Dayanamıyorum ve Yaşamak İstemiyorum

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Yeni evlenenen çiftlerde artık ev olmadan hiç birşey olmazmış gibi bir anlayış hakim.büyük şehirde yüksek kiralar ödememek için elde de birikmiş var ise kredi ile ev almayı bir nebze anlıyorum. Ama insan 25 yıllık borç altına nasıl hangi cesaretle girer anlamıyorum. Doğuda ya lojman imkanı ya da daha düşük kiralık ev imkanı varken, ilk evlilik yılları birbirini tanıma, gezme, tozma, güzel vakit geçirme zamanlarıyken bu beton sevdasını anlayamıyorum.o ev sizin mi olmuş oluyor şimdi nasıl bir borç ki bu 25 sene hayatınızı ipotek altına sokmayı göze alıyorsunuz. Para idaresi yokken çocuk düşünmek zaten saçma. Bence bu bunalımlı havadan çıkın eşinizle oturun bir kağıda giderler gelirleri yazın, elbet birşeyleri yanlış yapıyorsunuzdur. Borçlar dışında elde kalan para da ülke şartlarında az değil. Mutfak ve gider yönetimini iyi organize ederseniz her hafta et de balık da yiyebilirsiniz. Sizin şartlarınız için konuşuyorum. Ortada intihar düşünecek hiç birşey yok, birikim diye sayıklıyorsunuz ev de araba da birikimdir. Aileden miras da kalmış daha neyin derdindesiniz anlamadım, biraz ülke gerçeklerini görüp sizden daha aşağıdakilere baksanız daha iyi olur.
 
Size de anlatayım borçlar hariç elimizde kalan yarım altın parası zaten. Hiç mi kontör almayalım hiç mi ihtiyacımız olmayacak başka
O zaman ayağınızı yorganına göre uzatmamişsiniz demektir. Benim bir arkadaşım da karı koca toplam gelirler 5 bin lira etmezken 'ev sahibini zengin edeceğime ev sahibi olayim' dedi ve aylik 4bin liradan fazla ödediği bir kredi çekti. Haliyle evliliğin ilk yıllarından itibaren ebeveynlere bağımlı - bazen aç bazen tok yasiyorlar. Yetmedi anne oldu. Ve şimdi çocuğunu başkalarınin buyutmesi-ekokomik darlik vs vs sebebiyle yine sıkıntı yaşıyor.
İnsanlar tabii ki ev alsın ama butcesini bilmeden,bankaya güvenip ev araba sahibi olunca böyle bocalamalari çok olasi.
Bence bunun sebebi okullarda birikim dersi verilmemesi / toplumun devamlı al al al al diye saldırması. Evlilik bile endüstri olmuş. Herkesin yaptiginin aynısı /bir önceki gün aynı salonda yapılandan bir saniyesi bile farklı olmayacak düğün salonlarina 3 aylık maaşlarını veriyor insanlar ve bunu normal karşılıyorlar
Birkaç parça ana eşya alıp zaman icinde /evde yaşadıkça keyifle tamamlayacaklari evler yerine bir mağazadan yatak odası /salon/koltuk takımı bilmemne... Yan evdekilerin aynısını alip koyuyorlar evlerine, mutfakta düdüklü tenceresine kadar her şey hazir ve nazır. Geriye yıllarca borç ödeyerek geçirecek bir cicim ayları kalıyor...
Bu sacma fikri kim nasıl benimsemiş anlamakta zorlanıyorum. Evliliğin bir endüstri olduğunu zaten bilirdim de bu kadar büyük/kapitalist bir endüstri olduğunu yaşım ilerleyip etrafımdaki insanlar beşer onar evlenmeye başladığında farkettim...

Beşer onar dedik de...eve on bin lira giriyormuş.
Ne kadarı krediye gidiyor?
Bence bir bütçe planı yapın ve kalem kalem yazın harcamalarınızı. Nerelerden tasarruf edeceğinizi bir düşünün. Ne demişler?
Damlaya damlaya göl olur

Benzin parasından kısma imkanınız var mi? Yani haftanın iki günü mesela siz de eşiniz de ise otobüsle gitsin. Sonuçta ise otobüsle giden insanlar da var. bu darbogazda haftasonu çıkıp gezmediginizi düşünürken iki gün ise otobüsle gitmeniz benzin masrafınız yarı yarıya azaltır.

İş yerinde yemege her gün kaç para harcıyorsunuz? Benim modern sefer tasım var. Tavsiye ederim. Rengarenk oluyorlar. Aksam yemeğini işte yerseniz inanılmaz tasarruf edebilirsiniz.
Haa, ne yaparsan yap yine de işin içinden cikamiyorsaniz araba modelini dusurmekten başka çare yok. Şöyle düşünün. Lüks arabanızla hava atıp dışarıdaki herşeye özenerek yaşamak mı, insan gibi yaşamak mı?
Araba her zaman alınır. Araba satışından sonra elinizdeki toplu parayla kredinizi kapatır daha düşük model bir araba alırsınız. Artan parayı da iyi değerlendirin-sonunu düşünmeden boş beleş şeylere harcamayın. Kredilerinizden biri/en kısa vadeli olani. Mesela düğün kredisi bitince (eğer lüks arabasizliktan gına geldiyse) ekonomik arabayı satar- kalan miktar için tekrar kredi ceker alirsiniz. Arabayı satmaniz hiç yoktan 4 olan kredi borcunuzu 3e düşürür. 3 olanı 2ye düşürür... Yaşam kalitenizi arttırır
 
Konu sahibi o kadar kötü bir turkceyle yazmış ki yanlış anlaşılması normal bence :)
Galiba ☺️
Zaten 6 bin, 2 kişinin mutfak masrafı olması imkansız
Yarım kilo kıyma alamadık da demiş çünkü.
Konu sahibinin kafası bayağı karışık, Allah yardımcısı olsun.
 
Yeni evlenenen çiftlerde artık ev olmadan hiç birşey olmazmış gibi bir anlayış hakim.büyük şehirde yüksek kiralar ödememek için elde de birikmiş var ise kredi ile ev almayı bir nebze anlıyorum. Ama insan 25 yıllık borç altına nasıl hangi cesaretle girer anlamıyorum. Doğuda ya lojman imkanı ya da daha düşük kiralık ev imkanı varken, ilk evlilik yılları birbirini tanıma, gezme, tozma, güzel vakit geçirme zamanlarıyken bu beton sevdasını anlayamıyorum.o ev sizin mi olmuş oluyor şimdi nasıl bir borç ki bu 25 sene hayatınızı ipotek altına sokmayı göze alıyorsunuz. Para idaresi yokken çocuk düşünmek zaten saçma. Bence bu bunalımlı havadan çıkın eşinizle oturun bir kağıda giderler gelirleri yazın, elbet birşeyleri yanlış yapıyorsunuzdur. Borçlar dışında elde kalan para da ülke şartlarında az değil. Mutfak ve gider yönetimini iyi organize ederseniz her hafta et de balık da yiyebilirsiniz. Sizin şartlarınız için konuşuyorum. Ortada intihar düşünecek hiç birşey yok, birikim diye sayıklıyorsunuz ev de araba da birikimdir. Aileden miras da kalmış daha neyin derdindesiniz anlamadım, biraz ülke gerçeklerini görüp sizden daha aşağıdakilere baksanız daha iyi olur.
Yanlış anlamışsınız 25 yıllık borca girmedik
 
O zaman ayağınızı yorganına göre uzatmamişsiniz demektir. Benim bir arkadaşım da karı koca toplam gelirler 5 bin lira etmezken 'ev sahibini zengin edeceğime ev sahibi olayim' dedi ve aylik 4bin liradan fazla ödediği bir kredi çekti. Haliyle evliliğin ilk yıllarından itibaren ebeveynlere bağımlı - bazen aç bazen tok yasiyorlar. Yetmedi anne oldu. Ve şimdi çocuğunu başkalarınin buyutmesi-ekokomik darlik vs vs sebebiyle yine sıkıntı yaşıyor.
İnsanlar tabii ki ev alsın ama butcesini bilmeden,bankaya güvenip ev araba sahibi olunca böyle bocalamalari çok olasi.
Bence bunun sebebi okullarda birikim dersi verilmemesi / toplumun devamlı al al al al diye saldırması. Evlilik bile endüstri olmuş. Herkesin yaptiginin aynısı /bir önceki gün aynı salonda yapılandan bir saniyesi bile farklı olmayacak düğün salonlarina 3 aylık maaşlarını veriyor insanlar ve bunu normal karşılıyorlar
Birkaç parça ana eşya alıp zaman icinde /evde yaşadıkça keyifle tamamlayacaklari evler yerine bir mağazadan yatak odası /salon/koltuk takımı bilmemne... Yan evdekilerin aynısını alip koyuyorlar evlerine, mutfakta düdüklü tenceresine kadar her şey hazir ve nazır. Geriye yıllarca borç ödeyerek geçirecek bir cicim ayları kalıyor...
Bu sacma fikri kim nasıl benimsemiş anlamakta zorlanıyorum. Evliliğin bir endüstri olduğunu zaten bilirdim de bu kadar büyük/kapitalist bir endüstri olduğunu yaşım ilerleyip etrafımdaki insanlar beşer onar evlenmeye başladığında farkettim...

Beşer onar dedik de...eve on bin lira giriyormuş.
Ne kadarı krediye gidiyor?
Bence bir bütçe planı yapın ve kalem kalem yazın harcamalarınızı. Nerelerden tasarruf edeceğinizi bir düşünün. Ne demişler?
Damlaya damlaya göl olur

Benzin parasından kısma imkanınız var mi? Yani haftanın iki günü mesela siz de eşiniz de ise otobüsle gitsin. Sonuçta ise otobüsle giden insanlar da var. bu darbogazda haftasonu çıkıp gezmediginizi düşünürken iki gün ise otobüsle gitmeniz benzin masrafınız yarı yarıya azaltır.

İş yerinde yemege her gün kaç para harcıyorsunuz? Benim modern sefer tasım var. Tavsiye ederim. Rengarenk oluyorlar. Aksam yemeğini işte yerseniz inanılmaz tasarruf edebilirsiniz.
Haa, ne yaparsan yap yine de işin içinden cikamiyorsaniz araba modelini dusurmekten başka çare yok. Şöyle düşünün. Lüks arabanızla hava atıp dışarıdaki herşeye özenerek yaşamak mı, insan gibi yaşamak mı?
Araba her zaman alınır. Araba satışından sonra elinizdeki toplu parayla kredinizi kapatır daha düşük model bir araba alırsınız. Artan parayı da iyi değerlendirin-sonunu düşünmeden boş beleş şeylere harcamayın. Kredilerinizden biri/en kısa vadeli olani. Mesela düğün kredisi bitince (eğer lüks arabasizliktan gına geldiyse) ekonomik arabayı satar- kalan miktar için tekrar kredi ceker alirsiniz. Arabayı satmaniz hiç yoktan 4 olan kredi borcunuzu 3e düşürür. 3 olanı 2ye düşürür... Yaşam kalitenizi arttırır
Bnzin paramız yok zaten işe servisle gidiyoruz dağda çünkü. Düğüne borcumuz yok eşyaya var aynı şeyleri on kere anlatmak zorunda kalıyorum
 
O zaman ayağınızı yorganına göre uzatmamişsiniz demektir. Benim bir arkadaşım da karı koca toplam gelirler 5 bin lira etmezken 'ev sahibini zengin edeceğime ev sahibi olayim' dedi ve aylik 4bin liradan fazla ödediği bir kredi çekti. Haliyle evliliğin ilk yıllarından itibaren ebeveynlere bağımlı - bazen aç bazen tok yasiyorlar. Yetmedi anne oldu. Ve şimdi çocuğunu başkalarınin buyutmesi-ekokomik darlik vs vs sebebiyle yine sıkıntı yaşıyor.
İnsanlar tabii ki ev alsın ama butcesini bilmeden,bankaya güvenip ev araba sahibi olunca böyle bocalamalari çok olasi.
Bence bunun sebebi okullarda birikim dersi verilmemesi / toplumun devamlı al al al al diye saldırması. Evlilik bile endüstri olmuş. Herkesin yaptiginin aynısı /bir önceki gün aynı salonda yapılandan bir saniyesi bile farklı olmayacak düğün salonlarina 3 aylık maaşlarını veriyor insanlar ve bunu normal karşılıyorlar
Birkaç parça ana eşya alıp zaman icinde /evde yaşadıkça keyifle tamamlayacaklari evler yerine bir mağazadan yatak odası /salon/koltuk takımı bilmemne... Yan evdekilerin aynısını alip koyuyorlar evlerine, mutfakta düdüklü tenceresine kadar her şey hazir ve nazır. Geriye yıllarca borç ödeyerek geçirecek bir cicim ayları kalıyor...
Bu sacma fikri kim nasıl benimsemiş anlamakta zorlanıyorum. Evliliğin bir endüstri olduğunu zaten bilirdim de bu kadar büyük/kapitalist bir endüstri olduğunu yaşım ilerleyip etrafımdaki insanlar beşer onar evlenmeye başladığında farkettim...

Beşer onar dedik de...eve on bin lira giriyormuş.
Ne kadarı krediye gidiyor?
Bence bir bütçe planı yapın ve kalem kalem yazın harcamalarınızı. Nerelerden tasarruf edeceğinizi bir düşünün. Ne demişler?
Damlaya damlaya göl olur

Benzin parasından kısma imkanınız var mi? Yani haftanın iki günü mesela siz de eşiniz de ise otobüsle gitsin. Sonuçta ise otobüsle giden insanlar da var. bu darbogazda haftasonu çıkıp gezmediginizi düşünürken iki gün ise otobüsle gitmeniz benzin masrafınız yarı yarıya azaltır.

İş yerinde yemege her gün kaç para harcıyorsunuz? Benim modern sefer tasım var. Tavsiye ederim. Rengarenk oluyorlar. Aksam yemeğini işte yerseniz inanılmaz tasarruf edebilirsiniz.
Haa, ne yaparsan yap yine de işin içinden cikamiyorsaniz araba modelini dusurmekten başka çare yok. Şöyle düşünün. Lüks arabanızla hava atıp dışarıdaki herşeye özenerek yaşamak mı, insan gibi yaşamak mı?
Araba her zaman alınır. Araba satışından sonra elinizdeki toplu parayla kredinizi kapatır daha düşük model bir araba alırsınız. Artan parayı da iyi değerlendirin-sonunu düşünmeden boş beleş şeylere harcamayın. Kredilerinizden biri/en kısa vadeli olani. Mesela düğün kredisi bitince (eğer lüks arabasizliktan gına geldiyse) ekonomik arabayı satar- kalan miktar için tekrar kredi ceker alirsiniz. Arabayı satmaniz hiç yoktan 4 olan kredi borcunuzu 3e düşürür. 3 olanı 2ye düşürür... Yaşam kalitenizi arttırır
Ayrıca derdimiz birikim için kalmaması beni üzen bu birikim yoksa çocuk da yok çünkü
 
25 yıllık ev kredisi nerden çıktı yahu. Tüm yorumları okudum, öyle bir şey yazmamıştı konu sahibi.

Konuya gelince; işe giderken kullanamadığınız, benzinine bile bütçe ayıramadığınız bir araba için neden bu kadar borç altına girdiniz? Acil durumlarda kullanmak ve hafta sonları gezebilmek için daha uygun fiyatlı bir araba alabilir, kalan para ile yatırım yapabilirdiniz.

Para idaresini bilmediğiniz ve bu ruh haliyle zaten çocuk sahibi olmamanız gerektiği konusunda arkadaşlara katılıyorum maalesef.
 
Son düzenleme:
Konu sahibinin haksız olduğu yerler var tabi ama konuyu okurken içim daraldı. Memlekette okuduğunu anlama oranı %10 falan :işsiz: 25bin’i 25 yıllık kredi sanan mı ararsın, 11bin gelirden 7bin kredi ödemesi yapınca 6bin kaldığını sanan mı ararsın, neden lüks ev aldın diyeni mi ararsın, herkes hayaline göre cevap vermiş. Neyse.
Bi kere krediler çıkınca 4bin kalan bir evde yarım kilo kıyma alınamaması çok normal. Bin tl kira, bin tl faturalar, 500 de servis parasıymış, kaldı 1500. Buna market, pazar, giyim, telefon kontörü dahil. Her gün 10ar tl çay kahve parası verseler, 400-500 tl para gider. Kaldı kı onun doğumu bunun sünneti diye toplanan para bitmez resmi kurumlarda. Araba zaten fazladan masraf çıkaran bir şey. Eleştireceğim diye mantıktan kopmayalım, aylık mutfak masrafını 500e düşürebilirsin yazan var. Kahvaltı için soğan ekmek, akşam için de sadece makarna ve kimyasaldan başka bir şey içermeyen hazır çorbalardan içersen 500 tl yettirebilirsin ancak.
Konu sahibine gelelim. Bence şuan asıl sorunun çok başka. 11bin gelirle 7bin kredi ödemesi yapacak olgunluk ve zekada (aşağı yukarı 7 yaşında bir çocuğunkine tekabül ediyor), üstelik güvenmediğin, her an terketmek için tetikte beklediğin bir adamdan çocuk yapmaya çalışıyorsun:KK43:
Şu arabadan, kaskosundan, kredisinden kurtulun, bu 3bin tl, belki daha fazla rahatlatır sizi, bütçenizi toparlayın ve sakin kafayla evliliğinizi oturtmaya çalışın bence. Bu süreçte de sizin yardım almanız kaçınılmaz görünüyor. (Eşiniz bence umutsuz vaka, psikoloğa para dökmeyin, boşa gider)
 
Konu sahibinin haksız olduğu yerler var tabi ama konuyu okurken içim daraldı. Memlekette okuduğunu anlama oranı %10 falan :işsiz: 25bin’i 25 yıllık kredi sanan mı ararsın, 11bin gelirden 7bin kredi ödemesi yapınca 6bin kaldığını sanan mı ararsın, neden lüks ev aldın diyeni mi ararsın, herkes hayaline göre cevap vermiş. Neyse.
Bi kere krediler çıkınca 4bin kalan bir evde yarım kilo kıyma alınamaması çok normal. Bin tl kira, bin tl faturalar, 500 de servis parasıymış, kaldı 1500. Buna market, pazar, giyim, telefon kontörü dahil. Her gün 10ar tl çay kahve parası verseler, 400-500 tl para gider. Kaldı kı onun doğumu bunun sünneti diye toplanan para bitmez resmi kurumlarda. Araba zaten fazladan masraf çıkaran bir şey. Eleştireceğim diye mantıktan kopmayalım, aylık mutfak masrafını 500e düşürebilirsin yazan var. Kahvaltı için soğan ekmek, akşam için de sadece makarna ve kimyasaldan başka bir şey içermeyen hazır çorbalardan içersen 500 tl yettirebilirsin ancak.
Konu sahibine gelelim. Bence şuan asıl sorunun çok başka. 11bin gelirle 7bin kredi ödemesi yapacak olgunluk ve zekada (aşağı yukarı 7 yaşında bir çocuğunkine tekabül ediyor), üstelik güvenmediğin, her an terketmek için tetikte beklediğin bir adamdan çocuk yapmaya çalışıyorsun:KK43:
Şu arabadan, kaskosundan, kredisinden kurtulun, bu 3bin tl, belki daha fazla rahatlatır sizi, bütçenizi toparlayın ve sakin kafayla evliliğinizi oturtmaya çalışın bence. Bu süreçte de sizin yardım almanız kaçınılmaz görünüyor. (Eşiniz bence umutsuz vaka, psikoloğa para dökmeyin, boşa gider)

Ben ara sayfalari da okuyunca duruma caktim.

Hakikaten ellerinde hicbir sey kalmiyor kredi Kira ve faturalar cikinca.

Tek cozum arabayi satmak ve bence konu sahibi bunu yaparken uzulmemeli. Cunku esya borcu varken esi "almisken iyisinden almak istiyorum" diye araba almis ve kullanmiyorlar bile servise biniyorlar 500 tl servise vermek zorundalar. Burda bence esim uzulur filan demeyip arabayi satmalari lazim. Esya ve ameliyat icin olan kredi odemeleri de biter elbet bir gun.
 
Bnzin paramız yok zaten işe servisle gidiyoruz dağda çünkü. Düğüne borcumuz yok eşyaya var aynı şeyleri on kere anlatmak zorunda kalıyorum
Ayrıca derdimiz birikim için kalmaması beni üzen bu birikim yoksa çocuk da yok çünkü
Bacim siz bu kafayla otuz yaşında da birikim yapamazsiniz çünkü paranızı yönetmeyi bilmiyorsun.
Hafta içi ise servisle gidiyorsunuz, haftasonu fukaraliktan gezmiyorsunuz kıyma bile alamıyorsunuz.
Eee?
O lüks araba neye yarıyor? Para gider korkusuna benzin de harcamiyormusunuz.
Ayranı yok içmeye lüks arabayla gider s.cmaya durumu zaten sizinkisi.
Elalem 'vay ne kendilerini kurtardılar. Arabaya bak' desin diye mi o araba kapı bekliyor? Diretilmesinin alemi ne?
Bu gidisle sizin borçlar asla bitmez..çünkü tüm taksitler bitmeye yakın arabanızın modeli eskir. Adam yenisini alır. Çünkü zihniyet bu.
Tek çare o arabayı satmak, bir krediden kurtulmus olursunuz.
Yakın traihli kredi borcunuz (ben mesela düğün demişim ama esyaymis. Ne önemi var , o işte) bitince ille de o araba derseniz aynı modeli yeniden alirsiniz.
Önemli olan kredilerin birinden kurtulmak ve nefes almaya bütçe birakmak
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X