devlette hasta profili ile baş edemiyorlar, özelde hastane yönetiminin gereksiz tetkik yaptırıp hastaneye kazandırma politikası ile yıpranıyorlar.
ben öğrenci iken dersime giren bir doktor ‘türkiye de doktor yarı tanrıdır’ demişti.
daha sonra yanında staj yaptım, sonra birlikte de çalıştık. aradan 10 yıl geçmiş. bir sebep anneannemi götürdüm kendisine.
biraz şartlardan falan bahsettik.
bu söylediğini hatırlattım, o eskidendi dedi.
kapıdan giren artık hasta değil müşteri. ve müşteri daima haklıdır.
davalar almış başını gidiyor.
en ufak bir şeyde linç edilme tehdidi altındasın.
biri geliyor mr istemedin sen ne biçim doktorsun diyor, diğeri geliyor para kazanmak için bana gereksiz tetkik yaptırmaya çalışıyorsun diyor.
herkes gelmeden önce semptomlarını google da soruyor. alakasız şeylerle karşımıza geliyorlar, öyle bir şey değil hastalığınız diye ikna etmeye çalışıyoruz diyor..
öyle minnet falan duyan yok. o eskidendi.
bir tek doktorlar için değil, bir çok meslek grubu bilinçli olarak değersizleştirildi.
sebebi bence bazı durumların farkında olan insanların sesini kesmek. toplumun geri kalanı üstlerine giderse başka şeylere vakit kalmayacak.
eğitimli insan, düşünen insanı toplumu birbirine düşürerek oyalama yolunu seçtiler.
bu konu epey derin aslında. :)
sehre istedikleri şekli verebilmek ve anlamı olan yapıları değiştirmek için mimarlar aşağılandı,
şehir hastaneleri adı altında hastaneler ticarethaneye dönüştürülürken sağlık çalışanları,
kontenjan arttırarak işsizliği yığılan ve bir sınava hayatını adayan, memur olduğunda atandın işte şanslısın algısı ile hak ettikleri şeyler lütuf gibi gösterilirken öğretmenler,
haksız yayınlarla, örgütlerle onla bununla yükselenler sayesinde akademisyenler aşağılandı.
askerler de balyozdu, ergenekondu derken önce bir kısmına kelepçe vuruldu, bir kısmı kahraman oldu, sonra tam tersi oldu.
şimdi sorarım size :) gerçekten ve gerçekten sorunun doktorlar olduğunu mu düşünüyorsunuz?