• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bu kez tek başıma arınamıyorum bu halden.

Pehey ben evlenmeye çok zor da olsa karar verdim ancak şimdi de ailem vazgeçirmeye çalışıyor. Onların istediği zatla evleneyim diye :) Belki üstümüzden bir kuş geçer diye umut dolu bir cümle sarf edesim var ama dinozor geçse ancak paklar bu durumu. Hani ülkede kaos oluşur da dinozora odaklanırız belki. Geçse ya keşke.

Allah iyiliğini versin gece gece güldürdün beni :) benimde babamla abim koalisyon oluşturup benim adıma kararlar vermeye çalışıyorlar. Bana ne istediğimi sormama sebeplerini inan bilmiyorum :) sanırım ben bir birey değilim bu toplumda. al sana kendimi değersiz hissetmem için bir sebep daha :) Türkiye'de kadın olmak zor iş ben hep bunu bilir bunu söylerim.
 
Aman bırak iç güzellik bilmemne benim içim güzeldide neoldu karşına çıkanların içi lağım çukuruna benzedikten sonra.Bu zamanın insanı kişiyi kendinden eder sendeki iç dış güzelliğinide süpürür gider ki öyle yaptı çoğunluk...Yok ben hep iyi oldum ama ne zaman kazandın diye sorarsan ? Hiçbir zaman belki bundan sonra kazanıcam bilemiyorum ama bundan sonra kazansamda eskilerin açtığı güvensizlik hep ensemde olacak.Bitsede gitsek modundayım Azrail gelse aaaa senmi geldin bende seni bekliyodum 5 dk ya çıkarız derim :) öyle yada böyle tüketicez bu hayatı ama iyi ama kötü birde bakıcaz girmişiz bile toprağa şimdilik istemesekte elimizden gelen en iyi şekilde yaşamaya çalışmayız.Allahın verdiği canı almak bize düşmez çünki birşeylere sabredip dediğin gibi birazda arsız ve gamsız olmaya da gayret ederek iyi kötü bizde tüketicez bize verilen ömrü Yoknaz...

Ben de bazen "de hadi gel ya azrail" diyorum da sonra fıkıh azrail'in senin böcek ruhunla ne ilgisi olabilir? Ancak emrindeki melekler ruhunu kabzedebilir. Düşüncesini hatırlatıp susturuyor beni :) Azrail ne yapsın beni yahu. Bu zaten ölmüş nefesini başka bir melek kesebilir der bence. Valla bak.

:1: rica ederi.kusura bakmayın yanlış yere mesaj yazmışım ama okumayı seviyorsanız sizede öneriyorum KESİNLİKLE.diğer arkadaşa önermiştim ihtiyacı var diye ama sanırım o önemsemedi pek,üzüldüm durumuna belki farklı tarzda birşeyler okursa ona iyi gelebilir diye düşünmüştüm.inşallah kısa sürede kendini iyi hissetmey başlar.
Bu önerdiğim yazarın ilk kitabının adı Kayıp Gül.Çok sıkıntılı olduğum bir dönemde bana çok değişik gelmişti ve kafamı dağıtmıştı.kayıp gülün 2.cisi de var.bu hayatın ışıkları yanınca yazarın 3.kitabı.
isterseniz kayıp gül 1 ve 2 yi önce okuyarak sonra bu kitabı da okuyabilirsiniz.yazarı tanımak adına.

Estağfurullah yahu neden önemsemeyeyim. Sayın validemle köhne hayatım hakkında bir tartışma gerçekleşiyordu bu yüzden bakamadım konuya. Şimdi ne cümle kursam, okuduğu kitapları biriktirerek kendine bir ego inşa etmiş tuhaf insanlara benzeyeceğim. Hani okudum her türlüsünü düzelemedim diyeyim siz anlayın. Önerinizi dikkate alıp bu kitabı da deneyeceğim. Teşekkür ederim. Yalnız şu sıralar satırlara odaklanamıyorum. Biraz daha toparlandıktan sonra okuacağım emin olunuz.

Allah iyiliğini versin gece gece güldürdün beni :) benimde babamla abim koalisyon oluşturup benim adıma kararlar vermeye çalışıyorlar. Bana ne istediğimi sormama sebeplerini inan bilmiyorum :) sanırım ben bir birey değilim bu toplumda. al sana kendimi değersiz hissetmem için bir sebep daha :) Türkiye'de kadın olmak zor iş ben hep bunu bilir bunu söylerim.

Sen birey değilsin. İki bireyin ortaya çıkardığı bir ürünsün. Onların başarısı yahut başarısızlığısın. Kötü isen, yeterince iyi yetiştiremediler malzemeden kıstılar belki. İyiysen vuhuu işte böyle doğurulur insan evladı. Spermine bereket babanın! Özetle sen hiçbir şey değilsin. Onların nezdinde...

Bu fikir değişmez. Kendini modern bellemiş en fikri açık zatların da, kız evladını hala ve ısrarla eksik gören zatların da zihinlerinde bu düşünce hep var olacak. Okumuş, bir yerlere gelmiş ve ailesi tarafından önüne engeller koyulmamış kişilerin ebeveyNlerinin bile egosu arşa değer.

-işte ben modern bir baba olduğumdan kızım şu an bu yerlerde.

Bak sen. Payın büyük Allah razı olsun. Lakin erkek yaparsa aynı şeyi;

-Bak işte kötü çevrelere rağmen okudu başardı benim sıpam. Yetenekli zeki sıpam. Onu meydana getiren spermin değersizliğine rağmen muhteşemdir benim sıpam. Erkektir neticede.

Kızın başarısı, katkılardan kaynaklanır. Erkeğin başarısı, cinsiyetinin muhteşemliği sayesindedir. Açtın çenemi yahu. Ben artık bunu toplum yarası olarak kabullenmekten ve tüm bu hallerimi bu değişmez düşünce yapısına bağlamaktan vazgeçtim. Aksine artık bunu zayıflığın bir bahanesi olarak görmeye başladım. Mücadele, cinsimizden ötürü kaderdir. Bunu kabullenmek ve mümkünse gülerek mümkün değilse somurtarak yaşamaya devam etmek gerek.
 
Son düzenleme:
Konunuzu hala takip ediyorum ve yargıçların yine iş başında olduğunu görüyorum. Neyse, Siz yazılacak olanı yazmışsınız zaten.
Dualarım da sizinle bu arada.
Saçma ama nedense benim kafamda bu tür sorunlarınızın olmadığı gibi bir düşünce varmış meğerse, babanızla ilgili durumu okuyunca farkettim bunu.
Bence bu bile başlı başına yetecek bir sebep haliniz için. Hayat yormuş sizi.
 
Son düzenleme:
Ben de bazen "de hadi gel ya azrail" diyorum da sonra fıkıh azrail'in senin böcek ruhunla ne ilgisi olabilir? Ancak emrindeki melekler ruhunu kabzedebilir. Düşüncesini hatırlatıp susturuyor beni :) Azrail ne yapsın beni yahu. Bu zaten ölmüş nefesini başka bir melek kesebilir der bence. Valla bak.



Estağfurullah yahu neden önemsemeyeyim. Sayın validemle köhne hayatım hakkında bir tartışma gerçekleşiyordu bu yüzden bakamadım konuya. Şimdi ne cümle kursam, okuduğu kitapları biriktirerek kendine bir ego inşa etmiş tuhaf insanlara benzeyeceğim. Hani okudum her türlüsünü düzelemedim diyeyim siz anlayın. Önerinizi dikkate alıp bu kitabı da deneyeceğim. Teşekkür ederim. Yalnız şu sıralar satırlara odaklanamıyorum. Biraz daha toparlandıktan sonra okuacağım emin olunuz.



Sen birey değilsin. İki bireyin ortaya çıkardığı bir ürünsün. Onların başarısı yahut başarısızlığısın. Kötü isen, yeterince iyi yetiştiremediler malzemeden kıstılar belki. İyiysen vuhuu işte böyle doğurulur insan evladı. Spermine bereket babanın! Özetle sen hiçbir şey değilsin. Onların nezdinde...

Bu fikir değişmez. Kendini modern bellemiş en fikri açık zatların da, kız evladını hala ve ısrarla eksik gören zatların da zihinlerinde bu düşünce hep var olacak. Okumuş, bir yerlere gelmiş ve ailesi tarafından önüne engeller koyulmamış kişilerin ebeveyNlerinin bile egosu arşa değer.

-işte ben modern bir baba olduğumdan kızım şu an bu yerlerde.

Bak sen. Payın büyük Allah razı olsun. Lakin erkek yaparsa aynı şeyi;

-Bak işte kötü çevrelere rağmen okudu başardı benim sıpam. Yetenekli zeki sıpam. Onu meydana getiren spermin değersizliğine rağmen muhteşemdir benim sıpam. Erkektir neticede.

Kızın başarısı, katkılardan kaynaklanır. Erkeğin başarısı, cinsiyetinin muhteşemliği sayesindedir. Açtın çenemi yahu. Ben artık bunu toplum yarası olarak kabullenmekten ve tüm bu hallerimi bu değişmez düşünce yapısına bağlamaktan vazgeçtim. Aksine artık bunu zayıflığın bir bahanesi olarak görmeye başladım. Mücadele, cinsimizden ötürü kaderdir. Bunu kabullenmek ve mümkünse gülerek mümkün değilse somurtarak yaşamaya devam etmek gerek.


Ahh bacım sus deşme yaralarımı ben onları zorla kabuk bağlattım. İçimdeki özgürlük isteğini hep ağlayarak bastırdım. Ama babama sorarsan o benim yüzümden kalp ameliyatı olmuş. halbuki ben 4 senedir şehir dışında okuldaydım yanında bile değildim :) uzaktan uzağa hasta ettim adamı. bende yakında verem olurum nasılsa onun yüzünden. ödeşmiş oluruz :)
 
Konunuzu hala takip ediyorum ve yargıçların yine iş başında olduğunu görüyorum. Neyse, Siz yazılacak olanı yazmışsınız zaten.
Dualarım da sizinle bu arada.
Saçma ama nedense benim kafamda bu tür sorunlarınızın olmadığı gibi bir düşünce varmış meğerse, babanızla ilgili durumu okuyunca farkettim bunu.
Bence bu bile başlı başına yetecek bir sebep haliniz için. Hayat yormuş sizi.

Seni pek sevdim niyeyse :) Teşekkür ederim takip edip yardım ettiğin için. Olmaz olur mu yahu, yansıtmanın ya da anlatmanın çare olmayacağını bildiğimden ötürü öteliyorum sorunları. Kendime çare bulmaya çabalıyorum sadece. Bugün çok kötü şeyler yaşamama rağmen daha iyiyim...

Ahh bacım sus deşme yaralarımı ben onları zorla kabuk bağlattım. İçimdeki özgürlük isteğini hep ağlayarak bastırdım. Ama babama sorarsan o benim yüzümden kalp ameliyatı olmuş. halbuki ben 4 senedir şehir dışında okuldaydım yanında bile değildim :) uzaktan uzağa hasta ettim adamı. bende yakında verem olurum nasılsa onun yüzünden. ödeşmiş oluruz :)

Şşş sakin ol sakiiin :) Kabullenmek gerek sadece. Zihnine mukayyet ol yeter. Ben onu başaramıyorum :)
 
Seni pek sevdim niyeyse :) Teşekkür ederim takip edip yardım ettiğin için. Olmaz olur mu yahu, yansıtmanın ya da anlatmanın çare olmayacağını bildiğimden ötürü öteliyorum sorunları. Kendime çare bulmaya çabalıyorum sadece. Bugün çok kötü şeyler yaşamama rağmen daha iyiyim...

/QUOTE]

Ben de sizi. Yakından tanımak isterim daha sonra. :)
Bir yardımım dokunduysa ne mutlu.
Böyle insanlara hep özenmişimdir aslında, ben hiç tutabilemem çenemi.
Sizden bu cümleyi duymak çok güzel.
Bu bir ömür böyle devam etmeyecek. Zamanla her şey yoluna girecek, ve bu hal hortlamayacak. Yani en azından bence :1:


 
Son düzenleme:
Sen hıc oz babanın tacevuzune ugradınmı?yada 4 evladını gelınlerını torunlarının tumunu o kocaman o kalabalık aılenı bır sanıyede bı kazayla kaybettınmı?4 yasındakı kızının erıyıp bıtısını gordunmu gecelerce sonuncuyu nezaman verecek dıye nefesını dınledınmı.yada o cok sevdıgın ıcının tıtredıgı pılot kocan bıgun evden cıkıpta aksama onu bır morgda vucudunda komur olmamıs bır nokta bıle kalmamıs halde yanmıs gordunmu hıc.bunlar ucuncu sayfa haberı degıl.hayatımda donem donem karsılastıgım ve hala nasıl akıl saglıkları yerınde dıye sastıgım bazı ınsanlar. bunlara cevabın hayırsa tekrar dusun sen bencılmısın degılmısın.eger hala bencıllık degıl dıyorsan sen acı cekmeyı sevıyorsun demektır.bunada dr lar dahıl kımsenın yapabılecegı bısey yok uzgunum....
 
Seni pek sevdim niyeyse :) Teşekkür ederim takip edip yardım ettiğin için. Olmaz olur mu yahu, yansıtmanın ya da anlatmanın çare olmayacağını bildiğimden ötürü öteliyorum sorunları. Kendime çare bulmaya çabalıyorum sadece. Bugün çok kötü şeyler yaşamama rağmen daha iyiyim...



Şşş sakin ol sakiiin :) Kabullenmek gerek sadece. Zihnine mukayyet ol yeter. Ben onu başaramıyorum :)

canmm ben sana birden kendi sorunlarımı anlatmaya başladığımı farkettim kusura bakma :) dışarıdan bakınca ruh sağlığı normal insanlara bizim durumumuz kapris veya da şımarıklık gibi geliyor. Hele kimisi yok yere sorun yarattığımızı düşünüyor. Biz sanki böyle hayattan tat almadan yaşamaya bayılıyoruz. elimde olsa inzivaya çekilicem kimseyi sokmicam yanıma yaa öle enteresan birşey bu ruh hali. herkes gözüme batıyor. dişlerimi sıkarak dolaşıyorum :) neyse Allah yardımcımız olsun.
 
Sen hıc oz babanın tacevuzune ugradınmı?yada 4 evladını gelınlerını torunlarının tumunu o kocaman o kalabalık aılenı bır sanıyede bı kazayla kaybettınmı?4 yasındakı kızının erıyıp bıtısını gordunmu gecelerce sonuncuyu nezaman verecek dıye nefesını dınledınmı.yada o cok sevdıgın ıcının tıtredıgı pılot kocan bıgun evden cıkıpta aksama onu bır morgda vucudunda komur olmamıs bır nokta bıle kalmamıs halde yanmıs gordunmu hıc.bunlar ucuncu sayfa haberı degıl.hayatımda donem donem karsılastıgım ve hala nasıl akıl saglıkları yerınde dıye sastıgım bazı ınsanlar. bunlara cevabın hayırsa tekrar dusun sen bencılmısın degılmısın.eger hala bencıllık degıl dıyorsan sen acı cekmeyı sevıyorsun demektır.bunada dr lar dahıl kımsenın yapabılecegı bısey yok uzgunum....

Neden sürekli acıları ve katlanma kapasitesini kıyaslama halinde bulunuyoruz bunu siz hiç düşündünüz mü? "hamdolsun" kelimesi küçüklüğümden bu yana zihnime gerek zoraki gerek güzellikle işlenmiş bir kelimedir merak etmeyin. Şükrederim mütemadiyen endişelenmeyin. Benim dostum olan zat bu saydıklarınızın hiçbirini yaşamadı. Benim hayatıma kıyasla mükemmel de bir hayatı vardı. Maddi manevi hiçbir eksikliği de yoktu. Lakin şükredecek bir kifayet yok beyninde. Çünkü ilerlemiş aşamada bipolar bozukluk teşhisi var bir ömür sırtında yük olacak. Her an şizofreni ile yer değiştirecek kadar sinsi olan. Sorun psikolojik değil üstelik. Ne inancının ne de doktorların yardım edemediği bir yaşam sürüyor ısrarla. Değiştiremediği ancak değiştirmek için her şeyi feda edebileceği bir düşünce biçimi var bu arkadaşımın. Şimdi siz ona diyebilir misiniz "baban tecavüz etmedi ya ne bu bencillik?" diye? Diyemezsiniz. Zira sizlerin bencillik olarak gördüğü o bozukluk, arkadaşımı "ben asla anne olmayacağım" kararına iten bir kamburdur. Arkadaşımın olur da genetiği sayesinde benden var olacak bir cana geçer mi endişesi var. Bunları düşünmeyi engelleyemediği bir hastalığı var. Tecavüz etmedi babası. Kocasını yanmış vaziyette görmedi üstelik. Ancak tüm bunları yaşayan insanların zihinleri normaldir belki de. Ayağa kalkabilecekleri kadar normalleştirebildikleri bir beyinleri vardır belki de. Ne dersiniz?

Hayatım boyunca böyle düşünen insanlarla mücadele ettim ki bu mücadeledir belki de beni hayatta tutan.

-Ay bizim hayriye teyzemgilin bir çocuğu vardı. Çocuk kanser oldu da eridi bitti. Şükret kanser değilsin.
-Ay bizim komşugilin bir gelini vardı. Kocası üstüne üç kadın getirdi de eridi bitti kadın. Şükret öyle değilsin.
-Ayol Necmi amcangil neler yaşadı bir bilsen.

Biliyorum yahu, biliyorum. Görüyorum acıları, görüyorum şükürlük halimi. Yahu benim garantim mi var bu saydıklarınızı yaşamayacağıma dair? Yaşamadığımı ima ettiğim bir cümlem mi var ya da? Tüm bunları yaşasaydım farklı düşünebilir miydim, bunu başarabilir miydim sizce? Hayır! Hiç sorunum yokken de bu lanet ettiğim zihne sahiptim, birçok derdim varken de. Hiç değişmedi bu, değiştiremiyorum da.

Sanıyor musunuz ki intihar eden insanların hepsi çaresizlikten bu yola başvuruyor? Şu her şeyin ruhumuzda çözüleceğini iddia eden kişisel gelişimcilerin yarısından fazlasının ölümü intihar ile gerçekleşti. Şu her şeyin çözümünün bilime dayandığını iddia eden insanların yarısı balataları yakarak çevresine zulüm oldu. Şu inanca dayanan hoşgörü yapmacıklığının zamanla birçoğunda inkara vardığını görebiliyor musunuz? Göremezsiniz. Zira örnekleriniz var yaşantınızda. Delirmemiş, türlü sıkıntılara rağmen hayata tutunmuş insanlar var hatıranızda.

Nedir ki bu örneklerle yaşamın daha kolaylaştığını sanma hali? Evet o saydığınız örnekleri yaşayan insanlar daha çok tutunuyorlar hayata. Zira ölümün karşısında hayatın değerini anlıyorlar. Hastalığın sonrasında, sağlığın. Biliyorum efenim, farkındayım her şeyin. Ancak 4 yaşından beri yaşamanın zoraki olduğunu kabullenmiş bir insanın ölümün karşısında yaşamı sevmesini bekleyemezsiniz. Sanıyor musunuz ki hayatı sevmeyen zatların ölümle hiç karşılaşmadıklarını? Karşılaştım efenim.

Çok sevdiğim birini kaybettim ben. Ölüm haberini aldığımda "iştee üç günlük dünya. Hadi daha da sarılayım hayata" demedim. Demek de istemedim. Çünkü kurtulduğunu düşünüyordum. Kanser demişsiniz. Bunu da gördüm defalarca. Bazen en yakınımda, bazen de biraz ötemde. Çektiği acılara bizzat şahit olduğumda "ay evlerden ırak" demedim ben. Şu acıları bitse de kurtulsa dedim. İçine ot doldurulup kuyuya atılası zihnimde tek düşünce belirdi. Huzur...

He sanmayın ki deliliği kendime siper ettim de arşa değecek narsistliğimle kendime ölümü uygun buluyorum. Çok şükür güçlüyüm. Çok şükür belki de şu an kolay gelen ancak başıma geldiğinde kaldıramayacağım kadar büyük acılarla muhatap değilim. Mutfaktan ses gelmesini sağlayan bir annem var çok şükür. Enseme şaplak atacak bir kardeşim var çok şükür. O'na rağmen hayatta kalmasını isteyebileceğim bir babam var çok şükür. Hücrelerime henüz tecavüz etmemiş bir kanser illeti yok çok şükür. Farkındayım her şeyin çok şükür...

Bunları dillendirmemek bunları düşünemediğimi kanıtlıyorsa, insanların ön yargısına çok şükür değil işte. Tamam bencilim yahu. Şımarığım da üstelik. Henüz 4 yaşındayken bir kanepenin üstünde saatlerce sessiz şekilde kalarak ne de büyük bir bencillik yapmışım ben. Anlam veremediğim harflerin belki de anlamama yardımcı olacak şeyleri açıkladığını sanıp, bin bir gayretle tek başıma okumayı öğrenmekle epey hata etmişim ben. Henüz 6 yaşında elimde sallandırdığım tespih imamesine türlü manalar yükleyip, dakikalarca sessizce sallanan iplere bakmakla ne büyük bir şımarıklık yapmışım meğersem. Demek ki o zamanlarda da "ay dur kapris yapayım da annemler üzülsün" düşüncesine sahipmişim. Çocukların ruhlarının temiz olduğu iddia edilir halbuki. Değil mi? Henüz 9 yaşındayken gülmeyerek, gülecek bir sebep bulamayarak bencillik denizinde ne de güzel kulaç atmışım ben yahu. Te çocukluk dönemlerimde bencil ve şımarıksam demek ki... Ne kadar da empatiden yoksunsam demek ki.

İnsanlar vasıfsız varlıklarını taçlandırmak için türlü yollar deniyorlar. Vicdanlarını dahi pazarlıyorlar. Vuhuu ben kitap okuyorum çok kültürlüyüm. Ohoo farkındayım çok zekiyim. Tey tey kaza haberi duyunca ağlıyorum ne kadar da vicdanlıyım. Örnek hayatlara adeta buharlar içinden çıkan amca kadar hassas yaklaşıyorum. Ne kadar da bilinçliyim ben oh mis. Peki ya tüm bunların içinde boğulup artık her şeyin manasız olduğunu düşünecek kadar vazgeçmişsen ne olacak? Örnekler yardımcı olabilecek mi örümcek bağlamış kasvetini gidermeye? Yetmiyor, yetemiyor. Bazı şeyler değiştirilemiyor, ölümle muhatap olunca bile!

Bana empatiden bahsetmeyin efenim. Lütfen... Empati beni bu hale getirdiyse, bana sakın empatiden bahsetmeyin. Yorumunuz için teşekkür ederim. Alınmadım. Patlama halim de şahsınıza değildir.
 
Son düzenleme:
Neyse efenim benim bir derdim yok. Cümleye neyse ile başladım ki tripli türk kızı kimliğime zeval gelmesin. "Anlmadnz beni snrm uff nyse hiç kimse beni anlamıoo" diyerek varlığımı üst mertebeye taşımaktan kaçınma arzumdan ve maalesef ki anlatma çabamın beni buna ittiğini fark ettiğimden izah etmekten vazgeçtim :)

Şimdi yazdıklarımı okudum da "hıı snrm bu dünyaya ait diilim ben uf yha :s" haykırışıdan farksız olmuş uzunca cümlelerim. Bundan kaçınmaya gayret ettim ancak hep aynı soru ve öneriyle muhatap olunca kutsal türk kızı kanım meydana çıkıp böğürdü.

Evet benim bir derdim yok. Buraları okuyunca örnek yaşantılara özenip, harikulade yaşantıma acı katmak istemişim demek ki. Dertsizliğimden dert üretmeye çabalamışım. Bak bu cümlenin sonu da küçük ceylan'ın rüzgarda savrulan çiçekli eteğini hatırlatıyor. Onun titrek çenesine ve ürkek cümlelerine meydan okuyor sanki... Duygu sömürüsüne göz kırpıyor. Ne desem bilemedim ki. En iyisi bağlayayım cümleyi...

Çok teşekkür ederim samimiyetle cevap veren, anlamaya çabalayan (hı hı çok anlaşılmaz bir insanım evet. Aferin bana, dirseğimden öperim kendimi) yardımcı olan arkadaşlara. Gerçekten teşekkür ederim. Bazen sadece yazıp, olumlu ya da olumsuz bir tepki görmeyi istiyor insan. Eski türk filmlerinde olur ya. Kötü adam kızı duvarın köşesine itene dek elindeki bıçakla üzerine yürür yavaş yavaş. Kız ürkek geri adımlarla köşeye dayanır. Bunu yapana kadar ses çıkarmak aklına gelmez. Sonra bir çığlık kopar, evlerden ırak. Yahu o ana kadar niye bağırmadın? diye hesap sorası gelir insanın.

He işte ben de o safça kız gibi köşeye sıkışana dek sessiz kalıp sonra çığlık attım diyelim. Çığlığıma yanıt veren tüm hatunlara müteşekkirim...
 
Hatırlayamadığım kadar uzun bir süredir...

Baban konusunda seni çok iyi anlıyorum biliyor musun ama seninde böyle olmak işine gelmiş gibi şimdi bana kizmada biz de gördük psikopat anne psikopat baba her ikisini birden de gördük öyle anlatmakla olmuyor benim de kısa bir dönemim sadece uyuyarak geçmişti iyi hatırlıyorum sonra en yakın arkadaşlarım baktim bu kızın nesi var demiyorlar kimsenin umrunda değilim yani toplandim ışte bir sekilde ve hayata geri donunce sorunları cozebilmeye cozemediklerimi kabullenmeye başladım belki senin de böyle oolur bir donemden geciyorsundur aman zaten olmiucek miyiz niye acele ediyorum ki de kalk yerinden ne bilim
 
O kadar güzel ifade ediyorsun ki içinde bulunduğun durumu,aynı durumda olmasam aynı şeyleri yaşadığım için olmasa da biraz da olsa anlayabilirdim belki..uzun zamandır kendimce çözmeye çalışıyorum,paylaşarak azalır dedim ama arkadaşlar da çözüm olmuyor. ilk verilen tavsiyeler hobi bul,dışarı çık vs. hepsini yaptım kendimi heveslendirmeye çalıştım sevdiğim şeyleri yaptım öğrenciydim işe başladım,uzun süre çalıştım bunun yanında hobilerimle,sporla uğraştım,arkadaşlarımı ihmal etmedim ne kadar zor gelse de görüştüm.Küçüklüğümden beri sahip olduğum her şey için her gece şükreder,bazen birine kızdığımda,üzüldüğümde utanırdım kendimden dert ettiklerim için.ama insan öyle dayanamaz bir hale geliyor ki bu kapana sıkışmış,sürekli çaresizlik hissinden..sonra UZAKLAŞ her şeyden yolunu denemeye başlıyorsunuz.işi bırak,seni mutsuz eden arkadaşlardan,haberlerden uzaklaş.evet ama sonunda dönmeniz gereken bir yer var,aileniz var gittiğinizde sizi merak edecek.kaldı ki içinizdeki o boşluğu,sıkıntıyı,kafanızdaki düşüncelerinizi olduğunuz yerde bırakıp artan mesafe ile sizden uzaklaşmıyorlar sadece evet biraz daha rahat oluyor insan belki de.
Belki de birçok insana göre dert sayılmayacak,takma diyerek unutulacak şeyler sebep gibi görünür yaşadıklarını anlatınca..ama o yaşadıkların,belki de yılların birikimiyle ve sonunda patlamasıyla öyle yer ediyor ki insanın ruhunda..işte o zaman olaylardan ibaret olamıyor artık yaşanılanlar.belki bir ayrılık,çok bağlı olduğun birinin ölümü ayrılık olarak değil de korku,yalnızlık korkusu,gelecek kaygısı,içinde kocaman,boğan bir boşluk yaratabilir.ve o somut olaylara artık şu oldu o yüzden üzgünüm,böyleyim diyemezsiniz artık;çünkü bu artık bir duygu,sizmişsiniz, kişiliğinizmiş gibi yerleşiverir içinize.
En çok da beklentiler sebep oluyor belki bu çaresizliğe..Söylediğin gibi içinizde,kafanızda değişmesini istediğiniz bi şey var evet bu olsa belki geçicek bunlar biliyosunuz,derdinizi biliyosunuz ufacık bir umut,bir işaret bekliyosunuz ama bu umudun olması sadece hayal kırıklığına ve yine çaresizliğe sürüklüyor.keşke kimisi gibi para,ev,araba beklentisi olsa..somuttur,yolu bellidir,parayla alınabileceği bellidir.Senin de öğrenmen gereken bu çaresizliği,bu hissi yaşamaktan,bu beklentiden nasıl vazgeçileceğinin yolunu öğrenmen gerekiyor ama sadece bu hissi yaşamaman gerektiğini,şükretmen gerektiğini bilmek yolunu öğretmiyor malesef.
Ben de baya dolmuşum:)Ben de hala içinden çıkamadığım,hayatımı,kararlarımı engelleyen bir durumda olduğumdan yardımcı olamıyorum.ama bu tatilden sonra burda verilmiş tüm tavsiyeleri deniycem tekrar bu sene belki de farklı olucak ve işe yarıycak:)1 günün bile beni çıldırtan bu his olmadan geçmesi güzel.
 
Yea valla yaziyi okurken bile yoruldum arkadasim...hem de meslektasmisiz... Ben de ayni haldeyim.gibiyim.bazen oyleyim bazen degilim. Bi kere psikiyatra gittim. Annem goturmustu. Kiramadigim icin gittim. Adam bana hicbirseyin yok dedi. Cunku anlatmadim aklimdakileri... Senin gibi,yasamaya devam etme zorunlulugundan devam ediyorum.secme sansimiz elimizDen alindigi icin. Bazen oyle gozum karariyor ki...ama yine basa donuyorum. Ibadet ediyorum.ama o zmn da sorgulamaya basliyorum ki bu daha da gozumu korkutuyor. Isteyince hersei yapabilecigimi de biliyorum ama istegim yok.ozguvensizlik ise yakinimdan gecmez...muthis egomla yarisacak insan yoktur.ama bu ruh hali niyedir diye dusununce,fazla dusunmekten gibi geliyor. Bzn yemek yemeye,su icmeye usendigim oluyor. Hayatta herseyin bi mantigi var da hayatin bi mantigi yok gibi aslinda. Butun herseyi yapinca nereye varicaz ki?basarili adam da ölüyor basarisiz adaM da... Insanlari kategorize etmek istedigmden degil,asla,ama bakiyorum,kendi halinde yasamlari olan insanlar var.kucuk yerlerde calistim sirf farkli insanlar goreyim diye.gercektn farklilar.depresyona girmeye vakitleri de paralari da yok... Depresyon bence belli bir yasam seviyesinin getirdigi buyuk bi sorun.mesela son calistigim yerde bi kiz vardi.ayni yastayiz.ama onun dort yasinda kizi var.zaten o semtte oturuyor.kendine de bakiyor.ne yalan soyleyim,ben usendigimden makyaj yapmazken o ise makyajli geliyordu.aldigi para 1200 lira. Esi de sofor. Ve mutlular. Bi hayat kaygsi,birikim kaygisi,yrn kaygisi yok.nie okumadin diyorum,istemedm diyor.liseye bile gitmemis.ama eksikligini hissetmiyor ve bana isimi ogretiyor :)) universite mezunu oldugumu duyunca beni sallamadi bile :D normalde herkes aaa ne zor bolum falan der.demekki sorunu kendimiz yaratiyoruz herseyi cok onemseyerek.dusunme fazla herseyi.isi de bes gunde biraktim.dayanamafim ne yalan soyleyim.
 
Ben de bazen "de hadi gel ya azrail" diyorum da sonra fıkıh azrail'in senin böcek ruhunla ne ilgisi olabilir? Ancak emrindeki melekler ruhunu kabzedebilir. Düşüncesini hatırlatıp susturuyor beni :) Azrail ne yapsın beni yahu. Bu zaten ölmüş nefesini başka bir melek kesebilir der bence. Valla bak.



Estağfurullah yahu neden önemsemeyeyim. Sayın validemle köhne hayatım hakkında bir tartışma gerçekleşiyordu bu yüzden bakamadım konuya. Şimdi ne cümle kursam, okuduğu kitapları biriktirerek kendine bir ego inşa etmiş tuhaf insanlara benzeyeceğim. Hani okudum her türlüsünü düzelemedim diyeyim siz anlayın. Önerinizi dikkate alıp bu kitabı da deneyeceğim. Teşekkür ederim. Yalnız şu sıralar satırlara odaklanamıyorum. Biraz daha toparlandıktan sonra okuacağım emin olunuz.



Sen birey değilsin. İki bireyin ortaya çıkardığı bir ürünsün. Onların başarısı yahut başarısızlığısın. Kötü isen, yeterince iyi yetiştiremediler malzemeden kıstılar belki. İyiysen vuhuu işte böyle doğurulur insan evladı. Spermine bereket babanın! Özetle sen hiçbir şey değilsin. Onların nezdinde...

Bu fikir değişmez. Kendini modern bellemiş en fikri açık zatların da, kız evladını hala ve ısrarla eksik gören zatların da zihinlerinde bu düşünce hep var olacak. Okumuş, bir yerlere gelmiş ve ailesi tarafından önüne engeller koyulmamış kişilerin ebeveyNlerinin bile egosu arşa değer.

-işte ben modern bir baba olduğumdan kızım şu an bu yerlerde.

Bak sen. Payın büyük Allah razı olsun. Lakin erkek yaparsa aynı şeyi;

-Bak işte kötü çevrelere rağmen okudu başardı benim sıpam. Yetenekli zeki sıpam. Onu meydana getiren spermin değersizliğine rağmen muhteşemdir benim sıpam. Erkektir neticede.

Kızın başarısı, katkılardan kaynaklanır. Erkeğin başarısı, cinsiyetinin muhteşemliği sayesindedir. Açtın çenemi yahu. Ben artık bunu toplum yarası olarak kabullenmekten ve tüm bu hallerimi bu değişmez düşünce yapısına bağlamaktan vazgeçtim. Aksine artık bunu zayıflığın bir bahanesi olarak görmeye başladım. Mücadele, cinsimizden ötürü kaderdir. Bunu kabullenmek ve mümkünse gülerek mümkün değilse somurtarak yaşamaya devam etmek gerek.

''Ben artık bunu toplum yarası olarak kabullenmekten ve tüm bu hallerimi bu değişmez düşünce yapısına bağlamaktan vazgeçtim.Aksine artık bunu zayıflığın bir bahanesi olarak görmeye başladım.sanırım ben zayıflık kısmına giriyorum şu son 2 senedir.2 seneden öncesin de gülerek yaşamam yinede mümkündü ancak şimdi somurtarak yaşama kısmındayım.''her baba kızını okutabilir ama her baba kızına sevgisini gösteremez hatta sevmiyor sanırsın.bir kız için baba sevgisi çok önemli onun güveni çok önemli,kızını okutup geri kalan hayatını saçma fikirleriyle şekillendiren babalar maalesef ki bilmiyorlar kızı için baba korkusu değil baba şevkati sevgisi ve güveni gerekli.bende ki bu eksiklikten dolayı güvenebileceğim bir babam olmamasından dolayı özellikle de evlendikten sonra canım çok acıdı.
önerdiğim kitap sizi ne rahatlatacak nede üzecek;ama hayatınızda iyiki bu kitaba yer vermişim diyeceksiniz.bu yüzden size önermiştim.
 
ben simdi doktorlarin ve burdaki onlarca tecrube sahibi kiz arkadaslarimin dediklerinden ote bir sey soyleyip de birseyleri degistirebilecegimi sanmiyorum. ama herkes gibi ben de sebepsiz (ya da belki son derece gecerli sebeplerle) ayni ruh haline saplandim kaldim. olmek istedim. yasamak istemedim. yarini beklemek istemedim. evlilik dugun bebek is guc hicbirinin hayali icimi acmiyordu. gelecege dair beni heyecanlandiran en ufak bir hayal bir umut yoktu. olumum yaklassin diye yasiyordum. son nefesime biraz daha yaklasabilmek icin nefes aliyordum.

sonra doktora gittim ve ilk psikolojik ilacima basladim. ilac direk etki gostermeye basladi. icimde sebepsiz boyle icimi pir pir ettiren bir sevinc vardi hep. bir umut. bir beklenti. neyi bekledigimi falan da bilmiyordum ama sanki hayatimin askini bulmusum da yarina dugunumuz varmis gibi icim pirpirdi hep. sonra hersey tek tek duzene girdi. kariyerime dair hayallerim bir bir gerceklesmeye basladi. bu arada ben namaza basladim. kendi capimda sukrediyor Allah'tan sadece, tatminkar, kanaatkar, elindekilerle yetinmeyi bilen, mutlu ve huzurlu bir insan olmayi diliyordum. yatlar katlar beyaz atli damatlar degil. huzur mutluluk ve tatminkarlik...

zamanla ilaclar etkisini yitirdi. o sebepsiz pir pir etmeler bitti. ve istediklerime sahip olmanin verdigi rahatlikla nankorce unuttum namazi.. zamanla duayi bile. cok sukur diyordum siksik ama ellerimi acip yatmadan once ettigim dualari unutmustum. giderek ilac kullandigim halde daha da kotu oldum. halbu ki zayiflamistim, hayalimdeki okulda okuyor, dunyanin en unlu en sahane sehirlerinden birinde yasiyordum. saglik olarak tek bir sikintim yoktu, her organim calisiyor, elim kolum tutuyordu. cok begeniliyordum, zayiflamistim da... burnumu yaptirdigimi da eklemeliyim! :) disardan bakildiginda hersey, her insan evladini kiskandiracak kadar cok guzeldi ama ben yavas yavas yine bogulmaya basladim.

o zaman anladim ki beni bu hale sokan icinde bulundugum sartlar degil. bu belki genetik bilmiyorum (buyuk buyuk annem sokaklarda dolasan bir garip aklini yitirmis bir teyzeymis, ki bu pek cok seyi acikliyor! :)).. ilaca olan inancimi yitirdim, cunku giderek dozunu arttirmak istemiyordum. ve 1 ay kadar once ilaci tam bir yil kullandiktan sonra ilaci biraktim. evet cok zorlandim. ve ilactan onceki kadar dipte olmasam da oyle super sahane de degilim. bazen dusununce bu hayat denen oyunda her sey bos geliyor.

ama bunlarin farkinda olmanin kime ne faydasi var. uzaktan bakip da ermis kimseler gibi, ya da filozoflar gibi, her sey bos, olumden baska demektense, kendimizi kandirip biz de katilsak oyuna? evet yalan oyunun bir parcasi yapar bu bizi ama napalim? uzaktan bakip yakinmaktansa icine girmek daha akillica degil mi? bilmiyorum ki.

ufak ufak hayallerim umitlerim var simdi benim. kilo vermek gibi (cunku pofidik oldum gene), anne olmak gibi, yuva kurmak, iyi paralar kazanmak gibi... evet klasik bakis acisiyla, bunlari yapicam da ne olucak? ama boyle bakmanin kime ne faydasi var?

hayata kendi yazdigimiz bir kitap olarak bakacak olursak, ben benim hayatim herkesin bir solukta okuyacagi kadar keyifli ve onemli guzel olaylarla olmasini arzu ediyorum. belki hic bir anlami yok bu yazdiklarimin ama belki de ise yarar. Insallah ise yarar...
 
Back
X