- 6 Ekim 2024
- 831
- 2.681
- 28
- 39
- Konu Sahibi Lilandilan
-
- #61
Siz sevmiyorsunuz, tamamen mantık beraberliği yaşıyorsunuz. İleride iyice pişman olursunuz adamı da kendinizi de salın bence.Merhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Belki de bu durum canını sıkıyor ve bu tepkiyi bana veriyor. Ancak benim de canım sıkılmaya başladı artık. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyle mi diye düşünüyorum artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Benim parayla alakalı bir endişem yok.Adam turkiye de doktormus.
Aılesıne de para yardımı yapmıyormus.
Nasıl fakır hale gelebılır?.
Yine düğünü kendı yapabilir kı.
Nasıl zenginlik hayaliniz var anlamadım.
Sızın iş durumu nedır?
Ben de havalara uçmadım geldikleri için, o ayrı. Ama madem kimse ülkenize gelsin istemiyorsunuz sizler de Avrupa hayalleri kurmayın. Öbür türlü iki yüzlülük oluyor.Gelsinler gelsinler Türkiye cennet, bir onlar eksik kalmıştı ailecek ☺☺
Çok teşekkür ederim yorumunuz için, haklı olduğunuz noktalar çok fazla. Dediklerinizi dikkate alacağım.Bu bence bitirmeye sebep değil ya. Bir ilişkide asıl olan siz ve nişanlınız. Çünkü herkes bir yere kadar size dahil olabilir. Siz de nişanlınıza ben seninle daha çok başbaşa kalmak istiyorum ailelerimiz ilişkimize pek dahil olmasın kısıtlı görüşelim diyebilirsiniz. Ayarlayarak olan nişanlınız bu durumu. Ayrıca anne baba çalışıyor işten kaçmıyor neden oğullarından destek istesinler ki. Hiç gerek olacağını düşünmüyorum elbet onlarında borcu bitecek. Evet kültürel farklılık insanı bazen etkiler ama takmamak lazım diye düşünüyorum. Çünkü sevmek sevilmek çok zor bu devirde. İyi insana denk gelmekte ayrı zor.. Ayrılırsanız pişman olacağınızı düşünüyorum. Mesafe çekerek ilişkinize devam edin bence. Feet ettiğiniz şeyleri çok iyi anlıyorum aileler araya girince bazen itici bir durum oluşuyor. Ama bu çoğu ilişkide var emin olun. Aynı şehrin insanları bile zıtlık yaşayabiliyor
Merhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Belki de bu durum canını sıkıyor ve bu tepkiyi bana veriyor. Ancak benim de canım sıkılmaya başladı artık. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyle mi diye düşünüyorum artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Yani iflaslarından önce nişanlımın hayatlarına mali etkileri yüksek değildi ki zaten. Sadece düğün zamanı yardım edeceklerdi. Çok zengin bir aile değillerdi. Beni asıl etkileyen dibimize gelmiş olmaları. Ben ve nişanlımın da kazancı toplam ayda 200 bini buluyor. Düğün borçları ev dizmeyi atlatabilsek zaten maddi bir problem çekmeyiz. Onun kendisini kötü hissetmesi sadece beni etkiliyor. Burada beni asıl etkileyen ailesiyle çok içli dışlı olmak ve onların dil/kültür farkına alışamamak. Nişanlımla baş başa olduğumuzda problem olmuyor zaten onunla kültürel bir çatışma yaşamıyoruz uzun yıllardır burada olduğu için. Ama ailenin içine girdiğimizde ona da ailesine de birden soğuma geliyor engel olamıyorum.Malı mülkü yerindeyken sevmişsin, şimdi ailesi iflas edince herşeyi batmaya başlamış.
Ayrılmalısın, onu gerçekten seven birini hak ediyor.
ne iş yapıyorsunuz yahu öyle? :)Yani iflaslarından önce nişanlımın hayatlarına mali etkileri yüksek değildi ki zaten. Sadece düğün zamanı yardım edeceklerdi. Çok zengin bir aile değillerdi. Beni asıl etkileyen dibimize gelmiş olmaları. Ben ve nişanlımın da kazancı toplam ayda 200 bini buluyor. Düğün borçları ev dizmeyi atlatabilsek zaten maddi bir problem çekmeyiz. Onun kendisini kötü hissetmesi sadece beni etkiliyor. Burada beni asıl etkileyen ailesiyle çok içli dışlı olmak ve onların dil/kültür farkına alışamamak. Nişanlımla baş başa olduğumuzda problem olmuyor zaten onunla kültürel bir çatışma yaşamıyoruz uzun yıllardır burada olduğu için. Ama ailenin içine girdiğimizde ona da ailesine de birden soğuma geliyor engel olamıyorum.
Sonuçta o evde yemek yiyorum. Midem kaldırmıyor. Kendimi kötü hissediyorum. Yere bir şey düşünce almak dahi istemiyorum. En azından biz geldiğimizde dikkat etmeleri gerekmez mi (ediyorlar da 2 seferdir zaten). Ben kedimden rahatsız olan misafirim geldiğinde kedimi odada bırakıyorum. Misafir görgüsü değil midir... Ama bireysel ilişkinizde sizi neden rahatsız etsin derseniz, evime geldiklerinde çoraplarıyla dolanması hiç hoşuma gitmez. Çünkü o evdeki çoraplarıyla geliyorlar. Zorla terlik giydirip onu takip mi edeyim, valla temizlik takıntılarım da var.
Sorunun temelini anlamışsınız. Benim de bu konuda kaygılarım var. Adaptasyon sağlayıp sağlayamama korkusu. Bir yandan da dediğiniz gibi kiminle evlensek evlenelim az buz yaşanıyor. Ama ne bileyim uzaktayken her şey daha güzeldi. Bu süreç beni biraz yıprattı. Düğünü biraz erteleyip sürece alışıp alışamadığımı izlemek istiyorum.Yani ülke farklılığı daha zordur kültür olarak ama eşimle evlendiğimde de bazı durumlara uyum sağlamak canımı sıkmıştı eşimi ne kadar sevsem de aile düzeniydi alışkanlıklardı derken zamanla o Sevgi sayesinde bir yol buluyorsun. Sen bu yolu bulamayacağını ya da bulmak istemediğini düşünüyorsan bitirmelisin.
Maddiyat hele ki bu ülkede ömür boyu garanti değil. Bir anda sizinki de bozulabilir ben buna takıldığınızı düşünmüyorum bugün sizin aileniz yapar yarın onlar düzelir onlar da bir şey yapar.
Önemli olan siz bu yolda aile kavramını kabullenip uyum sağlamak istiyor musunuz istemiyor musunuz? Sanki nişanlınızı istiyorsunuz ama ailesi olmasın gelip gitmeyelim der gibisiniz.
Ben bilgisayar mühendisiyim o da hekim, demiştim zaten. Ayda toplam 200 bin yanlış anlaşılmasın.ne iş yapıyorsunuz yahu öyle? :)
Bence öncesinde nişanlınızla evlilik durumunda yaşayacaklarınızı konuşun. Bu ayıp değil. Ben eşime sordum mesela eşimin ailesi farklı bir ildeydi. Sık gelirler mi gelseler ne kadar kalırlar ben şunu kabul ederim bunu etmem gibi. Nişanlınız da düzgün bir insana benziyor ki peşinden koşmuşsunuz. Düğün erteleme kararından önce bu konuşmayı yapmanızı tavsiye ederim çünkü düğün ertelemek de olumsuz bir yoruma neden olabilir. Sorun nişanlınız değil ailesi sonuçta.Sorunun temelini anlamışsınız. Benim de bu konuda kaygılarım var. Adaptasyon sağlayıp sağlayamama korkusu. Bir yandan da dediğiniz gibi kiminle evlensek evlenelim az buz yaşanıyor. Ama ne bileyim uzaktayken her şey daha güzeldi. Bu süreç beni biraz yıprattı. Düğünü biraz erteleyip sürece alışıp alışamadığımı izlemek istiyorum.
ne iş yapıyorsunuz yahu öyle? :)
para değil tabi ki. bilgisayar mühendisi ve diş doktoruymuş.200.000 TL para değil İstanbul'da. Tekstil işiyle uğraşıyorlar büyük ihtimal ve faturasız vergi vermemek için. Önemli olan gelir gider dengesi. yani 100.000 alıyor da elit nezih bir semtte oturuyorlarsa aidatıyla birlikte 70.000 i bulur. Hayat standartları yüksektir muhtemelen.
Yok kayınpeder kayınvalide öyle bir para kazanmıyorlar. Uluslararası bir tekstil firmasında çalışanlar. Aylık 80.000 falan.200.000 TL para değil İstanbul'da. Tekstil işiyle uğraşıyorlar büyük ihtimal ve faturasız vergi vermemek için. Önemli olan gelir gider dengesi. yani 100.000 alıyor da elit nezih bir semtte oturuyorlarsa aidatıyla birlikte 70.000 i bulur. Hayat standartları yüksektir muhtemelen.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?