çalışan bayanlarla çalışmayan bayanların evliliği farklı mı?

  • Konu Sahibi Konu Sahibi mub
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
işte sorun da bu.
ikizlerim var demişsiniz,birde çalışıyorsunuz,haftada 3 olmasın 1 olsun temizlikçi sizin hakkınız.
madem yardımcı olmuyor eşiniz,ya işi bırakır çocuklarınıza bakarsınız,yada ev işlerini başkasına yaptırırsınız.
siz olaya böyle bakarsanız,daha çok sorarsınız hakkım nerde benim diye.

işimi de bırakamam , temizlikçi de tutamam.bu şartlar benim için söz konusu olamaz.ayrıca bu kadar agresif cevaplar vermeye gerek yok.Herkesin hayat şartları farklı,her zaman cümlelere uyduramayız hayatımızı .''hak verilmez alınır'' gibi.Farklı düşüncelerimizi dile getirirken kırıcı olmamaya dikkat etmek etmek lazım diye düşünüyorum
 
Ben çalışıyorum, hem de ne çalışma, bazen sabahlara kadar. Eşimde çok yarıdımcı her konuda. Bazen iş konusunda stres de oluyorum onları da çok iyi kaldırıyor doğrusu.

Anlayış kısmından gitmek istemiyorum çünkü ev hanımlarının da eşleri anlayışlı olabiliyor ve yardımcı olabiliyorlar. Ancak benim çevremden ve kendi evliliğimden gördüğüm kadarıyla, erkekler eşleri çalışınca eşlerine daha çok saygı duyuyorlar. Hatta onunla, eşinin kariyeri ile övünüyorlar. Eşlerini gözlerinde daha büyütüyorlar. Bu da bayanı onure ediyor doğrusu.

Bence senin örneğin pek gerçekçi değil,eşin senin kariyerinle kendini geçindiriyor.
Senden resmen faydanalıyor...
Çalıştığın için değil para bankası olduğun için saygı duyuyor sana.
 
Ben çalışıyorum, hem de ne çalışma, bazen sabahlara kadar. Eşimde çok yarıdımcı her konuda. Bazen iş konusunda stres de oluyorum onları da çok iyi kaldırıyor doğrusu.

Anlayış kısmından gitmek istemiyorum çünkü ev hanımlarının da eşleri anlayışlı olabiliyor ve yardımcı olabiliyorlar. Ancak benim çevremden ve kendi evliliğimden gördüğüm kadarıyla, erkekler eşleri çalışınca eşlerine daha çok saygı duyuyorlar. Hatta onunla, eşinin kariyeri ile övünüyorlar. Eşlerini gözlerinde daha büyütüyorlar. Bu da bayanı onure ediyor doğrusu.


canım benim,daha çok çalış ,daha çok kazan bedelli ve eşinin standartlarını düşürme diyedir:50:
 
bu kişiden kişiye, çiftten çifte değişen bir konu. annem ev hanımı ve babam ona kraliçeler gibi davranır. k.validem bankacılıktan emekli bir hanım, k.pederim o nasıl olsa halleder, kendi başının çaresine bakar zihniyetinde. kadınlar çok üretken, becerikli olunca bazı erkekler tembelleşiyorlarmış. k.validem bilsen de her şeyi biliyor gibi davranma, yetirsen de her zaman gerek yok deme diye bana tavsiyede bulunurken dedi.

bazı kadınlarda da, ben çalışıyorum, ben kazanıyorum, sen necisin gibi havalarda olabiliyorlar. tamamen, görgü, kültür, yetiştirme ve kendini yetiştirme konusu. allah herkese aynı dilden konuşabildikleri eşler nasip etsin.
 
işimi de bırakamam , temizlikçi de tutamam.bu şartlar benim için söz konusu olamaz.ayrıca bu kadar agresif cevaplar vermeye gerek yok.Herkesin hayat şartları farklı,her zaman cümlelere uyduramayız hayatımızı .''hak verilmez alınır'' gibi.Farklı düşüncelerimizi dile getirirken kırıcı olmamaya dikkat etmek etmek lazım diye düşünüyorum

agresif cevap vermedim,
niyetim sizi kırmak da değil.
ilk mesajınızda kocam yardımcı olmuyor yazan sizsiniz,
yapacak birşey yok diye yakınmışsınız,
bende yapacak birşey var diyorum,
eğer maddi imkanlarınız temizlikçi tutmaya elvermiyorsa bunu siz değil eşiniz düşünmeli,
2 tane çocukla hem çalışıp hem eve yetişmeye çalışırsanız o adam daha çoooooooooook yan gelip yatar,
nasılsa herşeyi yapan sizsizniz.
yetişemiyorum deyip temizlikçi çağırırsınız(sizinki de can sonuçta),
2. çağırmanızda kocanız giden paraya acıyıp yerinden kımıldar,
kımıldamıyorsada paşa paşa temizlikçi parasına razı olur.
hak verilmez alınır cümlesinin açıklaması bu.
 
kadın heryerde kadın... erkek heryerde erkek
 
kızlar çalışan belli bi kariyere sahip kadınların evde söz hakkı daha mı fazla oluyor erkek daha mı ilgi alaka özen gösteriyor yoksa erkek yine bildiğini mi yapıyor;? yorumlarınızı bekliyorum başlığı yanlış yazmısım ev hanımı diyecektim arkadaşlar:)

Çalışan kadınların hepsi için aynı şey, yani evde sözünü geçirebilmesi durumu geçerli değil bence. İki tarafın (karı ve koca) yetişme tarzı aldığı kültür de önemli bir faktör. Açıkçası ben çalışan bir kadın olarak bazı konularda çok sıkıntılıyım. Eşimle sekiz ay önce evlendik zaten evlenme sürecimiz de çok hızlı gelişti birbirimizin ailelerini tanıma fırsatını da çok bulamadık. Bizim özel bir durumumuz var ayrı şehirlerde yaşıyoruz. İkimizde kariyer meslekleri yaptığımız için belli aşamaları tamamlayıp yani doktora tezlerimizi yazıp bir araya gelmeyi planlıyoruz. Hafta sonları sürekli yollardayız hafta içi ikimizin de çok yoğun bir çalışma temposu var ayrıca mesleğimiz evde oturup çalışmayı da gerektiriyor. Evliliğimin ilk zamanları aile el öpmeleri, bayram ziyaretleri ile geçti kızkardeşimin düğünü bizden bir buçuk ay sonra oldu bu süreçte yeni evli bir çift gibi yaşayamadık. Hafta içi ayrı şehirlerdeyiz, hafta sonu bir noktada buluşmaya çalışıyoruz ayrıca aileler sürekli istediği için onlarla görüşmek için yollar, yorgunluklar demeden kalplarini kırmamaya çalışıyoruz. Üstelik onun ailesi farklı benim ailem farklı şehirde yani bunca yorgunluk ve sorumluluk üzerine evlendiğimizden beri dört şehir arasında kaç km yol kat ettiğimi otobüslerde kaç gün geçirdiğimi hesaplamak bile istemiyorum. Benim için hafta sonu evde sakin sadece evimin işlerini yaparak geçireceğim bir hafta sonu bile lüks resmen. Eşimin ailesine bayramlar dışında defalarca gidip kaldık abilerine aynı şekilde. Hiçbir özel günlerini ihmal etmedik, yurt dışından akrabaları geldi ona bile koşa koşa gidip gönüllerini yaptık. Keza ailesi ve abisi ailesiyle eşimin yaşadığı şehire gelip kaldılar haftasonu misafirimiz oldular. Bir kez bile saygısızlık etmedim surat asmadım. ama ben doktora yapan akademisyen olma hayalleri ve çabası içinde sorumlulukları çok ağır 32 yaşında yetişkin bir kadınım. bayramda gidip el öpüyoruz, iki gün sonra anneleri abartmıyorum iki gün sonra gelip yine haftasonunu bizle geçirmek istediler, ben de evliliğimizin ilk haftalarını zaten görüşemediğimiz için yalnız geçirmek istiyorum dedim. hakaret ve saygısızlık gördüğüm bir kavgaya dönüştü. bu süreç böyle devam etti. Yine bir hafta sonu gelmek istediler tamam dedik tüm planlarımızı yaptık. ben kilometrelerce yol gitiim, işlerimi erteledim bekliyoruz. kayınvalidem gelmedi akşam geleceklerdi kayınpederim kafasına göre esmiş çıkmış sabahın köründe yola eğer eşim kalkıp sabah erken aramasaydı onları bizi öylece eve hatta yatakta yatarken bulacaktı. Sonra ertesi hafta yine birlikte geleceğiz dediler bu sefer ben bana uygun bir tarih olmasını istedim her hafta akıllarına estiği gibi plan yapmamalarını rica ettim. ama yine kendilerine uygun gördükleri tarihleri seçerek geliyorlar. Ben de sesimi çıkardığımda çok kötü kavgalar yaşanıyor eşim bu sefer benim ailem üzerinden çok can yakıcı cümleler kuruyor. Benim istediğim sadece son dakika sürprizleri olmasın. Bu haftasonu kayınvalidem benim yaşadığım eve gelicek, bu tarihi de kendi seçti önceden çünkü 23 Nisan tatili var ve ben de planımı buna göre ayarladım. Son dakikada eşim abisi, yengesi ve iki küçük çocuğunu da misafir listesine ekledi. Evim halen bekar evi gibi yeni eşyam, doğru dürüst üç gün boyunca misafir ağırlayabileceğim bir ev ortamım yok. Ayrıca pazar akşamı annlerindeydik daha ve ben sabah 6'da kalıp yollara düştüm saat 9:30'daki toplantıma yetişmek için kilometrelerce yol katettim. Haftasonu evde olmadığım için akşam altıdan sonra eve gelip her gün biraz ev temizliyorum. Uzun lafın kısası berbat bir durumdayim her yere herkese yetmeye çalışıyorum. Eşime abinlerin başımın üstünde yeri var ama onları da başka bir hafta sonu daha rahat ağırlarız dediğimde büyük kavga yine çıktı. bana evli bir kadın gibi davranmam gerektiğini söyledi ve daha bir sürü ağır laf. 32 yaşındayım, iki ayrı şehir ve evde mekik dokuyorum, makale ve tez yazmaya çalışıyorum, bu arada aileleri onların istediği mükemmel şekilde ve sıklıkta karşılayamıyorum. Eşim bu arada zaten neredeyse her hafta içi ailesini uykusundan fedakarlık edip ziyaret ediyor. ama bunlar yetmiyor kimseye ve ben yetemiyorum en başta eşime. İstediğim sadece dinlenebilmek ve eşimle biraz evliliğin tadını çıkarabilmek haftada iki günden fazla görüşemiyoruz. ama bunu ona bile anlatamıyorum. Sözüm pek geçmiyor kısaca, kendini evin erkeği gibi hissetmek eğitimli eğitimsiz her erkeğin takıntısı. Sözlerinin geçmemesi ya da itiraz gelmesi onları deliye döndürebiliyor. şu an bu mesele yüzünden yol ayrımına bile geldik çünkü onun gözünde benim kişiliğimi ortaya koyup evime benim de uygun olduğum zamanda misafir gelmesini istemem hele ailesi ise büyük hakaret. Bilemiyorum bazen bunda kültür farklılığı da önemli olabilir diye düşünüyorum. Yani sadece eğitim yeterli olmayabiliyor kadının derdini anlatabilmesine
 
Bencede çalış çalışma bi farkı yok karşındaki insanın sana verdiği değere bağlı hatta bence çalışan daha çok eziliyor ben nişanlıyken çalışıyordum evlenmeme yakın bıraktım bazı şeylerin farkına vardım kadın çalışıyorsa erkeğn sorumluluğunu baya bi hafifletiyor erkek rahatlıyor ev işiydi yemekti çocuktu derken kadın hırpalanıyor ondan sonra erkek kadını dinlese ne olur dinlemese ne olur zaten herşeyini tek başına yapıyor ona ihtiyacı kalmıyor (:
 
aslında çalışan çalışmayan diye ayırt etmemek gerekir. her evlilik farklı derecede bence. eşelrin birbirine olan saygısı sevgisi önemlidir. ben çalışan bayanım eşim her daim evde yardımcıdır ama bende ona her konuda yardımcı olmaya çalışırım yalnız iş arkadaşım 3 çocuk var birde ama eşi akşam eve geldiğinde 4. çocuk resmen hiç yardım etmez. bir diğer arkadaşım ev hanımı aman allahım eşi benimkinden daha fazla iş yapıyor düşünün artık, ayyhhh çok yoruldum dediği anda bitiyor eşi pervane resmen.
bu tamamen kişilere bağlı yani
 
evlenmeden önce mükemmel kadın olmayın diye bir yazı okumuştum. bazı noktalarının gerçek olduğunu düşünüyorum. ben de mükemmel olmak için uğraşmıyorum. gerçi uğraşamıyorum. temizlik yapamıyorum. allerjik durumum çamaşır asmamı bile engellediği için eşimin üstüne kalmış durumda. elimden geldiğince diğer işleri yaparım. eşimde sağolsun yardım eder. tabiki temizlikçide çağırıyoruz.

ilk evlediğimizde eşim için bu geçerli değildi. lavabo kirlenmişti. hemen temizledim ve allerjik reaksiyonla hastanelik oldum. tekrar kirlendiğinde, eşim yapmamı kesinlikle istemedi. ama kendide yapmam dedi. erkek olduğu için yapamazmış. çok üzüldüm. elimden gelen birşey olsa yapacaktım. yapamadım işte. sonra bu durumu yavaş yavaş kabul etti. temizlikçi çağırmayı teklif etti. artık kendide birşeyler yapıyor.

erkek çocuklara zaten paşam diye seviliyor onlarda paşa olduklarına inanıyorlar. yetiştirme tarzından kaynaklanıyor kesinlikle. yoksa çalışmış çalışmamış fark etmez.
 
Erkeğin zihniyeti aynıysa kadın ister çalışsın ister çalışmasın evliliğe bakış açıcı hiç değişmez..

İş düşüncede biter....
 
Çalışan kadınların hepsi için aynı şey, yani evde sözünü geçirebilmesi durumu geçerli değil bence. İki tarafın (karı ve koca) yetişme tarzı aldığı kültür de önemli bir faktör. Açıkçası ben çalışan bir kadın olarak bazı konularda çok sıkıntılıyım. Eşimle sekiz ay önce evlendik zaten evlenme sürecimiz de çok hızlı gelişti birbirimizin ailelerini tanıma fırsatını da çok bulamadık. Bizim özel bir durumumuz var ayrı şehirlerde yaşıyoruz. İkimizde kariyer meslekleri yaptığımız için belli aşamaları tamamlayıp yani doktora tezlerimizi yazıp bir araya gelmeyi planlıyoruz. Hafta sonları sürekli yollardayız hafta içi ikimizin de çok yoğun bir çalışma temposu var ayrıca mesleğimiz evde oturup çalışmayı da gerektiriyor. Evliliğimin ilk zamanları aile el öpmeleri, bayram ziyaretleri ile geçti kızkardeşimin düğünü bizden bir buçuk ay sonra oldu bu süreçte yeni evli bir çift gibi yaşayamadık. Hafta içi ayrı şehirlerdeyiz, hafta sonu bir noktada buluşmaya çalışıyoruz ayrıca aileler sürekli istediği için onlarla görüşmek için yollar, yorgunluklar demeden kalplarini kırmamaya çalışıyoruz. Üstelik onun ailesi farklı benim ailem farklı şehirde yani bunca yorgunluk ve sorumluluk üzerine evlendiğimizden beri dört şehir arasında kaç km yol kat ettiğimi otobüslerde kaç gün geçirdiğimi hesaplamak bile istemiyorum. Benim için hafta sonu evde sakin sadece evimin işlerini yaparak geçireceğim bir hafta sonu bile lüks resmen. Eşimin ailesine bayramlar dışında defalarca gidip kaldık abilerine aynı şekilde. Hiçbir özel günlerini ihmal etmedik, yurt dışından akrabaları geldi ona bile koşa koşa gidip gönüllerini yaptık. Keza ailesi ve abisi ailesiyle eşimin yaşadığı şehire gelip kaldılar haftasonu misafirimiz oldular. Bir kez bile saygısızlık etmedim surat asmadım. ama ben doktora yapan akademisyen olma hayalleri ve çabası içinde sorumlulukları çok ağır 32 yaşında yetişkin bir kadınım. bayramda gidip el öpüyoruz, iki gün sonra anneleri abartmıyorum iki gün sonra gelip yine haftasonunu bizle geçirmek istediler, ben de evliliğimizin ilk haftalarını zaten görüşemediğimiz için yalnız geçirmek istiyorum dedim. hakaret ve saygısızlık gördüğüm bir kavgaya dönüştü. bu süreç böyle devam etti. Yine bir hafta sonu gelmek istediler tamam dedik tüm planlarımızı yaptık. ben kilometrelerce yol gitiim, işlerimi erteledim bekliyoruz. kayınvalidem gelmedi akşam geleceklerdi kayınpederim kafasına göre esmiş çıkmış sabahın köründe yola eğer eşim kalkıp sabah erken aramasaydı onları bizi öylece eve hatta yatakta yatarken bulacaktı. Sonra ertesi hafta yine birlikte geleceğiz dediler bu sefer ben bana uygun bir tarih olmasını istedim her hafta akıllarına estiği gibi plan yapmamalarını rica ettim. ama yine kendilerine uygun gördükleri tarihleri seçerek geliyorlar. Ben de sesimi çıkardığımda çok kötü kavgalar yaşanıyor eşim bu sefer benim ailem üzerinden çok can yakıcı cümleler kuruyor. Benim istediğim sadece son dakika sürprizleri olmasın. Bu haftasonu kayınvalidem benim yaşadığım eve gelicek, bu tarihi de kendi seçti önceden çünkü 23 Nisan tatili var ve ben de planımı buna göre ayarladım. Son dakikada eşim abisi, yengesi ve iki küçük çocuğunu da misafir listesine ekledi. Evim halen bekar evi gibi yeni eşyam, doğru dürüst üç gün boyunca misafir ağırlayabileceğim bir ev ortamım yok. Ayrıca pazar akşamı annlerindeydik daha ve ben sabah 6'da kalıp yollara düştüm saat 9:30'daki toplantıma yetişmek için kilometrelerce yol katettim. Haftasonu evde olmadığım için akşam altıdan sonra eve gelip her gün biraz ev temizliyorum. Uzun lafın kısası berbat bir durumdayim her yere herkese yetmeye çalışıyorum. Eşime abinlerin başımın üstünde yeri var ama onları da başka bir hafta sonu daha rahat ağırlarız dediğimde büyük kavga yine çıktı. bana evli bir kadın gibi davranmam gerektiğini söyledi ve daha bir sürü ağır laf. 32 yaşındayım, iki ayrı şehir ve evde mekik dokuyorum, makale ve tez yazmaya çalışıyorum, bu arada aileleri onların istediği mükemmel şekilde ve sıklıkta karşılayamıyorum. Eşim bu arada zaten neredeyse her hafta içi ailesini uykusundan fedakarlık edip ziyaret ediyor. ama bunlar yetmiyor kimseye ve ben yetemiyorum en başta eşime. İstediğim sadece dinlenebilmek ve eşimle biraz evliliğin tadını çıkarabilmek haftada iki günden fazla görüşemiyoruz. ama bunu ona bile anlatamıyorum. Sözüm pek geçmiyor kısaca, kendini evin erkeği gibi hissetmek eğitimli eğitimsiz her erkeğin takıntısı. Sözlerinin geçmemesi ya da itiraz gelmesi onları deliye döndürebiliyor. şu an bu mesele yüzünden yol ayrımına bile geldik çünkü onun gözünde benim kişiliğimi ortaya koyup evime benim de uygun olduğum zamanda misafir gelmesini istemem hele ailesi ise büyük hakaret. Bilemiyorum bazen bunda kültür farklılığı da önemli olabilir diye düşünüyorum. Yani sadece eğitim yeterli olmayabiliyor kadının derdini anlatabilmesine

çok garipsedim ben bu insanları.
sizin aile olduğunuzun farkına varamamışlar.
keza eşinde varamamış.
aynı şehirde bile olsak ben bu kadar görüşmek istemem.
sen farklı şehirlerden herkese yetmeye çalışıyorsun.
keşke en baştan durumu kabullenmeseymişsin.
herşeye koşturmasaymışsın.
tezim var oyum var buyum var diyip evinde kalsaymışsın.
baştan nasıl oluyorsa hep öyle gidiyor çünkü.
bundan sonra bari herşeye koşturma.
yavaş yavaş çizgilerini çek.
eşinin ailesiyle aynı şehirde olduğunuzu düşünemiyorum bile.
 
Ben 7 yıldır yoğun tempoda çalışıyorum, sabah 8 akşam 6, haftasonu tatıl. İşimin de etkısı olacak Planlama işim ve hayatım oldu herşeyi planlayasım gelıyo, biri gelıcegınde kaç kişilik emek yapalım ne kadarı fazla, temızlık yaparken günü nasıl planlayayım evlılık aynı şekilde burdan tutun da her turlu artık :)

işime de yarıyo açıkçası ama ben dinlenmek istiyorum artık, eylülde evlenınce çalışmıycam, daha doğrusu mayıs sonu bırakıyorum, sonra duruma göre karar verıcem.

Nşanlım kuçuk yaştan berı çalışıyosun kendı evınde dınlen uyu gez alışverıs yap yaşın geçmeden yaşa hayatını, sıgortanı dert edersende oderız diye içimi rahatlattı,

Ama çalışıcam dersen de sen karar ver, kendını parçalamıycagın bir işte çalış mecbur olmadıgını bil dedi.

O kadar hoşuma gitti ki bu tutumu, Allahıma şükür.

Ama bence karakter meselesı.

Annem 30 yıldır çalışmıyor ama evın patronu vallahı herşey maddı manevı ondan soruluyo yanı çalışmak çalışmamak değil mesele diye düşünüyorum ben.
Herkesin kendi kararı tabi :)
 
benim sevgilim çalışmamı istemiyor evlenince işi stresli diye bide şehir değiştirme gibi bir olayımız var .yani bazı şartlar yüzünden eşinin çalışmasını istememesi bir erkeğin normal buluyorum .çalışan kadına erkek saygı duyuyor kariyeriyle övünüyor vs denilenlere sadece gülüyorum .erkekler için güzellik gurur vericidir hanımlar .maalesef böyle .kimse eşinin zekasııyla övümüyor ne kadar güzel olsun okadar iyi diyolar .dışarda taşırken gurur duymak istiyolar aksini yapanlar zaten eşiyle parası için evlenen erkekler.
 
benim sevgilim çalışmamı istemiyor evlenince işi stresli diye bide şehir değiştirme gibi bir olayımız var .yani bazı şartlar yüzünden eşinin çalışmasını istememesi bir erkeğin normal buluyorum .çalışan kadına erkek saygı duyuyor kariyeriyle övünüyor vs denilenlere sadece gülüyorum .erkekler için güzellik gurur vericidir hanımlar .maalesef böyle .kimse eşinin zekasııyla övümüyor ne kadar güzel olsun okadar iyi diyolar .dışarda taşırken gurur duymak istiyolar aksini yapanlar zaten eşiyle parası için evlenen erkekler.

her konuda tutturmuşsun bi güzellik bi fizik her olayı buna bağlıyorsunuz ama yanılıyorsunuz

sanırım sevgiliniz sizi kandıracak yolu bulmuş sen çok güzelsin çalışmanı istemiyorum,fiziğin çok güzel kıskanıyorum dikkat çekicisin çalışma diye diye sizi sindirmeye çalışıyor

ilk dediklerin mantıklı ama sonradan bi laf sokma çabası genelleme yapma filan hoş şeyler değil

hepimiz kendimize göre güzeliz ama güzellik bi yere kadar Allah korusun sizin güzelliğinize fiziğinize birşey olsa demek ki sevgiliniz gözünde bi hiçsiniz yazık ben olsam bi gözden geçirdim ilişkimi

sizin ilişkinizde dış görünüş üzerine güzelliğiniz için birlikte yine çıkar ilişkisi hani bizim para ilişkisi ya o bakımdan

ayrıyetten de dışarda taşırken demişsiniz ama çanta mıyız ki biz
 
Çalışan kadınların hepsi için aynı şey, yani evde sözünü geçirebilmesi durumu geçerli değil bence. İki tarafın (karı ve koca) yetişme tarzı aldığı kültür de önemli bir faktör. Açıkçası ben çalışan bir kadın olarak bazı konularda çok sıkıntılıyım. Eşimle sekiz ay önce evlendik zaten evlenme sürecimiz de çok hızlı gelişti birbirimizin ailelerini tanıma fırsatını da çok bulamadık. Bizim özel bir durumumuz var ayrı şehirlerde yaşıyoruz. İkimizde kariyer meslekleri yaptığımız için belli aşamaları tamamlayıp yani doktora tezlerimizi yazıp bir araya gelmeyi planlıyoruz. Hafta sonları sürekli yollardayız hafta içi ikimizin de çok yoğun bir çalışma temposu var ayrıca mesleğimiz evde oturup çalışmayı da gerektiriyor. Evliliğimin ilk zamanları aile el öpmeleri, bayram ziyaretleri ile geçti kızkardeşimin düğünü bizden bir buçuk ay sonra oldu bu süreçte yeni evli bir çift gibi yaşayamadık. Hafta içi ayrı şehirlerdeyiz, hafta sonu bir noktada buluşmaya çalışıyoruz ayrıca aileler sürekli istediği için onlarla görüşmek için yollar, yorgunluklar demeden kalplarini kırmamaya çalışıyoruz. Üstelik onun ailesi farklı benim ailem farklı şehirde yani bunca yorgunluk ve sorumluluk üzerine evlendiğimizden beri dört şehir arasında kaç km yol kat ettiğimi otobüslerde kaç gün geçirdiğimi hesaplamak bile istemiyorum. Benim için hafta sonu evde sakin sadece evimin işlerini yaparak geçireceğim bir hafta sonu bile lüks resmen. Eşimin ailesine bayramlar dışında defalarca gidip kaldık abilerine aynı şekilde. Hiçbir özel günlerini ihmal etmedik, yurt dışından akrabaları geldi ona bile koşa koşa gidip gönüllerini yaptık. Keza ailesi ve abisi ailesiyle eşimin yaşadığı şehire gelip kaldılar haftasonu misafirimiz oldular. Bir kez bile saygısızlık etmedim surat asmadım. ama ben doktora yapan akademisyen olma hayalleri ve çabası içinde sorumlulukları çok ağır 32 yaşında yetişkin bir kadınım. bayramda gidip el öpüyoruz, iki gün sonra anneleri abartmıyorum iki gün sonra gelip yine haftasonunu bizle geçirmek istediler, ben de evliliğimizin ilk haftalarını zaten görüşemediğimiz için yalnız geçirmek istiyorum dedim. hakaret ve saygısızlık gördüğüm bir kavgaya dönüştü. bu süreç böyle devam etti. Yine bir hafta sonu gelmek istediler tamam dedik tüm planlarımızı yaptık. ben kilometrelerce yol gitiim, işlerimi erteledim bekliyoruz. kayınvalidem gelmedi akşam geleceklerdi kayınpederim kafasına göre esmiş çıkmış sabahın köründe yola eğer eşim kalkıp sabah erken aramasaydı onları bizi öylece eve hatta yatakta yatarken bulacaktı. Sonra ertesi hafta yine birlikte geleceğiz dediler bu sefer ben bana uygun bir tarih olmasını istedim her hafta akıllarına estiği gibi plan yapmamalarını rica ettim. ama yine kendilerine uygun gördükleri tarihleri seçerek geliyorlar. Ben de sesimi çıkardığımda çok kötü kavgalar yaşanıyor eşim bu sefer benim ailem üzerinden çok can yakıcı cümleler kuruyor. Benim istediğim sadece son dakika sürprizleri olmasın. Bu haftasonu kayınvalidem benim yaşadığım eve gelicek, bu tarihi de kendi seçti önceden çünkü 23 Nisan tatili var ve ben de planımı buna göre ayarladım. Son dakikada eşim abisi, yengesi ve iki küçük çocuğunu da misafir listesine ekledi. Evim halen bekar evi gibi yeni eşyam, doğru dürüst üç gün boyunca misafir ağırlayabileceğim bir ev ortamım yok. Ayrıca pazar akşamı annlerindeydik daha ve ben sabah 6'da kalıp yollara düştüm saat 9:30'daki toplantıma yetişmek için kilometrelerce yol katettim. Haftasonu evde olmadığım için akşam altıdan sonra eve gelip her gün biraz ev temizliyorum. Uzun lafın kısası berbat bir durumdayim her yere herkese yetmeye çalışıyorum. Eşime abinlerin başımın üstünde yeri var ama onları da başka bir hafta sonu daha rahat ağırlarız dediğimde büyük kavga yine çıktı. bana evli bir kadın gibi davranmam gerektiğini söyledi ve daha bir sürü ağır laf. 32 yaşındayım, iki ayrı şehir ve evde mekik dokuyorum, makale ve tez yazmaya çalışıyorum, bu arada aileleri onların istediği mükemmel şekilde ve sıklıkta karşılayamıyorum. Eşim bu arada zaten neredeyse her hafta içi ailesini uykusundan fedakarlık edip ziyaret ediyor. ama bunlar yetmiyor kimseye ve ben yetemiyorum en başta eşime. İstediğim sadece dinlenebilmek ve eşimle biraz evliliğin tadını çıkarabilmek haftada iki günden fazla görüşemiyoruz. ama bunu ona bile anlatamıyorum. Sözüm pek geçmiyor kısaca, kendini evin erkeği gibi hissetmek eğitimli eğitimsiz her erkeğin takıntısı. Sözlerinin geçmemesi ya da itiraz gelmesi onları deliye döndürebiliyor. şu an bu mesele yüzünden yol ayrımına bile geldik çünkü onun gözünde benim kişiliğimi ortaya koyup evime benim de uygun olduğum zamanda misafir gelmesini istemem hele ailesi ise büyük hakaret. Bilemiyorum bazen bunda kültür farklılığı da önemli olabilir diye düşünüyorum. Yani sadece eğitim yeterli olmayabiliyor kadının derdini anlatabilmesine

buna katlanmak zorunda değilsin.
kendi evinde kal. eşin senin yanına gelsin.
gelmezse gelmesin.
tezim bitene kadar biyere gidemem de. hakkın çünkü.
evine de kimseyi kabul etme.
bu ne ya. içim şişti.
 
benim sevgilim çalışmamı istemiyor evlenince işi stresli diye bide şehir değiştirme gibi bir olayımız var .yani bazı şartlar yüzünden eşinin çalışmasını istememesi bir erkeğin normal buluyorum .çalışan kadına erkek saygı duyuyor kariyeriyle övünüyor vs denilenlere sadece gülüyorum .erkekler için güzellik gurur vericidir hanımlar .maalesef böyle .kimse eşinin zekasııyla övümüyor ne kadar güzel olsun okadar iyi diyolar .dışarda taşırken gurur duymak istiyolar aksini yapanlar zaten eşiyle parası için evlenen erkekler.

O güzellik geçince eş gurur duymayacak mı? Güzellik çok geçici bir kavram.

Eğer kadın zekasını güzelliğine yansıtarak işliyorsa eş onunla gurur duyacaktır. Eşim benim işimi başkalarına öyle bir anlatıyor ki kendimi bakan zannediyorum. Benim mevkime tırnaklarımla geldiğimi bildiği için bunu gurur duyarak anlatması beni her türlü güzelleştiriyor, duruşuma, bakışıma yansıyor.

Hayatta bir birey olarak varolmak zorundayız. Kimse kimsenin çalışıp çalışmayacağına da karar vermemeli bence. Eğer kadın istemiyorsa, yorulmuşsa, bebeğine bakmak istemiyorsa tabi ki çalışmasın, insiyatifini kullanıp işten çıkabilir ama başka birinin bu eş bile olsa fikir beyan etme hakkı yok.
 
Zaten kendine güveni olmayan erkek kıskanıyor nedense,güzellikle alakası yok maalesef.
 
çalışmamı ne hakla kısıtlayabilir yahu.. ne yapıcam ben o diplomaları ? :ssz: ne malum hayatıma onsuz devam etmek zorunda kalmayacağim ? Bir adamla görüşüyordumi niyeti evlenmekti benimle, bana dedi ki " ya kpss de güzel bir puan alırsın adanaya atanırsn ya da evde oturursun dershanede falan çalişmanı istemem". Tmm cnm benimm sana hayatta mutluluklar diledim kestim attım.. Erkek dediğin kadınını her alanda destekleyecek, yaparsın başarırsın diyecek..
 
her konuda tutturmuşsun bi güzellik bi fizik her olayı buna bağlıyorsunuz ama yanılıyorsunuz

sanırım sevgiliniz sizi kandıracak yolu bulmuş sen çok güzelsin çalışmanı istemiyorum,fiziğin çok güzel kıskanıyorum dikkat çekicisin çalışma diye diye sizi sindirmeye çalışıyor

ilk dediklerin mantıklı ama sonradan bi laf sokma çabası genelleme yapma filan hoş şeyler değil

hepimiz kendimize göre güzeliz ama güzellik bi yere kadar Allah korusun sizin güzelliğinize fiziğinize birşey olsa demek ki sevgiliniz gözünde bi hiçsiniz yazık ben olsam bi gözden geçirdim ilişkimi

sizin ilişkinizde dış görünüş üzerine güzelliğiniz için birlikte yine çıkar ilişkisi hani bizim para ilişkisi ya o bakımdan

ayrıyetten de dışarda taşırken demişsiniz ama çanta mıyız ki biz

hayır tabikide çanta değiliz ama güzel bir kadını taşımak erkekler için gurur verici birşey oluyor .dış görünüş maalesef çok önemli .sadece güzel olduğum için sevmiyor bunu biliyorum karekterimide seviyor .laf sokma çabasında değilim ama sürekli yazdıklarımı alıntı yapıp vur kaç yapıp sonra şikayet ediyolar .madem cevabını almak zorlarına gidiyor cevap vermeleri gereksiz .senin için söylemiyorum ama her yerde benim yazdıklarımı alıp ters yazan arkadaşlar var .sürekli eleştiri yapıyolar akllırnca bende cevap verince suçlu oluyorum .genellemem maalesef ki gerçek acı ama gerçek . partnerinin zekasıyla övünen hiç erkek görmedim şu yaşıma kadar ben .
 
Back
X