- 5 Kasım 2019
- 490
- 1.159
- 63
- Konu Sahibi pamuk musun nesin
-
- #101
Ben sizi o kadar iyi anlıyorum ki.Evet ne yaparsam yapayim eve adim attiklari an hijyen zinciri kopuyor. Yoldan gelip el yikamazlar, yoldan gelip banyoya girmezler, tuvalete girseler el yikamazlar, allah bilir ben odada yokken burun karıştırıp kumandayı tutuyorlardır. Sadece temizlik değil, düzen kural da bilmiyorlar. Portakalı orta sehpa uzerinde soymuşlar, kabuğu orta sehpaya akmış, portakalın suyu halıya akmış. Anlatabiliyor muyum durumumu? En azindan elleri temiz olsa varsin halım kirlensin, bulaşık çıksın aksama kadar yikayayim. Ama yok iste. Insanin gözüne bir şey batınca her şey batmaya başlıyor.
O kadar yani. Siz kırmızı lekelerden kurtulamazsınız çünkü her gün her an bir sürü tiksindirici şey yaşıyoruz, görüyoruz.Ayy bu ne ya bişey diyemiyorum ki size de . O kadar kötü ki ben sanırım gidemezdim. Yalan söyleyemem . Bir de ben bir şeyden çok tiksinince tüm vücudumu kırmızı leke kaplıyor bilmiyorum ya çok zor Allah yardımcınız olsun ne desem boş başıma gelse ne yapardım bilmiyorum
Esiniz farkinda degilmi ailesinin pis oldugunu? Hepsi aynimi birinden biri uyarmiyormu yada pis olduklarini farkinda degillermi. Nasil dayaniyorsunuz ben söylerdim. O gün bi bahane bulun bide evi temizlemekle ugrasmayinKolonya bile dökmüyorlar. Kokusu daraltıyor diye. Dezenfektan şimdiye dek evlerine girmemiştir.
Daha once oda arkadaşımda boyle bir mevzu vardi. Sifonu çekerdi, çok yüksek sesle sifon sesi gelirdi ve bir o kadar sert biçimde kapıyı açardı. Ilk dikkatimi çeken sert kapı açışı oldu zaten. Yanıma geliyorsa ellerine bakardım, kuru olurdu. (Banyoda havlu yok, odalarda var) Ellerini yikamadigini farkettim ve bu bende huzursuz edici bir takinti haline dönüştü. Sifondan sonra saniye sayiyordum o gunlerde. Anlasın diye banyoya elimizdeki bakterilerin büyük hallerini gosteren bir kağıt yapıştırmıştım. Ama işe yaramadı. Ben 2. 3. Sabunumu alırken onunki yarıda bile değildi. Bu arada o kişi de duş almazdı. Oyle iste, hayatimdaki pislik insanlardan kareler...
Mevcut sorunlarımız üzerine bunun da eklenmesi hiç hoş olmadı. Tahammülüm varla yok arası gibi. Allah bana yardim etsin.Valla çok zor işin. Kendinde son cümlende itiraf etmişsin, birilerine yanlışını söylemekten utandığını.
Herhangi bir konuda bile hemen savunmaya geçiyorlar kızım biz en iyisini biliriz diye. Ne öğrenebilirim ki bu insanlara?Ben sizi o kadar iyi anlıyorum ki.Size asla ama asla eşinizin anası babası bik bik diye konuşamam gelmelerini istememekte çok çok haklısınız.
Bu tip insanlar uyarılmaktan da hoşlanmıyor ve zaten yapmıyor bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyor aynı hızla.
Nerden tutsanız elinizde kalırHerhangi bir konuda bile hemen savunmaya geçiyorlar kızım biz en iyisini biliriz diye. Ne öğrenebilirim ki bu insanlara?
Objektif düşünüyorum, gerçekten en iyisini bildikleri olumlu güzel, takdir edilesi bir konu var mi diye. Ama yok. Vallahi yok. Temizlik bilmezler, görgü bilmezler, yemek desen hiç girmek istemiyorum, ahlak zayif, yanimda ana avrat küfrederler, yıllarca yiyip içip yatmışlar şimdi sürünüyorlar, çalışkanlık, işe bağlılık desen yok, aileme karşı da saygili olmadilar, kv kp değil ama çocukları saygisiz oldu. Say say bitmez. Uzağız diye bunlar tahammül edilir oluyor. Yoksa yakın olsak sabrım yok.
Sana sarilmak istedim. Beni çok iyi anladin çünkü.
Çok tatlisiniz, desteğiniz yeter. Daha baska ne gelecek elden? Anlasilmak guzel duygu. Cok tesekkur ederim.Nerden tutsanız elinizde kalırinsanı motive eden aman bu kusuru da olsun diyebileceğiniz bir durum yok maalesef. Umarım gelseler bile az kalırlar ve en hafif şekilde atlatırsınız.
Vallahi az önceki mesajımda ben de size sarılmak istedim yazacaktım. Çünkü gerçekten anlıyorum keşke elimden bir şey gelse.
Hijyeni olmayan, pis kokan, duş almayan bu pis anne esini dogurdu ve baba senin esini buyuttu ama, kocanda da bu Aliskanliklar olmali sonucta o pis insanlar kocani bu yasa kadar getiren ondada ayni huylar vardir kesin. Oyle pis bir kocayi nasıl begenip evlendin hayret :)Konuyu etiketlemiştim "Kayın aileyi istemeyen gelin" gibi görünmemek için. El yıkamıyorlar asla. Tuvaletin her yerine, dışına kenarına idrar yapıyorlar. Nadiren degil, tuvalete her girdiklerinde. Hicbir şekilde hijyen anlayışları yok. Duş almıyorlar. Kokuyorlar, ısrar ediyorum gerek yok diyorlar. O pis halleriyle her seyi elliyorlar. Tüm eve ellerindeki pisliği yayıyorlar. Bunun gibi durumlar var. Eşime açıkladım bunlari.
Amaaan bes yılda bir gördüğü akrabası o bayramın ikinci günü gelse neee gelmese ne. Eve arkadaş - akraba getirme huyu yoktur babamın.Bu hep böyle eşe danışarak mı olmalı, eşe sormadan da eve birileri çağrılamaz mı? Sık olması anlamında demiyorum ama biraz fedakarlık etmek, hatta katlanmak hayat arkadaşı, eş hatrı için uygun olmaz mı?
Ailenizin özel durumunu değil de genel fikrinizi merak etmiştim. Siz evlenseniz eşiniz sizin tanımadığınız veya tanıdığınız ama sevmediğiniz bir arkadaşını, akrabasını size sormadan eve getirebilir mi, davet edebilir mi, eşinizin hatrına arada sırada buna katlanır mıydınız?Amaaan bes yılda bir gördüğü akrabası o bayramın ikinci günü gelse neee gelmese ne. Eve arkadaş - akraba getirme huyu yoktur babamın.
Zaten erken yaşta ailesinin şehrinden ayrılıp çalışmaya başlamış. Kök aile kavramı yok, sadece biz çekirdek ailesine verir değerini,ilgisini. Abisi, kiz Kardeşi vs bile arasa 'iyi misin? Bir yaramazlık yok di mi' diye giriş yapar, anneme verir telefonu,annem konuşur yarım saat:))
Yani ben bekar halimle eve ailemin tanimadigi, hatta aynı dili konuşmadığı insanları getiriyorum gecelemeyeAilenizin özel durumunu değil de genel fikrinizi merak etmiştim. Siz evlenseniz eşiniz sizin tanımadığınız veya tanıdığınız ama sevmediğiniz bir arkadaşını, akrabasını size sormadan eve getirebilir mi, davet edebilir mi, eşinizin hatrına arada sırada buna katlanır mıydınız?
Bütün evi çamaşır suyundan geçirmek, kendin yaparsın ya da başkasına yaptırırsın. Dip köşe temizlik yapmak anlamında kullanılan bir deyimEşinizi kırmamak adına güzel jest. Evi kırklamak veya kırklatmak ne?
Ayy çok şükür kurtuldum ama kurtulana kadar alerji kremleri kullandım benek benek kırmızı lekeler olmuştu bağışıklık kazandık ulkece tiksindirici olaylara benceO kadar yani. Siz kırmızı lekelerden kurtulamazsınız çünkü her gün her an bir sürü tiksindirici şey yaşıyoruz, görüyoruz.
Sabah sabah eski konuyu okuyup midemi kaldırmayacagım.Merhaba güzel üyeler. Kimseyi kırmadan halletmenin yolunu bulamadığım bir konu var.
Kolay kolay hayır diyemeyen bir yapım var. Ayıp olur, üzülürler korkusuyla susarım hep ama içim içimi yer. Ne boyutta bir susmak olduğunu, bdv'deki diğer konumdan okuyabilirsiniz.
Bugünkü konum ise şu; ailelerimize nasıl hayır deriz?
Mesela eşinizin telefonu çaldı. Konuşma esnasında babası ya da annesi "Şu gün size geleceğim" dedi. (Farklı şehirlerde yaşıyoruz.) Eşiniz nasil cevap veriyor? Kimseyi kırmadan "Karıma danışmam gerek" şeklinde bir açıklamayı nasıl yapıyor? Yoksa o da ayıp olur korkusuyla size sormadan kabul mü ediyor?
Biz henüz benim huzursuz olduğum bu durumu konuşamadik ama dün böyle bir şey oldu. Keyfî sebeplerle bana gelmek istiyorlar, zaten çok nadir gelirler uzağız diye ve benim kabul etmemek icin çok ciddi sebeplerim var. (Genel anlamiyla hijyen sorunu detay olarak okumak isteyenler için her şey tüm çıplaklığı ile diğer konumda mevcut.Orada yazmıyor ama sonrasında hijyen sorunlarından huzursuz olduğumu eşimle paylaştım.) Thread 'Hijyen, pislik, mikroplar, sabun... kafayı yemek üzereyim' Hijyen, pislik, mikroplar, sabun... kafayı yemek üzereyim
(+Lütfen bu konumu bilmiyorsanız okuyun. Bu konuyu bilmeden yaptığınız yorumlarla kötü gelin diye linçlenmek istemiyorum.)
Eşim telefonda direkt olarak kabul etti. Ben bana sorması gerektiğini düşünüyorum. Ama çok sık gelmedikleri için ve en son mecburi durumda geldikleri için "Bunu bana sormalısın" şeklinde bir konuşma hiç geçmemişti aramızda.
Kendisi benim ailem için "Sormana bile gerek yok, istedikleri zaman gelsinler ve istedikleri kadar kalsınlar" fikrinde olduğu için, sanırım içten içe benden bunu bekliyor.
Ben öyle değilim. Bahsettiğim hijyen sorunu olmasa inanın severek ağırlamak isterim. Ama yapamıyorum, içim almıyor.
Dün bu olay yaşandıktan sonra oturup düşündüm. Nasıl söylemeliydim, eşimi kırmadan "bana sorması gerektiğini", kimseyi kırmadan "kabul edemeyeceğimi" hem eşime hem ailesine nasil anlatabilirim?
Bugünlerde kendi aramızdaki -şimdilik çözümsüz- başka sorunlardan sinirler gergin. En çok benim gergin. Halihazırda olumsuz bir enerji yayarken "anneni babanı kabul edemem" anlamına gelen bir cümle söylemek istemedim.
Geldim size danışıyorum şimdi. Dünkü telefon konuşması gibi bir durumda, iletişim şeklimiz nasıl olmalı? Eşim ailesine nasil cevap vermeli? Nasıl cevap vermesi gerektiğini, onu kırmadan kendisine nasıl anlatmalıyım? Yorumlarınız bana ışık olacak.
Aklımdan hiç çıkmayan konulardan birisiydi önceki konun.Merhaba güzel üyeler. Kimseyi kırmadan halletmenin yolunu bulamadığım bir konu var.
Kolay kolay hayır diyemeyen bir yapım var. Ayıp olur, üzülürler korkusuyla susarım hep ama içim içimi yer. Ne boyutta bir susmak olduğunu, bdv'deki diğer konumdan okuyabilirsiniz.
Bugünkü konum ise şu; ailelerimize nasıl hayır deriz?
Mesela eşinizin telefonu çaldı. Konuşma esnasında babası ya da annesi "Şu gün size geleceğim" dedi. (Farklı şehirlerde yaşıyoruz.) Eşiniz nasil cevap veriyor? Kimseyi kırmadan "Karıma danışmam gerek" şeklinde bir açıklamayı nasıl yapıyor? Yoksa o da ayıp olur korkusuyla size sormadan kabul mü ediyor?
Biz henüz benim huzursuz olduğum bu durumu konuşamadik ama dün böyle bir şey oldu. Keyfî sebeplerle bana gelmek istiyorlar, zaten çok nadir gelirler uzağız diye ve benim kabul etmemek icin çok ciddi sebeplerim var. (Genel anlamiyla hijyen sorunu detay olarak okumak isteyenler için her şey tüm çıplaklığı ile diğer konumda mevcut.Orada yazmıyor ama sonrasında hijyen sorunlarından huzursuz olduğumu eşimle paylaştım.) Thread 'Hijyen, pislik, mikroplar, sabun... kafayı yemek üzereyim' Hijyen, pislik, mikroplar, sabun... kafayı yemek üzereyim
(+Lütfen bu konumu bilmiyorsanız okuyun. Bu konuyu bilmeden yaptığınız yorumlarla kötü gelin diye linçlenmek istemiyorum.)
Eşim telefonda direkt olarak kabul etti. Ben bana sorması gerektiğini düşünüyorum. Ama çok sık gelmedikleri için ve en son mecburi durumda geldikleri için "Bunu bana sormalısın" şeklinde bir konuşma hiç geçmemişti aramızda.
Kendisi benim ailem için "Sormana bile gerek yok, istedikleri zaman gelsinler ve istedikleri kadar kalsınlar" fikrinde olduğu için, sanırım içten içe benden bunu bekliyor.
Ben öyle değilim. Bahsettiğim hijyen sorunu olmasa inanın severek ağırlamak isterim. Ama yapamıyorum, içim almıyor.
Dün bu olay yaşandıktan sonra oturup düşündüm. Nasıl söylemeliydim, eşimi kırmadan "bana sorması gerektiğini", kimseyi kırmadan "kabul edemeyeceğimi" hem eşime hem ailesine nasil anlatabilirim?
Bugünlerde kendi aramızdaki -şimdilik çözümsüz- başka sorunlardan sinirler gergin. En çok benim gergin. Halihazırda olumsuz bir enerji yayarken "anneni babanı kabul edemem" anlamına gelen bir cümle söylemek istemedim.
Geldim size danışıyorum şimdi. Dünkü telefon konuşması gibi bir durumda, iletişim şeklimiz nasıl olmalı? Eşim ailesine nasil cevap vermeli? Nasıl cevap vermesi gerektiğini, onu kırmadan kendisine nasıl anlatmalıyım? Yorumlarınız bana ışık olacak.
Bir insan bir konuda anlayışlı ya da bir durumu kabul ediyor diye sırf, karşısındaki insanın da bunu kabul etmesini bekleyemeyiz. Konu sahibi böyle bir anlaşma, sözleşme ne kanunda ne de psikolojide yer almıyor. Herkesin sınırları farklıdır. O zaman siz olmaktan çıkarsınız, karşınızdaki insan neyse, ona o kişiyi aynalarsınız. Karakterinizden ve hassas noktalarınızdan ödün vermemelisiniz. Hiçbir durumda, hiç kimse için. Takıntılarınız mantıklı / mantıksız, doğru / yanlış. Hiç kimseyi ilgilendirmez, doğru tek değildir. Önemli olan eş olarak seçtiğiniz kişinin sizi siz yapan sınırlarınıza saygı duyması. Ailesinin gelmesini istemiyorsanız kırmadan, ivedilikle sınırlarınızı çizmelisiniz. Sevgiler...Sizin aileniz , size gelmek istediklerinde eşinize soruyor musunuz , yoksa sadece haber mi veriyorsunuz ?
Eşinizin , sizin ailenize tavrı "sormana gerek yok " olduğu için ailenizin haber verip istedikleri zaman geldiklerini varsayıyorum.
Sizin aileniz nasıl geliyorsa, eşinizin ailesi de gelebilmeli.
Sizin ailenizin de , eşinize göre hoş olmayan yanları olamaz mı ?
Temizlik konunuzu da okudum. Kulağınız tuvalet kapısında değilse nasıl bu denli emin konuşuyorsunuz anlamadım. Belki ellerini yıkayıp 2.kez sifona basıyorlar koku vs olmasın diye.
Ben eşime herşeyi söylerim. Ailesi ile ilgili ailemle ilgili. Yoksa neden evlendik ki?Merhaba güzel üyeler. Kimseyi kırmadan halletmenin yolunu bulamadığım bir konu var.
Kolay kolay hayır diyemeyen bir yapım var. Ayıp olur, üzülürler korkusuyla susarım hep ama içim içimi yer. Ne boyutta bir susmak olduğunu, bdv'deki diğer konumdan okuyabilirsiniz.
Bugünkü konum ise şu; ailelerimize nasıl hayır deriz?
Mesela eşinizin telefonu çaldı. Konuşma esnasında babası ya da annesi "Şu gün size geleceğim" dedi. (Farklı şehirlerde yaşıyoruz.) Eşiniz nasil cevap veriyor? Kimseyi kırmadan "Karıma danışmam gerek" şeklinde bir açıklamayı nasıl yapıyor? Yoksa o da ayıp olur korkusuyla size sormadan kabul mü ediyor?
Biz henüz benim huzursuz olduğum bu durumu konuşamadik ama dün böyle bir şey oldu. Keyfî sebeplerle bana gelmek istiyorlar, zaten çok nadir gelirler uzağız diye ve benim kabul etmemek icin çok ciddi sebeplerim var. (Genel anlamiyla hijyen sorunu detay olarak okumak isteyenler için her şey tüm çıplaklığı ile diğer konumda mevcut.Orada yazmıyor ama sonrasında hijyen sorunlarından huzursuz olduğumu eşimle paylaştım.) Thread 'Hijyen, pislik, mikroplar, sabun... kafayı yemek üzereyim' Hijyen, pislik, mikroplar, sabun... kafayı yemek üzereyim
(+Lütfen bu konumu bilmiyorsanız okuyun. Bu konuyu bilmeden yaptığınız yorumlarla kötü gelin diye linçlenmek istemiyorum.)
Eşim telefonda direkt olarak kabul etti. Ben bana sorması gerektiğini düşünüyorum. Ama çok sık gelmedikleri için ve en son mecburi durumda geldikleri için "Bunu bana sormalısın" şeklinde bir konuşma hiç geçmemişti aramızda.
Kendisi benim ailem için "Sormana bile gerek yok, istedikleri zaman gelsinler ve istedikleri kadar kalsınlar" fikrinde olduğu için, sanırım içten içe benden bunu bekliyor.
Ben öyle değilim. Bahsettiğim hijyen sorunu olmasa inanın severek ağırlamak isterim. Ama yapamıyorum, içim almıyor.
Dün bu olay yaşandıktan sonra oturup düşündüm. Nasıl söylemeliydim, eşimi kırmadan "bana sorması gerektiğini", kimseyi kırmadan "kabul edemeyeceğimi" hem eşime hem ailesine nasil anlatabilirim?
Bugünlerde kendi aramızdaki -şimdilik çözümsüz- başka sorunlardan sinirler gergin. En çok benim gergin. Halihazırda olumsuz bir enerji yayarken "anneni babanı kabul edemem" anlamına gelen bir cümle söylemek istemedim.
Geldim size danışıyorum şimdi. Dünkü telefon konuşması gibi bir durumda, iletişim şeklimiz nasıl olmalı? Eşim ailesine nasil cevap vermeli? Nasıl cevap vermesi gerektiğini, onu kırmadan kendisine nasıl anlatmalıyım? Yorumlarınız bana ışık olacak.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?