Çok uzun konu ama akıl danışmalıyım, kimsem yok.

Sizi çok iyi anlıyorum ben. Küçükken sevilmemiş çocuklar büyüdükçe birilerinden sevgi görmek, kabul görmek adına saçma sapan şeyler yapabiliyorlar. Kendimden bilirim. Sizin durumunuzda affınıza sığınarak söyleyeceğim ki sevilmek, sevgi görmek, bağ kurmak için ısrarla ailenize sarılmanız aynı bu durum. Sizi üzen insanlardan sessizce uzaklaşın. Size değer veren bir eski eşiniz var belli ki. Bazen bağlarımızı canımız yansa da koparmalıyız. Beni sevmiyorlar, o yüzden böyleler demeyi bilmeliyiz. Kabullenip her yerden engelleyip sıfırdan yeni hayat kurmalıyız. Geçmişi değiştiremiyoruz maalesef, ama gelecek gerçekten de elimizde.
Çok doğru tahlil, ısrarla sarılmak. Hatta yaptıkları hataları bile kafamda aklıyordum, onlar senin ailen güzel düşün güzel düşün.. Kızma geçer, kızma düzelirler. Karşı gelme, ters yapma sakın karşılığını görürsün fazlasıyla. Kafa da bunla dönüyor. Ne kadar aptalcaymış, o kadar kızıyorum ki kendime, nasıl göremedin mal mısın diyorum ama inanın görememişim. Zaten beynim kayıpmış benim, onlar da bu durumda tarafımdan her şeylerine rağmen sevilmişler, budan sonra o kadar sevilmeyecek ve kabul görmeyecekler. En büyük problemler onlar için şimdi başlıyor ve ben hala onların kötü olmasını istemiyorum. İyi olsunlar ama uzak olsunlar diye dua ediyorum bana gelmesinler, iyi ki yok hayatımızda diye sevinsinler, gelmesinler, hayatıma tekrar alırım diye korkuyorum :KK43:
 
Hayatınıza kötü birilerinin girmesinden korkmayın. Her gün aynada güzelliğinize , güçlü duruşunuza bakıp gülümseyin.
“Geçmişimi affediyorum. Huzurluyum ve güvendeyim. Kendimi seviyor ve onaylıyorum. Hayatımda bana değer vermeyen insanların gitmesine izin veriyorum. Onları affediyorum ve sevgiyle gönderiyorum.” Deyin.
Bu cümleleri hayatınıza aldığınızda sizi gerçekten yoran ve size karşı garezi olan insanların hayatınızdan bir bir uzaklaştığını göreceksiniz. Aslında her şey affedip, serbest bırakmaktan geçiyor.İçimizdeki hiç büyümeyen çocuğu korumayı böylelikle başarmış oluyoruz. 🤍🌸
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?
Ailelerimizi secemiyoruz malesef .. ben de muzdarip biri olarak o konularda .. tek diyebileceğim sen teksin kendine bak ayakta kal gerisi hallolur
 
Hayatınıza kötü birilerinin girmesinden korkmayın. Her gün aynada güzelliğinize , güçlü duruşunuza bakıp gülümseyin.
“Geçmişimi affediyorum. Huzurluyum ve güvendeyim. Kendimi seviyor ve onaylıyorum. Hayatımda bana değer vermeyen insanların gitmesine izin veriyorum. Onları affediyorum ve sevgiyle gönderiyorum.” Deyin.
Bu cümleleri hayatınıza aldığınızda sizi gerçekten yoran ve size karşı garezi olan insanların hayatınızdan bir bir uzaklaştığını göreceksiniz. Aslında her şey affedip, serbest bırakmaktan geçiyor.İçimizdeki hiç büyümeyen çocuğu korumayı böylelikle başarmış oluyoruz.
Her gün yazmış olduğunuz bu destekleyici mesajınızı, motto olarak okuyacağıma söz veriyorum, güzel insan çok mutlu ol :KK200:
 
Psikolojide davranışlar malesef gen aktarımı diye birşey varmış. Yani aslında anneninizin hasta olmasındaki temel etken anneanneniz veya babası olabilir. Aynı şekilde sizin şuan ilaç kullanmanızda da onların etkisi çok büyük. Bunun bilincide olup tedaviyi kabul etmişsiniz ne mutlu size... Hikayeniz ben olsam ne yapardım diye durup düşünemeyecek kadar zor.. Fakat zor olanı başarmışsınız siz. Şimdi yapılacak tek şey vicdanınızla olan savaşınıza son vermek. Geleceği düşünmek.. Şu hayata bir defa geliyor ve güzel şeyler yaşamayı istiyoruz. Olumsuzlukları çıkartın hayatınızdan. Saçınızı yine mavi yapın mesela :) Gökyüzüne bakın temiz havayı içinize çekin oh be ! ne güzel yaşıyorum herşeye herkese inat deyin. Kendinizi güzel bir yolculuğa çıkartın. İçinizdeki o sevgi görmeyen itilen kakılan kız çok bekledi artık onun elinden tutun ve o nereye gitmek isterse nasıl mutlu olacaksa ona göre yaşayın :) Sevgiyle kalın..
 
Sevgili tofito, eminim ki çok güzel bir ailen var, elinin ayağının titremesinden anlayabildim. Allah onlara ve size uzun ömürler versin. Çok memnun oldum, yanan ciğerime su serptiniz.
Benimde ablam bipolar hastası seni bu duruma bu ruh haline sokan ailen kesinlikle başkasan tek dertleri erkek olan anane ve anne hiç biri dizini kırıp analık yapayım diye düşünmemiş o çocuk aklınla öfkeni sevincini herşeyini içine akıtmışsın gerçekten sevildiğini hissedememişsin sakın pes etme ve kesinlikle tedavini aksatma çünkü ilaçlar aynı tansiyon şeker hastası gibi düzenli alman gerek
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?
Eşine çok üzüldüm iyi sabırlıymış yine adam . Öyle aile olmaz olmamalı . Kolay şeyler değil yaşadıkların senin de . Allah yardımcın olsun .
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?
Hiç sıkılmadan ama bir o kadar da çok üzülerek okudum. Öncelikle çok güçlü olduğunu bil ve bunu her fırsatta kendine şöyle. Tedavine devam et ilaçlarını kullan bunların dışında meditasyon yap inan bana çok iyi geliyor. Ve o aileden kesinlikle uzak dur. Eski eşinle ve yeni hayatinla ilgili umarım herşey gönlünüzce olur❤️
 
Merhaba, yazınızın akışındaki problem bile ruh haliniz hakkında insana bir fikir verebiliyor. Psikotik ilaçların sonu yok biliyor musunuz. Kız kardeşime de zamanında bipolar hatta daha sonrası borderline tanısı bile kondu. Psikiyatrik tanı koymada malesef hekimler ilaç yazabilmek adına özensiz davranıyorlar. Ve size konan bu tanı sizin ilerki yaşamınızda bazı haklarınızı kısıtlamaya kadar götürebilir. Mesela boşanma esnasında çocuklarınız size teslim edilmeyebilir vs. Gibi. Ayrıca psikotik ilaç kullanıpta iyikeşen biri varsa etrafınızda bana da söyleyin. Bağımlı gibi yaşarlar, ilaçlarını almayanlar krizlere girebilirler. (Şahit olduğum için yazıyorum) Sözün özü ilacınızı kademeli dikkatli bi şekilde bırakıp onun yerine iyi kaliteli insanlarla vakit geçirin. Maneviyatı ve iradesi güçlü insanlar. Çünkü bilirsiniz bizler yakınımızdaki 5 kişinin ortalamasıyız aslında. Takıldığınız ortamları ve insanları değiştirin. Ve içinizden hiç gelmese bile iyilik yapmaya çalışın. Allah yardımcınız olsun. Ailemizi seçemiyoruz, kötü aile bireyleri peygamberler de bile var. Biz irademizi iyi olana kullanmak içinuğraşıcaz. Çünkü iyilik iyiliği getiriyor.
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?
Doğduğun ailen kaderindir diyorlar ama sen de aynı yoldan gidersen, gitme o kirli karmakarışık düzensiz yoldan , kendi yolunu kendin çiz güzelim öncelikle tedavi ol ilaçlarını aslaaa aksatma ve sana huzur veren kişilerle görüş huzursuz olanları yok say , onlar hakkında konuşabileceğin kişilerle bile görüşme, doğru hastalık ırsi ama senden başka farkındalığı olup dr a giden olmamış.Tedavini ol ve eski eşinle aileni onar yeniden yeşertin bahçelerinizi ve bu esnada sakın yabancılara müdahale şansı vermeyin.Karşı cinsten eski eşiniz dışında kimseyle görüşmemenizi tavsiye ederim psikolojiniz düzelinceye kadar hata yapma riskiniz fazla. Dikkat edin kendinize ruhunuzu ve bedeninizi sıhhate kabuşturup yuvanızı kurun yeniden.Sen doğru ol gerisi gelir kimseye aldırma öyle aile olmaz olsun...
 
Merhaba, yazınızın akışındaki problem bile ruh haliniz hakkında insana bir fikir verebiliyor. Psikotik ilaçların sonu yok biliyor musunuz. Kız kardeşime de zamanında bipolar hatta daha sonrası borderline tanısı bile kondu. Psikiyatrik tanı Ya gerçektenkoymada malesef hekimler ilaç yazabilmek adına özensiz davranıyorlar. Ve size konan bu tanı sizin ilerki yaşamınızda bazı haklarınızı kısıtlamaya kadar götürebilir. Mesela boşanma esnasında çocuklarınız size teslim edilmeyebilir vs. Gibi. Ayrıca psikotik ilaç kullanıpta iyikeşen biri varsa etrafınızda bana da söyleyin. Bağımlı gibi yaşarlar, ilaçlarını almayanlar krizlere girebilirler. (Şahit olduğum için yazıyorum) Sözün özü ilacınızı kademeli dikkatli bi şekilde bırakıp onun yerine iyi kaliteli insanlarla vakit geçirin. Maneviyatı ve iradesi güçlü insanlar. Çünkü bilirsiniz bizler yakınımızdaki 5 kişinin ortalamasıyız aslında. Takıldığınız ortamları ve insanları değiştirin. Ve içinizden hiç gelmese bile iyilik yapmaya çalışın. Allah yardımcınız olsun. Ailemizi seçemiyoruz, kötü aile bireyleri peygamberler de bile var. Biz irademizi iyi olana kullanmak içinuğraşıcaz. Çünkü iyilik iyiliği getiriyor.
 
Ya gerçekten hastaysa bipolarsa.. Biliyor musunuz bipolar meslek sahibi bir arkadaşım ilacını bıraktı ve bir yerde bir taşkınlık yaptı neredeyse meslekten atılacaktı hakim demiş ki sana inanıyor ve bir şans veriyorum bundan sonraki hayatında daha dikkatli ol ve tedaviye yeniden başladı ve iyileşti.Kuzenimin eşi bipolar ilaçlarını alıyor ve hastalıkla yaşamayı öğrendi atak geçireceğini hissedince dr una gidiyor, hayatı düzene girdi çok şükür. Hastalık 35 yaşında baş gösterdi malesef. Teşhisi doğru olup tedavisine dikkat edip iyileşen çok insan tanıdım.İnanın ilaçları bırak demek psikolojisi bozulmuş kişi için büyük risktir.Tam tersi ilaç ve iyileşme takibinizi iyi yapın huzurlu ortamlarda bulunun sakın yeni ilişkilere girmeyin çünkü bu dönemde huyunu suyunu bilmediklerimizden zarar görmeniz mümkündür
 
Sitede yeniyim bu başlık birden karşıma çıktı ve hiç sıkılmadan ama içim acıyarak okudum😢 seni bağrıma basmak istedimmm öncelikle gerçekten çok problemli bir ailen var ve ne yazaıkki daha da problemli bi anaanne tarafından büyütülmüşsün şu an psikolojik bi sorununun olması o kadar normal kii senin yapman gereken sadece tedavine odaklanman kendini düşünmen ailenle arana mesafe koyman ve sadece sana iyi gelenlerle görüşmen ♥️♥️ psikiyarik ilaçlar başlarda dengeni alt üst edebilir ama uzun vade de tedavi eder umarım her şey gönlünce olur ♥️♥️
 
Borderline anneyi anlamak diye bir kitap var anneannenize tam uyuyor. Kesinlikle ailenden uzak durup terapi alın. Muhtemelen ailede tek normal kişi sizsiniz.
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?
Hepsini okudum. Aileyi bence tamamen silin kendi ailenize konsantre olun. Size zarar vermekten baska bir sey yapmamislar ki bu güne kadar
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?
Eşine sımsıkı sarıl yeni bir sayfa açın aileni silme ama uzaklaş iyi gelicek sana
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?


önce siz kendinizi toparlayın
cunku başkalarını degıl kendını degıstırebılırısınız
 
Yeni okudum umarım suan iyisindir seni tanımasam da iyi olmani temenni ederim hayat sen varsan var sen yoksan yok
 
X