Geçmiş olsun panik atak ilaçları ve genetik yatkınlık eşimde tip 2 diyabete sebep oldu. İlaçları bırakmanıza sevindim.
İnsanın kendini gerçekleştirme ihtiyacı var ve senin bunu yapacak imkanın yok. Destekleyecek kimse yok. Yeri geliyor böyle durumlarda eşinin sevgisinden bile şüphe ediyorsun. 2. çocuk bence aile hayatınız çok yıpratmış tabi ki çözümü yok. İlaç desteği de bir yere kadar eğer içiyorsan sonra başka sorunlara sebep oluyor, eşimin panik atak ilaçları en son trigiliseridini 900 lere hba1c sini 12,5 lara fırlatarak diyabete sebep oldu. Bence çocuklar kreşe başlayana kadar dişini sık sonra evliliğini bitirme fikrini tekrar gözden geçir. Kocanın annenle olan diyaloğu çok ama çok sevimsiz geldi. Açıkçası şeklen yanında gibi görünse de manen yok bu koca. Ben seni çok iyi anladım güçlü birisin fakat insan hayat arkadaşında yanılınca hiç bir şey eskisi gibi olmuyor. Gittikçe dibe batıyor. Mutsuz evliliklerin devam etmemesinden yanayım he r zamanda yazarım çocuk yoksa boşanın diye. Çocuklu olunca biraz daha çetrefilli oluyor maalesef süreç.
Evet sanırım aynen öyle, dediğin gibi.
2. çocuk zaten süpriz geldi, nasıl olacak ne olacak derken doğdu.
Hamd olsun Allah sağlık sıhhat versin evlatlarıma, iyi ki varlar.
Çünkü ben gerçekten severek evlendim, ama işte insan başlarda kör olabiliyor.
Bugün düşündüğümde şu an farkında olduğum bir çok şeyin o zaman da farkındaydım.
Sanki "inat uğruna" evlenmiş gibi hissediyorum kendimi.
Ama eşimi sevmiyor değilim, onsuzluğu düşünemezken, aynı anda kendisinden gerçekten nefret edebiliyorum.
Nasıl oluyor diye sormayın, inanın ben de bu duygu karmaşasını anlamlandıramıyorum.
Etrafımda bulunan bir çok kişi bu evliliğin artık devam etmemesi konusunda nasihatlar veriyor.
Fakat gelgelelim şöyle de bir durum var, 2 tane erkek evladım var ve 2si de baba düşkünü.
Ben bir sefer eşimden ayrılmayı denedim, kendimi psikolojik olarak hazırlamaya çalıştım.
Ancak büyük oğlumun düştüğü dehşeti anlatamam size, eminim boşanan bir çok çocuklu kadın bunu atlattı.
Fakat ben kendimde bunu atlatabilecek bir güç göremedim.
Şu noktada evliliğime dair "çocuklarım için sabrediyorum" diyebileceğim noktadayım sanırım.
Çünkü eşime dair bir düzelme yok, düzelme çabası yok, bu da beni giderek yıpratıyor.
Bu yıpranma da beni her anlamda etkiliyor.
Yeri geliyor işe yansıyor, yeri geliyor maneviyatıma yansıyor, yeri geliyor çocuklarıma bile yansıyor.
Ben de burada yorum yaparken bir çok insana çocuğunuz yoksa devam etmeyin şeklinde yorum yapıyorum.
Ancak arada çocuklar varken "neden çocuklarımı babasız bırakayım" sorusu oluşuyor kafamda.
Çünkü ailesine sadık, eşine gereken noktalarda destek verebilen, bakıldığında aklı başında bir eşim var.
O zaman sorun ne diyor insan, ama işte o elle tutulamayan sorunlar da beni bu hale getiriyor...
Kocaman bir kaos içerisinde buluyorum kendimi.