Çocuk Gelinlerin Nedeni..

Lütfen herkes polemiğe girmeyi bıraksın, karşılıklı saygı sınırlarını aşan yorumlarınıza bir çekidüzen verin.
 
Konuya gelirsek Diyanet İşleri Başkanı'nın söylediği yanlış birşey değil ki, önüne gelen dini nikah kıyabiliyor, bugün gidin nikah duasını bilen herhangi biri de dini nikahınızı rahatça kıyabiliyor.
Dini nikah resmi nikah statüsüne girerse birçok gizli kapaklı evliliklerin önüne geçilir.

Çocuk yaşta evlilikler artar diyorsunuz ama şu anda geçerli olan resmi nikah olmasına rağmen çocuk gelinlerin, kumalık sisteminin önüne geçilemiyor.

Dini nikah resmi nikah sayılırken aynı şimdi olduğu gibi evlilik yaşı 18 olarak sabitlenirse hiçbir problem olmaz, tabii işini kılıfına uydurmak bir lokma çocuklara dini nikah kıymak isteyenler olacaktır, onlar devletin görevlendirdiği hocalara gitmez, bilmem kim amca bulup ona yaptırırlar nikahı, heh işte tam bu nokta da devletin devreye girmesi gerekir, usulsüz gayriresmi nikah kıymaya kalkanlara verilsin hapis cezası bakın bakalım bir daha oluyor mu?

İşin çocuk gelin tarafından bakıyorsunuz endişelerinize hak veriyorum lakin bu ülkede dini nikahı yüzünden birçok yasal imkanlardan yararlanamayan kadınlarda var, dini nikah resmi nikah sayılmadığından üstüne 2-3 tane kuma getirilen kadınlar var, dini nikahın resmi nikah sayılmaması sebebiyle mağdur olan çok kadın var.

Avrupa'da insanlar papaz karşısında evlenebiliyor, onlar evlenince birşey demiyoruz, şimdi bunları yazarken birçok şüphenizi tahmin edebiliyorum, kötüye kullanılabilir, nikah yaşı aşağı çekilebilir,kanayan yaramız çocuk gelinler resmiyete bağlanabilir diye endişe ediyorsunuz, o zaman burda korkuyla beklemek yerine zira biz söylensekte bunu yapacaklarsa yapacaklar o zaman diyanete endişelerinizi anlatan mailler gönderip telefon açsanız daha iyi olmaz mı?
 
Bu imanlarında aklı fikri kadınlarda ve kızlarda şu erkek evlatlarınızı doğru düzgün yetiştirin ki boşanmalar azalsın ,bütün yasaklar ve engeller kadına ,kıza
 
dini nikah resmi kurumlar yaparsa bi nebze işe yarayabilir ama yapan yine yapar yapacagını.

ama işin garip yanı, dini nikah nedir ya? böyle bi nikah şekli yok. bunlar imamların, şeyhlerin kendi saygınlıklarını korumak adına kullandıgı bir şey. yok derken kuran'da yok diyorum. imam nikahı, dini nikah falan diye bir şey yok.

tabi zamanla da bi güzel para kaynagı olacak bunlar için bu nikah işlemi.

hayır bir de onu da beceremiyorlar. taraflar işine gelince nikahın dini, işine gelince resmi tarafını kullanıyor. çok komik gerçekten.

hani mesela mehir vardır dini nikahta... onu alırlar, sonra işine gelince bi de nafakayı alırlar boşandıktan sonra, halbuki boşandktan sonra devletin bagladıgı nafaka dine göre haramdır, kul hakkıdır bas baya.

sonra adam karısını hem evin geçiminden sorumlu tutar resmi nikaha göre, hem de işine gelince dini nikaha göre bana itaat etmek zorundasın der.

yani bu dini nikah işi din açısından bir safsata oldugu kadar mantıksız da aynı zamanda. kafalarda bir put haline gelmiş ve bu yüzden insanların içi rahat etsin diye yapılan gereksiz bir şey. imamlar, diyanet falan.... saygınlıklarını korumak adına savunacaklardır bunu elbette.
 
Şimdi mervecik, yazmayayım dedim ama yazmam lazım, dini nikah denilen şey din açısından safsata olsaydı mehir nerden çıktı? Kuranda mehirde var nikahta var, bak ben doğrusunu anlatayım, dini nikah denilen aslında bildiğin resmi nikahtır, eskiden insanlar kavimlerden oluşurmuş, İslam'ın doğuşu ve yayılmasıyla birlikte İslama inananlar bir araya gelmiş kendilerince bir kavim olmuşlar, erkekler ve kadınlar zaten beraberlermiş, çoluk çocuğa karışmışlar vs vs, Allah(CC) zina, fuhuş olmasın, gizli birliktelikler yaşanmasın diye kadın erkek beraberliklerini nikah yoluyla resmiyete bağlanmasını buyurmuş, nikah kıyılırken 2 şahit olmalı hükmünü vermiş, yarın öbürgün kadın bir sebepten boşanmak zorunda kalırsa maddi olarak kimseye muhtaç olmasın diye de kadına mehir hakkı tanımış, çocuklara babanın bakmasını buyurmuş.

Yani aslında dini nikah o zamanın devletleri sayılan kavimlerin resmi nikahıdır. Bakınız resmi nikahla evlenirken 2 şahit bulundurursunuz, anayasamıza bakarsan boşanma sürecinde kadının regl dönemi beklenir, yani Kuran'daki boşanma sürecindeki iddet beklemesiyle paraleldir, nafakaya gelince bizim bazı erkeklerimiz kadınların mehrini falan vermiyor, bırakın mehiri, kadını üstünde başındakiyle sokağa atıyor, çocuklarına bakmıyor, şimdi mehiri kendinizce bir belirleyin bakalım, kadının boşandıktan sonra kimseye muhtaç olmayacağı bir bedel olacağına göre mahkemenin boşanan adamın gelir düzeyine göre belirlediği çocuk başına taş çatlasın 250-300 lira olan bir nafaka mı daha tuzlu mehir mi
Yani nafaka adı altında taksit taksit aldıkları mehirlerinin ta kendisi, ki bazen o nafakayı bile icra yoluyla almak zorunda kalan binlerce kadın var ülkemizde:)

Çok uzun oldu konuyu bağlayayım, bugün dini nikah resmiyete dökülse bugüne kadar yapılan resmi nikahtan tek farkı okunacak nikah duasıdır
 
Ben yanlış mı anladım? Dini nikah resmileştirilecek derken, yani devlet nikahını imamlar mı kıyacak? Tek nikah olacak yani? İmam nikahı Yüce rabbin huzurunda yapılır..İnanan yapar inanmayan yapmaz..

Türkiye Cumhuriyeti medeni kanunlarla yönetiliyor. ne münasebet yahu?
Müslüman olmayan Türk vatandaşları ne yapacak?

Nedir bu şekilcilik? Böyle bir uygulama gelirse çok mu müslüman olacak Türkiye?

Müslümanım, ilim ve bilim dini olan güzelim dinim islama boyum kıldan ince..
Lakin şu müslümanlardan tiksinir oldum artık.



Ha yok ben yanlış anladıysam, bu zatın söylediği şey, dini nikaha resmi bir denetim getirilmesi gerektiğiyse -ki resmi nikahı olmayanlara dini nikah yapılmıyor(sözüm ona)-..O zaman gayet yerinde bir uygulama.
 
benim resmi nikahtan kastım ''şu anki Türk yasalarına göre olan nikah''tır. yoksa tabi ki dini nikah zannedilen şey de kuran'daki yasalara göre olan resmi nikahtır. ama müslümanlar bunu da yanlış anlıyor. onlara göre resmi nikah yapılır, ardından bir de dini nikah yapılır... biri devletin digeri allah'ın huzurunda nikah olmuş oluyor güya. onların anladıgı şekilde bir dini nikah falan yok.

fakat ikisinin kuralları belli noktalarda farklı.

resmi nikaha göre;

1* evin geçiminden iki taraf sorumludur, evin reisi iki kişidir.
2* evlilik para karşılıgı yapılmaz.
3* boşandıktan sonra erkek kadına tazminat ve nafaka öder kadın evlenene kadar. eger evlenmezse ömür boyu öder.
4* kadın, erkege itaat etmek zorunda degil.
5* erkek ve kadın başkasıyla evlenemez.
6* boşanma hakkı iki tarafa aittir.

kuran'daki resmi nikaha göre;

1* evin geçimi erkege ait, evin reisi erkektir.
2* evlilik kadının talep ettigi mehire karşılık yapılır.
3* boşandıktan sonra iddet süresi dolana kadar erkek kadına nafaka verir (kira, yiyecek... vs ihtiyaçlarını karşılayacak kadar). bundan sonra erkegin kadına bakma yükümlülügü diye bir şey yoktur. ayrıca tazminat, tedbir nafakası gibi şeyler de erkege yüklenemez.
4* kadın, erkege itaat etmek durumunda.
5* erkek ekstra 3 kadınla daha evlenebilir.
6* boşanma hakkı aslen erkege aittir. kadının boşanma hakkı çok meşakkatlidir.

bak yukarıda iki ayrı resmi nikah var. kurallar birbirleriyle zıt. yani sadece imamın okuyacagı dua degil fark eden.

nafaka alamayanlar var evet, ama nafaka almaması gerekirken alanlar da var. adam sürünüyor ama eşi hala nafaka almaya devam ediyor mesela. eşinin babasından aylıgı var, beraber yaşadıgı gönül eglendirdigi adamlar var (veya yok), evi var... ama adam hala nafaka ödüyor.

kuran hukukuna göre mehir alan kadın üstüne bir de medeni hukuka göre tazminat ve nafaka isteyemez. ikisi çelişir. mehir para karşılıgı evlilige girer medeni hukuka aykırı, nafaka ve tazminat da adamdan zorla parasını almak demek. haram yani.

Türk hukukuna göre dügündeki altınlar tamamen kadına aittir. kuran'daki hukuka göre de kadına aittir ama erkek tarafının kıza taktıkları mehir yerine sayılır.

iki hukukun da kadın-erkek ve evlilige bakışı çok farklı.

yani anlatabildim mi? ikisi farklı şeyler. çok hukukluluk olur burada olsa olsa. evlilik anlaşması gibi. isteyen kuran'daki hukuka göre evlenir, isteyen şu anki Türk hukukuna göre... ikisine göre birden evlenip işine gelince onu işine gelmeyince bunu kullanmak saçma.
 
Mervecik. Sen kurana, dini nikaha inanmiyor olabilirsin. Ama senin inanmaman bunun var oldugu gercegini degistirmez.
 
yorumları okumadım konu nereye gedi bilmiyorum ama bu kez haklı gördüm başka taraftan baktım...imam nikahı resmi olursa, kayıtlara geçerse 18 yaş altındaki çocukların nikah adı altındaki tecavüzleri azalır...dini nikah kayıtlara geçmediği, her şekilde yapılabildiği için çocuklara nikahlı karım denerek tecavüz toplumun gözünde meşrulaştırılıyor...dini nikahın resmi yaptırımı olmalı artık...imam nikahı adı altındaki kadın suistimalinin önüne geçilmeli...bu arada elbette ki dini nikahın tek nikah türü olmasının olasılığı yok ama dini nikah resmi olup kanunlar açısından kuralları olmalı...18 yaş altı izin verilmemesi gibi...

diyanetinsözlerini bu şekilde algıladım ben çok mu iyi niyetli oldu acep ??

belirtmeden geçemedim benim nazarımda dini nikah ve resmi nikah arasında fark yoktur....bunun aksini ispatlayan net bilgi bulamadım...
 
1- İslâm fıkhına/hukukuna göre mehir; evlenme sırasında kadına bu isimle ödenen meblağın (maddî değerin) adıdır. Bir başka ifadeyle; evlilikte kadının, nikâh akdi veya cinsî yakınlıkla hak kazandığı mal veya meblağ manasında bir fıkıh tabiridir.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1290-halis-agabey.html

mehire bakış açısı da bu olmuş günümüzde "cinsi yakınlıkla hak kazandığı mal....." ben hayatta istemem böyle bir şeyi zaten..kadına değer mi veriyor yoksa aşağılıyor mu???
 
mervecik dediğini anlıyorum ama iki nikah arasındaki farklar diye belirttiklerin bu ülkede uygulanmayan şeyler, kelime belki yanlış oldu ama açıklamaya çalışayım, şimdi resmi nikaha göre evin 2 reisi var, evlilik para karşılığı yapılmaz, kadın adama itaat etmek zorunda değil ve boşanma her iki tarafa da aittir demişsin evet olması gereken bu belki ama uygulamada böyle değil.
Evlenince adam evin reisi olur, burnunu bile dışarı çıkarman yasak derse o burun dışarı doğru uzandığında kesiverirler, adam çalışma derse evde oturursun, nerdeydin, nereye gittin kimleydin sorularını soramazsın, evlilik para karşılığı yapılmaz demişsin, evin var mı araban var mı, maaşın ne kadar soruları havalarda uçuşan programlara bir göz atmanı isterim, bir kere bakacak oldum içim almadı.
Kadın adama itaat etmesin bakalım neler oluyor, ağa paşa denmezse evlerde tencere tabak havada uçar, evli bir kadın bir gece kocacığım ben bu akşam arkadaşlarla gezmeye gidiyorum desin, izin vermeyen eşe kafa tutsun gözüne yumruğu yer, adam istemezse boşanma davasında seni süründürür, o boşanma davası yıllarca sürer gider.

Şimdi Kuran'a göre olan kurallara geleyim
Evin geçimi de reisliği de erkektedir ama artık erkeklerde çalışan kadın istiyor, evlenirken erkeklerinde ilk sordukları şeylerden biri oldu kızın işi maaşı, mehir dediğimizi nikah kıyılırken birçok erkek vermiyor, ki mehir 2 çeyrekte olabilir, ağırlığınca altında erkeğin maddi imkanlarına göre belirleniyor lakin gel gör ki ülkede müslüman insan sayısını hesap edersen al bu da senin mehirin diye evlenirken peşin peşin mehir veren erkek sayısı bir elin parmaklarını geçmez, kadının resmi nikahta da eşe itaat etmesi bekleniyor bunda da, çok eşlilik için Kuran der ki 4 evlilik yapabilirsiniz ama tek eşli olmak sizin için daha uygundur çünkü aradaki adaleti muhafaza edemezsiniz, resmi nikah kıyanlarda çok eşlilik yok mu? İsteyen kılıfına uyduruyor yine yapacağını yapıyor, erkekler buna kabaca ne diyor biliyor musun "bir çiçekle bahar geçmez" çapkınlıklarına yol yordam bulma sanatında ustadırlar.
Boşanma kısmını yeniden incelemeni öneririm, kadın eşte kusurlu bir yan görürse boşanıyor, boşanma hakkı her ikisine de tanınmıştır.

Türk hukukuna göre de İslam hukukuna göre de kadına verilenler yine kadına aittir pratikte böyledir ama gel gör ki uygulamada takılan altınlar ama cebren ama hileyle kadının elinden alınır, vermeyen şiddet görür.
Nafaka alamayanlar çoğunluktadır, adamlar çoğunlukla nafaka vermemek için üstlerindeki mal varlıklarını ailelerinin üstüne geçirir, işsizim der, o sizin söylediğiniz tazminatı, nafakayı alanlar hatta 8-10 bin lira nafaka, bilmem kaç milyar tazminat, mülk vb alan kişiler ünlüler veya cemiyet hayatının ileri gelenleri dedikleri insanlar arasında oluyor, normal sıradan halk kısmında işler çok farklı, bırakın nafakayı çocuğunun velayeti annede olmasına rağmen çocuğunu kaçıran babalar, çocuğunun nafakasını ödemeyen adamlar çoğunlukta.


İşine gelince birini işine gelmeyince diğerini kullanma konusunda haklısın, hem erkeklerde hem kadınlarda bu uyanıklığı yapan var, şimdi yok dersem komik olur, Türk hukukunu da İslam hukukunu da kafasına göre evirip çevirenler oluyor.

Bunca yazdıklarıma erkeklerin mağdur olduğunu söyleyebilirsin fakat bak ona itirazım var, bu ülkede evlenirken, evlilik esnasında veya boşanma sürecinde mağdur erkek sayısı atıyorum 1000 kişiyse, mağdur kadın sayısı 1 milyondur, kadınlar çok özür dilerim alınıp satılan bir eşya gibi görülür, baba hayvan, para, altın karşılığı kızı birine verir, başlık parasını büyükşehirlerde modernize ettiler süt hakkı diyorlar, evlenen adam bağda bahçede evde ahırda çalışacak bedava maraba gibi görür, kız evden çıkarken buraya dönersen artık yalnızca kefenle dönersin denerek koca evine yollanır, kayın, kayınpeder, kayınvalide hepsi kadının kocası olur bir anda, yemek geçe kalsa dayak yer, surat assa dayak yer, zordur bu ülkede kadın olmak, okur büyükşehirde yaşar okumuş biriyle evlilik planlar, adam okumuş şiddetçilerden çıkar, büyükşehirlerde kadının teknoloji olarak avantajları vardır, b.makinesi, ç. makinesi olur, tarlaya gitmez fakat ne yazık ki bir kısmı müstesna erkeklerin gözündeki yeri değişmez, bu sitede eşi hukukçu olup hukukçu eşten hem psikolojik baskı hem şiddet gören kadınları okuduk biz, adam kariyeriyle hukuki alt zemin oluşturarak kadını süründüreceği tehditleri bile savurmuştu, yani din ve hukuk bilenin elinde güzel, bilmeyenin elinde zulüm gibi görünür insanlara ama suç ne hukukta ne dindedir, onları işine geldiği gibi ordan burdan çekiştirip yeniden şekillendirmeye çalışanlardır.
 
Son düzenleme:
Ne kadar enteresan yorumlar var.

Şu an hukuken resmi nikah olmadan imam nikahı kıydırmak suç.

Peki buna uyulma yüzdesi nedir?

İmam nikahı resmileştirilse farklı bir şey olacak mı sanıyorsunuz?

Zaten bahsettiğiniz imam nikahlı olduğu için belli haklardan yararlanamayan kadınların ''eşleri'' sorumluluktan kaçtıkları için resmi nikah kıymıyorlar? Yine gidip resmi olmayan ama nikah kıyan imamlarla imam nikahı yapacaklar. Mune

Çocuğunu 15 yaşında imam nikahıyla evlendiren zaten suç işliyor yani? İmam nikahını resmileştirince gidip yine suç işleyip resmi olmayan şekilde imam nikahı kıydıracak? Cidden anlayamıyorum.

Bir anda kızını küçükken evlendirmek isteyen babalar '' Aman Allahım! İmam nikahı resmileşti artık 18 yaşına kadar beklemek zorundayız!'' mı diyecek?

1000 tane resmi nikah kıyan imam varsa, 10000 tane resmi olmayan nikah kıyan imam olur isterseniz deneyip görsünler.

2.eşler 3.eşler de doğal olarak resmi imam nikahı kıydıramayacağına göre gidip gayrıresmi imam nikahı kıydıracaklar.

Nikahı kim kılarsa kılsın isterse kaptanlar kılsın. Yalnız açıklama çok saçma, tüm amacı da kendi yetiştirdikleri imamlara daha fazla yetki ve maddi kaynak sağlamak.
 
uzun yazacagım biraz :)

mune ben erkekler zarar goruyor demıyorum ki. iki taraf da zarar gorur yeri geldiginde ve bunun 1/100 gibi bir oranı falan da yok. uygulamaların aksaklıgı yan konu. asıl bahsettigim şey, şimdikilerin anladıgı haliyle dini nikah diye birşeyin olmadıgı. kuran'da böyle bir şey yok. şu an anlaşıldıgı haliyle dini nikah bir safsata. safsata olmasının yanı sıra da mantık kurallarına aykırı.

önce devlet önünde resmi nikah, ardından imam önünde dini nikah diye bir şey olmaz. bu saçmalıktır. çünkü birbirine zıt olan iki ayrı hukukun ikisine göre aynı anda nikahlı olunmaz, çelişki olur. çelişkiye örnek verecek olursak, zina şu anki kanunlara göre suç degildir. ama kuran'a göre 100 degnek cezası var. birisi gitti zina yaptı diyelim... iki hukuku da uygulamaya kalkarsak nasıl yapacagız bunu? bi yandan zinayı suç olarak görmezken öbür taraftan degnek cezası mı verecegiz? çelişki işte... dolayısıyla bu kanunlardan birini alırsın, digerini atarsın. yani seçim yapmış olursun. bir yandan ailenin reisi iki tanedir derken medeni kanuna bakıp, arkasından kadın erkege itaat etmelidir diyemezsin kuran'a bakıp. ya da kuran'a bakıp erkek boşandıgı karısına bakmak zorunda degildir derken diger yandan medeni kanuna bakıp erkek boşandıgı karısına nafaka vermelidir diyemezsin, çelişki bunlar.

bu olayın çözülmesinin tek yolu çoklu hukuktur. insanlar ya kuran'daki hukuka göre resmi nikah yapmalı (dini nikah zannettikleri şeyden bahsediyorum) ya da medeni hukuka göre resmi nikah yapmalı. resmiyet denilen şey bunun devlet bazında belgelenmesi olayı sadece. sonuçta iki evlilik şekli de tanınacak, belgelenecek. aslında en güzeli bu olur çünkü bu ülkede iki kafa yapısından insan var. birisi çalışan, feminist (oldugunu zanneden) kesim, digeri de ev hanımlıgını seven ve dindar (oldugunu zanneden) kesim. birisi bi tarafa, digeri diger tarafa uyum saglar ve çogu sıkıntı biter.

bak olayın en temeline ineyim.... hani bazı laflar vardır ''islam dini kadına çok önem vermiştir'' ya da ''Atatürk kadınlara çok önem vermiştir'' diye. şimdi iki tarafın hukuku zıt (bunu birazdan tekrar yazacagım) olmasına ragmen nasıl oluyor da her ikisi de kadına deger vermiş olabiliyor? bunun sebebi şu; iki tarafın da kadın, erkek ve aralarındaki ilişkiye bakış açısı farklı temelde. iki taraf da başka açılardan deger vermiş oluyor bu yüzden. sadece kadın açısından bakarsak;

- kuran'ın kadına deger vermekten kastı, en kaba tabiriyle biblo olmak ya da elmasın kıymetli olması gibi diyelim. yani korunup kollanması, herkesten sakınılması, gizlenmesi gereken, el üstünde tutulması gereken ama aynı zamanda erkege ait olan bir şey. özgürlügü erkege oranla kısıtlıdır. çocuk dogurmak ve kocasının cinsel ihtiyacı asli görevidir.

- medeni hukukun kadına deger vermekten kastı ise eşitliktir. yani kadın erkek eşittir, aynı haklara sahip olmalıdırlar, aynı özgürlüge sahip olmalıdırlar falan filan. her türlü görevde eşit sorumludurlar.

bütün farklılıklar bu iki temelin birbiriyle alakasız oluşundan kaynaklı. bu iki temeli baz alıp aynı anda bu iki nikaha sahip olunamaz, karışık kuruyemiş gibi bir şey olur ancak. birini seçecekler mecburen.

* çalışan kadın isteyen adam gider medeni hukuka göre evlenir. ve bütün giderler ve ev işleri ortak halledilir. ya da daha özgür olmak isteyen boşanma ve çalışma hakkına sahip olmak isteyen kadın gider medeni hukuka göre evlenir. böylece ne erkek karısından itaat bekleyebilir ne de kadın, erkegi evin geçiminden tek başına sorumlu tutabilir.

* evin geçimi erkegin görevidir, kadının ev işini yapmaya bile mecburiyeti yoktur, çok da özgür olmak istemiyorum diyen kadın kuran hukukuna göre evlenir. karım bana itaat etsin, benim sözümden çıkmasın, 1 den fazla evlilik yapabileyim diyen erkek de kuran hukukuna göre evlenir.

eger bu şekilde insanlar en baştan seçim yaparsa epey bi sorun çözülür çünkü evlilikten beklentiler baştan belli olmuş olur. karım hem çalışsın hem bana itaat etsin diyenlerin hukuken bir dayanagı kalmamış olur mesela... ya da evi geçindirmek erkegin işidir deyip ardından ben özgürüm, kocam bana karışamaz diyenlerin de hukuken bi dayanagı kalmamış olur. uygulamada aksaklık olur bu ayrı, ama hukuken karşılıksız kalır saçma sapan beklentiler.

bikaç örnegine deginecegim;

islam hukuku ile medeni hukukun arasındaki farklar saymakla bitmez. boşandıktan sonra çocukların durumu da farklı (çocukları kaçıyorlar demişsin). çocugun tüm ihtiyaçları babaya aittir, o karşılayacak her durumda islama göre. 8 yaşlarına kadar annenin çocuklara bakma hakkı vardır (mecburiyet degil). ama ondan sonra erkek çocugun velayeti babasına aittir, kız çocukları da ergenlige girince yine babasına aittir. kadının o saatten sonra bi velayet alma gibi bir durumu yoktur. ayrıca boşanmış bir anne eger başka bir adamla evlenecek olursa yaşına bakılmaksızın çocugun velayet hakkını kaybetmiştir, velayeti babaya geçer. medeni hukukta ise babaya %90 velayet hakkı verilmez. bu durumda çogu kadın islam hukukunu tanımayacaktır herhalde? :)

kocaya itaat örnegi tamamen senin anlattıgın gibidir islamda. kadın kocasının izni olmadıkça evden çıkamaz (pazar alışverişi için bile), izni olmayanlarla görüşemez, izni olmadıkça misafir kabul edemez hatta nafile oruç bile tutamaz çünkü kocası onun üzerinde korumacı ve yöneticidir. gece dışarı çıkmak isteyen kadına kocası izin vermeyebilir ve kadın bu durumda kafa tutamaz islam hukukuna göre. eger kafa tutarsa yine islam hukukuna göre erkegin yaptırım uygulama hakkı vardır.

boşanma hakkı da yoktur kadının erkekteki gibi. dedigim gibi meşakkatlidir. yani kocası bundan haram şeyler isteyecek (ters ilişki olur, karısını satmak ister falan, namaz kılmamasını ister... vs.), ya da evin geçimini temin edemiyordur ya da iktidarsızdır ya da çocugu olmuyordur falan... ancak böyle durumlarda kadıya (yani dine göre hüküm verecek birisine... normal hakime gidemez) gider ve eger kadı da uygun görürse ancak boşanabilir. kadının islamda boşanma hakkı bu kadardır.

uzun oldu, burada keseyim ben. yoksa bu ikisi arasındaki fark saymakla bitmeyecek dedigim gibi

en güzeli iki ayrı evlilik sözleşmesi konur ortaya. birisi medeni hukuka göre, digeri kuran hukukuna göre.... ve taraflar birinden feragat eder ve digerini seçer o şekilde evlenirler. sadece anlaşma degil, zihniyet açısından da bunu kabul etmek zorunda kalırlar. bu şekilde çogu şey çözülmüş olur. yoksa hem ondan hem bundan, iki zıt hukuk aynı anda olmaz. ne ondan ne bundan, işime gelince kuran işime gelince medeni hukuka uyarım tarzında saçma sapan bir şey olur günümüz evlilikleri gibi....

şu anki haliyle dini nikah sadece imamlar ve şeyhlerin kendi saygınlıklarını korumak için empoze ettikleri bir şey. çiftler de bunu sadece bir iç rahatlaması için yapıyor. yoksa din ile bir ilgisi falan yok. put haline gelmiştir.
 
mervecik, kusuruma bakma zamanım olmadığı için yazını okuyamıyorum, hemen çıkmam lazım ama sakin bir anda mutlaka okuyacağım, benim kısaca demek istediğim bizim ülkemizde hukukta sağlıklı işlemiyor, hukuktan örnek verdiğin herşeye amenna ama iş uygulamaya gelince erkek baskısı, ataerkil sistem devreye giriyor. Bizde herşey kağıt üzerinde şahane uygulama sıfır.
 
Cocuk gelinlerin onunun alinmasinin Imam nikahinin resmiyete dokulmesi ile uzaktan yakindan alakasi yok, deli sacmasi olmus. Oyle haberdeki muhterem zat gibi karnimdan konusmayacagim. Turkiye Istatistik Kurumunun resmi rakamlarina gore "Evli çiftlerin ilk evlilikleri göz önüne alındığında, çiftlerin %93,7’si hem resmi hem de dini nikahla, %3’ü ise sadece dini nikahla evlenmiştir." http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=13458
Dertleri ne o zaman? Hepsinin de cocuk gelin olamayacagi asikar % 3 u kurtarmak mi? Sirf bu yuzden mi butun ulkede, koskoca Turkiye Cumhuriyetinde resmi nikah yetkisini imamlara vermek istiyorlarmis? Yemezler... Baska kapiya..
 
mervecik,
geldim:) ve yazını sonuna kadar okudum, temelde aynı noktalara değiniyoruz aslında, anlatış, olayın sonucuna gidiş noktalarımız farklı, Kuran hukukuna göre kıyılan nikahla ilgili (ki ikimizde bunun dini açıdan resmi nikah olduğunda hemfikiriz) bu konudaki ilk mesajımı oku, isteyen bizim kadınların arasında belediye nikahı dediğimiz evlendirme memurunun kıydığı nikahı kıydırmalı, isteyen gidip camide değil direkt müftülükte nikahını kıydırmalı ama o da evlilik cüzdanı almalı, iş resmiyete bağlanmalı, he diğer değindiğin konular valla evlilik sözleşmesi fikrin güzel, karşılıklı mağduriyeti de engeller zira üstünde durduğun başlıklarda sana katıldığım noktalar var, yalnız evlilik, kadın-erkek ilişkilerini düzenleyen kanunlarında iyileştirilmesi gerekiyor.
 

Çocuk gelinler o yüzdelere girmemiştir zaten Saraylim, bu ülkede ister kızsınlar ister hak versinler acı bir gerçek var ki çocuk gelinlerin nikahları akraba arasında kıyılıyor zaten, yani kıymak için diyanete bağlı imam olmaya gerek yok, geçen bu habere benzer bir konu vardı, çocukların isimleri cami de okunsun vs deniyordu, valla çocuğunun ismini kulağına okutan camiye gitmiyor ki, evdeki dede, büyükbaba vs okuyor bebek ismi ezanını.

Ayrıca sizi alıntılarken aptalasık'a da cevap vereyim, burda dini nikahın resmileşmesini tasvip ettiğimi söylüyorum evet olmalı, bu olmalı lafı çocuk gelinler için değil, bakın çocuk gelinler, kaçak göçek nikahlar yine kıyılacaktır, ki sizde söylediniz resmi nikah sonrası kıyılan dini nikah uygulamasını kaç kişi yapıyor diye, dini nikahın resmileşmesi en azından sırf dini bikahlı diye medeni kanunda yer alan haklardan yararlanamayan kadınlara bir kapı açacaktır, yine yapacağını yapan olacaktır, işte o yüzdende daha ilk mesajımda belirttim tamam dini nilah resmileşsin ama devlette bu yok efendim geçici nikahmış, bir lokma çocuklara gizli kapaklı nikah kıymakmış işlerinin üstüne gitsin, gerekirse ağır cezalar getirilsin, bakın bugün ülkemizde geçerli resmi nikah olmasına rağmen son yıllarda çocuk gelinler, çok eşlilik, muta nikahı denen hiçbir kitapta yeri olmayan nisa suresinin 24. ayetindeki mehiri evirip çevirip muta nikahıdır diyerek yaptıkları terbiyesizliği dine dayandıranlara adam gibi cezalar gelirse bunlar büyük ölçüde azalır fakat yaparlar mı tabii orasını bilemem.
 
Bu Imam nikahini resmiyete dokme isi cocuk gelinleri bahane ederek cikarilmak istenmiyor mu? Siz bunun gerceklesmesini istiyorsunuz, ama bir yandan da isteyen gene istedigini yapacaktir, cezai mueyyide getirmek lazim diyorsunuz. O zaman uzaktan dolastirmaya ne gerek var ki? Direkt olarak cezai mueyyide getirseler de sizi de bizi de bu kadar ugrastirmasalar olmaz mi? Bunu gercekten isteyen, sizle ayni fikirde olsa idi bu cezalari coktan koymus olmazmiydi bu kadar dert ediyorsa?
Ben size birsey soyleyeyim mi? O istediginiz nikah belki de bu ulkeye gelir, ancak bahsettiginiz cezalar kanun bile ciksa uygulanmaz, cunki niyet o degil zaten.. Adamlar kanun cikti diye adetini inancini mi birakacak? Inanca, ozellikle de muslumanin inancina gore yasamasina ozgurluk diye tutturmus bir iktidar var basimizda, hayal kurmayin derim.. 30 yasinda iken 15 yasinda kizi kendine gelin etmis Cumhurbaskanimiz yerini daha yeni kendi zihniyetinden bir baska arkadasina devretti, dikkatinize... Kimlerle asik attigini iyi bilmek lazim bu hayatta..
 
Saraylim,
belki benim dediğim şey bir hayal, ben kafamdaki şeklini söylüyorum zaten, ki Avrupa da bunun örnekleri mevcut, isteyen kilise de nikahını yapıyor, evet bu cümle sonrası diyeceksiniz Mune orası Avrupa lakin işte insan en azından bu gibi durumlarda Avrupa örnek alınsın istiyor.

Ayrıca birşey çok dillenmeye başlamışsa o olacaktır bizim ülkemizde, bu ara camide nikah, dini nikahın resmiyete dönmesi mevzu sürekli gündeme gelmişse olacaktır, eh bende kendi ütopyamda hayalleniyorum, madem olacak bari bize kulak verseler diye düşünüyorum.
 
Dedigin gibi, orasi Avrupa, onlarin inanclari da bu sekilde... Onlarda dini nikah yaptiranlarin yeri kiliselerdir, dinlerinin dogusundan beri hem de, sonradan olmamis yani, ancak Islam inancinda dini nikahin muteber sayilacagi belli bir mekan yoktur. Kurallarini yerine getir, yeter.. Daha once yazdigim birseyi tekrarlayacagim, Islamin diger ulkelerde ulkelerin cikardiklari kanunlara gore uygulandigini yazanlar ve onlardaki uygulamalarin gercek muslumanlikla ilgisi olmadigini iddia edenlerin, Turkiye'de de seriat gelse durumun farkli olmayacagina dikkatini cekmek isterim. Bizde de aynen boyle sonradan icat Islam kurallari cikacaktir, bu da iyi bir ornek aslinda.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…