir adım ileri götürmekten sevgili olmaktan bahseder oldu. Aramızdaki mesafeler, benden kısa olması hepsi aklımı kurcaladı ama hayır diyemedim.
Sonra 500 km uzaklıkla bir ilişkiye başladım. Yürümeyeceği aklımın ucundan bile geçmedi, ilk defa seviyordum, değer görüyordum, sanki kaçırdığım hayatımı yaşayamadığım gençliğimi onunla yaşayacakmışım gibi geldi. Ortalama 3 haftada bir görüşüyorduk. İlk defa bir erkeğin evinde kaldım, ilk defa onun elini tuttum ,ilk defa onunla uyudum. Güzeldi herşey.. Vıcık vıcık olmayan, seviyeli bir ilişkim vardı. Ama ilişki deneyimim olmaması ve her ilişkiyi romantik komedi filmlerindeki gibi sanmam yüzünden sorunlar çıkıyordu aramızda. Ben kavga etmek istedikçe o sustu alttan aldı, olgun tavırlar sergiledi. Giderek daha çok bağlandım. Başta benden cinsel anlamda hiçbir beklentisi olmadı, öpüşmek sarılarak uyumK dışında .İlişkimiz başladıktan 4 ay sonra benimle birlikte olmak istedi, sürtünme yolu ile birlikte olma bana her zaman saçma, aldatmaca gelmişti. Etrafımdki sembolik bakirelerden olmak istemiyordum, onu çok seviyordum, ama olmaz bunu aileme yapamam dedim. 'Bana güvenmiyor musun, seni asla bırakmayacağım' gibi klişe sözler birbiri ardına sıraladı. En sonunda 'beni sevmiyorsun, sevsen böyle yapmazdın , bana güvendiğini bana ispatla' ile kavgayı doruk noktasına taşıdı. Çok seviyordum , onu ne kadar sevdiğime inansın istedim ve birlikte oldum arkadaşlar.. Ne sürtünme ne ters ilişki hiçbirini yaşamadım kendime saygımdan.. Yaptığım şeyin arkasında olduğumu , bunu benim istediğimi söyledim kendime defalarca.. Ama ikna edemedim kendimi ..Aylarca ailemin yanına gidemedim , hele babamın yüzüne hiç bakamadım.. Yüzlerine bakarsam herşeyi anlayacaklar gibi geldi.. zaten ruh sağlığı çok yerinde olan biri değildim iyice depresyonun eşiğine geldim. Bu durum ilişkimize de yansıdı ..En ufak konularda trip atan , en küçük ilgisizliğini 'istediğini aldın zaten benden' e bağlayan sürekli eleştirdiğim kız modellerine döndüm. Bir sabretti , iki sabretti sevgilim.. Ama ben hazmedemediğim herşeyin acısını ondan çıkarmaya başladım. 5 ay sonrada yaptığım triplere dayanamadığını, dünyaya bir kere geldiğini , kimsenin sorumluluğunu alamayacağını söyleyerek beni terk etti. Çok ağladım, çok yalvardım beni bırakma diye ama ne kadar uğraştıysam geri dönmedi

İntiharı çok düşündüm ama yapamadım. Bir de geçen ay abime MS teşhisi konuldu artık hiç yapamam. Ailemin bana eskisinden daha çok ihtiyacı var . Ama çektiğim vicdan azabı dinmiyor bi türlü.. Babamın dediği oldu arkadaşlar, ben bir sene içinde hayatımın içine ettim, bana verilen onca emeği heba ettim.
Böyle işte.. Yaşadığım tek ilişkide bekaretimi kaybettim. Artık yüzümün akıyla evlenebileceğimi düşünmüyorum. Kimseye anlatamıyorum yaşadıklaarımı.. Yine de burada paylaşmak istedim.