Arkadaşım yorumun için teşekkürler, gayet aklı başında ifade etmişsin düşüncelerini, hoşuma gitti.Ama fikrimin tam anlaşılamadığını/ anlatamadığımı görüyorum. Dondurucu temelli bir beslenme şekli size uyuyor olabilir ama çözülmesini bile bekleyemeyecek kadar 15 dakikaya sığdırılmış yemekler ve onlara sinen buzluk kokusu benim damak tadıma uymaz.Ben sizden alıntı yaptığımda bundan bahsetmek istemiştim aslında.Yoksa "annemin köftesi gibi aynııı, pınar köfteeelerrr"den hepimizin haberi var
Bir de ekşisözlükten yaptığım alıntıya istinaden, onların cafcaflı laf olarak değersizleştirmeniz hiç doğru değil. yasakkelime O zaman siz akademik siyaset bilimini toptan reddetmelisiniz. O yazıya istinaden, sömürülen emek gücünün geçmişte kaldığını, artık kadının ve erkeğin eşit işe eşit ücreti aldığını yazmışsınız.O yazıda yazarın kastettiği şeyin bu olduğunu düşünmüyorum. Kadın erkek eşitliği ( aynılığı demiyorum, sosyal haklar ve söz sahibi olma konusundaki eşitliği) bence de sağlanmalı.Ama bu eşitlik adı altında kadınların da iş gücüne yönlendirilerek iş arzının artırılarak ücretlerin daha düşük tutulmasının sağlanması yönünde olmamalı.Yani orada yazar kişi o yazıyı yazarken kadına sömürgeden bahsetmiyor.Sömürge sisteminin, feminist öğelerle, kadını DA nasıl kullandığından bahsediyor.Yoksa kadın işçinin erkek işçiye oranla karşılaştığı adaletsiz tavır değil .
Hamilielik,doğum , çocuk büyütme konularına gelirsek.Birincisi, çok kendi adınıza yazmışsınız.16 hafta +1 yıl ücretsiz izin uygulamasını türkiyede birkaç kurumsal şirket dışında neresi sağlıyor allah aşkına? Bu forumdaki insanların %kaçı kurumsal şirkette, ne kadarı bir kobide çalışıyor acaba? Siz açıklamalarınızı yaparken kendi durumunuzdan yola çıkarak açıklamalar yapmışsınız ama genelin durumu bu değil bence. Bir de çocukla nicelikli değil nitelikli vakit geçiriilmesinden bahsetmişsiniz.Sonuna kadar kadar katılıyorum ama o yaş 2 değildir.En az 7 'dir. Çocuğunuz 3 yaşına geldiğinde siz evden çıkarken onu da "feodal" anneanne/babaanne'sine bırakmak için uykusundan uyandırdığınızda, arkanızdan gitme anne bugun işe diye ağladığında ne demek istediğimi anlarsınız.
Haklı taraflarınız tabii ki var.İnsan çaılırken daha programlı , düzenli ve zamanını verimli kullanıyor.Boş vakti daha az olduğu için o boş vakitten aldığı tat bir ev hanımınkinden daha fazla oluyor. Nickim "marjinalfayda"dikkat ettiyseniz .Azın kıymetli olduğunu iyi bilirim.
Sizle taban tabana zıt düşüncelerde değiliz.Ama toplumun genelindeki çalışma şartları kadınlar için ağır.Pozitif ayrımcılık yapılabilir bence. Almanyadaki gibi yarım gün çalışan annelere bir miktar maddi desteğin devlet tarafından sağlanması gibi. Benim elimde toplumu şekillendirme değneği olsa zaten tüm öğretmenliklerin %80 kontenjanını kadınlara ayırırım. %20 de öğretmen olmak istemeyen kadınlar ve öğretmen olmak isteyen erkekler için. Tam tersi oranları da bankacılık da uygularım.Demem o ki, iş vaaaar, iş var.
Son olarak, benim bu konuda söyleyeceğim son söz şu. Herkesin bir hırs ve enerji düzeyi vardır. Kiminin maddi gücü dağları delse bile, çalışmaktan keyif alıyorsa, sağlığından ve aile yaşam kalitesinden birşey kaybetmiyorsa, daha da çok istiyorsa, 300 milyona bir parfüm almak arzusu varsa,
ya da tüm bunların dışında, ihtiyacı varsa, maddi olarak geçinmek zorundaysa zaten kadın çalışmalı mı çalışmamalı mı gibi keyfi bir "zihin alıştırması"na giremez bile. Ama, kendi kendine, ya ben zaten azla yetinen biriyim, çalışıyorum da ne için,kimin için, ihtiyacım var mı, çalıştığımın karşılığında neler veriyorum, gerçekten maddi olarak ihtiyacım var mı, sırf "ay ben evde oturamam" diyip kendime meşgale yaratamayacağım için mi yoksa tüm bu koşuşuturma diye düşünüyorsa bu "zihin alıştırması"nı sık sık yaparken bulur kendisini ve fikirlerinde de samimiyse yemişim kariyerini diyip istifasını basar gider. a.s
Giderayak size bir site tavsiye edeyim.Gerçekten çok ufuk açıcı bir bakış açısı kazandırabilecek potansiyelde bir site.En alttaki makalelerden birkaçını bile okusanız kafanızdaki kalıplardan birkaçı yerinden oynasa bile kardır. w.ww.sadeyasam.org
Hoşçakalın. opuyorumnanaktan