çocuğun özürlü mü soruları:(

Otizim bir özür değil ki? Farklılık, algı ve öğrenmede farklılık. Yani anlamıyor, öğrenmez diye bişey yok, sadece farklı bir eğitime tabi tutulması gerek. Çocuğu iyi tanımak, ayrıcalıklı yönlerini görmek lazım

Ya Jacob Benette var aklıma gelen yine. İleri derecede otizm teşhisi konulmuş, konuşmaz bile denen çocuk 11 yaşında üniversiteye kabul edildi. Anlayacağın evet otizmli ama IQ su 170, Einstein'i bile sollamış yani
Autismli çok fazla dahi + sanatçı var. Özür sandığınız şey bir üstünlük bile olabilir.

http://anonhq.com/autism-to-astrophysics-jacob-barnett/
 




Biz asla özürlü demeyiz. Sorana otizm diyoruz.Maddi durum olsa iyi yerlere yollamak istiyoruz.devletin verdiği 2 gün.Ekstra 1 gün daha yolluyolar ücretli olarak.
 
bu soruyu soran kadın özürlü demek ki ,otizm olan arkadaşımın çocuğu düzeldiği için bu hafta raporu iptal edildi ve düzeldi ,normalden biraz daha çaba sarfedilmeli çocuk için ,aklı başında zeka küpü insanlarla dolu etrafımız ama ne söylediğinden ,ne konuştuğundan,nede yaptıklarından bir haberler
 
Biz asla özürlü demeyiz. Sorana otizm diyoruz.Maddi durum olsa iyi yerlere yollamak istiyoruz.devletin verdiği 2 gün.Ekstra 1 gün daha yolluyolar ücretli olarak.
benim kuzenim de belki senelerdir rehabilatasyon merkezine gidiyor.. ama bir değişme var mı? asla..
tabi hepsi kesinlikle aynı değil.. bu yüzden iyi gözlemleyin, neler yaptırdıklarına bakın.. o konuyla ilgili kitaplar dergiler kuluplere üye olun.. kısacası çok mücadele etmeniz gerekiyor onu topluma kazandırmak için.. daha doğrusu onun kendini iyi hissetmesi için..
 
Benim kardesimde de hiperaktivite bozuklugu ve daha otizmin ilk evresinde.
7 yaşında bu arada.
Kendini net ifade edemiyor diye girdigimiz çoğu markette insanlarin "özürlü mü?" Laflari yüzünden binbir kavga gurultu cikarmisligim vardır,senin kadar değil diye cevap vermisligim ve hatta bagirip aglamisligim var.
Bana özel mesajla ulaşırsanız,nacizane uyguladığımız ise yarayan bir yöntem var size söylemek isterim belki yaparsınız,maliyeti yuksek ama melekler için değer.
 
ne yazikki bir cok aile ayni sorunla bogusuyor.
anlayissiz empatiden yoksun insanlar yuzunden dertlerine dert katiliyo.
mesela en basitinden yegenim buyunce kendi farkliligini farkedip uzulurmu diye bir soru yonelttiginizde bile iki satir empati yapmayip 'EVET' diyip kestirip atan insanlar var Nil desperandum gibi...
dusuncesiz, anlayissiz, empati yoksunu insanlarila muhatap olmak cok zordur eminim.
Alah kolaylik versin.
otizm bir hastalik degildir zaten, sadece o yavrularin beyni biraz farkli calisiyor, ins guzel yonlendirilirse cok basarili bir insan olabilir.
anneye cok is dusuyor tabi Allah kolaylik versin yengenize.
 
Sizinki gene o kadar ağır değilmiş. Benim yengem, yürüme engelli kuzenimi gezdirmek için dışarı çıkardığında hiç tanımadığı bir kadın yengeme demiş ki: "sen kim bilir hangi büyük günahı işledin de evladın böyle oldu. Bir de utanmadan onu sokağa çıkarıyorsun.." tabi bunu kuzenim de duyuyor ve 15-20 sene geçmesine rağmen o günden sonra kendi evinin balkonuna bile çıkmadı.

Bu boş boğaz insanlar böyle hassas kalpleri kırmanın hesabını nasıl ödeyecekler çok merak ediyorum...
 
İnsanların duymak istedikleri cevapları değil, kendi düşündüğüm gördüğüm ve gözlemlediklerime göre cevap veririm. Yalan söylemem, sempatik ve şirin görünmek gibi de bir derdim yok.

:) Usulüyle cevap vermek, üsluplu olmak, sempatik ve şirin görünmeye çalışmak değildir.

Konu sahibi orada soru sormamış aslında , sadece paylaşmak istemiş, biraz destek istemiş.

Sempatik görünmeye elbette çalışmayın ama itici de olmayın.

Cevap vermeseydiniz kimse sizi aramazdi.
 

cildirmamak elde degil gerekten, Allah ishal etsin bu insanlari.
 
Özürlü olması gereken o kişiler aslında, çünkü ayılık yapıp öyle laf ediyorlar bir "özür" dilemeliler. Kasıtlı söylemeyenler var, hani öyle öğrenmiş öyle diyenler. Onlara kızmıyorum. Ama bilerek kınamak amaçlı söyleyenlere ifrit oluyorum.

Yahu hepimiz-istisnasız hepimiz- engelli adayıyken neyin böbürlenmesi bu? Yahu tek bir sinir harabiyetine bakar "özürlü" olmak. Te Allahım...

Otizm de hastalıj değil ama bakış acıları dünyaları cok farkli. Ve hepsi kesfedilmemis bir hazine gibiler. Dogru egitimle neler neler çıkıyor otizmli çocuklardan.. anne babası kabul görmüş kitapları okusunlar sürekli. Malesef fazladan egitim aldırmak pahalı olabiliyor. Gerekirse iyi okullara gidip danışsınlar hangi kitapları okuyalım diye, yönlendirirler diye umuyorum. Ingilizceleri varsa eger yabancı siteleri takip etsinler. Tıpta her gün yeni bir sey kesfediliyor, kaçırmasnlar otizm hakkındaki yenilikleri.

Allah insanların kalplerini aydınlatsın, minigimize de kolaylıklar olsun. :)
 
İnsanların duymak istedikleri cevapları değil, kendi düşündüğüm gördüğüm ve gözlemlediklerime göre cevap veririm. Yalan söylemem, sempatik ve şirin görünmek gibi de bir derdim yok.
Kabalığın mazereti değildir bunlar.
 
Allah sifa versin yigeninize. Böyle insanlar dan nefret ederim bende. Kafaya takip üzülmeye degmez. Böyle birsey sorulurmu ya. Ben bir bayanla tanisdim disarda. Cocugumuzu beraber oyun grubuna gönderiyoruz o kadinin cocugun farkli oldugunu fark etdim bir kac görüsmeden sonra ve sormadim bile kendisi anlatdi öyle birsey sormak anneyi üzer herzaman. Bide o cahil insanlarin bakislari yokmu sokakta yasamayan bilemez varya
 
Böyle şeyler duyunca iyi ki cehennem var demiyor mu insan? Beyinsiz pislik kadın!!
 
Ya aslında insanların bu tavrı dışarıdan çok üzücü ve yıkıcı görünse de inanın temelde iyi niyet barındırıyor. Yeğeninizin durumuna üzülüyor ve annesinin acısını paylaşıyorlar bir yerde. Amaç hakir görmek değil kesinlikle.

Kolay değildir tahmin edebiliyorum ama kendinizi üzmeyin ve iyi kötü bu duruma alıştırmaya çalışın. Çünkü hayatınızın her noktasında bu tip tepkiler alma ihtimaliniz var.

Aşağılama, küçük düşürme vs... olur o zaman olabilecek en ağır tavrı ortaya koyun derim ama burada özürlü kelimesi hakaret anlamında değil, durumu belirtmek amacıyla kullanılıyor.

Yinede insanlarımızın bir kısmının gerçekten kaba ve kırıcı olabildikleri, çoğu zaman çok ince düşünemedikleri gerçeğini de kabul etmek lazım. Bu bakımdan size katılıyorum.
 
Yalnız otizm bir özür veya engel değil, farklı bir durumdur. Bu sendroma sahip kişiler farklı bir boyutta yaşıyor gibidir. Daha farklı yaşamaları onların engelli olduğu anlamına gelmiyor.
 
http://www.kadinlarkulubu.com/egitim/otizmi-yenebildim-cunku-iyi-ogretmenlerim-vardi.html

1. İyi öğretmenler başarı kazanmama yardım etti. Otizmi yenebildim, çünkü iyi öğretmenlerim vardı.2.5 yaşında deneyimli öğretmenlerin olduğu iyi düzenlenmiş bir anaokuluna verildim. Erken yaştan itibaren bana doğru davranışlar öğretildi. Otistik çocukların gün boyunca yapılandırılmış bir düzene, disiplinli fakat nazik olmayı bilen öğretmenlere ihtiyacı vardır.

2. 5 ile 5 yaş arasında benim her günüm yapılandırılmıştı. Bu düzenin dışına çıkmama izin verilmiyordu. Haftanın beş günü 45 dakika bireysel konuşma terapim vardı. Annem bir dadı tuttu; o, ben ve kız kardeşimle birlikte günde 3-4 saat oyun oynuyordu. Oyun oynarken sıra almayı öğretti. Yemek zamanları herkes birarada yemek yiyorduk. Benim herhangi bir tuhaflık yapmaya iznim yoktu. Otistik davranışlara geri dönmeme izin verilen tek süre yemekten sonraki bir saatlik dinlenme zamanı idi. Anaokulu, konuşma terapisi, oyun faaliyeti ve kurallara uyulan yemekler haftada toplam 40 saat tutuyordu. Öyle ki, bu sürede beynim bu sürede dış dünya ile bağlantı içinde oluyordu.

3. Çoğu otistik çocuk resim, sanat ve bilgisayar programlamakta başarılıdır. Bu yetenek alanları teşvik edilmelidir. Çocuğun yeteneklerinin gelişmesine çok daha önem vermek gerekir diye düşünüyorum.

4. Pek çok otistik çocuk bir konu üzerinde takılır. Örneğin trenler, haritalar gibi. Bu takıntıları değerlendirmenin en iyi yolu bunları okul görevlerine motive etmek için kullanmaktır. Eğer çocuk trenleri seviyorsa okuma ve matematik öğretirken trenleri kullanınız. Tren hakkında bir kitap okuyunuz, trenlerle matematik problemleri kurunuz. Örneğin New York’tan Washington’a bir trenin ne kadar zamanda gideceğini hesap ediniz.
Sayı kavramlarını öğretirken somut görsel yöntemler kullanın. Ailem sayıları öğrenmem için bana bir matematik oyuncağı verdiler. Bunda 1’den 10’a kadar sayılar için farklı renk ve büyüklükte bloklar vardı. Bununla toplama ve çıkarma yapmayı öğrendim. Bölmeleri öğrenmek için öğretmenimde dört parçaya ayrılan tahta bir elma ve yarıya ayrılan tahta bir armut vardı. Bunlarla çeyrek ve yarım kavramını öğrendim.

6.Sınıfımda en kötü el yazısı olan bendim. Pek çok otistik çocukta el hareketlerinin kontrolünde güçlük vardır. Düzgün el yazısı bazen çok zor gelir. Bu durum çocuk için bazen çok engelleyici olur. Engellenme duygusunu azaltmak için çocuğun yazmayı sevmesine yardım edin.Bırakın bilgisayarda (daktiloda) yazsın.Tuşlara basmak daha kolaydır.

7. Bazı otistik çocuklar okumayı ses verme ile daha kolay öğrenir. Bazısı ise kelimenin bütününü ezberleyerek daha iyi öğrenir. Ben seslilerle öğrendim. Annem ses verme kurallarını öğretti ve sonra benim kelimeleri seslendirmemi istedi. Ekolalisi olan çocuklar daha çok resim kartları ve resimli kitaplar ile en iyi öğrenirler. Çünkü kelimenin bütünü resimlerle birlikte çağrılır.

8. Çocukken okul zili gibi yüksek sesler kulaklarımı rahatsız ediyordu. Dişçinin siniri açık dişi delgi ile oyması gibi…Otistik çocukların kulaklarını rahatsız eden seslerden korunması gerekir. En çok sorun yaratan sesler, ders zilleri, mikrofon hoparlör cızırtıları, yazı tahtasına yazarken çıkan cızırtılar, skor levhasında elektrikli işaretlerin vızıltısı,sandalyeler çekilirken çıkan gıcırtılardır. Bu tür sesler bazı malzemelerle kamufle edilebilirse çocuk bunlara daha iyi tahammül edebilir. Çekilirken gıcırdayan iskemleler ayaklara lastik makaralar geçirilirse veya halı konursa sessiz hale gelebilir.Çocuk belli bir odada korku duyabilir. Çünkü o odada birdenbire mikrofondan cızırtılı bir ses duymuş ve korkmuştur. Ürkütücü ses korkusu kötü davranışlara sebep olabilir.

9. Bazı otistikler ışık titreşimlerinden ve flüoresan ışıklardan rahatsız olurlar. 60 Hz elektrik titreşimlerini görebilirler.Bu sorundan kaçınmak için çocuğun sırasını pencereye yakın koymalı veya flüoresan ışıklar kullanmamalıdır ve daha az titreşim yapan ampuller konulmalıdır.

10. Bazı çocuklar ve yetişkinlerde şarkı söyleyebilme konuşabilmeden daha iyidir. Kelimeler ve cümleler eğer şarkı ile onlara seslenirse daha iyi cevap verebilirler. Seslere karşı aşırı duyarlılığı olan bazı çocuklar, eğer öğretmen onlara fısıltı ile konuşursa daha iyi yanıt vereceklerdir.

11. Bazı konuşmayan çocuk ve yetişkinler görsel ve işitsel girdileri aynı anda işleme geçiremezler. Onlar tek kanallıdır. Aynı anda hem görüp hem de işitemezler. Onlara ya sadece görsel bir iş ya da sadece işitsel bir iş verilmelidir. Olgunlaşmamış sinir sistemleri eş zamanlı görsel ve işitsel girdileri işleme koyamamaktadır.

12. Konuşması olmayan büyük yaşta çocuk ve yetişkinlerde sıklıkla dokunma en güvenilir duygudur. Onlar için dokunarak hissetmek genellikle daha kolaydır.Harfler, plastik harfleri hissetmeleri sağlanarak öğretilebilir. Günlük programlarını, programlanan faaliyetten birkaç dakika önce nesneleri (elleyip) hissederek öğrenebilirler. Örneğin yemekten 15 dakika önce çocuğun eline tutacağı bir kaşık verin. Arabaya binmeden bir kaç dakika önce eline bir oyuncak araba verin.

13. Otizmi olan bazı çocuklar ve yetişkinler eğer bilgisayarın klavyesi ekrana yakın konursa daha kolay öğrenebilirler.Bu kişinin ekran ile klavyeyi aynı anda görmesini sağlar. Bazı kişiler klavyedeki tuşa bastıktan sonra yukarı doğru ekrana baktıklarında hatırlamada güçlük çekebilir.

14. Konuşması olmayan çocuk ve yetişkinler eğer yazılı kelime ile resmi flash kartta görürse kelime ile resim arasında daha kolay bağlantı kurabilirler.Bazıları satır üzerindeki resimleri anlamaz. Bu yüzden önceleri gerçek nesneler ve fotoğraflar ile çalışılması tavsiye edilir.

15. Bazı otistik kişiler konuşmanın iletişim için kullanıldığını bilmez. Eğer dil egzersizlerinde iletişim özendirilirse dil öğrenimi daha kolay olur. Eğer çocuk bardak isterse ona bardak verin eğer çocuk bardak istiyor ama (bardak yerine) tabak diyorsa ona tabak verin. Çocuğun kelimeleri söyleyince somut şeylerin olduğunu öğrenmeye ihtiyacı vardır. Eğer otistik kişi, yanlış kelime kullanması yanlış nesne ile sonuçlanırsa, kelimenin yanlış olduğunu daha kolay anlar.

16. Birçok otistik bilgisayar faresini kullanırken güçlük çeker. Tıklamak için ayrı düğmesi olan göstergeli sistemler deneyin. Ellerin motor kontrolünde problemi olan otistikler, fareyi tıklatırken güçlük çekerler.

17. Konuşmayı anlamakta güçlüğü olan çocuklar, sert sessizleri ayrıştırmada zorlanırlar. Kaş’ın K’sı, Çat’ın Ç’si gibi. Konuşma öğretmenim, böyle sesleri duymayı öğrenmem için, sert sessizleri vurgulayarak, uzatarak bana yardımcı oldu.

18. Birçok aile bana, televizyondaki yazıların çocuklarının okumayı öğrenmesine yardım ettiğini bildirdi. Çocuk yazıları okuyabilir ve konuşma ile yazıları eşleyebilir. En sevilen programın başyazıları ile kaydedilmesi uygun olur. Çünkü bu kayıt tekrar tekrar kullanılabilir.
 
İnanamıyorum ya Nasıl kötü kalplilik böyle ben öyle birini görsem yolda izde bakmaya bile çekinirim üzülürler diye ama şu kadınlar yokmu tam ağızları yırtılmak öyle bi konuşmaya denk gelsem hiç susmam dalarım. Ayrıca hepimiz engelle adayıyız yarına sağlıklı tek parça çıkacağımızın garantisi yok. Allah kötülerle karşılaştırmasın. Cahil insanlar gerçekten çok war aslında en büyük kötülüğü kendilerine ediyorlar. Allahın sopası yok Böyle bi olayda birinin kalbini kırmak Cidde'n insanlık değil Allah islah etsin
 
Tabi öyle soru sorulması ve o tavırlar yanlış ama yengenin niye zoruna gidiyor ki ? "evet otistik" dersin olur biter yani. Kendisinin zoruna gittiği sürece yadırgayan da çok olur.
 


Sevgili E elif1234 ne yazık ki Nil desperandum da böyle dikkat çekmeye çalışıyor. Ne yapsın ??
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…