- 5 Mart 2018
- 1.394
- 1.355
- 53
Branşın ne ? Bende metalürji ve malzeme mühendisiyim. Kalite Kontrolcü olarak çalışıyorum. Hem fiziksel hem de bedenen bitiyorum. Çok sıkıntılı bi departman.
Branşın ne ? Bende metalürji ve malzeme mühendisiyim. Kalite Kontrolcü olarak çalışıyorum. Hem fiziksel hem de bedenen bitiyorum. Çok sıkıntılı bi departman.Maalesef bölümümun devlette kadrosu yok denecek kadar az..
Kimya mühendisi benim bölüm de. Kendi başına yoğun bir departman zaten bir de iki üç görevi bir arada yürütmeye çalışınca..Branşın ne ? Bende metalürji ve malzeme mühendisiyim. Kalite Kontrolcü olarak çalışıyorum. Hem fiziksel hem de bedenen bitiyorum. Çok sıkıntılı bi departman.
Merhabalar herkese. Bugün öyle şeyler yaşadım ki kabus olmasını istedim hep içimden. Kısaca özetlemeden önce konuyu daha iyi anlamak için, muhendisim ve geçen senenin başına kadar beş aydır çalıştığım firmadan istifa etmiştim. Nedenleri de, patron şirketi olması, patronun ve oğlunun saçma tavırları, çalışma arkadaslarinin ilk etapta bana uyguladığı mobbingler vs.
Sonrasında yılbaşında suanki çalıştığım iş yerine girdim. Kalite kontrol olarak alındığım bu iş yerinde yapmayacagim iş kalmayacağını ve bunun basima iş acmayacagini nereden bilebilirdim. Şu on ayı da özetleyerek olursak, üretim yapan bir firma laboratuvarini sıfırdan kurdum ve kendim 2017 mezunuyum. Yine bir patron firması, karı koca ve egolarini yarıştıran insanlar. Geldiğimden beri vurdulu kirdili kavgaları bitmedi hiç. Ona rağmen verilen işleri yaptım, üretim planlama yaptım. Sistem yoktu üretim formlarini vs çalışmalara göre düzenledim. Hem arge çalışmalarını yapıyor, hem kalite kontrole bakıyor, hem üretim planlama yapip, hem de bayiliklerle sürekli iletişim icinde bulunuyorum, ve bir ihracat firması olduğu için düzenlenen belgeler vs herşey İngilizce . Urun dokumanlari, sertifikalarini falan düzenliyorum, -bir de guzel tasarimli belge isteniyor- bir sekilde dizaynını da yapıp gönderiyorum. Bu arada çalışma surelerimiz hep belirsizdi. Yani burda ne kaldığın mesai saati belli, ne çıkış saatin. Dün gece 12 ye kadar mesaiye kaldım mesela, cumartesileri tatil olmasına rağmen geldiğimiz oldu. Bu arada benden başka üretimle ilgilenen bir arkadaş var, ve üretimde çalışan üretim personeli. Üretim departmanı özetle bu şekilde.
Dün gece acil bir ürünün yetişmesi gerekiyordu. Gece on iki buçukta eve gelmişim düşünün. Üretim formlarini gerekli etiketleri çıkarttım verdim. Ama herhalde yorgunluğun azizliği mi ne oldu, gece birde beni aradılar. Hammadde yüzdeleri sıkıntılı formda hatalar var diye. Bu arada bu formlar Excel de kendim dizayn ettiğim formlardi. Sabah geldim hicbirseyden haberim yok tabi. Önce patron aferin diye bana bağırmaya başladı. Anlamadım. Senin yaptığın tüm reçeteler hatalı, hani bazen laboratuvarda oluyor uretimde farklı çıkıyor ya hepsi senin suçun. Senin boklu formların. Bir exceli ogrenemedin. Senin yuzunden insanlar geceden boyu calisiyorlar, irzlarina gectin. Uzak dur benden seni görmek istemiyorum diye beni laboratuvardan herkesin içinde kovdu. Ben de istifa verdim tabi, ki kendisi zaten beni kovcakmis, hatta daha önce iki kez daha kovcakmis üretimdeki arkadaş engel olmuş.
Neyse istifayı verdim . İlgili kişi yanıma geldi, ugtattigim zararın yazdığı bir kağıdı imzalamami istedi. İmzalamadim, direndim, altına da firma olarak talebimiz yoktur diye eklettirceklermis, tutanak için istiyorlarmis. İmzalamak istemedim. Sinirlerim bozuldu, ağlamaya başladım ama ne biçim. En son beni çagirdi yanına. Gittim, işte senin kötü niyetim yok, sadece uğrattigin zararı gör diye, gittiğin diğer işlerde dikkat et diye vs dedi. Zaten farkındayım ve gidiyorum dedim. Ağlamaya başladım. En sevmedigim bu lanet olası gözyaşlarını tutamamam. Eşi de gelmis, firmamızı zarara uğratanlari niye burda tutuyorsunuz diye üretimdeki arkadasa kızmis.
O kadar canım yandi ki. Oradan nasıl çıktım gittim bilmiyorum. Bugün kestim ilişiği, ama o tutanak şeyini imzalamadim. O kadar üzgünüm ki . Tüm emeklerim cöpe gitti. Artık özgüvenim yerle bir .. ne yapmalıyım bilmiyorum..
Yazdığınız bu mesaj beni çok duygulandirdi. Çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için yok olan ozguvenimi yerine getirdi... Zaten herkesin ortak yorumu herşeyin sorumluluğunu üstlenmem veya bir şekilde bana yıkılması. İş yapmak öğrenmek istedim ben de... O kişiye belki zarar verdim istemeyerek peki dün onun benim ruhumda açtığı manevi yaraların karşılığı var mı... Haketmedigim muameleye maruz kaldım, halbuki söylense bana hiç yüz göz olunmadan giderdim ben zaten... Çok kırgınım yaralarım nasıl gececek bilmiyorum...senden buyuk bir muhendis olarak seninle gurur duydum canim benim. benim birsuru kimya muh arkadasim var. olaylara hakimim. ilk comez yilinda bastan lab kurup sistem oturtmak herkesin harci degil. zaten bu yasananlar senin sucun hic degil. kurumsal bi firmada calismamissin sadece. ha sunu soyliyim seni ezmek isteyen birsuru insan olacak hangi iste olursan ol. basarilarinda mutevazi olup milletin gozune sokmazsan ne yazikki birileri senin basarilarini ustlenip kuyunu kazar. sektorde bu kadinlara daha cok uygulanan bir politikadir haberin olsun. asla ozguvenini kaybetme. ilk yillarimda yaptigim hatalardan eve gelip kendimi hasta edecek kadar uzdugumu hatirliyorum. ha bir de sen hata yapmasan da patron kisminin gerekli gereksiz cemkirme kismi var. ona yapilacak hic bisey yok. uzme kendini. sen kendine guven ve asla boyun egme. dogru bildigin ne varsa onun arkasinda ol. birdahaki is yerinde sana net fayda saglamayan abidik gubidik vizyonsuz islere seni sokmaya calisirlarsa direk reddet. bu seni ustlerinin gozunde daha degerli yapar benden tavsiye
Özel sektöründe kapitalistlerinde Allah belasını versinMerhabalar herkese. Bugün öyle şeyler yaşadım ki kabus olmasını istedim hep içimden. Kısaca özetlemeden önce konuyu daha iyi anlamak için, muhendisim ve geçen senenin başına kadar beş aydır çalıştığım firmadan istifa etmiştim. Nedenleri de, patron şirketi olması, patronun ve oğlunun saçma tavırları, çalışma arkadaslarinin ilk etapta bana uyguladığı mobbingler vs.
Sonrasında yılbaşında suanki çalıştığım iş yerine girdim. Kalite kontrol olarak alındığım bu iş yerinde yapmayacagim iş kalmayacağını ve bunun basima iş acmayacagini nereden bilebilirdim. Şu on ayı da özetleyerek olursak, üretim yapan bir firma laboratuvarini sıfırdan kurdum ve kendim 2017 mezunuyum. Yine bir patron firması, karı koca ve egolarini yarıştıran insanlar. Geldiğimden beri vurdulu kirdili kavgaları bitmedi hiç. Ona rağmen verilen işleri yaptım, üretim planlama yaptım. Sistem yoktu üretim formlarini vs çalışmalara göre düzenledim. Hem arge çalışmalarını yapıyor, hem kalite kontrole bakıyor, hem üretim planlama yapip, hem de bayiliklerle sürekli iletişim icinde bulunuyorum, ve bir ihracat firması olduğu için düzenlenen belgeler vs herşey İngilizce . Urun dokumanlari, sertifikalarini falan düzenliyorum, -bir de guzel tasarimli belge isteniyor- bir sekilde dizaynını da yapıp gönderiyorum. Bu arada çalışma surelerimiz hep belirsizdi. Yani burda ne kaldığın mesai saati belli, ne çıkış saatin. Dün gece 12 ye kadar mesaiye kaldım mesela, cumartesileri tatil olmasına rağmen geldiğimiz oldu. Bu arada benden başka üretimle ilgilenen bir arkadaş var, ve üretimde çalışan üretim personeli. Üretim departmanı özetle bu şekilde.
Dün gece acil bir ürünün yetişmesi gerekiyordu. Gece on iki buçukta eve gelmişim düşünün. Üretim formlarini gerekli etiketleri çıkarttım verdim. Ama herhalde yorgunluğun azizliği mi ne oldu, gece birde beni aradılar. Hammadde yüzdeleri sıkıntılı formda hatalar var diye. Bu arada bu formlar Excel de kendim dizayn ettiğim formlardi. Sabah geldim hicbirseyden haberim yok tabi. Önce patron aferin diye bana bağırmaya başladı. Anlamadım. Senin yaptığın tüm reçeteler hatalı, hani bazen laboratuvarda oluyor uretimde farklı çıkıyor ya hepsi senin suçun. Senin boklu formların. Bir exceli ogrenemedin. Senin yuzunden insanlar geceden boyu calisiyorlar, irzlarina gectin. Uzak dur benden seni görmek istemiyorum diye beni laboratuvardan herkesin içinde kovdu. Ben de istifa verdim tabi, ki kendisi zaten beni kovcakmis, hatta daha önce iki kez daha kovcakmis üretimdeki arkadaş engel olmuş.
Neyse istifayı verdim . İlgili kişi yanıma geldi, ugtattigim zararın yazdığı bir kağıdı imzalamami istedi. İmzalamadim, direndim, altına da firma olarak talebimiz yoktur diye eklettirceklermis, tutanak için istiyorlarmis. İmzalamak istemedim. Sinirlerim bozuldu, ağlamaya başladım ama ne biçim. En son beni çagirdi yanına. Gittim, işte senin kötü niyetim yok, sadece uğrattigin zararı gör diye, gittiğin diğer işlerde dikkat et diye vs dedi. Zaten farkındayım ve gidiyorum dedim. Ağlamaya başladım. En sevmedigim bu lanet olası gözyaşlarını tutamamam. Eşi de gelmis, firmamızı zarara uğratanlari niye burda tutuyorsunuz diye üretimdeki arkadasa kızmis.
O kadar canım yandi ki. Oradan nasıl çıktım gittim bilmiyorum. Bugün kestim ilişiği, ama o tutanak şeyini imzalamadim. O kadar üzgünüm ki . Tüm emeklerim cöpe gitti. Artık özgüvenim yerle bir .. ne yapmalıyım bilmiyorum..
Sigortasiz işçi calistiriyorlarsa ihbar etMerhabalar herkese. Bugün öyle şeyler yaşadım ki kabus olmasını istedim hep içimden. Kısaca özetlemeden önce konuyu daha iyi anlamak için, muhendisim ve geçen senenin başına kadar beş aydır çalıştığım firmadan istifa etmiştim. Nedenleri de, patron şirketi olması, patronun ve oğlunun saçma tavırları, çalışma arkadaslarinin ilk etapta bana uyguladığı mobbingler vs.
Sonrasında yılbaşında suanki çalıştığım iş yerine girdim. Kalite kontrol olarak alındığım bu iş yerinde yapmayacagim iş kalmayacağını ve bunun basima iş acmayacagini nereden bilebilirdim. Şu on ayı da özetleyerek olursak, üretim yapan bir firma laboratuvarini sıfırdan kurdum ve kendim 2017 mezunuyum. Yine bir patron firması, karı koca ve egolarini yarıştıran insanlar. Geldiğimden beri vurdulu kirdili kavgaları bitmedi hiç. Ona rağmen verilen işleri yaptım, üretim planlama yaptım. Sistem yoktu üretim formlarini vs çalışmalara göre düzenledim. Hem arge çalışmalarını yapıyor, hem kalite kontrole bakıyor, hem üretim planlama yapip, hem de bayiliklerle sürekli iletişim icinde bulunuyorum, ve bir ihracat firması olduğu için düzenlenen belgeler vs herşey İngilizce . Urun dokumanlari, sertifikalarini falan düzenliyorum, -bir de guzel tasarimli belge isteniyor- bir sekilde dizaynını da yapıp gönderiyorum. Bu arada çalışma surelerimiz hep belirsizdi. Yani burda ne kaldığın mesai saati belli, ne çıkış saatin. Dün gece 12 ye kadar mesaiye kaldım mesela, cumartesileri tatil olmasına rağmen geldiğimiz oldu. Bu arada benden başka üretimle ilgilenen bir arkadaş var, ve üretimde çalışan üretim personeli. Üretim departmanı özetle bu şekilde.
Dün gece acil bir ürünün yetişmesi gerekiyordu. Gece on iki buçukta eve gelmişim düşünün. Üretim formlarini gerekli etiketleri çıkarttım verdim. Ama herhalde yorgunluğun azizliği mi ne oldu, gece birde beni aradılar. Hammadde yüzdeleri sıkıntılı formda hatalar var diye. Bu arada bu formlar Excel de kendim dizayn ettiğim formlardi. Sabah geldim hicbirseyden haberim yok tabi. Önce patron aferin diye bana bağırmaya başladı. Anlamadım. Senin yaptığın tüm reçeteler hatalı, hani bazen laboratuvarda oluyor uretimde farklı çıkıyor ya hepsi senin suçun. Senin boklu formların. Bir exceli ogrenemedin. Senin yuzunden insanlar geceden boyu calisiyorlar, irzlarina gectin. Uzak dur benden seni görmek istemiyorum diye beni laboratuvardan herkesin içinde kovdu. Ben de istifa verdim tabi, ki kendisi zaten beni kovcakmis, hatta daha önce iki kez daha kovcakmis üretimdeki arkadaş engel olmuş.
Neyse istifayı verdim . İlgili kişi yanıma geldi, ugtattigim zararın yazdığı bir kağıdı imzalamami istedi. İmzalamadim, direndim, altına da firma olarak talebimiz yoktur diye eklettirceklermis, tutanak için istiyorlarmis. İmzalamak istemedim. Sinirlerim bozuldu, ağlamaya başladım ama ne biçim. En son beni çagirdi yanına. Gittim, işte senin kötü niyetim yok, sadece uğrattigin zararı gör diye, gittiğin diğer işlerde dikkat et diye vs dedi. Zaten farkındayım ve gidiyorum dedim. Ağlamaya başladım. En sevmedigim bu lanet olası gözyaşlarını tutamamam. Eşi de gelmis, firmamızı zarara uğratanlari niye burda tutuyorsunuz diye üretimdeki arkadasa kızmis.
O kadar canım yandi ki. Oradan nasıl çıktım gittim bilmiyorum. Bugün kestim ilişiği, ama o tutanak şeyini imzalamadim. O kadar üzgünüm ki . Tüm emeklerim cöpe gitti. Artık özgüvenim yerle bir .. ne yapmalıyım bilmiyorum..
Her kelimesinin altına imzami atarimLütfen aile şirketlerinden mümkün mertebe uzak durun.
bildiğin übermensch kafaların yaşandığı şirketlerdir.
450-500 çalışanı olup da kurumsallaşamamış aile şirketlerinde çalışmak inanılmaz gariptir. patronun 20-25 yaşına gelmiş liseyi zorla bitirip, özel üniversitede okumayı bile becerememiş / yada güç bela bitirmiş ama babasının şirketinde gündüzleri işe gelsin kızlara bulaşmasın diye hiç bir işe yaramadan, bilmem ney müdürlüğü yada müdür yardımcılığı verilmiş elemandır gerçekte.
3 tane aile şirketinde çalıştım. dolayısı ile aile şirketlerinde ki çalışma şartları konusunda üç beş kelime ahkam kesecek haddi kendimde bulabiliyorum. Hala bir aile şirketinde çalışıyorum.
Bilhassa tekstil sektöründe ise koşarak uzaklaşın. Çalıştığım bu 3 şirketin bir tanesi tekstil sektöründe idi. gerçi bir diğeri de tekstil sektöründe bir firma ama tekstil makineleri imalatı üzerine olduğu için tekstil kültürünü oldukça yoğun almış bir şirketti.
Bunlar genelde küçük küçük işletmelerden, mesela atölyelerden çıkıp bugün oldukları hale geldikleri için, kafaları da o küçük atölyeden almışlardır. hala o atölye kafasını yaşarlar mesela. yüz bilmem kaç milyon cirosu olan şirketin yönetim kurulu başkanının derdi gücü uyduruk bir yazıcının toneri olabilir mesela. adam mesai harcar buna. toplar şürekasını karşısına anlatır da anlatır, bişeyler sorar ama dinlemez. senin de mesaini harcarlar.
Zaten insan kaynakları müdürü de enteresandır bu şirketlerin. aslında işletme henüz o küçük atölyeden yeni çıkıp şirketleşmeye çalıştığı dönemlerde personelci diye işe alınır bu şahsiyet. şirketleşme sürecinde patrona yaranmak için "bak bunların sigortasını şöyle düşük yatırırız", "tazminatını vermeden böyle adam kovarız" gibi konularda ihtisas yapmış, genellikle iş ahlakı olmayan , lise mezunu, hiç bir vasfı olmayan, vasfı olmadığı gibi vicdanı da olmayan adamlardır bunlar. patron ne derse he der, evet efendim sepet efendim der. el pençe divan durur patronun karşısında. hamile olduğu öğrenilen bir kadını tazminat hakkı kazanmadan kovmak onun en büyük, en önemli, en acil işidir mesela. patronun tetikçisidir bunlar. size de hayatı zindan eder.
Dönem dönem bu şirketler bir yenilik yapmak adına, biraz olsun kurumsallaşabilmek adına işletme müdürü adı altında bazı adamlar alırlar işe. bu adamlar genelde çok tecrübeli, işinin ehli insanlar olurlar. tabi bunlarda şirkete gelir gelmez bir fark yaratabilmek adına radikal uygulamalar yaparlar. mesela bi anda çay kahve serbest olur. yakında bayram varsa erzak dağıtılacağını müjdeler. motivasyonun verimle olan ilişkisini çok iyi bildikleri için çalışanı az biraz daha motive etmek için ufak tefek ödünler verirler. sonra muhasebeci ile personelci kafa kafaya verirler, patrona henüz göstermedikleri bazı raporları incelerler. bi bakarlar ki yeni gelen adamın yaptığı hamleler doğru. "sen kim oluyorsun da daha geleli iki ay olmasına rağmen bu işletmenin verimini arttırıyorsun" diye söylenmeye başlarlar. bakarlar ki kendi koltukları altından gidebilir, bu yeni işletme müdürünü bir tehlike olarak görürler. ondan sonra başlar kulisler, dedikodular. şu yüzüklerin efendisinde gölgelerin içinden çıkıp kralın kulağına birşeyler fısıldayan adam gibi, patrona olur olmadık şeyi anlatır doldururlar yeni adama karşı. her işine çomak sokarlar. ödemelerini aksatırlar, yeni personel ister ayak sürürler. ama bunu çok ustaca (!) yaparlar. bilerek yaptıkları yanlışları o adama mal ederler ve adamın başını yerler sonunda. küfür kıyamet attırırlar işten.
böyle alengirli bir şirket türüdür bu aile şirketi. tiksindim çalışma hayatından.
Kurumsal firmalarda iş bulun.
Bulursanız bana da haber verin :)))
Bazen insanin kendinden çıkmaz ama ailesinden kızından oğlundan çıkarBen de bunu belirttim ne malum bu parayı benden istenmeyecekleri. Bilmem kaç bin dolar zarar ugrattim yazdırıp imzalatcaklardi akıllarınca. Sonra iste durumumu söylemişler sonra da şunu eklemiş altında x şirketi olarak herhangi bir talepte bulunmayacagiz diye. Yine imzalamadim. İnanın bunlarla başa çıkılmaz. Çok pis mafya kılıklı insanlar..
Özel sektöründe kapitalistlerinde Allah belasını versin
İnsanın canina okurlar sonra bes kurussuz atmanin derdine düşerler
Tek bir tane Allahtan korkan iscilerine saygılı patron görmedim bugune kadar
Evet bu insanlar da sizin tahmin edebileceğiniz gibi sözde hak hukuk yemeyen, kül bırakmayan ama yabancı işçi çalıştırıp, sigortadan devlet divanindan yırtıp, Allah'ın divanında sınıfta kalmış insanlar. Daha önce şikayet edilmiş burası , yine eski çalışanlardan biri ama bunlar bir şekilde elemanları saklayıp yirttilar. Kadının bağlantıları var araya çok rahat bakan koyabiliyor.Sigortasiz işçi calistiriyorlarsa ihbar et
Kolay kolay kimsenin siyrilamadigi tek konu bu
Lütfen aile şirketlerinden mümkün mertebe uzak durun.
bildiğin übermensch kafaların yaşandığı şirketlerdir.
450-500 çalışanı olup da kurumsallaşamamış aile şirketlerinde çalışmak inanılmaz gariptir. patronun 20-25 yaşına gelmiş liseyi zorla bitirip, özel üniversitede okumayı bile becerememiş / yada güç bela bitirmiş ama babasının şirketinde gündüzleri işe gelsin kızlara bulaşmasın diye hiç bir işe yaramadan, bilmem ney müdürlüğü yada müdür yardımcılığı verilmiş elemandır gerçekte.
3 tane aile şirketinde çalıştım. dolayısı ile aile şirketlerinde ki çalışma şartları konusunda üç beş kelime ahkam kesecek haddi kendimde bulabiliyorum. Hala bir aile şirketinde çalışıyorum.
Bilhassa tekstil sektöründe ise koşarak uzaklaşın. Çalıştığım bu 3 şirketin bir tanesi tekstil sektöründe idi. gerçi bir diğeri de tekstil sektöründe bir firma ama tekstil makineleri imalatı üzerine olduğu için tekstil kültürünü oldukça yoğun almış bir şirketti.
Bunlar genelde küçük küçük işletmelerden, mesela atölyelerden çıkıp bugün oldukları hale geldikleri için, kafaları da o küçük atölyeden almışlardır. hala o atölye kafasını yaşarlar mesela. yüz bilmem kaç milyon cirosu olan şirketin yönetim kurulu başkanının derdi gücü uyduruk bir yazıcının toneri olabilir mesela. adam mesai harcar buna. toplar şürekasını karşısına anlatır da anlatır, bişeyler sorar ama dinlemez. senin de mesaini harcarlar.
Zaten insan kaynakları müdürü de enteresandır bu şirketlerin. aslında işletme henüz o küçük atölyeden yeni çıkıp şirketleşmeye çalıştığı dönemlerde personelci diye işe alınır bu şahsiyet. şirketleşme sürecinde patrona yaranmak için "bak bunların sigortasını şöyle düşük yatırırız", "tazminatını vermeden böyle adam kovarız" gibi konularda ihtisas yapmış, genellikle iş ahlakı olmayan , lise mezunu, hiç bir vasfı olmayan, vasfı olmadığı gibi vicdanı da olmayan adamlardır bunlar. patron ne derse he der, evet efendim sepet efendim der. el pençe divan durur patronun karşısında. hamile olduğu öğrenilen bir kadını tazminat hakkı kazanmadan kovmak onun en büyük, en önemli, en acil işidir mesela. patronun tetikçisidir bunlar. size de hayatı zindan eder.
Dönem dönem bu şirketler bir yenilik yapmak adına, biraz olsun kurumsallaşabilmek adına işletme müdürü adı altında bazı adamlar alırlar işe. bu adamlar genelde çok tecrübeli, işinin ehli insanlar olurlar. tabi bunlarda şirkete gelir gelmez bir fark yaratabilmek adına radikal uygulamalar yaparlar. mesela bi anda çay kahve serbest olur. yakında bayram varsa erzak dağıtılacağını müjdeler. motivasyonun verimle olan ilişkisini çok iyi bildikleri için çalışanı az biraz daha motive etmek için ufak tefek ödünler verirler. sonra muhasebeci ile personelci kafa kafaya verirler, patrona henüz göstermedikleri bazı raporları incelerler. bi bakarlar ki yeni gelen adamın yaptığı hamleler doğru. "sen kim oluyorsun da daha geleli iki ay olmasına rağmen bu işletmenin verimini arttırıyorsun" diye söylenmeye başlarlar. bakarlar ki kendi koltukları altından gidebilir, bu yeni işletme müdürünü bir tehlike olarak görürler. ondan sonra başlar kulisler, dedikodular. şu yüzüklerin efendisinde gölgelerin içinden çıkıp kralın kulağına birşeyler fısıldayan adam gibi, patrona olur olmadık şeyi anlatır doldururlar yeni adama karşı. her işine çomak sokarlar. ödemelerini aksatırlar, yeni personel ister ayak sürürler. ama bunu çok ustaca (!) yaparlar. bilerek yaptıkları yanlışları o adama mal ederler ve adamın başını yerler sonunda. küfür kıyamet attırırlar işten.
böyle alengirli bir şirket türüdür bu aile şirketi. tiksindim çalışma hayatından.
Kurumsal firmalarda iş bulun.
Bulursanız bana da haber verin :)))
Zamanında aynılarını yapan biri vardıEvet bu insanlar da sizin tahmin edebileceğiniz gibi sözde hak hukuk yemeyen, kül bırakmayan ama yabancı işçi çalıştırıp, sigortadan devlet divanindan yırtıp, Allah'ın divanında sınıfta kalmış insanlar. Daha önce şikayet edilmiş burası , yine eski çalışanlardan biri ama bunlar bir şekilde elemanları saklayıp yirttilar. Kadının bağlantıları var araya çok rahat bakan koyabiliyor.
Çok direndim. Israrla imzalatmak istediler. Allah bin belalarini versin. Tek hatırladığım bırakın artık gitmek istiyorum diye agladigim. Allah'ım doktuğum her gözyaşının hesabını sorsun onlardan. Hakkım helal değil. Bu arada geçen hafta içime mi doğdu ne. Bir iki yere başvurmustum yine aynı bölge aynı sektörün farklı dalı. Yarın gorusmem var. Yalnız şöyle bir durum var o serefsiz adamın sanırım bu gorusmeye gideceğim firmada tanıdığı falan bildiği var. Geçen hafta üretim sorumlusu arkadaşın ağzını ararken öğrendim.hic sıkmayin caninizi. o evragi imzalamamakla iyi yapmissiniz, ne yapacagi belli olmaz bu insanlarin. biraz zaman gecsin yeni is bakin kendinize. bu kisileri de hic tanimamis gibi davranin. 8s gorusmesinde sorarlarsa "aile sirketiydi, prensiplerde anlasamadik ayrildim" dersiniz. ozel sektor boyle iste. cok gecmis olsun.
Aynen olayı anlamaya çalıştım anlayamadan zaten adamin bagirislarina maruz kaldım. Çok kötüydü hatirladikca içim burkuluyor. Yoksa bir şekilde kendimi savunurdum, savunmuştum da oncelerinde. Güya iki kez kovacakmis, üretim sorumlusu arkadaş gönderme demiş. O zaman niye geçen ay zam yaptı bana. Zaten muhasebeye istifa verdim, arkasindan zaten x bey az önce buraya geldi seninle çalışmak istemediğini söyledi falan dediler..hangi hakla hele de herkesin içinde hakaret edebiliyor siz de olayı anlamaya çalışırken sessiz kaldınız galiba.
madem daha önce kovmaya niyetlenmiş niye beklemiş pislik insan tabii tazminat verecek ya...
olayı unutmak için arkadaş ortamında takılın biraz bundan sonra böyle insanlara denk gelmezsiniz umarım.
İnşallah teşekkür ederim hepimiz iyi insanlarla karşılaşalim inşallah . Zaten çocuklardan biri şeker hastası çok üzülüyorum durumuna, bu hasta anne babaya sahip oldukları için..Bazen insanin kendinden çıkmaz ama ailesinden kızından oğlundan çıkar
Belki gittiğin yerde daha mutlu olacaksın üzülme
İnşallah. Benim tek isteğim işi öğrenmek ve firmaya +katmakti. Ama iyi niyetim yüzüme gözüme bulaştı.Terbiyesizler ya !!!
Inşallah bu sefer alacakları eleman gercekten zarara uğratan biri çıkar.
Ihbar Kıdem vs vermediler mi.?
Kaç senedir çalışıyorsun orada ?
Ben anlamadım zaten neye bu kadar güvendiklerini . Sanırım arkaları sağlam ona guveniyorlar. Ama beter olsunlarZamanında aynılarını yapan biri vardı
Kral gibi dolaşıyordu ortalıkta şu an hapiste
Hak divani var birde öyle bir savrulurlarki neye uğradığını şaşırır
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?