yazınız o kadar karışık ki cümle cümle cevaplayacağım.
Yazı karışık değildi. son derece basit ve nesneldi tam tersine...
altta canlıların ÜREMEsinden bahsetmişsiniz ya... cevabı orada...
Üretmek ve üreme aynı kökten gelse de bambaşka anlama bürünmüş iki kelimedir. Doğum sonucu dünyaya gelmiş canlılar için üretmek kelimesi kullanılmaz. Üretim sonucunda ortaya çıkana ürün üreme sonucunda ortaya çıkana "yavru/bebek" gibi isimler verilir ve kabul edersiniz ki ikisi birbirinden inanılmaz farklı şeyler.
hayvanlar için dediğiniz doğru. ama biz insanlar için biyolojik, psikolojik, sosyolojik, pedagojik, ...ojik, ...ojik bir olay. lütfen üstünüze alınmayın....... onlarınki yavrulama. bizimkisi çocuk; yani insan yetiştirme. arada çok fark var. insan ile hayvan arasındaki farkı nasıl göremediyseniz bu zamana kadar?
İnsanoğlu da yavruluyor. İnsan yavrusuna ise bebek adını veriyoruz. İşin pedogojik, sosyolojik vs boyutunu ise arzu ederseniz sizinle tartışmamayayım. Çünkü kadının tek vasfının çocuk yetiştirmek olduğunu düşününen birinin boyunu bu ojik ojik ojiklerin aştığını düünüyorum. Lütfen üstünüze alının. Sizin için çocuk üretilen bir varlık olduğu için aslında bu ojik ojik ojik süreçler sizin için önemli olmamalı. Üretim kelimesini kullandığınız an çocuğu bir şişe bamya konservesiyle aynı kategoriye sokmuş oluyorsunuz.
bizimkisi çocuk; yani insan yetiştirme.
Cıhhh bizimkisi insan yetiştirme değil üretmeymiş. Siz dediniz bizzat
bu kısım tamamen anlamsız.
Bu kısım son derece anlamlı aslında. Kadını X Beyin eşi minik Y'nin annesi diye konumlandırmak o kadının varlığını yok etmektir. Kadın tarih boyunca ülkeler yönetmiş, savaşlar yönetmiş, bilim adına keşiflerde bulunmuş, dünyanın kaderini değiştirmiş bir varlık. Tıpkı erkek gibi. Bu varlığı alıp evin içine sadece çocuk yetiştirmeye endekslemek kendi yetersizliğini kadının çalışmasında bulan bağnaz, yobaz erkeklerin safsatası. Kendilerini geliştirmez, dünyadaki her yeniliğe düşmanlar, çağın gerisindeler, kendilerine hiçbir + katmıyorlar, bıraksak hala dünya dönmüyor ki diyecekler, hal buyken çağdaş dünyanın getirdiği her şeyden, her gelişmeden uzaklar ve iş veren bu kafasızlar yerine kafası çalışan kadınları tercih ettiğinde "kadınlar çalışıyor diye erkekler işsiz" hayır. O kadınlar o işi bulmak için erkeklerden çok daha fazla çalışıyorlar.
Erkeklerin bunun kabahatini kadınlara bulmasını anlıyorum ama kadınların... hadi neyse...
bu mantığa göre maratoncular; bedensel engellileri aşağılamış oluyor. son sürat koşarak... ) istisnalar kaideyi bozmaz. (hani siz son cümlenizde TENZİH ETMİŞSİNİZ ya onun gibi...)
ad hominem çıkarımların kimseye faydası yok.
"dünyada
çocuk üretebilen tek varlık olan benim işim çocuk yetiştirmek olmalı. dünyadaki diğer sakil işleri bırakın da hiç bir şey üretemeyen erkekler yapsın.
erkeklerden üstün olduğum tek konudan vazgeçip; onlarla aynı kulvarda sidik yarışına girmek biraz ahmakça bir fikir gibi geliyor bana."
bu sizin cümleniz. Sizin deyiminizle çocuk doğuran kadın, biyolojik farklar sebebiyle çocuk doğuramayan erkekten üstün olduğu gibi rahatsızlık vs gibi sebeplerle çocuk sahibi olamayan ve bireysel tercih sonucu çocuk sahibi olmayan kadından üstün.
Siz yazmışsınız bunu. Kimi neyden tenzih ediyorsunuz? Çevir kazı yanmasın denir bizim memlekette.
kadın ve çocuk için en güvenli güvence AİLE dir. (bu konuda sayfalar yazılır ama neyse mevzuyu uzatmaya gerek yok. merak eden sorar.)
Kadının çalışmasının erkek işsizliğine yol açtığını söyleyen kesim "nafakaya" da karşı haberiniz olsun. 10 yıl sonra kocalar sarışın uzun bacaklı metreslerle kaçtığında anlarsınız Aile'nin ve Çalışmanın birbirinden iki ayrı şey olduğunu. Çalışan kadınların da aileleri var. Çoğu oldukça da mutlu aileler üstelik.
ama ebeveynlerin ikisi de çalışıyor ve çocuk evde yalnız. mükemmel bir çocuk yetiştirme tarzı...
evet çalışan ebeveynler çocukları bir başına evde bırakıp kapıyı üstlerinden kilitliyorlar. Haklısınız.