Dedikodu illeti, tutamıyorum dilimi.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Öyle bir şey ki hep birilerinin arkasından konuşurken buluyorum kendimi. İyi veya kötü. Mesela anneme çok sinirlendim beni çok üzdü diyelim, nişanlıma anlatıyorum. Ya şöyle şöyle dedi de, beni kırdı da uyuz oldum da.. Ya da ablamla aramız limoniyken bizimkilere "amaan o da zaten öyle inatçı ki, ne yapıyorsa yapsın uyuz" diyorum mesela. Farkında olmadan kötülüyorum. Ha yüzüne söyler miyim, asla. Yemiyor. Birisi mesela birinden bahsediyor o da dedikodu yapıyor, ay bir bakıyorum yine yorum yapmışım. Geçen mesela yine annemin bir sözüne darıldım, gittim nişanlıma anlattım. E bunları anlata anlata da sanki annem bunlardan ibaretmiş gibi, çok kötüymüş gibi oluyor, öyle lanse ettiğimi anladım. Nişanlımda haliyle laf arasında geçirince de kızıyorum sen benim aileme bir şey diyemezsin ima da edemezsin diye çemkiriyorum. Oysa ben neler neler diyorum. Ama aileme birisi laf ederse de sindiremiyorum, izin vermiyorum. Nişanlımla tartışınca da yakınlarıma anlatıyorum, sonra ben unutuyorum onlar unutmuyor başıma kakılıyor. Oy tutsana şu dilini diye kendime kinleniyorum, niye anlattım diye.. Gerçekten kötü bir insan mıyım? Her şeye bir yorumum fikrim var, kendimde kusursuz bir prensesim ya sanki.. Huzuru bulamıyorum diyorum hep acaba bu kötülüğümden dolayı mı.. Hiçbir zaman kendimi tam anlamıyla mutlu hissetmiyorum. Hep belirsiz bi duygu.. ne mutsuz ne mutlu.. Kendimi çok kötü hissediyorum. Benim gibi olan var mı? varsa nadirdir zaten de.. fikirlerinizi önemsiyorum, heeep çok güzel şeyler yazıp çok güzel akıllar verdiniz. teşekkür ederim. ♡
Aynı sorunun değişik bir versiyonu da bende var. Nişanlımla tartışsak hemen anneme anlatıyorum. Nişanlımı yakın gördüğüm arkadaşıma anlatıyorum. Sonra anlattığım için pişmanlık yaşıyorum.
 
Bir şeyi anlatmadan önce iki kere düşünün. Bu mantıkla büyütüldüm ben, çocuklarımı da bu şekilde büyütüyorum. Az konuşup çok dinlemek bir erdemdir. Resim yapin, kitap okuyun. Yada sizi içinize ne döndürüyors onu yapın. Ama bosbogazlik yapmayın. Cok pişman olursunuz
 
Dedikodu değil aslında yaptığınız, icinizi döküyorsunuz kendinizce
Konu açılınca da yorum yapıyorsunuz

ama nasıl olsa Nişanlım, Ablam veya En yakın Dostum diye güvenip gaza gelmeyin.

En yakın Dostum dediğim yılanlara ben içimi döktüğümü zannederken bir bir her lafımın hesabını tutmuşlar. En ufak Kavga da gitti Ablama “Kardesin senin bile dedikodunu yapıyor” dedi hatta beni tehdit bile etmişlipi var yorum yaptığın kişilere de herşeyi iletirim liste uzun vs va diye :) ki Dedikodu değildi ya da sayılmazdı durduk yere kimsenin arkasından sallamadım konu geçerse bende yorum yaparsım ya da ... ablamla ilgili icimi sıkan bir Konuyu danışmak icin icimi dökmek icin anlatmıştım. Herkesi kendin gibi bilme kalleş dolu ortalık. Nişanlın bile yeri gelir yüzüne vurur hatta gider muhattabına bile anlatır...
 
Sizin için gerçek anlamda kıymetli insanları böyle kolay harcamamalısınız.
En iyi insanla bile dargınlık, anlaşmazlık yaşanabilir.
Bu durum o insanın özünde ne kadar iyi olduğu gerçeğini unutturmaz.
Unutturmamalı.
Olgun olmamaktan kaynaklanıyor.

Bir kaç kez zor durumda kalın.
Başınıza kakılsın dursun.
Dilinizi tutmayı öğrenirsiniz bence.
 
Eskiden bende böyleydim.
Ta ki çok samimi bir arkadaşımla aram bozulana kadar. Sağolsun ne derdim varsa herkese yaymış. Dersimi aldım. Artık derdim neyse içimde tutuyorum. En yakınıma bile anlatmıyorum. Hele annemi ve eşimi kimseye çekiştirmem beni deli etseler de. Sonra biri nir şey derse deliriyorum.
En iyisi zengin olup düzenli terapi almak gibi gelir bazen. Keşke hesapsız param olsaydı da gidip terapide rahat rahat içimi dökebilseydim.
 
Öyle bir şey ki hep birilerinin arkasından konuşurken buluyorum kendimi. İyi veya kötü. Mesela anneme çok sinirlendim beni çok üzdü diyelim, nişanlıma anlatıyorum. Ya şöyle şöyle dedi de, beni kırdı da uyuz oldum da.. Ya da ablamla aramız limoniyken bizimkilere "amaan o da zaten öyle inatçı ki, ne yapıyorsa yapsın uyuz" diyorum mesela. Farkında olmadan kötülüyorum. Ha yüzüne söyler miyim, asla. Yemiyor. Birisi mesela birinden bahsediyor o da dedikodu yapıyor, ay bir bakıyorum yine yorum yapmışım. Geçen mesela yine annemin bir sözüne darıldım, gittim nişanlıma anlattım. E bunları anlata anlata da sanki annem bunlardan ibaretmiş gibi, çok kötüymüş gibi oluyor, öyle lanse ettiğimi anladım. Nişanlımda haliyle laf arasında geçirince de kızıyorum sen benim aileme bir şey diyemezsin ima da edemezsin diye çemkiriyorum. Oysa ben neler neler diyorum. Ama aileme birisi laf ederse de sindiremiyorum, izin vermiyorum. Nişanlımla tartışınca da yakınlarıma anlatıyorum, sonra ben unutuyorum onlar unutmuyor başıma kakılıyor. Oy tutsana şu dilini diye kendime kinleniyorum, niye anlattım diye.. Gerçekten kötü bir insan mıyım? Her şeye bir yorumum fikrim var, kendimde kusursuz bir prensesim ya sanki.. Huzuru bulamıyorum diyorum hep acaba bu kötülüğümden dolayı mı.. Hiçbir zaman kendimi tam anlamıyla mutlu hissetmiyorum. Hep belirsiz bi duygu.. ne mutsuz ne mutlu.. Kendimi çok kötü hissediyorum. Benim gibi olan var mı? varsa nadirdir zaten de.. fikirlerinizi önemsiyorum, heeep çok güzel şeyler yazıp çok güzel akıllar verdiniz. teşekkür ederim. ♡

Birini derdinizi anlatmak yerine kagida yazin, huncarca yazin, yada gidin duz duvara konusun (saka yapmiyorum)
ama baskasina anlatmayin hele ki annenizle olan sikintinizi.
Ne olursa olsun, el oglu gun gelir MUTLAKA yuzunuze vurur, siz kotu olursunuz ve kendinizi savunacak hic bir tarafiniz kalmaz.

bir ortamda ise dedikodu konusulursa, yorum yapmadan once 10a kadar sayin sonra dusunun

Ne demis sagopa kajmer:
Bu dilden firar eden her söz yaydan çıkmış ok gibi
Sözler bazen bir hazine bazen dermansız bir dert tipi :)))))))))
 
Öyle bir şey ki hep birilerinin arkasından konuşurken buluyorum kendimi. İyi veya kötü. Mesela anneme çok sinirlendim beni çok üzdü diyelim, nişanlıma anlatıyorum. Ya şöyle şöyle dedi de, beni kırdı da uyuz oldum da.. Ya da ablamla aramız limoniyken bizimkilere "amaan o da zaten öyle inatçı ki, ne yapıyorsa yapsın uyuz" diyorum mesela. Farkında olmadan kötülüyorum. Ha yüzüne söyler miyim, asla. Yemiyor. Birisi mesela birinden bahsediyor o da dedikodu yapıyor, ay bir bakıyorum yine yorum yapmışım. Geçen mesela yine annemin bir sözüne darıldım, gittim nişanlıma anlattım. E bunları anlata anlata da sanki annem bunlardan ibaretmiş gibi, çok kötüymüş gibi oluyor, öyle lanse ettiğimi anladım. Nişanlımda haliyle laf arasında geçirince de kızıyorum sen benim aileme bir şey diyemezsin ima da edemezsin diye çemkiriyorum. Oysa ben neler neler diyorum. Ama aileme birisi laf ederse de sindiremiyorum, izin vermiyorum. Nişanlımla tartışınca da yakınlarıma anlatıyorum, sonra ben unutuyorum onlar unutmuyor başıma kakılıyor. Oy tutsana şu dilini diye kendime kinleniyorum, niye anlattım diye.. Gerçekten kötü bir insan mıyım? Her şeye bir yorumum fikrim var, kendimde kusursuz bir prensesim ya sanki.. Huzuru bulamıyorum diyorum hep acaba bu kötülüğümden dolayı mı.. Hiçbir zaman kendimi tam anlamıyla mutlu hissetmiyorum. Hep belirsiz bi duygu.. ne mutsuz ne mutlu.. Kendimi çok kötü hissediyorum. Benim gibi olan var mı? varsa nadirdir zaten de.. fikirlerinizi önemsiyorum, heeep çok güzel şeyler yazıp çok güzel akıllar verdiniz. teşekkür ederim. ♡
Dedikodu olayı ıcın Bısey diyemem ama nısanlına ailenle ilgili seylerı anlatma en ıyı erkek bile ilerde yüzüne vuruyor benden tavsıye
 
Valla aklin varsa cevrenle az sey paylas
cok konusmak ne zaman iyi sonuclar getirdi ki hatirlamiyorum
Bu arada benim pek cevrem yok ama biri benim yanimda dedikodu yapinca fenalik geciriyorum
Bünyem kabul etmiyor, fazla negatif bir durum
Sen de arin bu durumdan, daha rahat edersin
 
En güzeli susmayı öğrenmek.. Görmedim duymadım bilmiyorum.. Ben artık bu sekil deyim.. İnsallah da bu sekilde devam edicem..
 
başkasını bilmem de nişanlınıza anlattığınız her şey size yol su elektrik doğalgaz olarak geri dönecek
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X