Çaycı bey ve kaprisleri

Üst katta olan konuşmayı nasıl duyuyorsunuz? benim hakkımda mı konuşuyorlar diye kulak mı kabartıyorsunuz bir de çıkıp beni mi çekiştiriyorsunuz demek çok garip üsteki personelin suçu ne adam anlatıyor işte. Kaldı ki adam marka almaya geldiğinde hesap sorar gibi ama 4 çay içildi derseniz o da tepki verir yani. Belki daha önceden bir çay çıkıp markası verilmemiştir. Hem siz istemeden size zaten marka satamaz. Adamla derdiniz varsa aşağıya indiğinde konuşsaydınız. Bir marka için bu kadar tartışmaya değer mi ayrıca önceden de böyle yaşanan bir olay yok.

Yukarıya da marka bırakın onlar kendi markalarını kendileri içtikleri bardağın yanına bıraksın sizde içtiğin çayın yanına bırakın fazladan isteyemez bölüşün yani. İlla buna sen bakmak zorunda değilsin sen satın al böl. Bizde de fiş yöntemi var bardağımızın yanına fişi bırakıyoruz alıyorlar bardakla
 

Adam öyle hararetli ve bağırarak anlatıyor ki ben ta aşağıdan duyuyorum. Ayrıca tartışma çıkarmak için yukarı çıktığımı kim söyledi? Adam marka almak için yanıma geldi ve ben yine saygımı ve güleryüzlü tavrımı bozmadan takılıyormuşcasına beni mı cekistiriyorsunuz dedim gülerek. Hesap sorar gibi de ama 4 çay içildi demedim. Yukarıda 4 kişi vardı dememdeki amaç ben görmeden yukarı biri mi çıktı onu öğrenmekti ki aynen de öyle olmuş. Ama adam ortada bişey yokken ustune alınmayı secmis.
Edit: Ayrıca evet zorla marka satıyor. Emrivaki şekilde 15 lira ver ordan diyip getirdiği markaları hemen kabın içine atıyor istemiyorum deme fırsatı bile bırakmıyor.
 
Ayyy ben seni çok iyi anlıyorum. Bizim dairede de çaycıyla gülüp dostluk kuran bir tip var. Yüz buldukça buldu. Genç bi çocuk. Diyorum ki ben markaları koymadan alma boşları. Laf dinlemiyor. Benden alma o zaman çay felan dedi.
Kurumda kimse bana karışamıyor, elin çaycısı kendini bişey sanıyor. Patronunu çağırdım. Getiriyor çayı. Ama muhattap olmuyprum. Telefonla çağırıyorum.

Sen patronuna desene burda harcanan karton, çay, çaycıya verilen para, elektrik gereksiz diye. Onun yerine kendiniz bir çalışan alırsınız. Hem etrafı da paspaslar. Hem de içinizden biri olur.
 
Adam senin o soruyu yukarıya sen görmeden birinin çıkıp çıkmadığını öğrenmek için sorduğunu nerden bilsin.Onun açısından o cümle "4 kişi vardı neden 5 çay diyorsun" demektir ki tahrik edicidir bana göre.
 
Bu adamı kendi haline bırak.. Markaları sabit bir yere koy , kendi alsın , yenilerini de kendi koysun . 15 tl ver dediğinde az işim var sen koy sonra veririm vs yap .acil tuvalete gitmem gerek sonra alırsın de .. O istediğinde marka ekliyorsa Sen istediğinde para vereceğini anlasın. Hiç tartışmamışsınız gibi olsun suratın onu görünce . Aslında o seni aşağılıyor kendi çocuğu yaşında bir insana boyun eğmek zor geliyor. sende burun kıvır ona yaşı kaç olursa olsun karşısındakine saygı duymayı bilmeden insan muamelesi yapılmayacağını anlasın.
Muhattap da olma gülümseme de yokmuş yada bir ruhmuş gibi davran ona.
 

4 degil 5 kişi vardı diyip konuyu kapatmak çok mu zor
 
Bence yukarıdan sizi arayıp kaç çay aldıklarını bildirsinler, ona göre marka verin, bitince alın o kadar.
 
Bence yukarıdan sizi arayıp kaç çay aldıklarını bildirsinler, ona göre marka verin, bitince alın o kadar.

Markayı ben alıp elimle ona verince de ayrı bir tavır takınıyor yine . Sanki o fazladan almasın diye ben veriyorum gibi bir düşünceye giriyor ne yapacağımı şaşırdım artık. Her hareketim batıyor adama. İstiyor ki ona karışmayalım bitse de bitmese de kendi kafasına göre marka getirsin parasını alsın,boşları alırken kabın içinden markaları kendi alsın biz saymayalım.
 
Zor mu değil mi bilmem ama onun görev tanımında olmadığını biliyorum

Onun görev tanımında benim markaları nereye koyduğuma ne zaman alıp almayacağıma karışma hakkıda yok ama kendinde bu hakkı bulup kabı istedigim yere koydugum icin sacma sapan konusup bir de üstüne emrivaki yapıyor onu ne yapıcaz?
 
O hadsizlik etti bende biraz uyayım mı oluyor o zaman bu
Neyse siz yenisiniz galiba :)
İş hayatında samimiyetin alemi yok resmî olun.
Çaycıda olsa sizli bizli konuşun
Herkes sınırını bilirse kimsenin tadı kaçmaz
 

Benim o cümleyi kurarken amacım uyarı değildi anlıyorum ki farklı anlaşılmaya müsaitmiş haklısınız. Fakat benim çaycı ile herhangi bir muhabbettim yada samimiyettim zaten yok. Konuşmamız 2 yıldır sadece benim 'şu kadar çay getirir misiniz' ile onun 'sen bana ordan 15 lira ver' demesi ile sınırlı. Aradaki üslup farkını anlatabilmişimdir umarım. Ben 2 yıldır bir müşteri olarak onun bu şekilde saygısızca emir kiplerine ses çıkarmamışken 2 yılda sadece 2 kez ( o zamanlarda ayrı triplere girdi) marka bitince biz isteriz sen getirme dememe rağmen zorla marka koyup parasını istemesine katlanmışken yukarıda 4 kişi yokmuydu dememe takılıp tartışma yaratması ayrı bir saçmalık. Düşünüyorum da insanlara kibarlık alttan almak falan yaramıyor. Hangi satıcı müşterisine böyle davranır söyler misiniz? Büyükler ne kadar doğru demiş deveye diken insana seven yaranır.

Edit: Sen getirme kısmı daha resmi tabi
 
Son düzenleme:
Siz okuduğunuzu anlıyor musunuz?
Büyüklerin lafını bende çok kullanırım da bu konuyla hiç alakası yok o sözün.
Kaldıki siz müşteri sıfatında değilsiniz orda.Müşterisi çalıştığınız yer.Ee ben ona katlandım o da bana katlansın olmaz o işler.
Neyse size acımasız iş dünyasında başarılar
 
Uyayım yazmışsınız uyarı olarak okudum ve o şekilde cevap verdim kusura bakmayın. Siz bir fabrikaya mal satarken fabrikanın satınalma ile ilgilenen çalışanını müşteri olarak kabul etmiyor ve ona göre mi muamele yapıyorsunuz ? Herneyse yorumunuz için teşekkürler.
S Sinem989
 
iş yerlerinde oluır böyle şeyler. taviz verme.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…