- 14 Aralık 2012
- 234
- 60
- 123
- Konu Sahibi kralicetaci
-
- #41
Hanımlar kafam çok karışık.Birşeylerin yanlış gittiği kanaatindeyim.Hem kendi içimde hem de etrafımda. Umarım çok ayrıntıya girmeden açık bi şekilde özetleyebilirim durumumu.
Bundan 4 yıl önce tanıştık erkek arkadaşımla, tanıştığımız zamanlarda tam da istediğim gibi bir insandı.Her zaman ne istediğini bilen bir insan oldum ama hayatımıın her zaman istediğim gibi gitmediğini söyleyebilirim.Herneyse, tanıştığımız dönem erkek arkadaşım işi gücü olan sürekli çok hoş giyinen ekseriyetle mis gibi parfüm kokan resmen classy diye adlandırabiliceğimiz bir hal tavır ve yaşam biçimine sahipti. Bu kötü bi özellik mi bilmem fakat kendimden bir adım önde ilerleyen birini istemişimdir hep hayatımda.Etiket merakı demeyelim ama sadece böyle insanlardan yana tercihimi kullanıcağımı bilirdim.Nitekim o zamanlar ki hali tavrı duruşu sebebiyle bana göre tam da istediğim gibi biriydi. Fakat aradan yıllar geçti şu an yanımdaki adam o 4 yıl önce sevdiğim ve yanımda görmekten mutlu olduğum adam olmaktan çıktı.
Geçen bu seneler içerisinde kendi akrabaları içerisinde varolan yakın ilişkilerinden o veya bu sebeplerle koparak, yine kendi akrabaları içinde hayat tarzlarını çoğu insanın hiç onaylamicağı kadar boş beleş vasat insanlara yöneldi. Haliyle körle yatan şaşı kalkarmış misali o classy dediğim adam da geriye sadece kırıntılar kaldı desem yeridir.Artık parfüm kokmuyor, artık o saçma sapan bir kaç akrabası ile takıla takıla alışmış olduğu günlük 1-2 birasını içiyor haliyle bira kokuyor. Eski bakımlı ve kaliteli yaşam tarzından da geriye şimdiki ortamına ayak uydurması sebebiyle akşam vakitlerinde arabayı kenara çekmeli bira içmeli sohbet etmeli bir adam haline döndü.
Hiç bir konuda aşırılıktan hoşlanmam.Ve çoğu konuda ortalama seyreden durumlarda bana zor gelmez şikayetçi olmam yani. Ya da ben öyle sanıyordum.Buna alkol konusuda dahil. Gerçi benim yakındığım mesele günde içtiği 1-2 birası değil, geriye kalan bira kokusu. Artık parfüm kullanmıyor oluşu. Gerçi hep bu noktaya değindim biraz daha geniş bakmak gerekirse olaya, eskiden çalışırken şikayet etmezdi, hiç uyumadan sabah işe gittiğini bilirim.Zaten gözümüde bu halleri boyamıştı.Çünkü babasının şirketi ve gitmese dahi kimse ona neden gelmedin demeyeceği halde uyumadan işe giderdi.Şimdi mızmızda mızmız. İfrit olmaya başladım.
Bazen güzellikle bazen kırıcı bi üslupla kaliteyi çok düşürdüğünü artık takındığı yaşam biçiminden hoşlanmadığımı ifade etmeme rağmen pek değişen birşey olmadı. Kendisi iyidir hoştur pek romantizm dolu efsane bir adam olmasa da ilgisini ve sevgisini sürekli belli eden bu zamana kadar da bu konuda hiç bir eksiklik yaşatmayan bir adam.Ama benim onu tercih etmiş olmamdaki sebeplerin çoğunu aldı götürdü. Nekadar katılırsınız bilmiyorum, ama kötü bir mekanda 4 çeşit yemek yemek yerine, doğru düzgün bir yerde bir çorba içip kalkmayı tercih edenlerdenim. Hayat standardına ve yapılan tercihlere önem veririm.Bu yüzden erkek arkadaşımın bu kaliteyi hiç etmiş olma durumu beni deli ediyor.Fakat bu bir ayrılık sebebi olabilir mi onu bir türlü çözemedim.
İşin en can alıcı ve kötü tarafına gelicek olursak, bu aralar bir arkadaş ortamında tanışmış olduğum ve gerek hukuk fakültesinde okuyor oluşu gerek yaşam tarzı ve az öncede belirttiğim gibi classy duruşu sebebiyle oturup kalkıp ne hoş çocuk ya dediğim biri var şimdi.Durduk yere.4 yıldır varolan bir ilişkinin üzerine.Ve bu durumdan hiç hoşnut değilim çünkü doğru bulmam bu tarz şeyleri fakat bu durumdan yine de kendi erkek arkadaşımı sorumlu tutuyorum.Bu tarz şeylere gösterdiğim önemi açık açık belirtmeme rağmen arabayı sağa çekip oturup sohbet etmeli parfüm kokusundan tamamen kopmuş çalışırken öfleyip pöfleyip yoruldum diyen giydiği gömleğin ütüsüne şekline dikkat eden tavrından geriye yeller esen bir adama dönüşmesindenn dolayı çok mutsuzum. Ve ne yapıcağımı bilemiyorum. En son az önce yine o evde 3 çocuğunu annesiyle tek başına bırakıp maaşı aldığı gibi sabahlara kadar içip eve yuvarlanarak dönen akrabası ile ''mecburiyet'' diye tabir ederek görüşmeye gidicek olması üzerine hiç yapmadığım bişeyi yaparak ''onunla görüşmeni istemiyorum kalite yerlerde artık'' dedim. Ki akrabalarla ilgili ''görüşme'' kelimesini iki tarafında dile getirmesine aşırı karşı bi insandım yanlış bulurum yani. En nihayetinde ''aşkım tanışınıcak zaten biliyosun çağırdı gitmesem ayıp olur abimdir'' falan diye zırvalaması üzerine telefonu suratına kapattım. Kendimide buraya attım. Sizin fikir ve göstereceğiniz yolu yöntemi merakla bekliyorum....
Bu arada bilmeyenler için ayrıntı, 23 yaşındayız ikimizde.Ben üniversite okuyorum, erkek arkadaşım ailesinin varolan işyerleri sebebiyle üniversite yerine onlardan birinde çalışmayı tercih etti.Bu anlamda bir sakıncası yok, ben bir adamın diplomasına değil çalışkan olup olmamasına , tuttuğunu koparan bir adam olup olmamasına bakarım.
Bir insanin kolay değişeceğine inanmıyorum. Sizin tabirinizle classy değilmiş,sadece öyle görünüyormuş,zaman içerisinde içindeki adam ortaya çıkmış. Şöyle örneklendireyim; Bir adamla birliktesiniz,adam güzel giyiniyor,parfüm kokuyor,çalışmayı seviyor vs vs ama evleniyorsunuz o adam evde atletiyle göbeğini kaşıyarak tv karşısında yatışa geçiyor yada tam tersi,bir kadın bir adamla birlikte şık şıkıdım,tertemiz,bakımlı ama bir evleniyorlar,kadın kendini salıyor,evde paspal takılıyor o şık şıkıdım halinden eser kalmıyor. Burada verdiğim örnekte kilit nokta şu bence,kadında adamda değişmiyor aslında,ev hali yada içindeki o onun,ruhu öyle anlatabiliyormuyum. Sadece ilişki heyecanından yada kendini bildiğinden ,içindeki hali ile değer görmeyeceğini bildiğinden kendini ustaca kamufle ediyor.Yani şık, elit anlamında. Bunu maddiyat olarak değerlendirmeyelim tabi, benim classy anlayışım doğru düzgün tercihler yapan,temiz düzgün giyinen bakımlı,her daim güzel kokan, işi gücü olan veya iyi bir bölümde okuyan insan gibi. Bu açıdan bakıyorum. Zaten classy olduğunu düşünerek onu sevmiştim fakat yıllar kendisini baya değiştirdi.
Classy, kalite, lüküs hayat... Ben de kullandığınız dili itici buldum açıkçası.
Dışarıdan bakınca ambalaj ile içindeki çok farklı olabiliyor. Bu yüzden misal bir kitabın kapağından çok içinde yazanlara, manasına daha çok eğilmenizi tavsiye ederim.
Yazdıklarınızdan hareketle kafanızda bitirmişsiniz de onaylanmak istiyorsunuz sanki. Bittiyse zorlamaya gerek yok tabii.
Sürekli classy, kalite, elit vb laflar beni de bir itti başta (bir de aklımalimoncu28 i getirdi, arkasından konuşmuş olmayım diye etiketleyim dedim).
Fakat ne isteyip ne istemediğini bilen bir kızsın takdir ettim bunu. Şu anda yaşadığın şey duygularınla mantığının karşı karşıya gelmesi, biriyle ileriyi düşünmek için hem duygularına hem mantığına hitp etmesi gerek bence. Biriyle ayrılmak için ille de kavga dövüş olması gerekmez, sırf duyguların bitmedi diye mantığına yatmayan biriyle hayatını birleştirmek zorunda değilsin. Aynı pencereden bakmadığın biriyle evlilik ancak ayağında bir pranga olur.
Allah gönlüne göre versin.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?