yazdıklarınızda doğruluk payı vadır tabii ama benim aklıma da şu geldi..peki çalışan erkekler o zaman eşlerini mutlu edemiyor mu?adam bütün gün çalışmış,eve yorgun geliyor.iki kelime konuşmadan hazırlanmış sofraya kurulup yemeğini yiyor sonra alıyor kumandayı tvnin karşısına geçiyor.kadın hizmet etmek için yaratılmış ya çay servisi başlıyor ama adam yorgun yine sohbete mecali yok.kıyafetlerini ortalığı atıyor ee düzenli olamaz çalıştığı için bunu da eşinden bekliyor,toplasın canım işi ne?gece olyor eşi birlikte olmak istiyor ama adam yine yorgun,robot gibi sevişiyor...şimdi sizin yazdığınızın karşı tarafı da buna çıkıyor..Allah aşkına çalışın erkekler böyle mi ya da kaç tanesi böyle?hem bir kadının tek işi-gücü kocasını her anlamda tatmin etmek midir,ee kadının tatmin duyguları ne oluyor bu arada?o zaman ev erkekleri de el üstünde tutuluyor..çalışsın çalışmasın önemli olan kadının hayata nasıl baktığı ve eşinin de buna saygı duymasıdır.
erkek işten eve geldiğinde o dinlenecek zamanı fazlasıyla buluyor.sizin de dediğiniz gibi,iş yorgunluğunu atabiliyor ama kadın atabiliyor mu,yine bir koşuşturmaca içine giriyor.
ya erkeğin zihniyeti tamamen farklı olur ve çalışan karısı evde ne yapıyorsa onun kadar ev işlerini yapar (yardımcı olur demiyorum eşit bir şekilde) ya da evlerinde her daim bir yardımcı bayan vardır o tüm işleri halldeder kadın erkek sadece dışarıda çalışmış olur ha o zaman mantıklıdır.
ama hem dışarda çalış sonra gel evde bütün günün yükünü 2 saatte halletmeye çalış.o zaman bu en büyük kölelik.