Bugün çocuğunun dibinde, fosur fosur sigara içen bir anne gördüm. 4 yaşındaki Çocuğun öksürüğünü, yüzünün rengini umursamadan, birini bitirip, öbürünü yakan bir anne..
Bir de üzerine çocuğunun tepkisini "al al çok merak ediyorsan iç" olarak yorumlayıp, çocuğun ağzına soktu sigarayı o anne. Çocuk neredeyse boğuluyordu ve kadın bunu kahkahalarla karşıladı.
İnsanlar neden bu kadar vurdumduymaz ? O çocuğa sahip olmak için yıllarca uğraşan, para döken, emek harcayıp, kendini harab eden o kadar insan varken, bu insanlar neden böyle ?
Bu nasıl bir annelik ? Yıllardır çocuk hasretini çeken aileleri hiçe sayarak, sanki 1000 tane çocuğu varmış gibi davranan bir anne, gerçekten "anne" sıfatını hak eder mi ?
Gerçekten anne midir ? Çocuğumun başına bir iş gelir diye tuvalete bile tek başına göndermeyen anneler varken bunlar gerçekten "anne" midir ?
Böyle insnaları gördükçe, yaşamdan soğumamak elde değil...
2 sene önce bir dergide yayınlanmış yazımı paylaşıyorum aynı zamanda sizinle.
Okuyun anneler...
Merhaba anne... Bugün sen sigaraya başlayalı tam 30 yıl oldu. Lisede başladığın bu alışkanlıktan kurtulmayı hiç denemedin. Benim, kendinin sağlığını düşünmeden hamileyken bile sigara içtin.
Bırakmadın... Bırakamadın...
İşte şimdi ben, sadece biraz iradene hakim olup, o zehirden kurtulmanı istiyorum.
Nedeni çok basit annecim.
Ben, sana sarıldığımda sigara kokusunu almaktan kurtulmak istiyorum. Bir kez de senin kendi kokunu, anne kokusunu içime çekerek sarılmak istiyorum. Anne kokusunu tatmak istiyorum.
Hastalandığımda yanımda olduğunu bilmek istiyorum.
Ben, üniversitemi bitirirken seni yanımda görmek istiyorum. Senin gururlandığını bilip, bana dolu dolu baktığını görmek istiyorum. Sigara dumanından buğulanmış gözlerini değil...
Ben, senin cildini ilk günkü gibi genç görmek istiyorum. Biz yan yana yürürken, insanların bize bakıp, senin ne kadar genç göründüğünü söylediklerini duymak istiyorum. Herkesin senin pamuk cildine imrenmesini istiyorum.
İlerde evlendiğimde karşımda benimle oynayan bir anne istiyorum. Ciğerleri yıpranmış, nefes nefese kalan bir anne değil. Doya doya sana bakıp gururlanmak istiyorum.
Çocuklarım olduğunda, bakıcı yerine "annem"e emanet etmek istiyorum. Senin onlarla zevkle oynayacağını bilip, yanınızdan huzurla ayrılmak istiyorum.
Eşimle kavga ettiğimde gelip, dertleşebileceğim, beni yorulmadan dinleyebilecek bir anne istiyorum.
Ben, torunlarının okula ilk başladığı günü görüp, onlarla gurur duyacak, hatta bir iki damla göz yaşı akıtacak bir anne istiyorum..
Yaşıtlarına taş çıkartacak, yılların eskitemediği bir anne...
Ben geleceğimi huzurla dolduracak bir anne istiyorum. Hastanelerde saatlerce bekleyeceğin bir anne değil. Ciğerleri yıpranmış, hayattan kopmuş bir anne değil...
Kanserle mücadele eden bir anne değil...
Yapma annecim bunu. Benim, torunlarının, seni sevenlerin geleceğini elinden alma.
Sen anlık sigara keyiflerini yaşarken, geleceğimden bir parça daha çalıyorsun. Her sigaranda sen ömrünü kısaltırken, benim mutluğumu da kısaltıyorsun..
Annesi olmayan çocuklara hep üzülüyorum.
Yine de ben kendimi çok şanssız görüyorum.
Benim annem var, evet. Ama ben onu günden güne kaybediyorum.
Sahip olduğum annemin, ölümünü seyrediyorum. Elimden hiç bir şey gelmiyor.
En önemlisi de... Gün geldiğinde "Benim annem hala yaşıyor." demek istiyorum. "Kanserden kaybettik." demek değil..
Şimdi söyle annecim...
Çok mu şey istiyorum ?
Bir de üzerine çocuğunun tepkisini "al al çok merak ediyorsan iç" olarak yorumlayıp, çocuğun ağzına soktu sigarayı o anne. Çocuk neredeyse boğuluyordu ve kadın bunu kahkahalarla karşıladı.
İnsanlar neden bu kadar vurdumduymaz ? O çocuğa sahip olmak için yıllarca uğraşan, para döken, emek harcayıp, kendini harab eden o kadar insan varken, bu insanlar neden böyle ?
Bu nasıl bir annelik ? Yıllardır çocuk hasretini çeken aileleri hiçe sayarak, sanki 1000 tane çocuğu varmış gibi davranan bir anne, gerçekten "anne" sıfatını hak eder mi ?
Gerçekten anne midir ? Çocuğumun başına bir iş gelir diye tuvalete bile tek başına göndermeyen anneler varken bunlar gerçekten "anne" midir ?
Böyle insnaları gördükçe, yaşamdan soğumamak elde değil...

2 sene önce bir dergide yayınlanmış yazımı paylaşıyorum aynı zamanda sizinle.
Okuyun anneler...
Merhaba anne... Bugün sen sigaraya başlayalı tam 30 yıl oldu. Lisede başladığın bu alışkanlıktan kurtulmayı hiç denemedin. Benim, kendinin sağlığını düşünmeden hamileyken bile sigara içtin.
Bırakmadın... Bırakamadın...
İşte şimdi ben, sadece biraz iradene hakim olup, o zehirden kurtulmanı istiyorum.
Nedeni çok basit annecim.
Ben, sana sarıldığımda sigara kokusunu almaktan kurtulmak istiyorum. Bir kez de senin kendi kokunu, anne kokusunu içime çekerek sarılmak istiyorum. Anne kokusunu tatmak istiyorum.
Hastalandığımda yanımda olduğunu bilmek istiyorum.
Ben, üniversitemi bitirirken seni yanımda görmek istiyorum. Senin gururlandığını bilip, bana dolu dolu baktığını görmek istiyorum. Sigara dumanından buğulanmış gözlerini değil...
Ben, senin cildini ilk günkü gibi genç görmek istiyorum. Biz yan yana yürürken, insanların bize bakıp, senin ne kadar genç göründüğünü söylediklerini duymak istiyorum. Herkesin senin pamuk cildine imrenmesini istiyorum.
İlerde evlendiğimde karşımda benimle oynayan bir anne istiyorum. Ciğerleri yıpranmış, nefes nefese kalan bir anne değil. Doya doya sana bakıp gururlanmak istiyorum.
Çocuklarım olduğunda, bakıcı yerine "annem"e emanet etmek istiyorum. Senin onlarla zevkle oynayacağını bilip, yanınızdan huzurla ayrılmak istiyorum.
Eşimle kavga ettiğimde gelip, dertleşebileceğim, beni yorulmadan dinleyebilecek bir anne istiyorum.
Ben, torunlarının okula ilk başladığı günü görüp, onlarla gurur duyacak, hatta bir iki damla göz yaşı akıtacak bir anne istiyorum..
Yaşıtlarına taş çıkartacak, yılların eskitemediği bir anne...
Ben geleceğimi huzurla dolduracak bir anne istiyorum. Hastanelerde saatlerce bekleyeceğin bir anne değil. Ciğerleri yıpranmış, hayattan kopmuş bir anne değil...
Kanserle mücadele eden bir anne değil...
Yapma annecim bunu. Benim, torunlarının, seni sevenlerin geleceğini elinden alma.
Sen anlık sigara keyiflerini yaşarken, geleceğimden bir parça daha çalıyorsun. Her sigaranda sen ömrünü kısaltırken, benim mutluğumu da kısaltıyorsun..
Annesi olmayan çocuklara hep üzülüyorum.
Yine de ben kendimi çok şanssız görüyorum.
Benim annem var, evet. Ama ben onu günden güne kaybediyorum.
Sahip olduğum annemin, ölümünü seyrediyorum. Elimden hiç bir şey gelmiyor.
En önemlisi de... Gün geldiğinde "Benim annem hala yaşıyor." demek istiyorum. "Kanserden kaybettik." demek değil..
Şimdi söyle annecim...
Çok mu şey istiyorum ?
Son düzenleme: