Okurken içime bi huzur geldi canım allah mutluluğunu daim etsin çok sevindim. Çok profesyonelmişsin bu arada :)Ben aramaya bahanem olsun diye diş hassasiyeti problemimi gizlemiştim
Kitap taktiği çok basit, çünkü ben okumayı seven bir insanım.Vayyy be taktiklere bak.
Hiç biri aklıma gelmez
yok sizin cesaretinize şaşırdım
Hymen in tribe girmesi gibi olmamış mı
kızlık diyince aklımıza direkt o geliyo kkdaDevlette çalışmıyor benim nişanlım yoksa çok zor olurdu bütün bunlar :)
Yani.. hangi kısmındaki cesaret? :)
amin.teşekkürler :) biz taa öğrencilikten beri beraberiz. eşim işe ilk başladığında yüzüğüne,maske takıp insanlarla ağız ağıza gelmemesine çok dikkat ediyodum :) baktım şizofrene bağlıycam,bıraktım bu işin peşini :) ilk sekreteri de her soran bayanı koşa koşa yetiştiriyodu eşime. hocaaamm az önceki bayan sizi sordu,çok beğenmiş falan diye. zorla aklına sokacak sanki :) neyse sekreter de değişince içim biraz daha rahatladı.Tabii evlendikten sonra, iş yerinde alyans parmaktan çıkmayacak. Evli olduğu belli olsun değil mi?
Teşekkür ederim, senaryo şeklinde yazıp satmayı falan düşünüyorum ya da kitap şeklinde yazıp editörlere falan yollayacağım
Diş hekimlerinin sıcak davranması hastaları rahatlatıyor bence iyi yapıyor eşiniz.
Sekreteri dedi ki, yanlış anlamazsanız söylemek istiyorum, daha önce ... beyin böyle yaptığını görmemiştim, iş yerinde insanlara pek sık gülümsemez, lafı uzatıp gerekli işlemleri yaptıktan sonra muayeneyi kısa keser dedi.
Ha tabii kötü bir doktor mu, asla. Adı sanı olan, kendi işini kurmuş başarılı bir diş hekimi çok şükür :)
Allah sizi de mesut etsin
diş hekimliği fakülteleri böyle tanışan çiftlerle dolu :)
Bir bahaneyle aramanız ne bileyim çantanıza sevdiği kitabı katıp sonra da onu görmesi için çantayı düşürmüş numarası yapmanız vallahi özendim size
Yazın mı çok edebi ben mi çok evhamlıyım bilmem bana tuhaf geldi, ben direk ooo kaç hastaya böyle acaba derdimAaa, o zaman güzel ...
Ben içeri girerken asık suratlı yaşlı biri bekliyordum.
Ama içeri girdiğimde.... Arkadan 'onlyyyy youuuu....' şarkısı çalmaya başladı
Allah'ım, avcuma tırnaklarımı batırmasam aptal aptal sırıtmayı bırakacağım yoktu resmen.
Çok güzel giyinerek gitmiştim, çok bakımlıydım ve tesadüfe bak dişçi randevumdan önce kuaför randevum vardı, iyi ki önce kuaföre gitmişim, saçım başım tırnaklarım makyajım yapılıydı doğal olarak.
Söylemesi ayıptır, çok da güzel bir gülümsemem ve gülüşüm vardır
Otururken özellikle sol elimi masasının üstüne koyarak oturdum ki yüzük olmadığını görsün. Sağ elimle de sürekli saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ki sağ elimin de boş olduğunu görsün.
Muayenemi oldum, bir iki ufak şikayetimden bahane olsun diye bilerek bahsetmedim. Sonraki kontrolüm için de randevu aldım, ertesi hafta diş hassasiyeti şikayetiyle geri gittim.
Ufak tefek muhabbetler açtım, sürekli gülümsedim. O konuşurken gözlerimi hiç kaçırmadım. Her seferinde giyinip kuşanıp saçlarım yapılı bir şekilde gittim.
Sosyal medya hesaplarını araştırıp bekar olduğunu ve 30 yaşında olduğunu öğrendim. Beğenilerine, okuduğu şeylere baktım. Sevdiği kitaplardan birini çantama atıp muayeneye gittiğimde çantamı yanlışlıkla düşürüp içindekiler dökülmüş gibi yaptım, tabii kitap falan saçılınca hemen yardıma geldi, kitabı gördü oradan laf lafı açtı.
Beni beğendiğini hissetmiştim, onu beğendiğimi elimden geldiğince hissettirmeye çalıştım. Küçük iltifatlar ettiğinde utanıp başımı öne eğiyordum zaten, belki oradan anladı.
Sonra bir gün, dişimi fırçalarken kanadığı bahanesiyle tekrar arayıp randevu istedim. Telefonda bir an sessizlik oldu.
''Diş etin falan kanamıyor, değil mi?'' diye sordu. Ses tonu sıcacıktı.
Boğazım düğümlendi, ''Hayır kanamıyor,'' diyebildim kısık bir sesle. ''O zaman dışarıda bir kahve için randevu vereyim mi?'' dedi, güldük karşılıklı.
Derken, 10 gün sonra evleniyoruz :)
Çok mutluyum, Rabbim iyi ki onu çıkardı karşıma. İyi ki adım atmaya çalışmışım, iyi ki var, iyi ki beni seviyor, dünyanın en şanslı kadını benim
O sekreterin işten çıkarılması şart olmuş kendi kaşınmış.
Bir nevi gözümü kararttım diyebiliriz. Yani kaybedecek bir şeyim yoktu sonuçta :)
ben aşka inaniyorum. Madem hoslandin açilman da gayet dogal. Haydi hayirlisi.Ben de evhamlıyımdır ama iç güdülerim öyle bir adam olmadığını söylüyor. Öyleyse de bakıp göreceğim artık. Her şeyin hayırlısı olsun.
Aaa, o zaman güzel ...
Ben içeri girerken asık suratlı yaşlı biri bekliyordum.
Ama içeri girdiğimde.... Arkadan 'onlyyyy youuuu....' şarkısı çalmaya başladı
Allah'ım, avcuma tırnaklarımı batırmasam aptal aptal sırıtmayı bırakacağım yoktu resmen.
Çok güzel giyinerek gitmiştim, çok bakımlıydım ve tesadüfe bak dişçi randevumdan önce kuaför randevum vardı, iyi ki önce kuaföre gitmişim, saçım başım tırnaklarım makyajım yapılıydı doğal olarak.
Söylemesi ayıptır, çok da güzel bir gülümsemem ve gülüşüm vardır
Otururken özellikle sol elimi masasının üstüne koyarak oturdum ki yüzük olmadığını görsün. Sağ elimle de sürekli saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ki sağ elimin de boş olduğunu görsün.
Muayenemi oldum, bir iki ufak şikayetimden bahane olsun diye bilerek bahsetmedim. Sonraki kontrolüm için de randevu aldım, ertesi hafta diş hassasiyeti şikayetiyle geri gittim.
Ufak tefek muhabbetler açtım, sürekli gülümsedim. O konuşurken gözlerimi hiç kaçırmadım. Her seferinde giyinip kuşanıp saçlarım yapılı bir şekilde gittim.
Sosyal medya hesaplarını araştırıp bekar olduğunu ve 30 yaşında olduğunu öğrendim. Beğenilerine, okuduğu şeylere baktım. Sevdiği kitaplardan birini çantama atıp muayeneye gittiğimde çantamı yanlışlıkla düşürüp içindekiler dökülmüş gibi yaptım, tabii kitap falan saçılınca hemen yardıma geldi, kitabı gördü oradan laf lafı açtı.
Beni beğendiğini hissetmiştim, onu beğendiğimi elimden geldiğince hissettirmeye çalıştım. Küçük iltifatlar ettiğinde utanıp başımı öne eğiyordum zaten, belki oradan anladı.
Sonra bir gün, dişimi fırçalarken kanadığı bahanesiyle tekrar arayıp randevu istedim. Telefonda bir an sessizlik oldu.
''Diş etin falan kanamıyor, değil mi?'' diye sordu. Ses tonu sıcacıktı.
Boğazım düğümlendi, ''Hayır kanamıyor,'' diyebildim kısık bir sesle. ''O zaman dışarıda bir kahve için randevu vereyim mi?'' dedi, güldük karşılıklı.
Derken, 10 gün sonra evleniyoruz :)
Çok mutluyum, Rabbim iyi ki onu çıkardı karşıma. İyi ki adım atmaya çalışmışım, iyi ki var, iyi ki beni seviyor, dünyanın en şanslı kadını benim
Bir aksilik çıkmazsa yarın akşam. O sadece formalite icabı olacak.
Yaz dizileri niyetine senaryo yapıp satıcam biraz daha şu saçma dizileri görürsem az kaldı.
canim sen bu taktiklerle harcanmissin dishekiminde. danimarka prensi olsa o da olurdu yani
