Cok önemli,düşüncelerinizi bekliyorum!!



Dedikleriniz gerçekten cok mantıklı. Haklısınız ve öyle güzel yazmışsınız ki kardeşimde cok mutlu oldu ve daha bi heves geldi. Tek korkusu iş bulamamasiydi ama öyle güzel aciklamassiniz ki ikimizde cok teşekkür ederiz.Umarım mezun olup güzel bir iş bulur ve size tekrar teşekkür ederiz. Diğer arkadaslarada ayrı bi teşekkürler Allah razı olsun yardımcı olduğunuz için..
 

şunu söyleyeyim eğer seviyorsa mezun olduğunda iyi bir tercüman olmaması için hiç bir sebep yok, muazzam paralar da kazanabilir...yutrdışına gitmesi çok daha kolay...üniversite okurken öğrenci değişim ya da farklı projelerle yurt dışına da gider kendini geliştirirse önü çok açık olur...üstelik kazanması da hiç zor değil...

şöyle söyleyeyim daha önce çalıştığım anadolu lisesinde geçen yıl üniversite sınavında en iyi okulu bizde açılmadığı için başka okula misafir öğrenci olarak giden tek dil öğrencimiz kazandı...

bizde doktor, avukat, mühendis çıkmazsan bişey olmuş sayılazsın...
 
Lisemizde dil sınıfının üniversiteye girme başarısı diğer bölumlerden fazlaydı, %98di, lisemiz başarılı bir devlet lisesiydi. benim lisede tanıdıklarım ünv.yi bitirince hemen atanmıştı ingilizce ögretmenlıgıne.
Bir tanıdıgım Alman mütercim tercümanlıkta okumuştu, şimdi konsoloslukta çalışıyor, siyasilerle sürekli iç içe, maddi durumu ve konumu gayet iyi.
Çalıştıktan sonra her şey olur, hiç korkmasın, en kötü ihtimali düşünsek, işe geçinceye kadar dershanelerde çalışır, KPDS, ALES, TOEFL... Olmaması için sebep yok, kalbini bozmasın, derslerine çalışsın:)
 

yanınızda olmasına çok sevindim, memnun olmak hımm sanırım az kalır ben kendimi buldum bu bölümde :) , bende kardeşiniz gibi yabancı kanallar izler, şarkılar dinler onları çevirirdim , yani bu insanın doğasından geliyorsa zorunluluk olarak yapmıyorsa, bu meslek için biçilmiş kaftan olmak demektir, olumsuz yorumlar elbet olur çünkü çoğu kişi bu bölümü sadece maddesel olarak yani para için yada sayısal derslerden kaçmak için seçiyor, ama gerçekten seçenler severek ve gönülden, onlardan olumsuz birşey duyamazsınız, ha zor değil mi tabi zor yanları var, müthiş bir hafıza ve kapasite lazım, ve birüsürü kural, ama bunlara hakim oldukça zor gelmeycek, zevk alacak..
en kötüsü bunlardan bir birey için vazgeçecek olması.. belkide altın bir kariyere sahip olacakken neden bunu o insan için yıksın, pişman olmasını hiç istemem, ingilizcede okumanın avantajları saymakla bitmez, vede çok eğlenceli bir bölümdür, sormak istediğiniz şeyler varsa özeldende adresımı verebilirim, ciddi anlamda ilgileniyorum çünkü üzücü bir durum
 
iş konusunda sıkıntılıyım ama dil sınıfları uygulamalı dersler çok eğlencelidir bunuda belirtmek isterim
bir arkadaş yazmış sadece para veya sayısal derslerden kaçmak isteyenler başarısız olur gibi şuan tam hatırlayamadm bu bölümü seçmeden yabancı müzik dinlemeyi, sözleri ezberlemeyi çok severdim
hatta alan seçme testi yapıldı okulda bana yabancı dil çıkmıştı
 

başarısız olur değil, istemeyerek seçenler yada diğer derslerden kaçmak için seçenler, daha çok olumsuz yorum yapabiliyor demek istedim, sevmedikleri için gayretleri daha düşük olabiliyor çünkü aslında iligi alanları olmamış oluyor
 

Bilir kişi olarak sizden yardım almayı,daha cok düşüncelerinizi duymayı cok isteriz. Kardesimde meraklı bir yapıya sahip. Kendisine cok güveniyor. Ama okuldan bi geldi abla benim kafam cok karıştı ya ne yapsam diyip durdu.. Dedikleriniz gerçekten içimizi rahatlattı cok cok sağolun. Evet o da şarkıları veya filmleri çeviriyor elinden geldiğince. Ama öğretmeni ıngilizceniz geçen sene 5 olsa bile bi sene yapamazsınız üniversite sınavında başarısız olma şansınız cok yüksek demiş. Kardeşim sizin yazdığınız şeyleri ve yukarıda bir arkadaşın yazdığı şeyleri cok dikkatli okuyor..Gördün mü abla benim gibi düşünüyorlar ama neden öğretmenim böyle diyor, diyor. Ama siz güzelce aciklamissiniz zaten.. :)
 

Doğru soyluyorsunuz. Bu cevaplariniz kardeşimi daha da cok heveslendiriyor. O yüzden ayriyetten teşekkür ediyorum:)
 

rica ederim, çevremde çok fazla mesleğini sevmeyen yada keşke diyen kişi var o yüzden bende onun böyle bir duruma düşmesini istemiyorum sadece, neden başarısız olma şansı yüksek kendi yeterli eğitimi veremeyceği için olabilir mi acaba ? şunuda söyleyim ingilizcesinin karnede ne olduğu hiç ama hiç önemli değil !! 1 bile olabilir , hocadan gıcık kapmıştır, çalışmamıştır vs düşük almıştır, bunlar önemli değil, ingilizce bir beceridir yetenektir, ve sadece yazılı sınavla sınanamaz, üniversiteyi kazandığımızda tüm arkadşalrım dahil hepimiz biz ne yaptık biz hiçbişi bilmiyoruz dedik, dil sınavı sadece yazılı, ama üniversitede hoca bana soru sorduğunda tutulup kaldım ki ben bölüme birinci olarak girmiş biriyim, demem o ki notun hiçbir önemi yok, sınava iyi hazırlanıp kazandıktan sonra,asıl ingilizceyi üniversitede öğrenecek zaten, karnesinde ne olduğu mühim değil, ilgi varsa başarı vardır, seven biri için sadece yazılı sınavda yüksek net yapmak zor olmayacaktır bence
 

Bende öyle dusunuyorum. Bir de sınıfı 36 kişi,28 kız ve 8 erkek. mesela hocanın o konuşmasından sonra 5 kişi korkup eşit ağırlığa geçmişler. Kardesimde kararsız kalmış. Bir şey yapmamış. Öğretmeninin neden böyle heves kırdığını anlayamadım bende açıkçası. Seven hevesli bir insanı bile sogutmus resmen. Sizin dedikleriniz bizim için cok yararlı oldu gercekten.. Umarım kardesimde bu bölümü en güzel şekilde bitirip olumsuz düşünenlere karşı inat edip başarılı bir şekilde bitirebilir:) bende destek olacağım..
 

ne şanslı ki sizin gibi bir ablası var, ben bu karar aşamasında yalnızdım, korkmak kaçmak bunlar çok basit şeyler, sağlıklı bir öğretmen öyle yapmaz, onun yorumlarına he deyip geçsin bence çünkü o öğretmenin kalitesi biraz düşündürücü yoluna dimdik devam etsin, ben bu dili kendi anadilim kadar iyi konuşucam desin, o öğretmen caydırıcı olmasın tam tersine o kişinin inadına hırs yapsın, hayır ben kendi yolumda ilerlicem, kendi istediğim kariyere sahip olucam desin, o kimki hayatına yön versin, azimli olmasa zaten o da çoktan kaçardı, ama yapmamış, bu bile bir işaret, başarılı bir eğitmen ve ya tercüman olması dileğiyle başarılar diliyorum :)
 

Internetten birde şu yazıyı okumuş kardeşim. O yazı da bu : bak dostum eğer süper lise değilsen bence gecme derim.. Çünkü iyi bi temel almadan oraya gelirsen o iş yaş.. % 96 kaybetme ihtimalin var.. 2 sene var önünde ve bu iki senede ne kadar çok iyi derecede bi dilin dil bilgisini öğrenebilirsin ki.. İş ingilizceyi bilmekle yetmiyor haberleri bileceksin ekonomiden anlıcaksın yazarları düşünürleri mucitleri kaşifleri bilim adamlarını su gibi ezberliceksin.. Günlük hayattan genel kültürden ingiliz tarihinden fransız imparatorlarından cografi keşiflerden hastalıklardan dogal afetlerden cok iyi bilgin olması lazım.. Tarihe damgasını vurmuş kişileri olayları günleri aklında tutacaksın. Okul, dersane dısında günde en az 6 saat ders calısman lazım. Spor bölümüne gidersin. Hangi bölümden olsa gidersin ama oraya gidebilmek için çok iyi antrenman yapman lazım. Eğer oraya gitmek içn çok iyi antrenman yaparsan Dil bölümünden fire vermek zorunda kalırsın ve o zaman da ÖSS ve YDS de dilediğini alamazsın..
Bide şu var ingilizce artık yalama gibi bişey oldu önüne gelen biliyor.. Geleceğin için başka diller bence daha iyi olur mesela Çince Rusca vs.. Bunları okumak için azmin varmı ? Veya 100 sorudan 95 tanesini yapıp İng. Öğretmenliğine giderim diyebilecegin bi güvenin..
Sana yabancı dile gitme demiyorum ama eğer yabancı dil bölümünü secersen hayatla baglantını kesiceksin. Annen baban arkadasların aşkın sana destek değil köstek olurlar.. Sosyal faaliyetin olmaz belki mac özetlerini bile izleyecek vaktin olmaz.. Sevgilinle bulusup konustugun her an rakiplernin kazancıdır.. Çünkü ders calısman gereken 2 saati duygularınla süslüyeceksin ve bu 2 saatle bitmicek.. o 2 saatten sonra o gün yasadıklarını düşünüceksin gülecen falan filan.. Veya sevgilinden ayrılacaksın.. Bu çözüm müdür? Tabi ki de hayır.. Çünkü bitti dediğinde biliyorsun hersey bitmez.. Seninde öyle olacak. Ayrılsan bile tozları kalacak.. An gelecek baslarım böyle işe dayanamıyorum kafam götürmüyor deyip sözlüğü kalemi atacaksın.. Yani sevgilin varken de ders calısamycaksın olmadıgında da..
Sonra arkadaslarına HAYIR demeyi öğreneceksin. Belki Ahmet yapılması gereken tüm derslerini yaptı o gün için konuyu cok iyi anladı tekrarını da yaptı ama sen hala ders calısırken yürü sinemaya gidelim diye gelebilir.. Senin yapman gereken derslerin var ama ona hayır diyemiyip onla gidersen gene rakiplerin kazanır..
Fazla uzatmıyım sen anlarsın heralde '' 2 SENEN EŞŞEK GİBİ GEÇERSE HAYATIN ASLAN GİBİ DEVAM EDER, AMA 2 SENE ASLAN GİBİ YAŞARSAN BÜTÜN HAYATIN BOYUNCA EŞŞEK GİBİ ÇALIŞIRSIN ''sen düşün kararını ver artık.." bu yazıda etkilemiş onu.. Herneyse cok yorduk sizide. Kardeşim size cok tesekkur ediyor ve sizin dediklerinizden dolayı cok mutlu olduğunu söylüyor. Bakalım, sizede hayatınızda mutlu mutlu günler diliyorum vakit ayırıp yardımcı oldunuz:))
 
Banada zamanında tıpı kazanamazsın çok zor dediler.Kazandım.
Kazandın ama okuyamazsın sen o kadar çalışamazsın dediler.Okuyorum.
Haa zor mu gerçekten?Evet.Ama ben bu işi seviyorum kardeşim.İnsanlara yardım etmeyi,hayat kurtarmayı...
Okumasını geçtim.Bizim işimiz herkesin kaldırabileceği türden bir iş değil.O kadar çok ölüm o kadar çok acı varki.Kimse bilmez Üzgünüm elimizden geleni yaptık ama maalesef hastayı kaybettik demenin ne kadar zor olduğunu.Sadece filmlerde söylenen basit bir cümle gibi gelir.Ama öyle değil bakamazsın hasta yakının gözlerine,ruhundan bir parça kopar çünkü,boğazına bir şey düğümlenir.Bırakacağım bu mesleği dersin ama sonra bir doğuma girersin,bir mucizeye tanık olursun.Küçük bir bebeğin uykusunda gülümsediğini görürsün.Alıp götürür bütün o acıyı o yorgunluğu.Yani demek istediğim her mesleğin çok zor yanları vardır.Ama buna değer iyikide bu mesleği seçmişim dediğin zamanlarda gelir.Dünyaya bir kez daha gelsem ne kadar zor olduğu umrumda değil yine bu mesleği seçerdim dediğin zamanlarda...


Bir başka örnek vereyim.Benim bir arkadaşım 5. sınıfta tıpı bıraktı.Hemde bölüm 2. siydi.Geleceği çok parlaktı.Bitirmesine bir yıl kala bıraktı gitti tekrar sınava girdi.Arkeolog olmak istiyordu.Kazandı.Şu an da arkeoloji 2. sınıfta.Herkes dediki sen aptal mısın bir yıl kala okul mu bırakılır hemde tıp.Bana dediği aynen şuydu evet ben aptalım ailemin zoruyla sevmediğim bir bölümü 5 yıl boyunca okuduğum için, ama inan bana mutsuz bir doktor olmaktansa mutlu bir aptal olmayı tercih ederim.Senin kardeşinin de böyle yılları boşa gitmesin.O bölümü okumak ne kadar zor olursa olsun gerçekten seviyorsa buna değer.İnan buna değer.Sınıfından 5 kişi tm'ye geçmiş.Belliki korkmuşlar.Sen kardeşinin kolaya kaçan bir korkak olmasındansa mutlu bir aptal oması için ona yardım et.
 
İnanamıyorum inanamıyorum! İlk sayfada yazılan cevapları ve o beceriksiz, niteliksiz öğretmenin kardeşinize söylediklerini resmen dehşetle okudum! Yok öyle birşey yahu!

Ben de kardeşiniz gibi çok severek ve isteyerek dil bölümünü seçtim. Lise 2 ve lise 3'ün ortalarına kadar öyle sınava yönelik çok yoğun tempoda çalışmadım. Yani tabii ki hiç bırakmadım İngilizce'yi, kelime ezberlemeyi, kitap vs okumayı ama sınava yönelik değildi bunlar. Lise 3'ün ikinci döneminde çok gayretli bir şekilde tamamen sınava odaklı çalışmaya başladım. Dershanedeki hocamın da desteğiyle, tamamen bilinçli bir şekilde hedefime yönelik çalışmalar yaptım. Çok çalıştım dediysem de öyle günde 5-6 saatlerden bahsetmiyorum. En fazla 3 saat çalışmışımdır mesela. Çok çok fazla ingilizce soru çözdüm. Tabii YGS derslerini de bir arada götürmek gerekiyor. Önem sırasına göre Türkçe, Sosyal, Matematik. Bu dönem içerisinde konsere de gittim, tiyatroya da, yabancı dizileri de takip ettim. Kendimi hiçbir şeyden mahrum bırakıp kötü bir psikoloji içerisine girmedim yani.

Geçen sene girdim üniversite sınavlarına. Türkiye sıralamasında 440. oldum ve İstanbul Üniversitesi - İngilizce Mütercim Tercümanlık'a yerleştim. Daha başlamadan okulu dondurup 1 sene kadar İngiltere'de dil eğitimi aldım. Önümüzdeki hafta başlıyorum okula hayırlısıyla.

Biraz kendimi anlatmak istedim örnek teşkil etmesi açısından. Şimdi de bölüm hakkında bir şeyler yazmak istiyorum.

Öncelikle şunu söylemeliyim. Ortalamanın üstü bir çalışmayla, dil alanından bir üniversiteye yerleşmek bir sayısal bir eşit ağırlık alanlarına göre çok çok daha kolay. Çünkü sınava giren kişi sayısı 50 bin bile etmiyor. Biz yaklaşık 20şer kişilik 2 dershane sınıfından hepimiz hiç eksiksiz üniversiteye yerleştik. Üstelik ÖSS başarı sıralamasında sonlarda olan bir şehirde yaşıyorum. Bunu kesinlikle sıkıntı etmesin. Ben yazdıklarınızdan o enerjiyi aldım, hevesi ve isteği varsa bunu kimsenin kırmasına izin vermesin. Mutlaka istediği okulu-bölümü kazanacaktır.

İş alanlarına gelince.. Dil alanından gidilen herhangi bir üniversiteden mezun olduğunda iş alanları o kadar geniş ki... Bakın genel olarak sayayım. Medya, hukuk veya tıp alanları, konsolosluklar, gazetecilik, uluslararası şirketler, eğitim alanı, edebiyat alanı, eğlence sektörü vs vs.. Farkındaysanız bölümelrin ana mesleği dışında tüm bunlar (Öğretmenlik ve tercümanlık meslekleri harici yani). O kadar güzel bir alan ki, tıptan mezun oldun doktor olacaksın, hukuktan mezun oldun avukat olacaksın gibi normları yok. Tamamen kendisinin hayalgücüne, becerisine, yeteneklerine bağlı olarak meslek hayatını şekillendirebilir.. Örneğin ben tercümanlık seçtim. Sebep? 3 seçeneğim vardı zaten: Öğretmenlik, Dil ve Edebiyat, Mütercim Tercümanlık. Dil edebiyat hiç isteemdim. Kitaplarla aram iyidir ancak mesleki açıdan elimde garanti bir mesleğim olamayacağı için tercih etmedim. Öğretmenlik ise öğretmenlik yapmayı kesinlikle düşünmediğimden, karakterime ve yapıma ters düştüğünden dolayı istemedim. Tercümanlık bölümünde gösterilen dersler olsun, ingilizceye hakimiyeti olsun, hem yazılı hem sözel olarak iletişim becerilerini geliştirme özelliği olsun birçok açıdan okumam gereken bölümün bu olduğuna karar verdim. Kendimi en çok bu bölümde geliştirebileceğime inandım. Örneğin ilerde tercümanlık yapmayabilirim. Bambaşka planlarım var..

Çok çok uzun yazdım farkındayım ama ciddi anlamda yazılan saçma sapan şeylerle dehşete düştüm. Umarım kardeşiniz o gereksiz hocasının aklına uyup da hevesini kırıp pes etmez. Lütfen bu yazdıklarımı ona okutun. Ben size her konuda yardımcı olabilirim, aklıma gelmeyen yazmadığım her şeyle ilgili soru sorabilirsiniz.



Not:O yukarda alıntıladığınız yazı baştan aşağı saçmalık. Tek bir cümlesi doğru değil. Belirtmek istedim.

Not2: Bakınız bizim full başarı listemiz



Sol en üstte türkiye 25.miz var
 
Son düzenleme:

Benim kardeşim de ortaokuldayken yabancı dile çok yatkın ve istekliydi. O yüzden lisede dil bölümünü tercih etti. Sosyal hayattan mahrum kalmadı. Belli bir düzen kurdu kendine ve onu uyguladı. yerine göre gezdi, eğlendi ama derslerini de aksatmadı. yani bu bölümü bitirmesi için hayattan kopmasına gerek yok.
Benim kardeşim ingilizce öğretmenliği istiyordu. çok şükür yerleşti. hatta bu gece yolda gidiyor :)
Eğer istekliyse siz de ona destek olun. ilerde sevmediği bir mesleği yapmak zorunda kalmasın.
 

Senin adına gerçekten cok sevindim. Tıp okumak gerçekten kolay bir şey değil ama cok kutsal ve en önemli mesleklerden birisi. Gönülden tebrik ediyorum seni.. Demek istediğini kardesimle cok iyi anladık. Başarmak imkansız değil zaten. Ayrıca benim ailemde hukuk okumamı istediler ben ise matematik öğretmenliği. Cokta memnunum açıkçası. Ama bana hiç bir hoca gelipte kardeşime yapılanı yapmadılar arkamda durdular. Merak etmeyin kardeşime yardımcı olacağım,sizin bu faydalı yorumlarinizla.. :)
 

öncelikle uzun ve orneklendirerek yazip vaktini harcadigin için minnettarım.. Çevredeki o kardeşime 'bir şey olamazsın bu bölümden' diyenleri utandıracak bir yazı yazmissin ayrıca başarı listenizde bunu kanıtlıyor. Boğaziçi üniversitesi başlı başına mükemmellik zaten. Seninde dediklerin kardeşime örnek oldu. Okuyor suan tüm yazılanları, gerçekleri ve doğruları bizimle paylaştığınız için cok teşekkür ederiz gerçekten. Çevredeki insanlar cok etkiliyor insanı. Öğretmeni bir de; birisine mütercim tercümanlık deseniz ne olduğunu bile bilmez alt seviyelerde tanınmamış bir bolumuz demiş kardeşime. Tabi hayal kırıklığı yaşamış cocuklarda. Ve sınıf öğrenci sayısı azalıyor,korkup gidiyorlar diğer bolumlere. Bence cok özel ve marjinal bir bölüm diye dusunuyorum. Benim pek bilgim olmadığından sizin yazdiklariniz bizi yönlendiriyor. Ve yaşamış bir kişi olarak size de güveniyoruz. Tabi ki bu kardeşime de bağlı.Umarım sende okul hayatında cok başarılı olup,mutlu olacağın tüm güzelliklere sahip olursun:) dualarım seninle..
 
Zamanında bölüm seçerken bana da herkes karşı çıkmıştı.Dil sınıfı okulumuzda tekti hatta il genelinde 3 dil sınıfı vardı(2 si başka okullardan)

Yapamazsın,edemezsin dediler mezun olunca iş yok dediler ama ben ne yaptım ingilizce öğretmenliği okudum(ki ülke genelinde doğru düzgün dil sınıfları açılmadığı için azimle çalışıp eğitim fakültesi tutturursa kpssde çok da uçuk bir puan almasına gerek kalmadan atanır )

Fakat şunu belirtmem gerekir,kardeşiniz sürekli çalışma halinde olmalı sonuçta dil nankör bir şey ve her zaman taze tutmak elzem.

Bölümünü seviyorsa ve başarılı olacağına inanıyorsa engel olmayın lütfen,zamanında bana engel olmak isteyenler şimdi çatır çatır çatlıyorlar çünkü
 

Evet kesinlikle katılıyorum, tekrarlanmazsa unutuluyor. Senin adına da cok sevindim,sana yapamazsın edemezsin diyenlerin yüz ifadelerini merak ediyorum açıkçası:)) Ben kardeşimin arkasındayım,destek oluyorum ama endişemiz gelecekte işsiz kalabilme ihtimaliydı. Ama azimle çalışırsa bir engel olmayacak gibi sizinde dediklerinize göre:) bende sayisalciyim; acaba ben dil bölümünü okusaydim nasıl olurdu diye düşünmedim de değil:)))
 
Bırde sızden bır rıcam olacak;
onerebılecegınız ıngılızce kıtapları var mı? Pratık yapmak acısından veya hıkaye tarzı kıtaplar? Ad olarak verebılırsenız temın etmeye calısacagız. :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…