Çalışan Kadın Bankamatik mi?

bu cahidemidir kimdir acaba işi ve parası olmadığı için boşanamayıp dayak ve hakaretlere boyun eğmek zorunda kalan kadınlara ne önermektedir....

bu da yeni moda oldu akpnin beslediği yobazlar bunlar milleti pasifleştirmeye çalışıyorlar kadın çalışmasın ki erkeğe muhtaç olsun dertleri o böyle sanal karakterlerle ortalıkta geziniyorlar kanmayın bunlara yıllarca kadınlar bu kadar iş hayatında değilken ne acılar çektiler ne sorunlar yaşadılar ama şimdi elinde gücü olan kadın boyun eğmiyor bu da dert oluyor birilerine!!!

kadının yeri evidir mantığının çökmesi gerektiğini artık görmek lazım.
Sonunda şu konuya cevap yazan aklı başında biri... harika yorum tebrikler 👏🏻
 
bu cahidemidir kimdir acaba işi ve parası olmadığı için boşanamayıp dayak ve hakaretlere boyun eğmek zorunda kalan kadınlara ne önermektedir....

bu da yeni moda oldu akpnin beslediği yobazlar bunlar milleti pasifleştirmeye çalışıyorlar kadın çalışmasın ki erkeğe muhtaç olsun dertleri o böyle sanal karakterlerle ortalıkta geziniyorlar kanmayın bunlara yıllarca kadınlar bu kadar iş hayatında değilken ne acılar çektiler ne sorunlar yaşadılar ama şimdi elinde gücü olan kadın boyun eğmiyor bu da dert oluyor birilerine!!!

kadının yeri evidir mantığının çökmesi gerektiğini artık görmek lazım.
Abla ağzın bal yesin abla, görmeyeceksin muhtemelen ama ben yazmak istedim :)
 
Bi de eklemeden edemiycem şu tarz ortaçağ cahilliği barındıran yazıları pek dikkate almasak mı ne evet ablacım çalışıyoruz kimseye muhtaç değiliz ay kuDurun artık bi ya. Nedir bu çalışan kadın kıskançlığı anlamıyorum. Istiyorlar ki kadin çalışmasın bir adamın vereceği paraya vicdanına muhtaç kalsın . Zorlarına gidiyor erkeğe muhtaç olmayan kadın. Dertleri bu.
 
bu kadınlar hiç çaresizliği görmemiş yaşamamış
böyle atıp tutuyorlar.
saçlarını başlarını yolasım geliyor gerçekten çok sinirleniyorum.
bunların bu zihniyeti olmasa 17 yaşında evlenip çocuk yapıp iş güç görmemiş kocasından şiddet gören kadın da bu kadar çok olmayacak.
 
Ne boş bir yazı. Evet kadın çalışmasın evde oturup damızlık gibi çocuk yapsın. Kocası ne uygun görürse onu yaşasın. Tam tersi bir kadının dışarıda çalışıp bir de gelip ev işi yapıp, çocuk bakıp, maaş kartını kocasına vermesine de karşıyım. bazı sağlık sorunlarından dolayı kısa bir dönem çalışamamıştım, gerçekten psikolojim bozuldu. Kendimi kötü hissettim, kocam hiçbir şeyime karışmadığı sen nasıl istersen öyle yap dediği halde. Benim annem diplomalı bir ev hanımıydı, çocuklarını büyütmeyi seçmişti ama ne sıkıntılar çekti bilirim. O yüzden saçmalamayın kadınlar okusun, okutsun, çalışsın ki bu ülkenin gelecek nesilleri asalak, şiddet eğilimli, pis zihniyetlerle dolu olmasın.
 
Genellemelere sinir oluyorum. Daha iki gün önce neden evde oturan kadına ev hanımı deniyor da çalışma hayatında olması gereken ama evde pinekleyen adama işsiz deniyor diye düşünürken karşıma çıkana bak. Adam çalışan kadın istiyormuş yok kadını bankamatik olarak görüyormuş diye yaygara çıkarmış biri, kadın işi gücü yerinde adam isteyince suç olmuyor da adam isteyince mi oluyor. Neyse ben çalışmıyorum kardeşim bu benim seçimim ben çalışmıyorum diye herkes evde otursun banane banane de demiyorum, çalışmak isteyene saygı duyuyorum bu onun tercihi ne güzel gitsin çalışsın. Yalnız çalışıyor diye de oturup bana saygısızlık yapmaya kalkmasın...
Bırakın artık milletin hayatını kurcalamayı bakış açınız evinizin salonu kadar dar olmasın kim nasıl istiyorsa öyle yaşasın.
 
Ben sırf bu örümcek ağlarıyla örülü, yüzyıl geride kalmış düşünceleri yüzünden yemek tarifi almaya bile girmiyorum bu kadının sitesine. İyi kadın çalışmasın ki dayak yediği, aldatıldığı, hakarete uğradığı, ailesiyle görüşmesi yasaklandığı zaman bile gidemesin. Ayaklarındaki prangalardan kurtulamasin. Allah akıl vermiş kullanılsın diye.
 
Öteden beri insanlar eş seçimi yaparken, bazı kriterleri önemser, eşlerini bu kriterlere göre seçerler. Güzel, alımlı bir kız olsun. Becerikli olsun, güzel yemek yapsın, temiz olsun, misafir ağırlamakta mahire olsun, güleryüzlü, tatlı dilli olsun, İslami bilince sahip bir erkekse dindar olsun, namazını kaçırmasın vs. Bunlar oldukça makul tercihlerdir. Erkek bütün bir hayatı beraber geçireceği kadında güzellik, temizlik, güleryüzlü olma gibi hasletleri isteyebilir, sonuna kadar haklıdır.
Sevgili Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: Dünya bir metadır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır. [Müslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69).]
Saliha kadın modeli, dindarlık, haramdan sakınma, kocasıyla iyi geçinme gibi özellikleri bünyesinde barındırır. Saliha kadın şirret olmaz, yüzüne bakınca huzur verir, idare etmeyi, geliri gideri bilir. Uyumludur, asi değildir. Akıllı ve anaç kadındır.
Günümüz toplumunda erkeklerin pek çoğu evlenecekleri kızı seçerken, kendilerince vazgeçilmez bir özellik daha istiyorlar. Çalışan kız olsun!
Sadece erkekler değil, anneleri de yana yakıla çalışan kız avına çıkıyor, bu özelliği olmazsa olmazların içinde sıralıyor, hatta 1. tercih olarak öne sürüyorlar. Oğlan iş yerinde çalışan bir kız bulmuş anlaşıp evlenmişse ne ala. Yoksa konu komşu, eş dost, hısım akraba teyakkuza geçer oğlana bir çalışan kız bulmak için seferber olurlar. Ne olursa olsun ama illa çalışan olsun:
-Güzel mi?
-Olmasa da olur,
-Temiz mi?
-Hizmetçi tutar.
-Ya çocuk olursa?
-Annesi veya kaynanası bakar. Olmazsa her yer kreş.
-Yemek yapmaktan anlar mı?
-Boşveeer, dondurulmuş gıdalar ne güne duruyor. Bir de mikro dalga fırın oldu bitti.
-Biraz yaşı büyük.
-Olsun, erken emekli olur!
Çalışan gelin isteyen kaynanalar, gelin adayının özellikle öğretmen olmasını isterler. Hem maaşlı, hem yarım gün çalışıyor diye ilk tercihleri bu yönde olur. Çalışmayan, hele yüksek okul okumamış kızların artık semtine bile uğramaya değmez.Hangi zamanda yaşıyoruz? Tek maaşla ev mi geçindirilir? Çift maaşlı olsunlar, gül gibi geçinsinler. Ya teyzem sen çalışmıyordun da aç mı, açıkta mı kaldın? Çocuklarına bakamadın, okutamadın mı? ele güne muhtaç mı oldun? diye soramaz insan.
Çalışırken evlenen pek çok kadın, evliliğinin ilerki yıllarında katlanarak artan yükün altında kalıp çalışmayı bırakmak isteyince, eşleri çoğu kez işi bırakmasını istemez. Erkek için pek bir sorun yoktur aslında. Geçim yükünü hafifletmiştir eşi. Zaten yemek, temizlik, çocuk bunlarla da pek ilgisi olmaz. Paranın sıcağına da alıştıktan sonra niçin işi bırakmasını istesin ki?
Değişen zaman, modernleşen toplum, kadında sosyal hayatın içinde olmalı gibi hikayelerle kadın, ev-iş, çocuk- kariyer kıskaçları arasında acınası bir hale getiriliyor. Kadın ve erkek eşittir! safsatasına iyiden iyiye inandık ama, balkonlarda çamaşır seren, cam silen, çocuğun altını değiştiren, dizini yere koyup yer silen, tezgahın üzerini çamaşır suyuyla temizleyen erkeklere pek rastlamıyoruz. Kadın hangi konumda olursa olsun, annelik ve kadınlık mesleğini devam ettirmek zorunda.
Doktor olan ve Bir Üniversitede iyi bir konuma gelmiş izleyicim, kocasının hiç bir ev işine yardım etmediğini, güvenmediği için eve yardımcı bir kadının gelmesine de izin vermediğini anlatmıştı. Ve şu iç acıtıcı sözleri sarfetmişti: Doktor olmasam kocam benimle neyimi beğenip te evlenecekti ki?? Başka bir izleyicim de Çok yoruluyorum, sadece pazar günü bana yetmiyor. Ne eve, ne kendime yetemiyorum. Kocamınsa işi bırakacağım diye ödü kopuyor. diyordu.
Gerçek şu ki; Erkeklerin bazıları,(kimine göre çoğu) çalışan kadınları bankamatik olarak görüyor. Çalışan kadınlar, ev ve iş arasında çifte mesaide ömür tüketiyor. Yorgunluğu ve yıpranmışlığı hat safhada, kıymet bileni çok az, gereken değeri görmeyen zavallı varlıklara dönüşüyorlar.

Bugün bazı kadınlarımız arasında özgürlüğün anlamı, daha az kadın, daha az anne, daha az eş olmakla eşdeğerdir; çünkü evin yerini sokak, mutfağın yerini büro, anneliğin yerini sekreterlik, mahremiyetin yerini teşhir aldıkça kadının erkekleşmesi kaçınılmazdır!
Dücâne Cündioğlu
Evine bakıcı kadın alıp, kadını cahil,kendisini kültürlü, kadını köle, kendini özgür olarak niteleyenler hiç kusura bakmasınlar ama bu kocaman bir yalan. Evin hanımı, evinden uzak, iş yerinde canhıraş çalışırken, bakıcı diye eve alınan kadınlar, sıcacık evlerde oturuyor. Çocuğa iyi kötü yemeğini yedirip, bir yolunu bulup uyutuyor. Canı ne isterse yiyor. Kumanda elinde TV sini seyrediyor.Üstüne birde azımsanmıyacak bir maaş alıyor. Evin hanımı bakıcıya acıyıp, modası geçmiş kıyafetlerini, kullanılmayan eşyalarını da veriyor.
Kaynana da gururla anlatıyor; Gelinim çalışıyor, çift maaşlılar. Evde bakıcı kadın da var. Eee hayat müşterek, geçim dünyası. Valla ben gelinimden çok memnunum..!!!
Cahide Sultan
Kadını kayırıyor gibi yapıp dövmüş resmen. Şu zihniyetin içinde kız çocuğu büyüttüğüm için çok üzülüyorum.
Kadının çalışması en doğru ve güzel olanı sorun bu zihniyetin yetiştirdiği erkekler. Evlenirken çalışan kadın olsun deyip ev işlerinde ise hiç çalışmıyor gibi olması bekleniyor.
Ben 5 yıldır evliyim ve eşim Türkiye de ortalama üstü bir erkek ev işleri konusunda ama hala annesinin onun beynine işlediği tabuları aşmakta zorlanıyorum. Bakın babası değil annesinin diyorum çünkü anneler siz yaşatıyorsunuz bu ataerkil zihniyeti. annesi oğlu yanında iş yaparsa rahatsız oluyor ya da her konuşmada öyle deme senin kocan her işe yardımcı diyor. Yardımcı değil çünkü o işler benim değil! Bunu anlatamıyorum, anlamıyor. Sizlerde anlamayacaksınız ama eğer eşlerden ikisi de çalışıyorsa ev işleri musterektir.
Çalışıyorsam eve kadında tutarım ve o kadın benden daha iyi şartlarda güzellemesini hiç anlamadım. Sosyalleşmek ve üretmek varken evde korelip beynimizi kullanmadan sadece yemek ve temizlik yapıp çocuk buyutmemizi bekleyenlerden nefret ediyorum. Bunun bir de şey versiyonu var söylediklerimizi sırf kadın olduğumuz için dikkate almayan, onları da yine bu kadınlar yetiştiriyor!
 
Feminizim kadinlarin hayatta istedikleri yolu secip ozgurce ve yasalarin onlara sagladigi esitlik ve haklarla hayata devam edebilmesini savunur. Erkekler de maalesef bunu e calis madem ama evde de ben is bilmem annem ogretmedi o yuzden sen yapacaksin diye cok guzel somuruyor hakkaten. Bu dusunceye katiliyorum. Kayinvalidelerin ogrwtmen kiz istemesi sacmaligina da katiliyorum cunku basima geldi. Mezun olur olmaz 5 kisi haber yolladi.
Ama burda is gene kadinda bitiyor. Ben calismak istemiyorum.BİTTİ! Veya ben calismak istiyorum ama bu durumda ya eve bir yardimci alacagiz ya da haftasonlari bi ucundan sen bi ucundan ben bu evi cevirecegiz diyebilmeli. Bunu yapamayan hanimlar erkek cocuklarina hicbirsey hala yaptirmiyor. O cocuk da sonra baska kizin basina bela. Benim annem ilkokul bile okumamis. Ama 7 yasindan beri calisir. Son 5 yildir emekli garibim. Fabrika tarla ne varsa calisti ve ustune evde de calisti. Ben bunu gorunce boyle olmayacagim dedim ve bu dusuncemi destekleyen bi adamla 30 yasimda herseyin farkina vararak evlendim. Yarin cumartesi temizlik ve camasir gunumuz. Birlikte yapacagiz cunku ben eve 7. De gelebiliyorum. Onun donunu yikayamam o saatte. Yani ozetle atalarimiz ne guzel demis ‘esek olursan semer vuran cok olur’ hamarat gelin ilgili es komplimanlari almak icin ilk haftalar gulerek yapilan isler sonra gorev olmus farketmessiniz bile. Kadin erkek esit degildir safsatasini hayatimiza normalmis gibi yeniden sokmaya calisan zihniyete koca bir hareket cekmek istiyorum. Evet AYNİ DEGİLİZ ama kanunlar ve toplum onunde ESİT OLMALİYİZ. Eger saglikla kucagimiza alabilirsek bebegimiz 6. Aya geldigi zaman ben ise geri donecegim ve esim de isi birakacak. Eve ve cocuga o bakacak ve gayet de istekli buna. Maddi durumumuz elverdigi icin boyle bir yol sectik. calismamayi secmek de bir ozgurluktur ve ben bunun onu daha az erkek yaptigini dusunmem asla. Benim fabrika iscisi tarim iscisi annem,bir simit almak icin kocandan para istemek zorunda kalma da ne yaparsan yap demisti canim benim. O yuzden hayat sizin hanimlar ama kararlarimizin arkasinda duralim ve bizi pasifize etmeye calisip dayagini ve lafini yedigimiz adamin koynuna geri sokmaya calisan bu tatli su suslumanlarina cok aldirmayalim.
 
bu cahide hanımın çalışamıyor olmasını pek sindirememiş.
bu tür yazılarla tüm kadınların çalışmayıp evde oturmasını yani kendine benzemsini istiyor.
ne yani çalışan kadın saliha kadın, dindar olamaz mı?
peygamberimizin eşi hz. hatice ticaret kadınıydı. yani iş kadını. ne kadar yoğun çalıştığını siz düşünün.
hz. aişe hadis ezberlemek ve nakletmekle meşguldü. yani insana en hayırlı bir meslekte çalıştı.
bizim dinimizin neresinde kadın çalışmasın, pasifleşsin, hayatı sadece çorap yıkayıp yemek yapmakla geçsin diyor????
allahın ilk emri OKU. bu zihniyetler kadının okumasına bile karşı.
okuyan çalışan kadın namussuz değildir. ekmeğini kazanıyor ,evine rızık getiriyor diye anneliğinden karılığından taviz vermiş demek değildir.
benim babaannem, anneannem de çalıştı. 70 yaşındaki kadın 60 yıldır çalışıyor tarlalarda. eşine yardımcı oluyor rızkını kazanıyor. kadın çalışmaz diyip evde oturup dantel örmüyor. bundan 100 yıl öncede kadın çalışıyordu, ha tabi ozamnın şartları farklıydı farklı işler yapıyorlardı. evde oturup kısır partileri vermek yerine dışarda ekmeklerinin peşindeydiler.

böyle yazılarla çalışan kadınları basitleştirmeye çalışıyorlar ama günaha giriyorlar. yarın o kocasına yaranmak için çalışmayan kadını, kocası aldattığında, dövüp sövdüğünde sahiplenip kol kanat gerecek mi bu insanlar ?HAYIR...
kendine faydası yok ki başka bir kadına nasıl olsun. bu kadınlara sahip çıkan dernekler yine çalışan kadınlar sayesinde kuruldu , işledi.
çalışmayın evde oturup diyip de kimsenin günahına girmesinler. her kadının şartları aynı değildir. insanlar zevkinden değil ihtiyaçdan dolayı çalışırlar
İhtiyacınız olmasa yine de çalışır mıydınız? Neden?
 
sanki eskiden çalışmıyorlardı kadınlar,o zamanların çalışması da tarlada oluyordu bunun günümüzden farkı ne?
kentselleşme oldukça evde oturmaya ve kısır günleri düzenlenmeye başladılar,tamam bunlar da güzel şeyler ama bir kadının çalışması demek kendi ayakları üzerinde durması demek kız çocuğuna örnek demek,üretim demek yazık sonra kadın doktor,hemşire ararlar yaa onlarda bu kafada olsaydı napcaktınız doktorsuz,öğretmensiz.
yazık ve bunu da onaylayanlar var.
ben çalışıyorum tamam yoruluyorum ama hep geleceğimi düşünüyorum,yaşlanınca ya eşim bende önce ölürse en azında bir emekli maaşım olur evimiz var kimseye el açmam (inşallah) kimsenin yanına sığınmam kendi evimde kendi düzenimde yaşlanırım inşallah diye düşünüyorum.
kime ne zaman ne olacağını bilemezsin,eşim derki bana bişi olsa gençkende (Allah korusun) ölsem en azından ev var mesleğinde var çocuğuna bakacak kadar maaş aldın mı kimseye muhtaç olmazsın der. ve çok doğru söyler.
Eskiden kadınlar çalışıyordu evet tarlada ama çoğu kendi işinde çalışma saatini kendi belirler , işi varsa evde geç gider, patrondan emir almaz , iş yerindeki mobinglere uğramaz ayrıca çiftçilik yılın altı ayını kapsar altı ayda evde vakit geçirirsin...Bende yıllardır çalışan bir kadın olarak diyorum ki yıpranıyoruz..
 
Bende yıllardır çalışan bir kadın olarak diyorum ki yıpranıyoruz..
Çalışırken kendine alan açmazsan, paranı kendini dinlendirmek için harcamaZsan yıpranırsın. Benim öğretmen arkadaşım var mesela, derdi gücü ev işleri ve evinin düzeni. Eşi birkaç çeşit yemek istermiş de , bunun içinde neden et yok dermiş de... sen bu konuyu çözemiyorsan boşuna çalışıyorsun demektir. Benim laflarımla temizlikçi çağı
 
Öteden beri insanlar eş seçimi yaparken, bazı kriterleri önemser, eşlerini bu kriterlere göre seçerler. Güzel, alımlı bir kız olsun. Becerikli olsun, güzel yemek yapsın, temiz olsun, misafir ağırlamakta mahire olsun, güleryüzlü, tatlı dilli olsun, İslami bilince sahip bir erkekse dindar olsun, namazını kaçırmasın vs. Bunlar oldukça makul tercihlerdir. Erkek bütün bir hayatı beraber geçireceği kadında güzellik, temizlik, güleryüzlü olma gibi hasletleri isteyebilir, sonuna kadar haklıdır.
Sevgili Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: Dünya bir metadır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır. [Müslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69).]
Saliha kadın modeli, dindarlık, haramdan sakınma, kocasıyla iyi geçinme gibi özellikleri bünyesinde barındırır. Saliha kadın şirret olmaz, yüzüne bakınca huzur verir, idare etmeyi, geliri gideri bilir. Uyumludur, asi değildir. Akıllı ve anaç kadındır.
Günümüz toplumunda erkeklerin pek çoğu evlenecekleri kızı seçerken, kendilerince vazgeçilmez bir özellik daha istiyorlar. Çalışan kız olsun!
Sadece erkekler değil, anneleri de yana yakıla çalışan kız avına çıkıyor, bu özelliği olmazsa olmazların içinde sıralıyor, hatta 1. tercih olarak öne sürüyorlar. Oğlan iş yerinde çalışan bir kız bulmuş anlaşıp evlenmişse ne ala. Yoksa konu komşu, eş dost, hısım akraba teyakkuza geçer oğlana bir çalışan kız bulmak için seferber olurlar. Ne olursa olsun ama illa çalışan olsun:
-Güzel mi?
-Olmasa da olur,
-Temiz mi?
-Hizmetçi tutar.
-Ya çocuk olursa?
-Annesi veya kaynanası bakar. Olmazsa her yer kreş.
-Yemek yapmaktan anlar mı?
-Boşveeer, dondurulmuş gıdalar ne güne duruyor. Bir de mikro dalga fırın oldu bitti.
-Biraz yaşı büyük.
-Olsun, erken emekli olur!
Çalışan gelin isteyen kaynanalar, gelin adayının özellikle öğretmen olmasını isterler. Hem maaşlı, hem yarım gün çalışıyor diye ilk tercihleri bu yönde olur. Çalışmayan, hele yüksek okul okumamış kızların artık semtine bile uğramaya değmez.Hangi zamanda yaşıyoruz? Tek maaşla ev mi geçindirilir? Çift maaşlı olsunlar, gül gibi geçinsinler. Ya teyzem sen çalışmıyordun da aç mı, açıkta mı kaldın? Çocuklarına bakamadın, okutamadın mı? ele güne muhtaç mı oldun? diye soramaz insan.
Çalışırken evlenen pek çok kadın, evliliğinin ilerki yıllarında katlanarak artan yükün altında kalıp çalışmayı bırakmak isteyince, eşleri çoğu kez işi bırakmasını istemez. Erkek için pek bir sorun yoktur aslında. Geçim yükünü hafifletmiştir eşi. Zaten yemek, temizlik, çocuk bunlarla da pek ilgisi olmaz. Paranın sıcağına da alıştıktan sonra niçin işi bırakmasını istesin ki?
Değişen zaman, modernleşen toplum, kadında sosyal hayatın içinde olmalı gibi hikayelerle kadın, ev-iş, çocuk- kariyer kıskaçları arasında acınası bir hale getiriliyor. Kadın ve erkek eşittir! safsatasına iyiden iyiye inandık ama, balkonlarda çamaşır seren, cam silen, çocuğun altını değiştiren, dizini yere koyup yer silen, tezgahın üzerini çamaşır suyuyla temizleyen erkeklere pek rastlamıyoruz. Kadın hangi konumda olursa olsun, annelik ve kadınlık mesleğini devam ettirmek zorunda.
Doktor olan ve Bir Üniversitede iyi bir konuma gelmiş izleyicim, kocasının hiç bir ev işine yardım etmediğini, güvenmediği için eve yardımcı bir kadının gelmesine de izin vermediğini anlatmıştı. Ve şu iç acıtıcı sözleri sarfetmişti: Doktor olmasam kocam benimle neyimi beğenip te evlenecekti ki?? Başka bir izleyicim de Çok yoruluyorum, sadece pazar günü bana yetmiyor. Ne eve, ne kendime yetemiyorum. Kocamınsa işi bırakacağım diye ödü kopuyor. diyordu.
Gerçek şu ki; Erkeklerin bazıları,(kimine göre çoğu) çalışan kadınları bankamatik olarak görüyor. Çalışan kadınlar, ev ve iş arasında çifte mesaide ömür tüketiyor. Yorgunluğu ve yıpranmışlığı hat safhada, kıymet bileni çok az, gereken değeri görmeyen zavallı varlıklara dönüşüyorlar.

Bugün bazı kadınlarımız arasında özgürlüğün anlamı, daha az kadın, daha az anne, daha az eş olmakla eşdeğerdir; çünkü evin yerini sokak, mutfağın yerini büro, anneliğin yerini sekreterlik, mahremiyetin yerini teşhir aldıkça kadının erkekleşmesi kaçınılmazdır!
Dücâne Cündioğlu
Evine bakıcı kadın alıp, kadını cahil,kendisini kültürlü, kadını köle, kendini özgür olarak niteleyenler hiç kusura bakmasınlar ama bu kocaman bir yalan. Evin hanımı, evinden uzak, iş yerinde canhıraş çalışırken, bakıcı diye eve alınan kadınlar, sıcacık evlerde oturuyor. Çocuğa iyi kötü yemeğini yedirip, bir yolunu bulup uyutuyor. Canı ne isterse yiyor. Kumanda elinde TV sini seyrediyor.Üstüne birde azımsanmıyacak bir maaş alıyor. Evin hanımı bakıcıya acıyıp, modası geçmiş kıyafetlerini, kullanılmayan eşyalarını da veriyor.
Kaynana da gururla anlatıyor; Gelinim çalışıyor, çift maaşlılar. Evde bakıcı kadın da var. Eee hayat müşterek, geçim dünyası. Valla ben gelinimden çok memnunum..!!!
Cahide Sultan
Çalışan kadınla evlenmek istemeleri sorun oluyor ama şu gördüğüm kriterleri istemeleri sorun olmuyor.
Oldukça normal istekler
Kadının evinde 7/24 temizlik yapması, misafir ağırlaması, çeşit çeşit yemek yapması, kocasının her gün bir akrabasının ziyaretine ses etmemesi, üstüne çocuklara bakıp daima güler yüzlü davranmaya çalışması kadını sömürmek değil.
Sabah işe gidip akşam dönmesi sömürülmek
 
Eskiden kadınlar çalışıyordu evet tarlada ama çoğu kendi işinde çalışma saatini kendi belirler , işi varsa evde geç gider, patrondan emir almaz , iş yerindeki mobinglere uğramaz ayrıca çiftçilik yılın altı ayını kapsar altı ayda evde vakit geçirirsin...Bende yıllardır çalışan bir kadın olarak diyorum ki yıpranıyoruz..
Köy hayatı halen ulaşılabilir bir hayat, tercih edebilirsiniz. Üstelik patrondan beter bir kaynana kayınbaba, onun uşağı koca belası olmaz başınızda. İnsan gücünün yerini makineler aldığı için tarlaya ırgat lazım diye sürekli doğurmanız da gerekmez. Dalga değil bak, gerçekten diyorum, biz de iki yıla kadar bunu gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
 
Eskiden kadınlar çalışıyordu evet tarlada ama çoğu kendi işinde çalışma saatini kendi belirler
Bu da şaka olmalı. Siz o hayatı hiç bilmiyorsunuz çok belli. Bahçede domates yetiştireni söylüyorsanız onu bilemem tabi 😂Kayınvalidem anlatsa offf o ne ya dersiniz. Sabah beşte kalk hayvanları yemle, bahçeye bak, dön kahvaltı haZırla, çocukları okula gönder, günboyu tarlada olacaksın akşama yemek yap, tarlada ne yiyeceksin bunları ayarla, toparlan git tarlaya yiyecekleri semaveri falan sırtlan, git orda çalış, akşam gel evin işleri... hiç yıpratıcı değil çok patronca 😂 ben özet geçtim bir de
 
Bu da şaka olmalı. Siz o hayatı hiç bilmiyorsunuz çok belli. Bahçede domates yetiştireni söylüyorsanız onu bilemem tabi 😂Kayınvalidem anlatsa offf o ne ya dersiniz. Sabah beşte kalk hayvanları yemle, bahçeye bak, dön kahvaltı haZırla, çocukları okula gönder, günboyu tarlada olacaksın akşama yemek yap, tarlada ne yiyeceksin bunları ayarla, toparlan git tarlaya yiyecekleri semaveri falan sırtlan, git orda çalış, akşam gel evin işleri... hiç yıpratıcı değil çok patronca 😂 ben özet geçtim bir de
Bilmem mi? 😀 Çok iyi birşey olsa kimseye bırakmazlar, herkes neden şehirde, köylerde in cin top oynuyor sanıyorlar acaba? En zor hayat, temeli olmayanın kaldıracağı bişey değil.
 
Ya kaç gündür hortladı bu konu, gördükçe sinirlerim bozuluyor. Bunu yazan zihniyetle, çıkar telefonunu diyen dayı aynı bana göre, çağdışı ve cahil. Cahilin bu kadar özgüvenli olduğu bir çağda yaşamakta bizim şanssızlığımız ne diyeyim. 2 kişilik bir konuyu bu kadar genellemeye ne gerek var. Eşler oturur karar verir, kendileri için en iyisi neyse o. Kadın çalışır, erkek çalışır, ikiside çalışır neyse ne. Herkesin şartları, hayata bakışı, ihtiyaçları farklıyken nasıl tek bir şey doğruymuş gibi empoze edilmeye çalışılırki.

Valla ben kendime okumuş, işi gücü olan biriyle evlenirim diye kriter koyuyorsam karşıdakininde buna sonuna kadar hakkı var. Evliliğimizin başında ben çalışıyordum, sonra eşim devraldı görevi. Onun çalıştığı yere gidebilmemiz için işi bırakmam gerekiyordu, bıraktım. Çünkü adam benim 7-8 katım para kazanıyor. İkimizin geleceği için bu daha iyi bir seçenekti. Ben adamı bankamatik olarak mı görüyorum bu durumda. saçma yani, işsizken evlenelim ne olacak ben çalışıyorum dediğim adamla ilişkim için şuan kocasına sırtını yaslamış çalışmıyor diyenler oluyor. Aynı saçma zihniyet. Azalarak bitmelerini dört gözle bekliyorum.
 
X