Öğretmenlik sert olmak, ters olmak değildir.
Net olmaktır bana göre.
Kesin bir duruş sergilemektir.
Evime sakın gelmeyin! Demek doğru gelmiyorsa,
Çocuklar, sevgili öğrenciler artık nasıl hitap ediyorsan,
Okuldan eve, evden okula.
Evime gelmeniz doğru değil.
Bana gelirken ya da benden dönerken başınıza bir iş gelebilir.
Aileleriniz sizi merak eder ve üzülürler.
Ben bu sorumluluğu alamam. Bir daha izin alıp evime gelmeyin.
Gibi net cümleler kurun.
İstemediğinizi belli edin.
Ayrıca mutlaka veli toplantısı yapın. Bunu toplantıda söyleyin. Rahatsız olduğunuzu belirtin. Ne hakları var bunu yapmaya sorun bakalım ne diyorlar?
Evinize göndermek ne ya?
Bu insanlar bildiğin gerizekalı.
Sonra niye küçücük çocuklar ölüyor
Al işte minicik çocuğa izin verip öğretmene yolluyor.
Öğretmen hırlı mi hırsız mi, teşhirci mi, tacizci mi, sapık mi ne olduğunu bilmiyor ama gönderiyor.
Daha 1.5 ay olmuş bu ne güven.
Yeni nesil çocuklar da sınır algısı yok. Bildiğin sosyal alanı, özel alanı bilmiyor hop diye her şeyin içine dalarak büyüyorlar.
Biz öğretmenimizin evine gitmeyi bırak yolda görünce başımızı eğerdik.
Evine de kendisi davet etmişti sınıfça gitmiştik. Utana sıkıla, rahatsız edecek miyiz düşüncesi ile.
Simdikiler bir tuhaf.
Ayyh öğretmenim ama atanamadigim için şükredesim geliyor bazen.
Atanmamaktan daha büyük dert, atanmak.
Doğu göreviydi. Oranın sorunlarıydı, görgüsüz insanlar, kalitesiz statü sahipleri, had bilmeyen öğrenciler, işi cıvıklığa vuran veliler...
Paranla rezil olmak..
Yaşasın işsizlik
