Çapa zorunlu gebelik sonlandırma

Zeynep141

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
5 Ağustos 2022
12
10
32
Başıma geldiği anda deli gibi araştırma yapmıştım sonlandırma için o yüzden bie gün bu durumu yaşayan bir anne olursa diye bunu buraya yazmaya karar verdim. Çapa hastanesinde gebelik sonlandırma işlemi yaşadım. Benim için bu süreç 4 gün sürdü. Kişiden kişiye değişiyo bide bebeklerin haftasına göre tabi. Hemen doğuranda oluyo benim gibi günlerce yatanda var. İlk olarak yatış işlemlerini yaptırdık. Sonra heyete gittiğiniz yere sizi alıp bebeğin kalbini durduruyolar. Benim bebeğimin kalp hastalığı vardı bazı damarları oluşmamıştı gelişimi durmuştu ve çok hareketsizdi. Yaşaması imkansız gibi konuştu heyet anne karnında son aylarca ölür dediler. Zordu kabullenmek ama sürekli tevekkül ettim. Bebeğin kalbini durdurma işleminde sürekli Allaha dua ettim. İşlemde önce karnıma anestezi iğnesi yaptılar. Sonra büyük bie iğne ile sonlandırdılar. Sadece o sonlardırma işlemini biraz hissettim o kadar. Kalp atışını duyunca ağladığım bebeğimin kalbinin yavaş yavaş durmasını dinledim orda. Sonra odaya aldılar. Özel oda seçeğini var 100tl sanırım ama yer yoktı oyüzdn 2 kişilik kaldık. Erkekler sadece odaya giremiyor ama eşiniz koridora flm alınıyo yürüyüş dln yapan çok hamile vardı. Sıkıntı şu bebişler geliyo normal hamileler fln bizim gibi sonlandırma yapanlara üzücü oluyo. Yatıştan hemen sonra 4 saat arayla suni sancı vermeye başladılar. 2 gün böyle sürdü. Çok çok az ağrım oldu benim adet ağrısı gibi. 2 gğn sonra 12 saat dinlenme oluyomuş. 12 saat ilaç vermediler. Sonra yeniden başladı. Bu sefer hem vajinal hemde dil altı ilaç verdiler. Vajinal ilaç biraz zor koyuluyo çünkü baya geriyo itmeye çalışıyolar ilacı. Dil altı ile benim ağrılar başladı. Evet ağrılar dayanması çok çok zordu ama Rabbim sabrını veriyor. Yine canlı bir doğum olsa bu kadar koymazda sonunda mutluluk yoktu maalesef. O kadar ağrıys karşılık kucağımın boş kalması çok yıprattı. Sabah 8de başlayan ağrılarım gece 1.35te bitti. Açıklık 6cm olunca doğumhaneye aldılar. Bez takıp bişi olursa seslen dediler. Bomboş soğuk odada ağrı ile başbaşaydım. Yürüdüm sürekli odada. Sonra gelip bebeğin suyunu bi işlem ile batlattılar. Gittiler. Ardında büyük tuvaletim geldi sandım dedim valla yapcam buraya. Biraz ıkınınca onun tuvalet değil bebeğin ağrısı olduğunu anladım. Hemen çatala iyice yattım ve kendi kendime ıkınmaya başladım. Çok bağırınca ben kendime kendime geldiler. Baktılar kafası biraz gelmiş fln diyip beni ıkındırmaya başladılar. Bu ara bağırma fln diye beni uyardılar şaka gibi. 6-7 ıkınma sonucu kızım geldi. Asla bakamadım. Aldılar genetiğe götürdüler. Parça kaldığı için kürtaj yaptılar anestezi fln vermeden. Sonrada kan takibi için 2 saat serum ile doğumhanede yattım. Buz gibiydi titreye titreye yattım. Ardından odaya aldılar dikiş fln atılmadı. Hemen sonra taburcu oldum. Rabbim hepimizie yardım etsin çok zor bir süreçti benim için. Biz seninle böyle mi kavuşacaktık be kızım dedim kahrettim kendimi ama Rabbim böyle nasip etmiş. Zaten travma olan bu süreçte çapa daki bazı doktor hemşireler hatta hasta bakıcılar bile suratsız ters hatta bazıları köpek gibiydi. Bazıları da çok çok tatlıydı. Anlıyorum yaptıkları iş zor günde kim bilir kaç insanla uğraşıyorlar ama insan gibi cevap vermek bu kadar zor olmamalı bence. Doğum sonrası nolur bi yudum su alabilirmiyim dediğimde şimdi işimiz var diye azarladılar en basiti. Ama bazılarıda resmen yıllardır arkadaşım gibi davrandılar. Sonuç olarak süreç zordu Allah yaşayan kim varsa yardım etsin..
 
Son düzenleme:
Başıma geldiği anda deli gibi araştırma yapmıştım sonlandırma için o yüzden bie gün bu durumu yaşayan bir anne olursa diye bunu buraya yazmaya karar verdim. Çapa hastanesinde gebelik sonlandırma işlemi yaşadım. Benim için bu süreç 4 gün sürdü. Kişiden kişiye değişiyo bide bebeklerin haftasına göre tabi. Hemen doğuranda oluyo benim gibi günlerce yatanda var. İlk olarak yatış işlemlerini yaptırdık. Sonra heyete gittiğiniz yere sizi alıp bebeğin kalbini durduruyolar. Benim bebeğimin kalp hastalığı vardı bazı damarları oluşmamıştı gelişimi durmuştu ve çok hareketsizdi. Yaşaması imkansız gibi konuştu heyet anne karnında son aylarca ölür dediler. Zordu kabullenmek ama sürekli tevekkül ettim. Bebeğin kalbini durdurma işleminde sürekli Allaha dua ettim. İşlemde önce karnıma anestezi iğnesi yaptılar. Sonra büyük bie iğne ile sonlandırdılar. Sadece o sonlardırma işlemini biraz hissettim o kadar. Kalp atışını duyunca ağladığım bebeğimin kalbinin yavaş yavaş durmasını dinledim orda. Sonra odaya aldılar. Özel oda seçeğini var 100tl sanırım ama yer yoktı oyüzdn 2 kişilik kaldık. Erkekler sadece odaya giremiyor ama eşiniz koridora flm alınıyo yürüyüş dln yapan çok hamile vardı. Sıkıntı şu bebişler geliyo normal hamileler fln bizim gibi sonlandırma yapanlara üzücü oluyo. Yatıştan hemen sonra 4 saat arayla suni sancı vermeye başladılar. 2 gün böyle sürdü. Çok çok az ağrım oldu benim adet ağrısı gibi. 2 gğn sonra 12 saat dinlenme oluyomuş. 12 saat ilaç vermediler. Sonra yeniden başladı. Bu sefer hem vajinal hemde dil altı ilaç verdiler. Vajinal ilaç biraz zor koyuluyo çünkü baya geriyo itmeye çalışıyolar ilacı. Dil altı ile benim ağrılar başladı. Evet ağrılar dayanması çok çok zordu ama Rabbim sabrını veriyor. Yine canlı bir doğum olsa bu kadar koymazda sonunda mutluluk yoktu maalesef. O kadar ağrıys karşılık kucağımın boş kalması çok yıprattı. Sabah 8de başlayan ağrılarım gece 1.35te bitti. Açıklık 6cm olunca doğumhaneye aldılar. Bez takıp bişi olursa seslen dediler. Bomboş soğuk odada ağrı ile başbaşaydım. Yürüdüm sürekli odada. Sonra gelip bebeğin suyunu bi işlem ile batlattılar. Gittiler. Ardında büyük tuvaletim geldi sandım dedim valla yapcam buraya. Biraz ıkınınca onun tuvalet değil bebeğin ağrısı olduğunu anladım. Hemen çatala iyice yattım ve kendi kendime ıkınmaya başladım. Çok bağırınca ben kendime kendime geldiler. Baktılar kafası biraz gelmiş fln diyip beni ıkındırmaya başladılar. Bu ara bağırma fln diye beni uyardılar şaka gibi. 6-7 ıkınma sonucu kızım geldi. Asla bakamadım. Aldılar genetiğe götürdüler. Parça kaldığı için kürtaj yaptılar anestezi fln vermeden. Sonrada kan takibi için 2 saat serum ile doğumhanede yattım. Buz gibiydi titreye titreye yattım. Ardından odaya aldılar dikiş fln atılmadı. Hemen sonra taburcu oldum. Rabbim hepimizie yardım etsin çok zor bir süreçti benim için. Biz seninle böyle mi kavuşacaktık be kızım dedim kahrettim kendimi ama Rabbim böyle nasip etmiş. Zaten travma olan bu süreçte çapa daki bazı doktor hemşireler hatta hasta bakıcılar bile suratsız ters hatta bazıları köpek gibiydi. Bazıları da çok çok tatlıydı. Anlıyorum yaptıkları iş zor günde kim bilir kaç insanla uğraşıyorlar ama insan gibi cevap vermek bu kadar zor olmamalı bence. Doğum sonrası nolur bi yudum su alabilirmiyim dediğimde şimdi işimiz var diye azarladılar en basiti. Ama bazılarıda resmen yıllardır arkadaşım gibi davrandılar. Sonuç olarak süreç zordu Allah yaşayan kim varsa yardım etsin..
Ben de aynısını yaşadım hem iç organ anomalisi hem sendrom vardı çok pişmanım ama keşke kendi kendine doğsaydi kalbine iğne ile girdikleri anda kaldım ben 1 yıl oldu iyilesemiyorum sanırım son nefese kadar bu azabı yasayacam neden böyle oldu diye diye delirmem inşallah 😭
 
Ben de aynısını yaşadım hem iç organ anomalisi hem sendrom vardı çok pişmanım ama keşke kendi kendine doğsaydi kalbine iğne ile girdikleri anda kaldım ben 1 yıl oldu iyilesemiyorum sanırım son nefese kadar bu azabı yasayacam neden böyle oldu diye diye delirmem inşallah 😭
Kendinize bunu yapmayın bol bol tevekkül edin. Eğer doğsaydı belki daha kötü olabilirdi diye düşünün. Bende gözümü kapattığım her an bunlar geçiyo gözümün önünden em son Rabbim senin bir bildiğin vardır diyorum. İyi olmaya çalışacağız buda bizim imtihanımız sanırım
 
Başıma geldiği anda deli gibi araştırma yapmıştım sonlandırma için o yüzden bie gün bu durumu yaşayan bir anne olursa diye bunu buraya yazmaya karar verdim. Çapa hastanesinde gebelik sonlandırma işlemi yaşadım. Benim için bu süreç 4 gün sürdü. Kişiden kişiye değişiyo bide bebeklerin haftasına göre tabi. Hemen doğuranda oluyo benim gibi günlerce yatanda var. İlk olarak yatış işlemlerini yaptırdık. Sonra heyete gittiğiniz yere sizi alıp bebeğin kalbini durduruyolar. Benim bebeğimin kalp hastalığı vardı bazı damarları oluşmamıştı gelişimi durmuştu ve çok hareketsizdi. Yaşaması imkansız gibi konuştu heyet anne karnında son aylarca ölür dediler. Zordu kabullenmek ama sürekli tevekkül ettim. Bebeğin kalbini durdurma işleminde sürekli Allaha dua ettim. İşlemde önce karnıma anestezi iğnesi yaptılar. Sonra büyük bie iğne ile sonlandırdılar. Sadece o sonlardırma işlemini biraz hissettim o kadar. Kalp atışını duyunca ağladığım bebeğimin kalbinin yavaş yavaş durmasını dinledim orda. Sonra odaya aldılar. Özel oda seçeğini var 100tl sanırım ama yer yoktı oyüzdn 2 kişilik kaldık. Erkekler sadece odaya giremiyor ama eşiniz koridora flm alınıyo yürüyüş dln yapan çok hamile vardı. Sıkıntı şu bebişler geliyo normal hamileler fln bizim gibi sonlandırma yapanlara üzücü oluyo. Yatıştan hemen sonra 4 saat arayla suni sancı vermeye başladılar. 2 gün böyle sürdü. Çok çok az ağrım oldu benim adet ağrısı gibi. 2 gğn sonra 12 saat dinlenme oluyomuş. 12 saat ilaç vermediler. Sonra yeniden başladı. Bu sefer hem vajinal hemde dil altı ilaç verdiler. Vajinal ilaç biraz zor koyuluyo çünkü baya geriyo itmeye çalışıyolar ilacı. Dil altı ile benim ağrılar başladı. Evet ağrılar dayanması çok çok zordu ama Rabbim sabrını veriyor. Yine canlı bir doğum olsa bu kadar koymazda sonunda mutluluk yoktu maalesef. O kadar ağrıys karşılık kucağımın boş kalması çok yıprattı. Sabah 8de başlayan ağrılarım gece 1.35te bitti. Açıklık 6cm olunca doğumhaneye aldılar. Bez takıp bişi olursa seslen dediler. Bomboş soğuk odada ağrı ile başbaşaydım. Yürüdüm sürekli odada. Sonra gelip bebeğin suyunu bi işlem ile batlattılar. Gittiler. Ardında büyük tuvaletim geldi sandım dedim valla yapcam buraya. Biraz ıkınınca onun tuvalet değil bebeğin ağrısı olduğunu anladım. Hemen çatala iyice yattım ve kendi kendime ıkınmaya başladım. Çok bağırınca ben kendime kendime geldiler. Baktılar kafası biraz gelmiş fln diyip beni ıkındırmaya başladılar. Bu ara bağırma fln diye beni uyardılar şaka gibi. 6-7 ıkınma sonucu kızım geldi. Asla bakamadım. Aldılar genetiğe götürdüler. Parça kaldığı için kürtaj yaptılar anestezi fln vermeden. Sonrada kan takibi için 2 saat serum ile doğumhanede yattım. Buz gibiydi titreye titreye yattım. Ardından odaya aldılar dikiş fln atılmadı. Hemen sonra taburcu oldum. Rabbim hepimizie yardım etsin çok zor bir süreçti benim için. Biz seninle böyle mi kavuşacaktık be kızım dedim kahrettim kendimi ama Rabbim böyle nasip etmiş. Zaten travma olan bu süreçte çapa daki bazı doktor hemşireler hatta hasta bakıcılar bile suratsız ters hatta bazıları köpek gibiydi. Bazıları da çok çok tatlıydı. Anlıyorum yaptıkları iş zor günde kim bilir kaç insanla uğraşıyorlar ama insan gibi cevap vermek bu kadar zor olmamalı bence. Doğum sonrası nolur bi yudum su alabilirmiyim dediğimde şimdi işimiz var diye azarladılar en basiti. Ama bazılarıda resmen yıllardır arkadaşım gibi davrandılar. Sonuç olarak süreç zordu Allah yaşayan kim varsa yardım etsin..
Merhaba. Bir hafta önce aynı durumu yaşadım. 20+2 haftalık gebeydim, 1 hafta önce sonlandırıldı. 14 şubatta ben cinsiyetini öğreneceğim diye hevesli hevesli ultrasona gittiğimde spina bifida hastalığından suphelendi, ertesi gün detaylı ultrason yapıldı ama değişen bisey yoktu ve bi karar vermem gerekti. Gebelik devam etseydi ve doğsaydı yürüyemeyecek, belki tuvaletini tutamayacak, belki felç kalacak falan dendi dünyam başıma yıkıldı. Hiç umut var eden bisey doylenmedi hep olumsuzluklar söylendi bize. Bense onun çekeceği acıları düşündüm hep, doğar doğmaz ameliyatlar olacak acı çekecek, arkadaşları onunla dalga geçecek yavrum hergun gözümün önünde ağlayıp yıpranacakti. Doğsa daha çok acı çekecek diye düşündüm, ilk gün imzayı verdim zaten süreç başladı. Cuma ağızdan ilaç verildi, pazar yatış yaptım. Finlandiya da yaşıyorum tüm bunlar burada gerçekleşti. 1000 de 1 görünen bir hastalık, bazen isyan ettim hala da ediyorum neden ben neden biz diye. Sonra susuyorum kimseyle konuşmuyorum. Allahim sen affet diyorum günah işlediysem. Ama ben onun acı çekmemesi için bu kararı verdim. Şuan hala hastanede araştırma yapılıyor, bazen gözümü kapatınca doğduğu o an geliyor gözümün önüne. Normal doğurdum suni sancilarla, Allahim sen yardım et dedim. 19 şubatta hastaneye yattım 20 şubat 05.30💔 da doğdu. Bize meleğimden geriye el ve ayak izi kaldı. 20 haftalık olmasına rağmen cinsiyeti belli değil dedi doktor. Yavrum diye seviyorum anıyorum onu. Ara ara sinir krizleri ile agliyorum baska turlu hafiflemiyor acisi, aslinda hafiflesin de istemiyorum. Birakin da biraz acimi yasayayim. Diyolar ki o gitti tamam unutmaya calis, onune bak tekrar hamile kalirsin daha gencsin. Sen kendi sagligina bak faln diyolar bos konusuyolar. Kimseden teselli ya da acıma duygusu istemiyorum. Benden uzak olsunlar cok daha iyiyim. Esimle ara ara birbirimize sarilip agliyoruz. Burun surecte yanimizdaydi, elimi tutuyordu dogumda bile yanimdaydi. Doğurup kucağına alamamak, öpüp koklayamamak çok zor. Doğsaydi ikimizde acı çekecektik, Allahim günah işlediysem sen affet beni.
Sen zaten melektin yavrum, hep melek kalacaksın❤️‍🩹
 
Merhaba. Bir hafta önce aynı durumu yaşadım. 20+2 haftalık gebeydim, 1 hafta önce sonlandırıldı. 14 şubatta ben cinsiyetini öğreneceğim diye hevesli hevesli ultrasona gittiğimde spina bifida hastalığından suphelendi, ertesi gün detaylı ultrason yapıldı ama değişen bisey yoktu ve bi karar vermem gerekti. Gebelik devam etseydi ve doğsaydı yürüyemeyecek, belki tuvaletini tutamayacak, belki felç kalacak falan dendi dünyam başıma yıkıldı. Hiç umut var eden bisey doylenmedi hep olumsuzluklar söylendi bize. Bense onun çekeceği acıları düşündüm hep, doğar doğmaz ameliyatlar olacak acı çekecek, arkadaşları onunla dalga geçecek yavrum hergun gözümün önünde ağlayıp yıpranacakti. Doğsa daha çok acı çekecek diye düşündüm, ilk gün imzayı verdim zaten süreç başladı. Cuma ağızdan ilaç verildi, pazar yatış yaptım. Finlandiya da yaşıyorum tüm bunlar burada gerçekleşti. 1000 de 1 görünen bir hastalık, bazen isyan ettim hala da ediyorum neden ben neden biz diye. Sonra susuyorum kimseyle konuşmuyorum. Allahim sen affet diyorum günah işlediysem. Ama ben onun acı çekmemesi için bu kararı verdim. Şuan hala hastanede araştırma yapılıyor, bazen gözümü kapatınca doğduğu o an geliyor gözümün önüne. Normal doğurdum suni sancilarla, Allahim sen yardım et dedim. 19 şubatta hastaneye yattım 20 şubat 05.30💔 da doğdu. Bize meleğimden geriye el ve ayak izi kaldı. 20 haftalık olmasına rağmen cinsiyeti belli değil dedi doktor. Yavrum diye seviyorum anıyorum onu. Ara ara sinir krizleri ile agliyorum baska turlu hafiflemiyor acisi, aslinda hafiflesin de istemiyorum. Birakin da biraz acimi yasayayim. Diyolar ki o gitti tamam unutmaya calis, onune bak tekrar hamile kalirsin daha gencsin. Sen kendi sagligina bak faln diyolar bos konusuyolar. Kimseden teselli ya da acıma duygusu istemiyorum. Benden uzak olsunlar cok daha iyiyim. Esimle ara ara birbirimize sarilip agliyoruz. Burun surecte yanimizdaydi, elimi tutuyordu dogumda bile yanimdaydi. Doğurup kucağına alamamak, öpüp koklayamamak çok zor. Doğsaydi ikimizde acı çekecektik, Allahim günah işlediysem sen affet beni.
Sen zaten melektin yavrum, hep melek kalacaksın❤️‍🩹
Hep buradaki gönderileri okudum teselli bulmaya çalıştım, sizin hissettikleriniz benimkine tercüman olunca bir anda yazasım geldi. 13 gün önce 26 haftalık bebeğime veda ettim. Detaylı USG de bir uzvunda kısalık eğrilik vardı. Biz her şeye katlanırdık ama onun doğduktan sonra defalarca geçireceği ameliyatlar, normal insanlar gibi yaşıtlarıyla yürüyemeyecek koşamayacak olmasına, onun çekeceği bu acılara, travmalara katlanamazdık. Kendimi çok suçlu hissediyorum, çaresiz hissediyorum , normal hayatın devam ediyor olmasına katlanamıyorum. Milyonda bir olan bir şey neden bizim başımıza geldi diye isyan ediyorum. Çünkü bir sebep bulamıyorlar asıl genetik sonucumuz henüz çıkmadı çıkarsa da ailede bir şey olmasa da bir gen mutasyona uğramış olabilir diyorlar özetle yazıyorum tabi. İnanamıyorum, güçlü kalamıyorum. Sizlere de sabır diliyorum ateş gerçekten düştüğü yeri yakıyormuş…
 
Hep buradaki gönderileri okudum teselli bulmaya çalıştım, sizin hissettikleriniz benimkine tercüman olunca bir anda yazasım geldi. 13 gün önce 26 haftalık bebeğime veda ettim. Detaylı USG de bir uzvunda kısalık eğrilik vardı. Biz her şeye katlanırdık ama onun doğduktan sonra defalarca geçireceği ameliyatlar, normal insanlar gibi yaşıtlarıyla yürüyemeyecek koşamayacak olmasına, onun çekeceği bu acılara, travmalara katlanamazdık. Kendimi çok suçlu hissediyorum, çaresiz hissediyorum , normal hayatın devam ediyor olmasına katlanamıyorum. Milyonda bir olan bir şey neden bizim başımıza geldi diye isyan ediyorum. Çünkü bir sebep bulamıyorlar asıl genetik sonucumuz henüz çıkmadı çıkarsa da ailede bir şey olmasa da bir gen mutasyona uğramış olabilir diyorlar özetle yazıyorum tabi. İnanamıyorum, güçlü kalamıyorum. Sizlere de sabır diliyorum ateş gerçekten düştüğü yeri yakıyormuş…
Bizim de genetik değil senin veya eşinin suçu yok dedi doktor. Piyango bize vurmuş 1000 bebekten 3 unde görülen sey bizi bulmuş. Sülalede görülmemiş bisey ama yinede tüm testlerin yapılması için izin verdik (olirda tekrar hamile kalirsam ayni şeyleri yasamayalim diye. Bide folik asiti reçete yazdi 5 mg. Folik asit yetersizliğinden supheleniyor bilim adamlari.) 26 haftalık dediğiniz daha da zor olmuştur sizin için, Allah sabır versin. Ben sizi anlıyorum en taze yasamis biri olarak.
Ben insanlardan anlayış bekliyorum başka hicbirsey istemiyorum. Gerçekten ateş düştüğü yeri yakıyor. Normal şartlarda biri bana böyle bisey anlatsaydi derdim ki ben bu acıya dayanamam ölürüm biterim çok isyan ettim içimden bizi mi buldu diye. Çaresizlik berbat bi his.
Günlerce geldim burda başkalarının hikayelerini okudum, biraz kendimi toparlayinca yazmak istedim. Biraz olsun iyi geldi içimi dökmek
 
Başıma geldiği anda deli gibi araştırma yapmıştım sonlandırma için o yüzden bie gün bu durumu yaşayan bir anne olursa diye bunu buraya yazmaya karar verdim. Çapa hastanesinde gebelik sonlandırma işlemi yaşadım. Benim için bu süreç 4 gün sürdü. Kişiden kişiye değişiyo bide bebeklerin haftasına göre tabi. Hemen doğuranda oluyo benim gibi günlerce yatanda var. İlk olarak yatış işlemlerini yaptırdık. Sonra heyete gittiğiniz yere sizi alıp bebeğin kalbini durduruyolar. Benim bebeğimin kalp hastalığı vardı bazı damarları oluşmamıştı gelişimi durmuştu ve çok hareketsizdi. Yaşaması imkansız gibi konuştu heyet anne karnında son aylarca ölür dediler. Zordu kabullenmek ama sürekli tevekkül ettim. Bebeğin kalbini durdurma işleminde sürekli Allaha dua ettim. İşlemde önce karnıma anestezi iğnesi yaptılar. Sonra büyük bie iğne ile sonlandırdılar. Sadece o sonlardırma işlemini biraz hissettim o kadar. Kalp atışını duyunca ağladığım bebeğimin kalbinin yavaş yavaş durmasını dinledim orda. Sonra odaya aldılar. Özel oda seçeğini var 100tl sanırım ama yer yoktı oyüzdn 2 kişilik kaldık. Erkekler sadece odaya giremiyor ama eşiniz koridora flm alınıyo yürüyüş dln yapan çok hamile vardı. Sıkıntı şu bebişler geliyo normal hamileler fln bizim gibi sonlandırma yapanlara üzücü oluyo. Yatıştan hemen sonra 4 saat arayla suni sancı vermeye başladılar. 2 gün böyle sürdü. Çok çok az ağrım oldu benim adet ağrısı gibi. 2 gğn sonra 12 saat dinlenme oluyomuş. 12 saat ilaç vermediler. Sonra yeniden başladı. Bu sefer hem vajinal hemde dil altı ilaç verdiler. Vajinal ilaç biraz zor koyuluyo çünkü baya geriyo itmeye çalışıyolar ilacı. Dil altı ile benim ağrılar başladı. Evet ağrılar dayanması çok çok zordu ama Rabbim sabrını veriyor. Yine canlı bir doğum olsa bu kadar koymazda sonunda mutluluk yoktu maalesef. O kadar ağrıys karşılık kucağımın boş kalması çok yıprattı. Sabah 8de başlayan ağrılarım gece 1.35te bitti. Açıklık 6cm olunca doğumhaneye aldılar. Bez takıp bişi olursa seslen dediler. Bomboş soğuk odada ağrı ile başbaşaydım. Yürüdüm sürekli odada. Sonra gelip bebeğin suyunu bi işlem ile batlattılar. Gittiler. Ardında büyük tuvaletim geldi sandım dedim valla yapcam buraya. Biraz ıkınınca onun tuvalet değil bebeğin ağrısı olduğunu anladım. Hemen çatala iyice yattım ve kendi kendime ıkınmaya başladım. Çok bağırınca ben kendime kendime geldiler. Baktılar kafası biraz gelmiş fln diyip beni ıkındırmaya başladılar. Bu ara bağırma fln diye beni uyardılar şaka gibi. 6-7 ıkınma sonucu kızım geldi. Asla bakamadım. Aldılar genetiğe götürdüler. Parça kaldığı için kürtaj yaptılar anestezi fln vermeden. Sonrada kan takibi için 2 saat serum ile doğumhanede yattım. Buz gibiydi titreye titreye yattım. Ardından odaya aldılar dikiş fln atılmadı. Hemen sonra taburcu oldum. Rabbim hepimizie yardım etsin çok zor bir süreçti benim için. Biz seninle böyle mi kavuşacaktık be kızım dedim kahrettim kendimi ama Rabbim böyle nasip etmiş. Zaten travma olan bu süreçte çapa daki bazı doktor hemşireler hatta hasta bakıcılar bile suratsız ters hatta bazıları köpek gibiydi. Bazıları da çok çok tatlıydı. Anlıyorum yaptıkları iş zor günde kim bilir kaç insanla uğraşıyorlar ama insan gibi cevap vermek bu kadar zor olmamalı bence. Doğum sonrası nolur bi yudum su alabilirmiyim dediğimde şimdi işimiz var diye azarladılar en basiti. Ama bazılarıda resmen yıllardır arkadaşım gibi davrandılar. Sonuç olarak süreç zordu Allah yaşayan kim varsa yardım etsin..
Merhaba, yaklaşık 2-3 hafta önce bulmuştum yazınızı ve ben de paylaşmak istedim durumumu, her ne kadar burada okuduklarım acımı tazelese de tesellilerden daha iyi geliyor, yakın hissettiriyor. 26 Ocak ta 22 haftalıkken girdiğim detaylı ultrasonda bebeğimin kalbinde anomali tespit edildi. Hayatımın en kötü günü zannetmiştim o günü, daha kötü günler bizi bekliyormuş meğer. Çaresizlik, hemen araştırmalar, a aynı teşhisle bebeği yaşayan insanlar varmış, aynı durumu yaşayan ailelerle görüşme çabaları, bir çözüm bulma arayışı. O sırada doktorumuz Fetal DNA testi yapılmasını önerdi. 1 hafta onun sonucu için bekledik, temiz çıkınca başka doktorlarla görüşmeye başladık. Alanında başarılı doktorlarla görüşmek istedik, hiçbiri umut vermemekle birlikte doğumun gerçekleşebileceğinden, sonrasında bebeğin daha birkaç günlükten itibaren bir dizi ciddi açık ameliyatlar geçireceğinden bahsettiler. Son görüştüğümüz prof. dr. ise diğerlerinden farklı olarak korktuğumuz, düşünmek istemediğimiz senaryolardan, aslında kendisinin de tecrübe ettiği bizzat ilgilendiği vakaların hayatlarından, gerçeklerden bahsetti. Bebek doğar evet, ama ameliyatlar çok ciddi ameliyatlar, bebekliğini yaşayamayacak, anne kokusu nedir bilmeyecek bir çocuk yetiştireceğimizden, her an nefessiz kalabilecek korkusuyla yaşayacağımızdan, belki mosmor bir şekilde doktora yetiştirmeye çalışacağımızdan, olur da büyürse ilerde mutlaka kalp nakli adayı olacağından ve günümüz koşullarında kalp naklinin gerçekçi bir çözüm olmadığından ya da o imkanlara ulaşmanın zorluğundan, bize bir şey olursa ileri yaşında ona bakması için ikinci çocuğu düşüneceğimizden, yaşayacağımız çaresizliklerden bahsetti. O güne kadar teknolojinin ilerlemesine güvenerek devam etmeyi düşünsek de profesörün yanından çıktığımızda yerle bir olmuştuk. Bitirme kararı beni başka birine dönüştürdü sanki. Aynı hafta kendi şehrimizde araştırma hastanesine bitirme işlemi için gittiğimizde, zaten aldığımız karar yeterince zor değilmiş gibi, doktorun 22 hafta üstü gebelikleri sonlandırma işleminin hastanelerinde yapılmadığını, bölüm başkanlarının böyle uygun gördüğünü söylemesi üzerine bir kez daha yıkıldım. Sanki bebeğimizi bizden daha çok düşünüyorlardı ya da keyfi bir karar vermişiz gibi hissettirdi ve gerçekten alt üst oldum. Daha sonra işlemi gerçekleştirmek üzere 14 şubatta Kocaeli Araştırma Hastanesine yattım, bebek sesleri ve karnı burnunda hamileler arasında 1 gün boyunca suni sancı aldıktan sonra 25 haftalıkken normal doğumla bebeğimi ölü olarak doğurdum. Doğumhanede hemşireler genellikle umursamaz haldeydi, sancıdan kıpırdayamazken iki kere odaya çağırdım diye, tatlım sürekli butona basarak çağırma, odamıza gelip soracağını sorabilirsin, yanıtıyla karşılaştım. Çaylarını böldüğüm için kızmış olabilirler. Hemşirelere yalvarışımı gören ve 10 gündür orada yatan bir hasta, kendisi de hastayken benim sancı çektiğimi gördükçe geldi belimi ovdu, benimle ilgilendi. Allah ondan razı olsun, inşallah sağlıkla doğumunu yapar, bebeğine kavuşur. Doktorlar daha ilgiliydi diyebilirim. Eşim her zaman yanımda ve en büyük desteğim olsa da bebeğin kalbine iğne batırılarak yaşamına son verilirken, odada sancıları çekerken ya da doğumu yaparken yalnızdım, bu kararı sadece ben vermişim ve bu bebeği korumam gerekirken ona ihanet etmişim düşünceleri maalesef zaman zaman beni yokluyor. Bebeğimin mezarını bile ziyaret edemedim, eşime gidelim mi sormaya çalıştığımda boğazım düğümleniyor sanki. Acım biraz azalsa ya da bir an unutsam yaşadıklarımı ya da bi tebessüm etsem, onu geride bırakmışım gibi hissediyorum. İnsanların teselli verme şekli beni daha çok kahrediyor, aynı acıyı yaşamış bile olsan aynı şekilde hissedemezsin ki. Geçecek, başka olur denmesi sadece yaramı deşiyor. Bazen biraz olsun normal hissederken, uzun süre görüşmediğim, hamileliğimi bilen biri nasıl olduğumuzu soruyor, işte o zaman acım capcanlı bir şekilde karşıma çıkıyor. Ya da elim karnıma gidiyor, bebeğimin hareketlerini hissedememek kahrediyor. Bu hiç geçmeyecek ya da ben geçmesine izin veremeyeceğim. Yaşayan herkese sabır dilerim.
 
Bizim de genetik değil senin veya eşinin suçu yok dedi doktor. Piyango bize vurmuş 1000 bebekten 3 unde görülen sey bizi bulmuş. Sülalede görülmemiş bisey ama yinede tüm testlerin yapılması için izin verdik (olirda tekrar hamile kalirsam ayni şeyleri yasamayalim diye. Bide folik asiti reçete yazdi 5 mg. Folik asit yetersizliğinden supheleniyor bilim adamlari.) 26 haftalık dediğiniz daha da zor olmuştur sizin için, Allah sabır versin. Ben sizi anlıyorum en taze yasamis biri olarak.
Ben insanlardan anlayış bekliyorum başka hicbirsey istemiyorum. Gerçekten ateş düştüğü yeri yakıyor. Normal şartlarda biri bana böyle bisey anlatsaydi derdim ki ben bu acıya dayanamam ölürüm biterim çok isyan ettim içimden bizi mi buldu diye. Çaresizlik berbat bi his.
Günlerce geldim burda başkalarının hikayelerini okudum, biraz kendimi toparlayinca yazmak istedim. Biraz olsun iyi geldi içimi dökmek
Merhaba, yaklaşık 2-3 hafta önce bulmuştum yazınızı ve ben de paylaşmak istedim durumumu, her ne kadar burada okuduklarım acımı tazelese de tesellilerden daha iyi geliyor, yakın hissettiriyor. 26 Ocak ta 22 haftalıkken girdiğim detaylı ultrasonda bebeğimin kalbinde anomali tespit edildi. Hayatımın en kötü günü zannetmiştim o günü, daha kötü günler bizi bekliyormuş meğer. Çaresizlik, hemen araştırmalar, a aynı teşhisle bebeği yaşayan insanlar varmış, aynı durumu yaşayan ailelerle görüşme çabaları, bir çözüm bulma arayışı. O sırada doktorumuz Fetal DNA testi yapılmasını önerdi. 1 hafta onun sonucu için bekledik, temiz çıkınca başka doktorlarla görüşmeye başladık. Alanında başarılı doktorlarla görüşmek istedik, hiçbiri umut vermemekle birlikte doğumun gerçekleşebileceğinden, sonrasında bebeğin daha birkaç günlükten itibaren bir dizi ciddi açık ameliyatlar geçireceğinden bahsettiler. Son görüştüğümüz prof. dr. ise diğerlerinden farklı olarak korktuğumuz, düşünmek istemediğimiz senaryolardan, aslında kendisinin de tecrübe ettiği bizzat ilgilendiği vakaların hayatlarından, gerçeklerden bahsetti. Bebek doğar evet, ama ameliyatlar çok ciddi ameliyatlar, bebekliğini yaşayamayacak, anne kokusu nedir bilmeyecek bir çocuk yetiştireceğimizden, her an nefessiz kalabilecek korkusuyla yaşayacağımızdan, belki mosmor bir şekilde doktora yetiştirmeye çalışacağımızdan, olur da büyürse ilerde mutlaka kalp nakli adayı olacağından ve günümüz koşullarında kalp naklinin gerçekçi bir çözüm olmadığından ya da o imkanlara ulaşmanın zorluğundan, bize bir şey olursa ileri yaşında ona bakması için ikinci çocuğu düşüneceğimizden, yaşayacağımız çaresizliklerden bahsetti. O güne kadar teknolojinin ilerlemesine güvenerek devam etmeyi düşünsek de profesörün yanından çıktığımızda yerle bir olmuştuk. Bitirme kararı beni başka birine dönüştürdü sanki. Aynı hafta kendi şehrimizde araştırma hastanesine bitirme işlemi için gittiğimizde, zaten aldığımız karar yeterince zor değilmiş gibi, doktorun 22 hafta üstü gebelikleri sonlandırma işleminin hastanelerinde yapılmadığını, bölüm başkanlarının böyle uygun gördüğünü söylemesi üzerine bir kez daha yıkıldım. Sanki bebeğimizi bizden daha çok düşünüyorlardı ya da keyfi bir karar vermişiz gibi hissettirdi ve gerçekten alt üst oldum. Daha sonra işlemi gerçekleştirmek üzere 14 şubatta Kocaeli Araştırma Hastanesine yattım, bebek sesleri ve karnı burnunda hamileler arasında 1 gün boyunca suni sancı aldıktan sonra 25 haftalıkken normal doğumla bebeğimi ölü olarak doğurdum. Doğumhanede hemşireler genellikle umursamaz haldeydi, sancıdan kıpırdayamazken iki kere odaya çağırdım diye, tatlım sürekli butona basarak çağırma, odamıza gelip soracağını sorabilirsin, yanıtıyla karşılaştım. Çaylarını böldüğüm için kızmış olabilirler. Hemşirelere yalvarışımı gören ve 10 gündür orada yatan bir hasta, kendisi de hastayken benim sancı çektiğimi gördükçe geldi belimi ovdu, benimle ilgilendi. Allah ondan razı olsun, inşallah sağlıkla doğumunu yapar, bebeğine kavuşur. Doktorlar daha ilgiliydi diyebilirim. Eşim her zaman yanımda ve en büyük desteğim olsa da bebeğin kalbine iğne batırılarak yaşamına son verilirken, odada sancıları çekerken ya da doğumu yaparken yalnızdım, bu kararı sadece ben vermişim ve bu bebeği korumam gerekirken ona ihanet etmişim düşünceleri maalesef zaman zaman beni yokluyor. Bebeğimin mezarını bile ziyaret edemedim, eşime gidelim mi sormaya çalıştığımda boğazım düğümleniyor sanki. Acım biraz azalsa ya da bir an unutsam yaşadıklarımı ya da bi tebessüm etsem, onu geride bırakmışım gibi hissediyorum. İnsanların teselli verme şekli beni daha çok kahrediyor, aynı acıyı yaşamış bile olsan aynı şekilde hissedemezsin ki. Geçecek, başka olur denmesi sadece yaramı deşiyor. Bazen biraz olsun normal hissederken, uzun süre görüşmediğim, hamileliğimi bilen biri nasıl olduğumuzu soruyor, işte o zaman acım capcanlı bir şekilde karşıma çıkıyor. Ya da elim karnıma gidiyor, bebeğimin hareketlerini hissedememek kahrediyor. Bu hiç geçmeyecek ya da ben geçmesine izin veremeyeceğim. Yaşayan herkese sabır dilerim.
Acınızı çok iyi anlıyorum, hepimize sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden🙏🏻 Umarım meleklerimize bir gün kavuşuruz 🙏🏻
 
Bizim de genetik değil senin veya eşinin suçu yok dedi doktor. Piyango bize vurmuş 1000 bebekten 3 unde görülen sey bizi bulmuş. Sülalede görülmemiş bisey ama yinede tüm testlerin yapılması için izin verdik (olirda tekrar hamile kalirsam ayni şeyleri yasamayalim diye. Bide folik asiti reçete yazdi 5 mg. Folik asit yetersizliğinden supheleniyor bilim adamlari.) 26 haftalık dediğiniz daha da zor olmuştur sizin için, Allah sabır versin. Ben sizi anlıyorum en taze yasamis biri olarak.
Ben insanlardan anlayış bekliyorum başka hicbirsey istemiyorum. Gerçekten ateş düştüğü yeri yakıyor. Normal şartlarda biri bana böyle bisey anlatsaydi derdim ki ben bu acıya dayanamam ölürüm biterim çok isyan ettim içimden bizi mi buldu diye. Çaresizlik berbat bi his.
Günlerce geldim burda başkalarının hikayelerini okudum, biraz kendimi toparlayinca yazmak istedim. Biraz olsun iyi geldi içimi dökmek
🙏🏻🙏🏻
 
Merhaba, yaklaşık 2-3 hafta önce bulmuştum yazınızı ve ben de paylaşmak istedim durumumu, her ne kadar burada okuduklarım acımı tazelese de tesellilerden daha iyi geliyor, yakın hissettiriyor. 26 Ocak ta 22 haftalıkken girdiğim detaylı ultrasonda bebeğimin kalbinde anomali tespit edildi. Hayatımın en kötü günü zannetmiştim o günü, daha kötü günler bizi bekliyormuş meğer. Çaresizlik, hemen araştırmalar, a aynı teşhisle bebeği yaşayan insanlar varmış, aynı durumu yaşayan ailelerle görüşme çabaları, bir çözüm bulma arayışı. O sırada doktorumuz Fetal DNA testi yapılmasını önerdi. 1 hafta onun sonucu için bekledik, temiz çıkınca başka doktorlarla görüşmeye başladık. Alanında başarılı doktorlarla görüşmek istedik, hiçbiri umut vermemekle birlikte doğumun gerçekleşebileceğinden, sonrasında bebeğin daha birkaç günlükten itibaren bir dizi ciddi açık ameliyatlar geçireceğinden bahsettiler. Son görüştüğümüz prof. dr. ise diğerlerinden farklı olarak korktuğumuz, düşünmek istemediğimiz senaryolardan, aslında kendisinin de tecrübe ettiği bizzat ilgilendiği vakaların hayatlarından, gerçeklerden bahsetti. Bebek doğar evet, ama ameliyatlar çok ciddi ameliyatlar, bebekliğini yaşayamayacak, anne kokusu nedir bilmeyecek bir çocuk yetiştireceğimizden, her an nefessiz kalabilecek korkusuyla yaşayacağımızdan, belki mosmor bir şekilde doktora yetiştirmeye çalışacağımızdan, olur da büyürse ilerde mutlaka kalp nakli adayı olacağından ve günümüz koşullarında kalp naklinin gerçekçi bir çözüm olmadığından ya da o imkanlara ulaşmanın zorluğundan, bize bir şey olursa ileri yaşında ona bakması için ikinci çocuğu düşüneceğimizden, yaşayacağımız çaresizliklerden bahsetti. O güne kadar teknolojinin ilerlemesine güvenerek devam etmeyi düşünsek de profesörün yanından çıktığımızda yerle bir olmuştuk. Bitirme kararı beni başka birine dönüştürdü sanki. Aynı hafta kendi şehrimizde araştırma hastanesine bitirme işlemi için gittiğimizde, zaten aldığımız karar yeterince zor değilmiş gibi, doktorun 22 hafta üstü gebelikleri sonlandırma işleminin hastanelerinde yapılmadığını, bölüm başkanlarının böyle uygun gördüğünü söylemesi üzerine bir kez daha yıkıldım. Sanki bebeğimizi bizden daha çok düşünüyorlardı ya da keyfi bir karar vermişiz gibi hissettirdi ve gerçekten alt üst oldum. Daha sonra işlemi gerçekleştirmek üzere 14 şubatta Kocaeli Araştırma Hastanesine yattım, bebek sesleri ve karnı burnunda hamileler arasında 1 gün boyunca suni sancı aldıktan sonra 25 haftalıkken normal doğumla bebeğimi ölü olarak doğurdum. Doğumhanede hemşireler genellikle umursamaz haldeydi, sancıdan kıpırdayamazken iki kere odaya çağırdım diye, tatlım sürekli butona basarak çağırma, odamıza gelip soracağını sorabilirsin, yanıtıyla karşılaştım. Çaylarını böldüğüm için kızmış olabilirler. Hemşirelere yalvarışımı gören ve 10 gündür orada yatan bir hasta, kendisi de hastayken benim sancı çektiğimi gördükçe geldi belimi ovdu, benimle ilgilendi. Allah ondan razı olsun, inşallah sağlıkla doğumunu yapar, bebeğine kavuşur. Doktorlar daha ilgiliydi diyebilirim. Eşim her zaman yanımda ve en büyük desteğim olsa da bebeğin kalbine iğne batırılarak yaşamına son verilirken, odada sancıları çekerken ya da doğumu yaparken yalnızdım, bu kararı sadece ben vermişim ve bu bebeği korumam gerekirken ona ihanet etmişim düşünceleri maalesef zaman zaman beni yokluyor. Bebeğimin mezarını bile ziyaret edemedim, eşime gidelim mi sormaya çalıştığımda boğazım düğümleniyor sanki. Acım biraz azalsa ya da bir an unutsam yaşadıklarımı ya da bi tebessüm etsem, onu geride bırakmışım gibi hissediyorum. İnsanların teselli verme şekli beni daha çok kahrediyor, aynı acıyı yaşamış bile olsan aynı şekilde hissedemezsin ki. Geçecek, başka olur denmesi sadece yaramı deşiyor. Bazen biraz olsun normal hissederken, uzun süre görüşmediğim, hamileliğimi bilen biri nasıl olduğumuzu soruyor, işte o zaman acım capcanlı bir şekilde karşıma çıkıyor. Ya da elim karnıma gidiyor, bebeğimin hareketlerini hissedememek kahrediyor. Bu hiç geçmeyecek ya da ben geçmesine izin veremeyeceğim. Yaşayan herkese sabır

Merhaba, yaklaşık 2-3 hafta önce bulmuştum yazınızı ve ben de paylaşmak istedim durumumu, her ne kadar burada okuduklarım acımı tazelese de tesellilerden daha iyi geliyor, yakın hissettiriyor. 26 Ocak ta 22 haftalıkken girdiğim detaylı ultrasonda bebeğimin kalbinde anomali tespit edildi. Hayatımın en kötü günü zannetmiştim o günü, daha kötü günler bizi bekliyormuş meğer. Çaresizlik, hemen araştırmalar, a aynı teşhisle bebeği yaşayan insanlar varmış, aynı durumu yaşayan ailelerle görüşme çabaları, bir çözüm bulma arayışı. O sırada doktorumuz Fetal DNA testi yapılmasını önerdi. 1 hafta onun sonucu için bekledik, temiz çıkınca başka doktorlarla görüşmeye başladık. Alanında başarılı doktorlarla görüşmek istedik, hiçbiri umut vermemekle birlikte doğumun gerçekleşebileceğinden, sonrasında bebeğin daha birkaç günlükten itibaren bir dizi ciddi açık ameliyatlar geçireceğinden bahsettiler. Son görüştüğümüz prof. dr. ise diğerlerinden farklı olarak korktuğumuz, düşünmek istemediğimiz senaryolardan, aslında kendisinin de tecrübe ettiği bizzat ilgilendiği vakaların hayatlarından, gerçeklerden bahsetti. Bebek doğar evet, ama ameliyatlar çok ciddi ameliyatlar, bebekliğini yaşayamayacak, anne kokusu nedir bilmeyecek bir çocuk yetiştireceğimizden, her an nefessiz kalabilecek korkusuyla yaşayacağımızdan, belki mosmor bir şekilde doktora yetiştirmeye çalışacağımızdan, olur da büyürse ilerde mutlaka kalp nakli adayı olacağından ve günümüz koşullarında kalp naklinin gerçekçi bir çözüm olmadığından ya da o imkanlara ulaşmanın zorluğundan, bize bir şey olursa ileri yaşında ona bakması için ikinci çocuğu düşüneceğimizden, yaşayacağımız çaresizliklerden bahsetti. O güne kadar teknolojinin ilerlemesine güvenerek devam etmeyi düşünsek de profesörün yanından çıktığımızda yerle bir olmuştuk. Bitirme kararı beni başka birine dönüştürdü sanki. Aynı hafta kendi şehrimizde araştırma hastanesine bitirme işlemi için gittiğimizde, zaten aldığımız karar yeterince zor değilmiş gibi, doktorun 22 hafta üstü gebelikleri sonlandırma işleminin hastanelerinde yapılmadığını, bölüm başkanlarının böyle uygun gördüğünü söylemesi üzerine bir kez daha yıkıldım. Sanki bebeğimizi bizden daha çok düşünüyorlardı ya da keyfi bir karar vermişiz gibi hissettirdi ve gerçekten alt üst oldum. Daha sonra işlemi gerçekleştirmek üzere 14 şubatta Kocaeli Araştırma Hastanesine yattım, bebek sesleri ve karnı burnunda hamileler arasında 1 gün boyunca suni sancı aldıktan sonra 25 haftalıkken normal doğumla bebeğimi ölü olarak doğurdum. Doğumhanede hemşireler genellikle umursamaz haldeydi, sancıdan kıpırdayamazken iki kere odaya çağırdım diye, tatlım sürekli butona basarak çağırma, odamıza gelip soracağını sorabilirsin, yanıtıyla karşılaştım. Çaylarını böldüğüm için kızmış olabilirler. Hemşirelere yalvarışımı gören ve 10 gündür orada yatan bir hasta, kendisi de hastayken benim sancı çektiğimi gördükçe geldi belimi ovdu, benimle ilgilendi. Allah ondan razı olsun, inşallah sağlıkla doğumunu yapar, bebeğine kavuşur. Doktorlar daha ilgiliydi diyebilirim. Eşim her zaman yanımda ve en büyük desteğim olsa da bebeğin kalbine iğne batırılarak yaşamına son verilirken, odada sancıları çekerken ya da doğumu yaparken yalnızdım, bu kararı sadece ben vermişim ve bu bebeği korumam gerekirken ona ihanet etmişim düşünceleri maalesef zaman zaman beni yokluyor. Bebeğimin mezarını bile ziyaret edemedim, eşime gidelim mi sormaya çalıştığımda boğazım düğümleniyor sanki. Acım biraz azalsa ya da bir an unutsam yaşadıklarımı ya da bi tebessüm etsem, onu geride bırakmışım gibi hissediyorum. İnsanların teselli verme şekli beni daha çok kahrediyor, aynı acıyı yaşamış bile olsan aynı şekilde hissedemezsin ki. Geçecek, başka olur denmesi sadece yaramı deşiyor. Bazen biraz olsun normal hissederken, uzun süre görüşmediğim, hamileliğimi bilen biri nasıl olduğumuzu soruyor, işte o zaman acım capcanlı bir şekilde karşıma çıkıyor. Ya da elim karnıma gidiyor, bebeğimin hareketlerini hissedememek kahrediyor. Bu hiç geçmeyecek ya da ben geçmesine izin veremeyeceğim. Yaşayan herkese sabır dilerim.
Hissettiklerinizi derinden hissettim, aynı dönemde aynı acıyı yaşamışız. Ben bebeğimi son 8 saatine kadar hissettim, iğneyle kalbi durdurulmadı.
Gerçekten insanların teselli ediyor gibi yapması canımı sıkıyor. O yüzden herkesten uzaklaştım sadece eşim ve ailesi var etrafımda.
Aynı pişmanlıklar beni de yokluyor ama inan ki bebeğimizin gozümüzün önünde acı çekmesine dayanamazdık, benimki de doğsaydı hemen ameliyatlar olması gerekecekti, yuruyemeyecekti, benim düşündüğüm ise artık acı çekmeyecek olması.
Söyleyeceğim çok sey var aslında ama bebeğimi ziyaret edecegim o gunu bekliyorum hepsini ona söyleyeceğim❤️‍🩹 baska turlu ustesinden gelemiyorum.
Aynı acıyı yaşayan herkese sabır dilerim🙏 Allah yardımcınız olsun
 
Merhaba, yaklaşık 2-3 hafta önce bulmuştum yazınızı ve ben de paylaşmak istedim durumumu, her ne kadar burada okuduklarım acımı tazelese de tesellilerden daha iyi geliyor, yakın hissettiriyor. 26 Ocak ta 22 haftalıkken girdiğim detaylı ultrasonda bebeğimin kalbinde anomali tespit edildi. Hayatımın en kötü günü zannetmiştim o günü, daha kötü günler bizi bekliyormuş meğer. Çaresizlik, hemen araştırmalar, a aynı teşhisle bebeği yaşayan insanlar varmış, aynı durumu yaşayan ailelerle görüşme çabaları, bir çözüm bulma arayışı. O sırada doktorumuz Fetal DNA testi yapılmasını önerdi. 1 hafta onun sonucu için bekledik, temiz çıkınca başka doktorlarla görüşmeye başladık. Alanında başarılı doktorlarla görüşmek istedik, hiçbiri umut vermemekle birlikte doğumun gerçekleşebileceğinden, sonrasında bebeğin daha birkaç günlükten itibaren bir dizi ciddi açık ameliyatlar geçireceğinden bahsettiler. Son görüştüğümüz prof. dr. ise diğerlerinden farklı olarak korktuğumuz, düşünmek istemediğimiz senaryolardan, aslında kendisinin de tecrübe ettiği bizzat ilgilendiği vakaların hayatlarından, gerçeklerden bahsetti. Bebek doğar evet, ama ameliyatlar çok ciddi ameliyatlar, bebekliğini yaşayamayacak, anne kokusu nedir bilmeyecek bir çocuk yetiştireceğimizden, her an nefessiz kalabilecek korkusuyla yaşayacağımızdan, belki mosmor bir şekilde doktora yetiştirmeye çalışacağımızdan, olur da büyürse ilerde mutlaka kalp nakli adayı olacağından ve günümüz koşullarında kalp naklinin gerçekçi bir çözüm olmadığından ya da o imkanlara ulaşmanın zorluğundan, bize bir şey olursa ileri yaşında ona bakması için ikinci çocuğu düşüneceğimizden, yaşayacağımız çaresizliklerden bahsetti. O güne kadar teknolojinin ilerlemesine güvenerek devam etmeyi düşünsek de profesörün yanından çıktığımızda yerle bir olmuştuk. Bitirme kararı beni başka birine dönüştürdü sanki. Aynı hafta kendi şehrimizde araştırma hastanesine bitirme işlemi için gittiğimizde, zaten aldığımız karar yeterince zor değilmiş gibi, doktorun 22 hafta üstü gebelikleri sonlandırma işleminin hastanelerinde yapılmadığını, bölüm başkanlarının böyle uygun gördüğünü söylemesi üzerine bir kez daha yıkıldım. Sanki bebeğimizi bizden daha çok düşünüyorlardı ya da keyfi bir karar vermişiz gibi hissettirdi ve gerçekten alt üst oldum. Daha sonra işlemi gerçekleştirmek üzere 14 şubatta Kocaeli Araştırma Hastanesine yattım, bebek sesleri ve karnı burnunda hamileler arasında 1 gün boyunca suni sancı aldıktan sonra 25 haftalıkken normal doğumla bebeğimi ölü olarak doğurdum. Doğumhanede hemşireler genellikle umursamaz haldeydi, sancıdan kıpırdayamazken iki kere odaya çağırdım diye, tatlım sürekli butona basarak çağırma, odamıza gelip soracağını sorabilirsin, yanıtıyla karşılaştım. Çaylarını böldüğüm için kızmış olabilirler. Hemşirelere yalvarışımı gören ve 10 gündür orada yatan bir hasta, kendisi de hastayken benim sancı çektiğimi gördükçe geldi belimi ovdu, benimle ilgilendi. Allah ondan razı olsun, inşallah sağlıkla doğumunu yapar, bebeğine kavuşur. Doktorlar daha ilgiliydi diyebilirim. Eşim her zaman yanımda ve en büyük desteğim olsa da bebeğin kalbine iğne batırılarak yaşamına son verilirken, odada sancıları çekerken ya da doğumu yaparken yalnızdım, bu kararı sadece ben vermişim ve bu bebeği korumam gerekirken ona ihanet etmişim düşünceleri maalesef zaman zaman beni yokluyor. Bebeğimin mezarını bile ziyaret edemedim, eşime gidelim mi sormaya çalıştığımda boğazım düğümleniyor sanki. Acım biraz azalsa ya da bir an unutsam yaşadıklarımı ya da bi tebessüm etsem, onu geride bırakmışım gibi hissediyorum. İnsanların teselli verme şekli beni daha çok kahrediyor, aynı acıyı yaşamış bile olsan aynı şekilde hissedemezsin ki. Geçecek, başka olur denmesi sadece yaramı deşiyor. Bazen biraz olsun normal hissederken, uzun süre görüşmediğim, hamileliğimi bilen biri nasıl olduğumuzu soruyor, işte o zaman acım capcanlı bir şekilde karşıma çıkıyor. Ya da elim karnıma gidiyor, bebeğimin hareketlerini hissedememek kahrediyor. Bu hiç geçmeyecek ya da ben geçmesine izin veremeyeceğim. Yaşayan herkese sabır dilerim.
Sizi o kadar anlıyorum ki 2 gün önce bebeğimin çok sağlıksız olduğunu kromozomal hastalığı olduğunu trizomi 13 ya da 18 kalbinin beyninin gelişmediği ve spina bifida hastası olduğunu omurgasıyla boynu arası açık olduğunu her an ölebileceğini doğuma kadar gelip doğumda da ölebilceğini ve kürtaj olmamı söyledi 3 doktor çaresizim çok kötüyüm antepte sürekli sallanıyoruz ilk bebeğim tedaviyle oldu dua edin nolur tüm hastalara herkes dua etsin
 
Sizi o kadar anlıyorum ki 2 gün önce bebeğimin çok sağlıksız olduğunu kromozomal hastalığı olduğunu trizomi 13 ya da 18 kalbinin beyninin gelişmediği ve spina bifida hastası olduğunu omurgasıyla boynu arası açık olduğunu her an ölebileceğini doğuma kadar gelip doğumda da ölebilceğini ve kürtaj olmamı söyledi 3 doktor çaresizim çok kötüyüm antepte sürekli sallanıyoruz ilk bebeğim tedaviyle oldu dua edin nolur tüm hastalara herkes dua etsin
Zor zamanlar geçiriyoruz, sabırlar diliyorum.
 
Başıma geldiği anda deli gibi araştırma yapmıştım sonlandırma için o yüzden bie gün bu durumu yaşayan bir anne olursa diye bunu buraya yazmaya karar verdim. Çapa hastanesinde gebelik sonlandırma işlemi yaşadım. Benim için bu süreç 4 gün sürdü. Kişiden kişiye değişiyo bide bebeklerin haftasına göre tabi. Hemen doğuranda oluyo benim gibi günlerce yatanda var. İlk olarak yatış işlemlerini yaptırdık. Sonra heyete gittiğiniz yere sizi alıp bebeğin kalbini durduruyolar. Benim bebeğimin kalp hastalığı vardı bazı damarları oluşmamıştı gelişimi durmuştu ve çok hareketsizdi. Yaşaması imkansız gibi konuştu heyet anne karnında son aylarca ölür dediler. Zordu kabullenmek ama sürekli tevekkül ettim. Bebeğin kalbini durdurma işleminde sürekli Allaha dua ettim. İşlemde önce karnıma anestezi iğnesi yaptılar. Sonra büyük bie iğne ile sonlandırdılar. Sadece o sonlardırma işlemini biraz hissettim o kadar. Kalp atışını duyunca ağladığım bebeğimin kalbinin yavaş yavaş durmasını dinledim orda. Sonra odaya aldılar. Özel oda seçeğini var 100tl sanırım ama yer yoktı oyüzdn 2 kişilik kaldık. Erkekler sadece odaya giremiyor ama eşiniz koridora flm alınıyo yürüyüş dln yapan çok hamile vardı. Sıkıntı şu bebişler geliyo normal hamileler fln bizim gibi sonlandırma yapanlara üzücü oluyo. Yatıştan hemen sonra 4 saat arayla suni sancı vermeye başladılar. 2 gün böyle sürdü. Çok çok az ağrım oldu benim adet ağrısı gibi. 2 gğn sonra 12 saat dinlenme oluyomuş. 12 saat ilaç vermediler. Sonra yeniden başladı. Bu sefer hem vajinal hemde dil altı ilaç verdiler. Vajinal ilaç biraz zor koyuluyo çünkü baya geriyo itmeye çalışıyolar ilacı. Dil altı ile benim ağrılar başladı. Evet ağrılar dayanması çok çok zordu ama Rabbim sabrını veriyor. Yine canlı bir doğum olsa bu kadar koymazda sonunda mutluluk yoktu maalesef. O kadar ağrıys karşılık kucağımın boş kalması çok yıprattı. Sabah 8de başlayan ağrılarım gece 1.35te bitti. Açıklık 6cm olunca doğumhaneye aldılar. Bez takıp bişi olursa seslen dediler. Bomboş soğuk odada ağrı ile başbaşaydım. Yürüdüm sürekli odada. Sonra gelip bebeğin suyunu bi işlem ile batlattılar. Gittiler. Ardında büyük tuvaletim geldi sandım dedim valla yapcam buraya. Biraz ıkınınca onun tuvalet değil bebeğin ağrısı olduğunu anladım. Hemen çatala iyice yattım ve kendi kendime ıkınmaya başladım. Çok bağırınca ben kendime kendime geldiler. Baktılar kafası biraz gelmiş fln diyip beni ıkındırmaya başladılar. Bu ara bağırma fln diye beni uyardılar şaka gibi. 6-7 ıkınma sonucu kızım geldi. Asla bakamadım. Aldılar genetiğe götürdüler. Parça kaldığı için kürtaj yaptılar anestezi fln vermeden. Sonrada kan takibi için 2 saat serum ile doğumhanede yattım. Buz gibiydi titreye titreye yattım. Ardından odaya aldılar dikiş fln atılmadı. Hemen sonra taburcu oldum. Rabbim hepimizie yardım etsin çok zor bir süreçti benim için. Biz seninle böyle mi kavuşacaktık be kızım dedim kahrettim kendimi ama Rabbim böyle nasip etmiş. Zaten travma olan bu süreçte çapa daki bazı doktor hemşireler hatta hasta bakıcılar bile suratsız ters hatta bazıları köpek gibiydi. Bazıları da çok çok tatlıydı. Anlıyorum yaptıkları iş zor günde kim bilir kaç insanla uğraşıyorlar ama insan gibi cevap vermek bu kadar zor olmamalı bence. Doğum sonrası nolur bi yudum su alabilirmiyim dediğimde şimdi işimiz var diye azarladılar en basiti. Ama bazılarıda resmen yıllardır arkadaşım gibi davrandılar. Sonuç olarak süreç zordu Allah yaşayan kim varsa yardım etsin..
Geçmiş olsun Allah yardımcınız olsun bende heyete girdim çapada benim bebeğimdede kalp atışı çok düştü (50) kalpten çıkan damarların güzergahlarında problem vardı kalp kapağı sorun olduğunu kalpte kaçak olduğunu miğdenin sağda olduğunu söylediler bu bebek ya karnında ölür doğarsada kalp pili takılması gerekli fakat bebek ameliyatı kaldırabilirmi bilmiyorum diye bir ifade kullandı( Recep has hoca ) çok zorlu bir süreç anlayamadığım bulaşan kalbi zayıf bebek nasıl haftası haftasına gelişir nasıl çok hareketli olur anlayamıyorum
 
Merhaba. Bir hafta önce aynı durumu yaşadım. 20+2 haftalık gebeydim, 1 hafta önce sonlandırıldı. 14 şubatta ben cinsiyetini öğreneceğim diye hevesli hevesli ultrasona gittiğimde spina bifida hastalığından suphelendi, ertesi gün detaylı ultrason yapıldı ama değişen bisey yoktu ve bi karar vermem gerekti. Gebelik devam etseydi ve doğsaydı yürüyemeyecek, belki tuvaletini tutamayacak, belki felç kalacak falan dendi dünyam başıma yıkıldı. Hiç umut var eden bisey doylenmedi hep olumsuzluklar söylendi bize. Bense onun çekeceği acıları düşündüm hep, doğar doğmaz ameliyatlar olacak acı çekecek, arkadaşları onunla dalga geçecek yavrum hergun gözümün önünde ağlayıp yıpranacakti. Doğsa daha çok acı çekecek diye düşündüm, ilk gün imzayı verdim zaten süreç başladı. Cuma ağızdan ilaç verildi, pazar yatış yaptım. Finlandiya da yaşıyorum tüm bunlar burada gerçekleşti. 1000 de 1 görünen bir hastalık, bazen isyan ettim hala da ediyorum neden ben neden biz diye. Sonra susuyorum kimseyle konuşmuyorum. Allahim sen affet diyorum günah işlediysem. Ama ben onun acı çekmemesi için bu kararı verdim. Şuan hala hastanede araştırma yapılıyor, bazen gözümü kapatınca doğduğu o an geliyor gözümün önüne. Normal doğurdum suni sancilarla, Allahim sen yardım et dedim. 19 şubatta hastaneye yattım 20 şubat 05.30💔 da doğdu. Bize meleğimden geriye el ve ayak izi kaldı. 20 haftalık olmasına rağmen cinsiyeti belli değil dedi doktor. Yavrum diye seviyorum anıyorum onu. Ara ara sinir krizleri ile agliyorum baska turlu hafiflemiyor acisi, aslinda hafiflesin de istemiyorum. Birakin da biraz acimi yasayayim. Diyolar ki o gitti tamam unutmaya calis, onune bak tekrar hamile kalirsin daha gencsin. Sen kendi sagligina bak faln diyolar bos konusuyolar. Kimseden teselli ya da acıma duygusu istemiyorum. Benden uzak olsunlar cok daha iyiyim. Esimle ara ara birbirimize sarilip agliyoruz. Burun surecte yanimizdaydi, elimi tutuyordu dogumda bile yanimdaydi. Doğurup kucağına alamamak, öpüp koklayamamak çok zor. Doğsaydi ikimizde acı çekecektik, Allahim günah işlediysem sen affet beni.
Sen zaten melektin yavrum, hep melek kalacaksın❤️‍🩹
Kusura bakmayın yeni girebildim. Sizi ve burdaki bu süreci yaşayan herkesi o kadar iyi anlıyorum ki bizim de gen sonucuna göre milyonda bir görülen bir sendrom çıktı yalnız değilsiniz. Allah yardımcımız olsun banada hep aynı şeyleri diyolar yeniden olur şöyle böyle benim derdim o değil ama anlamıyorlar..
 
Geçmiş olsun Allah yardımcınız olsun bende heyete girdim çapada benim bebeğimdede kalp atışı çok düştü (50) kalpten çıkan damarların güzergahlarında problem vardı kalp kapağı sorun olduğunu kalpte kaçak olduğunu miğdenin sağda olduğunu söylediler bu bebek ya karnında ölür doğarsada kalp pili takılması gerekli fakat bebek ameliyatı kaldırabilirmi bilmiyorum diye bir ifade kullandı( Recep has hoca ) çok zorlu bir süreç anlayamadığım bulaşan kalbi zayıf bebek nasıl haftası haftasına gelişir nasıl çok hareketli olur anlayamıyorum
Çok çok geçmiş olsun ikilemde kalmak ne olacağını tam bilemeden beklemek çok zor Allah yardımcınız olsun. Bizim de durumu fark eden Recep hocaydı alanında çok iyidir çünkü bebeğe doğumdan sonra yapılan işlemde çıkan şeyleri o ultrasonda tek tek demişti. Bütün dedikleri çıktı bende açıkcası.. Sizin için inşallah gönlünüze göre olur.
 
Hep buradaki gönderileri okudum teselli bulmaya çalıştım, sizin hissettikleriniz benimkine tercüman olunca bir anda yazasım geldi. 13 gün önce 26 haftalık bebeğime veda ettim. Detaylı USG de bir uzvunda kısalık eğrilik vardı. Biz her şeye katlanırdık ama onun doğduktan sonra defalarca geçireceği ameliyatlar, normal insanlar gibi yaşıtlarıyla yürüyemeyecek koşamayacak olmasına, onun çekeceği bu acılara, travmalara katlanamazdık. Kendimi çok suçlu hissediyorum, çaresiz hissediyorum , normal hayatın devam ediyor olmasına katlanamıyorum. Milyonda bir olan bir şey neden bizim başımıza geldi diye isyan ediyorum. Çünkü bir sebep bulamıyorlar asıl genetik sonucumuz henüz çıkmadı çıkarsa da ailede bir şey olmasa da bir gen mutasyona uğramış olabilir diyorlar özetle yazıyorum tabi. İnanamıyorum, güçlü kalamıyorum. Sizlere de sabır diliyorum ateş gerçekten düştüğü yeri yakıyormuş…
Çok üzgünüm. Sizi çok çok iyi anlıyorum. Biz doğru olanı yaptık bunu çok iyi biliyorum ama yine de dediğiniiz gibi bi ateş yakıyo bizi. Rabbim hepimizin yardımcısı olsun
 
Hep buradaki gönderileri okudum teselli bulmaya çalıştım, sizin hissettikleriniz benimkine tercüman olunca bir anda yazasım geldi. 13 gün önce 26 haftalık bebeğime veda ettim. Detaylı USG de bir uzvunda kısalık eğrilik vardı. Biz her şeye katlanırdık ama onun doğduktan sonra defalarca geçireceği ameliyatlar, normal insanlar gibi yaşıtlarıyla yürüyemeyecek koşamayacak olmasına, onun çekeceği bu acılara, travmalara katlanamazdık. Kendimi çok suçlu hissediyorum, çaresiz hissediyorum , normal hayatın devam ediyor olmasına katlanamıyorum. Milyonda bir olan bir şey neden bizim başımıza geldi diye isyan ediyorum. Çünkü bir sebep bulamıyorlar asıl genetik sonucumuz henüz çıkmadı çıkarsa da ailede bir şey olmasa da bir gen mutasyona uğramış olabilir diyorlar özetle yazıyorum tabi. İnanamıyorum, güçlü kalamıyorum. Sizlere de sabır diliyorum ateş gerçekten düştüğü yeri yakıyormuş…
Çok üzgünüm. Sizi çok çok iyi anlıyorum. Biz doğru olanı yaptık bunu çok iyi biliyorum ama yine de dediğiniiz gibi bi ateş yakıyo bizi. Bizim gen sonuçlarımız yeni çıktı aynı dediğiniz gibi bizden gelen bişi yok bebekte bir gen mutasyona uğramış. İnanamıyorum hala nasıl bi şey bu . Rabbim hepimizin yardımcısı olsun
 
Bizim de genetik değil senin veya eşinin suçu yok dedi doktor. Piyango bize vurmuş 1000 bebekten 3 unde görülen sey bizi bulmuş. Sülalede görülmemiş bisey ama yinede tüm testlerin yapılması için izin verdik (olirda tekrar hamile kalirsam ayni şeyleri yasamayalim diye. Bide folik asiti reçete yazdi 5 mg. Folik asit yetersizliğinden supheleniyor bilim adamlari.) 26 haftalık dediğiniz daha da zor olmuştur sizin için, Allah sabır versin. Ben sizi anlıyorum en taze yasamis biri olarak.
Ben insanlardan anlayış bekliyorum başka hicbirsey istemiyorum. Gerçekten ateş düştüğü yeri yakıyor. Normal şartlarda biri bana böyle bisey anlatsaydi derdim ki ben bu acıya dayanamam ölürüm biterim çok isyan ettim içimden bizi mi buldu diye. Çaresizlik berbat bi his.
Günlerce geldim burda başkalarının hikayelerini okudum, biraz kendimi toparlayinca yazmak istedim. Biraz olsun iyi geldi içimi dökmek
Ah çok zor çok bizi bizden başkası anlamaz çok geçmiş olsun. Bizimde gen sonuçları temiz çıktı bebekte bir gen mutasyona uğramış dediler. İnsab diyecek bir şey bulamıyor ne desem Rabbime isyan gibi olcak diyorum susuyorum ama içimiz yanıyor
 
Merhaba, yaklaşık 2-3 hafta önce bulmuştum yazınızı ve ben de paylaşmak istedim durumumu, her ne kadar burada okuduklarım acımı tazelese de tesellilerden daha iyi geliyor, yakın hissettiriyor. 26 Ocak ta 22 haftalıkken girdiğim detaylı ultrasonda bebeğimin kalbinde anomali tespit edildi. Hayatımın en kötü günü zannetmiştim o günü, daha kötü günler bizi bekliyormuş meğer. Çaresizlik, hemen araştırmalar, a aynı teşhisle bebeği yaşayan insanlar varmış, aynı durumu yaşayan ailelerle görüşme çabaları, bir çözüm bulma arayışı. O sırada doktorumuz Fetal DNA testi yapılmasını önerdi. 1 hafta onun sonucu için bekledik, temiz çıkınca başka doktorlarla görüşmeye başladık. Alanında başarılı doktorlarla görüşmek istedik, hiçbiri umut vermemekle birlikte doğumun gerçekleşebileceğinden, sonrasında bebeğin daha birkaç günlükten itibaren bir dizi ciddi açık ameliyatlar geçireceğinden bahsettiler. Son görüştüğümüz prof. dr. ise diğerlerinden farklı olarak korktuğumuz, düşünmek istemediğimiz senaryolardan, aslında kendisinin de tecrübe ettiği bizzat ilgilendiği vakaların hayatlarından, gerçeklerden bahsetti. Bebek doğar evet, ama ameliyatlar çok ciddi ameliyatlar, bebekliğini yaşayamayacak, anne kokusu nedir bilmeyecek bir çocuk yetiştireceğimizden, her an nefessiz kalabilecek korkusuyla yaşayacağımızdan, belki mosmor bir şekilde doktora yetiştirmeye çalışacağımızdan, olur da büyürse ilerde mutlaka kalp nakli adayı olacağından ve günümüz koşullarında kalp naklinin gerçekçi bir çözüm olmadığından ya da o imkanlara ulaşmanın zorluğundan, bize bir şey olursa ileri yaşında ona bakması için ikinci çocuğu düşüneceğimizden, yaşayacağımız çaresizliklerden bahsetti. O güne kadar teknolojinin ilerlemesine güvenerek devam etmeyi düşünsek de profesörün yanından çıktığımızda yerle bir olmuştuk. Bitirme kararı beni başka birine dönüştürdü sanki. Aynı hafta kendi şehrimizde araştırma hastanesine bitirme işlemi için gittiğimizde, zaten aldığımız karar yeterince zor değilmiş gibi, doktorun 22 hafta üstü gebelikleri sonlandırma işleminin hastanelerinde yapılmadığını, bölüm başkanlarının böyle uygun gördüğünü söylemesi üzerine bir kez daha yıkıldım. Sanki bebeğimizi bizden daha çok düşünüyorlardı ya da keyfi bir karar vermişiz gibi hissettirdi ve gerçekten alt üst oldum. Daha sonra işlemi gerçekleştirmek üzere 14 şubatta Kocaeli Araştırma Hastanesine yattım, bebek sesleri ve karnı burnunda hamileler arasında 1 gün boyunca suni sancı aldıktan sonra 25 haftalıkken normal doğumla bebeğimi ölü olarak doğurdum. Doğumhanede hemşireler genellikle umursamaz haldeydi, sancıdan kıpırdayamazken iki kere odaya çağırdım diye, tatlım sürekli butona basarak çağırma, odamıza gelip soracağını sorabilirsin, yanıtıyla karşılaştım. Çaylarını böldüğüm için kızmış olabilirler. Hemşirelere yalvarışımı gören ve 10 gündür orada yatan bir hasta, kendisi de hastayken benim sancı çektiğimi gördükçe geldi belimi ovdu, benimle ilgilendi. Allah ondan razı olsun, inşallah sağlıkla doğumunu yapar, bebeğine kavuşur. Doktorlar daha ilgiliydi diyebilirim. Eşim her zaman yanımda ve en büyük desteğim olsa da bebeğin kalbine iğne batırılarak yaşamına son verilirken, odada sancıları çekerken ya da doğumu yaparken yalnızdım, bu kararı sadece ben vermişim ve bu bebeği korumam gerekirken ona ihanet etmişim düşünceleri maalesef zaman zaman beni yokluyor. Bebeğimin mezarını bile ziyaret edemedim, eşime gidelim mi sormaya çalıştığımda boğazım düğümleniyor sanki. Acım biraz azalsa ya da bir an unutsam yaşadıklarımı ya da bi tebessüm etsem, onu geride bırakmışım gibi hissediyorum. İnsanların teselli verme şekli beni daha çok kahrediyor, aynı acıyı yaşamış bile olsan aynı şekilde hissedemezsin ki. Geçecek, başka olur denmesi sadece yaramı deşiyor. Bazen biraz olsun normal hissederken, uzun süre görüşmediğim, hamileliğimi bilen biri nasıl olduğumuzu soruyor, işte o zaman acım capcanlı bir şekilde karşıma çıkıyor. Ya da elim karnıma gidiyor, bebeğimin hareketlerini hissedememek kahrediyor. Bu hiç geçmeyecek ya da ben geçmesine izin veremeyeceğim. Yaşayan herkese sabır dilerim.
Ahhhh öyle bi anlatmışsınız ki gerçekten ağlayarak okudum bu benim dedim bu benim kalbimin yazıya dökülmüş hali.. Bütün hissettiklerimi kelimelere dökemediğim şeyleri yazmışsınız. Sabır diliyorum hepimize sizi çoooooook iyi anlıyorum.. Bütün o hisleri hissettim hala hissediyorum. Bende gidemedim mezarlığa nasıl gidicem bilmiyorum. Hastanede o süreçleri bende yaşadım.. Bunları nasıl unutacağız nasıl eskisi gini olacağız hiç bilmiyorum.
 
Sizi o kadar anlıyorum ki 2 gün önce bebeğimin çok sağlıksız olduğunu kromozomal hastalığı olduğunu trizomi 13 ya da 18 kalbinin beyninin gelişmediği ve spina bifida hastası olduğunu omurgasıyla boynu arası açık olduğunu her an ölebileceğini doğuma kadar gelip doğumda da ölebilceğini ve kürtaj olmamı söyledi 3 doktor çaresizim çok kötüyüm antepte sürekli sallanıyoruz ilk bebeğim tedaviyle oldu dua edin nolur tüm hastalara herkes dua etsin
Allahım yardımcınız olsuuun nasıl bir imtihan bu bilmiyorum ama beterinden saklasın tabiki.. O tüp bebek süreci ardından bu durum sonra deprem.. Ah kardeşim dua edeceğim senin için bol bol.. Sabırdan başka çare yok maalesef
 
X