dini paylaşım alanı

CA’FER-İ SÂDIK (R.A.) VE RİVAYET ETTİĞİ BAZI HADİSLER
Silsile-i sâdât’ın dördüncü halkası ve tâbiînden olan Ca’fer-i Sâdık (r.a.) Hazretlerinin Hadîs âlimleri tarafından sika (güvenilir) olduğu hususunda ittifak vardır.

Dedesi Kâsım bin Muhammed’den (r.a.), babası Muhammed Bâkır’dan (rh.) ve daha birçok kişiden hadîs rivâyet etmiştir. Birçok kişi de kendisinden rivâyette bulunmuştur.

Kendisinden rivâyette bulunanlar arasında İmâm-ı Âzam Hazretleri de vardır. Kütüb-i Sitte müellifleri, onun rivâyet ettiği hadisleri kitaplarına almışlardır. İmâm-ı Buhârî (rah.) de, el-Edebü’l-Müfred’de ve diğer kitaplarında hadislerini zikretmiştir.

Rivâyet ettiği hadislerden:

Allâhü Teâlâ (mü’min olarak) yetmiş yaşına ulaşanları sever. Seksen yaşına ulaşanlara ise azap etmez.”

“Yâ Ali! Mazlûmun bedduâsından sakın. Zira o Allâhü Teâlâ’dan hakkını ister. Allâhü Teâlâ da muhakkak onun hakkını verir.”

“Bir kul Allâhü Teâlâ’nın râzı olmadığı; hoşlanmadığı hususlarda borçlanmadığı müddetçe, Allâhü Teâlâ borcunu ödeyinceye kadar (rahmetiyle) onun yanındadır.”

“Allâhü Teâlâ dünyaya şöyle emretti:

‘Ey dünya! Bana hizmet edene hizmetçi ol. Sana hizmet edene de sıkıntı ver.”
 
Cennetteki Yaşamdan 7 Hadis-i Şerif



Cennette her iman eden kulun bildiği üzere sayısız nimet ve güzellikler vardır şüphesiz. Bu yazımızda hadislerde geçen cennetteki yaşamdan birkaç bilgiyi listeledik:

1) Cennetteki Ağaçların Gölgesi


Cennette bir ağaç vardır ki, binekli bir kimse yüzyıl gölgesinde yürüse onu katedemez. İsterseniz şu ayeti okuyun: “Daimi gölgededirler, çağlayıp duran su başlarındadırlar.”(Tirmizi)

 
2) Cennet Çarşısının Güzelliği
Cennet ehlinin bir çarşısı vardır. Her Cuma oraya gelirler. Derken kuzey rüzgarı eser, elbiselerini ve yüzünü okşar. Bunun tesiriyle hüsün (güzellik) ve cemalleri (yüz güzelliği) artar. Böylece ailelerine, daha da güzelleşmiş olarak dönerler. Hanımları: “Vallahi, bizden ayrıldıktan sonra sizin cemal ve güzelliğiniz artmış!” derler. Erkekler de:“Sizler de Allah’a kasem (yemin) olsun, bizden sonra çok daha güzelleşmişsiniz.” derler. (Müslim)

 
3) Cennet'in Her Kademesi Güzelliklerle Doludur


Cennet ehlinden derecesi en düşük olanın seksen bin hizmetçisi vardır. Onun için inciden, zebercedden (zümrüt benzeri kıymetli bir taş) ve yakuttan bir çadır kurulur. Bu çadır, Câbiye’den San’a’ya kadar uzanan bir büyüklüktedir.(Tirmizi)

 
4) Güzelliklerle ve Çeşitli Nimetlerle Dolu Bir Sonsuzluktur


Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez,gençliği kaybolmaz(Tirmizi)

 
7) Cennet Ehlinin Nuru


Eğer cennet ehli kadınlarından bir kadın yer ehline görünseydi, dünyayı ve içindekileri aydınlığa boğar ve ikisinin arasını da güzel koku ile doldururdu…(Tirmizi)

 
ya ben Hamza Tzortsizi çok beğeniyordum bu verdiğin adreste bi sürü videosu var çevirileriyle birlikte çoookkk mutlu oldum
 
MELEKLERE İMÂN
İmanın ikinci şartı: Ve melâiketihî: Allâhü Teâlâ’nın meleklerine inandım, demektir.

Melekler yemezler, içmezler. Onlarda erkeklik dişilik olmaz ve günah işlemezler. Hak Teâlâ’nın emri her ne ise dâima yerine getirirler. Hak Teâlâ her birini bir hizmet için yaratmıştır. Sayılarını ancak Allâhü Teâlâ bilir.

Meleklerin içinde mukarreb; makâmı yüksek olup Allâhü Teâlâ’ya yakın olanları ve peygamberleri vardır. Bütün meleklerin üstünü ve peygamberleri Cebrâil, Azrâil, İsrâfil ve Mikâil aleyhimüsselamdır.

KİRÂMEN KÂTİBÎN MELEKLERİ

Kirâmen kâtibîn, herkese tayin olunan iki melektir. Biri o kimsenin sağ tarafında hayırlı amellerini ve biri sol tarafında kötü amellerini yazarlar. Bu kimse oturduğu vakit biri sağına ve biri soluna oturur. Yürüdüğü vakit biri önünde ve biri arkasında gider. Yattığı vakit biri baş tarafında ve biri ayak ucunda dikilir. Kirâmen kâtibîn melekleri ancak cinsî yakınlık veya helâda biraz uzak dururlar. Diğer vakitlerde asla kulun yanından uzaklaşmazlar. O kimsenin ömrünün sonuna kadar hayır ve şerlerini yazarlar.

Kul bir günah işleyince sol tarafındaki melek yazmak ister. Lâkin sağ tarafındaki melek; belki pişman olur, tevbe ve istiğfar eder de Cenâb-ı Hak affeder diye altı saat kadar geciktirir. İşte bu müddet içinde tevbe ederse affolunur. Tevbe etmezse defterine yazarlar.

Bir kimse vefat edip kabre konunca amellerini yazan bu melekler:

“Yâ Rabbi, memur olduğumuz bu kulunun hayır ve şerrini ziyadesiz ve noksansız yazdık. Şimdi onun ruhunu kabz buyurdun. Artık bize izin ver, semaya çıkalım.” derler.

Allâhü Teâlâ:

“Gökler meleklerle doludur. Siz yerde tesbîh ve tehlîl edin; ‘Sübhânallâh’ ve ‘Lâ ilâhe illallah’ diyerek zikrediniz ve hâsıl olan sevabı o mümin kulum için yazınız” buyurur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…