Tek değilsiniz...
Bu mektubu henüz tedavim bitmeden yazıyorum. Biliyorum hep başarı mektupları okudunuz bunun da öyle olacağına inanarak ve isteyerek tedavimin 3.gününden sizlere yazıyorum.
Öncelikle bunu yazarken ağlıyorum çünkü insanin içini yiyip bitiren bu hastalığın nasıl birsey olduğunu ben de yaşayarak öğreniyorum. Üzüntünüzü, öfkenizi, hayal kırıklığınızı vazgeçmek isteyip geçemeyişinizi ve daha bir çok duyguyu hepsini anlıyorum.
Bunları ben de hissediyorum. Tedaviye başladıktan sonra da çoğu kez "yapamayacağım galiba" hissi geliyor.
Eşinize karşı ne kadar mahcup ve yetersiz hissettiğinizi biliyorum ben de öyle hissediyorum. Eşim benim bu hayattaki en büyük şansım, yardımcım. Her anımda her ağladığımda bütün "olmuyor" sitemlerimde yanı başımda ve hep halledecegimize inanan bir insan. Bunlara rağmen hep ona karşı kendimi suçlu hissediyorum. Halbuki elimde olan hiçbir şey yok. Yapamamak benim suçum değil ama öyleymiş gibi hissettigim çok anım oldu.
Eşime bu kadar aşıkken, onunla birlikte olmayı bu kadar istiyorken o anda gelen kasılmayı, istemsiz itmeleri, bacaklarımın titremesini, o imkansızlık hissini bir türlü kabul edip anlayamıyordum.
Her denemeden sonra istemsiz akan yaşlardan yorulmuştum. Neden herkes rahatça yapabiliyorken ben yapamıyorum demenizi duyuyorum. Kaç kere öyle söylemişimdir bilmiyorum.. Belki de ayrılmayı düşünenleriniz var biliyorum. İnanın geçecek. Kendinize bir şans verin biz böyle olmayı istemedik. Kadınlığını hissetmeyi, mutlu olmayı, mutlu etmeyi kim istemez ki.. Bunun suçlusu yanlış bildiğimiz şeyler, korkulu duyumlar, yetiştirme tarzı, korkular, kaygılar... Bunların hiçbirisini biz seçmedik istemedik ve inanın çözümü var tedavisi var.
Ama bu süreç kolay değil. Zaten bunları okuyorsanız hayatınız şimdi de kolay değildir. İnanin hergun bakıyordum ne yapabilirim diye. Videolar izledikçe, mektuplar okudukça biraz iyi hissediyordum. Çünkü bu hastalık benimle/bizimle başlamadı. Lütfen inanın kendinize.
Bunları bugünki egzersizimi yapmaya çalışıp zorlaninca, acaba başaramayacak mıyım sesleriyle gözümden akan yaşlar eşliğinde yazıyorum..
*2 gün sonrası*
Başardım.Gerçekten olduğuna inanamasam bile Başardım,başardık. O kadar mutluyum ki dakikalarca süren gözyaşı ve gulumsemelerimle bu kurtulamayacagimi düşündüğüm hastalıktan kurtuldum. Olduğuna hala inanamıyorum. Ne hissediyor insan diye düşünüyorsanız eğer hissettigim sey büyük bir hafiflik. Inanin omuzlarımdan bir yük kalkti. Neydi o yük?
Kendimi yetersiz hissettigim, evliligimin mutlulugunu yasayamadigim, kadın olduğumu hissedememenin verdigi bütün yuklerden kurtuldum. Umarım bunu okuyan herkes bi gun bu mutlulugu yaşar. Ama lutfen ertelemeyin. Kendiliginden geçer demeyin. İlişkiye her girme denemenizde kasiliyorsaniz bunun imkansız oldugunu hissedecek kadar bi baskı duyuyorsanız, titriyor, eşinizi itiyor, bacaklarınızı kaskatı olana kadar kasiyorsaniz inanin bunu tek başımıza yenemeyiz. Ertelemeden tedaviniz için başvurun.
Ben Hera klinik için randevu aldığım zaman çok heyecanlı ve aynı zamanda stresliydim. Çünkü Hera'da da tedavi olamazsam her seyden umudumu kesecektim. En korktugum şey ise bu hastalığımı birileriyle konusmak ve kendimi bulundugum ortamda gergin hissetmekti. Ama inanin o kadar bizi anlayan bir ekipleri var ki.
Eşimle birlikte Burcu Hoca'dan randevu alıp gittik. Eşinizin desteği o kadar kıymetli ki. Canımın içi kocam iyi ki hayatımda. Yoksa inanın benim tek başıma bunu başarabilecek bir gücüm yoktu. Burcu hocamla görüşmemiz esnasında yeri geldi ağladım yeri geldi güldüm. Cok samimi ve cana yakın birisi oldugu için hep sıcaklığını hissettim. Bu problemimin sebeplerini konuştuk evliligimi, eşimi, ailemi herseyi anlattim. O da bana aslinda her seyin benim zihnimde olduğunu bu olayin cok doğal ve mümkün oldugunu anlatti. Endiselerimi tek tek giderdi.
Egzersizler korktugumuz gibi degiller. Korktugumuz diyorum çünkü nasıl olacağını bilmiyoruz ve korkuyoruz. Belki de parmak egzersizi sanıyoruz. Ama Herada parmak egzersizi olmadan 3-5 gun içerisinde başarıya ulasiyorsunuz. Mumkun degil gibi geliyor insana. Bu sorunla 3 yildir mücadele eden benim ve eşim için de çok mümkün değildi. Inanamiyorduk bu kadar kısa surede olan bir tedaviye.
Yine de denedik. Iyi ki de denedik.
Bu süreçte bana hep inanan egzersizlerde yanimda olup yardimci olan Hande ablam. Inan hayatimdaki yerin cok büyük. Bana olan inancin güvenin yapamiyorum galiba dedigimde beni inandiran konuşmaların. Bu süreçte gece gündüz demeden her mesajima her soruma cevap vermen. Her seyinle hep yanimdaydin. Hepsi için çok teşekkür ederim.
Ve inanin egzersizlerden sonra ilişkiye girince zorluğun sadece beynimde olduğunu hiçbir acısının olmadigini o kadar kolay olduğunu gordum ki. 5 gün içerisinde tedavi olup sonuca ulaştık. İlişkiye daha kolay girebilmem ve hiç ağrı hissetmemem ise her gun denemelerimizle beraber bir ay kadar sürdü.
Şu anda her sey yolunda. Evliligimde,hayatımda çok mutluyum. Eşimle yeniden evlenmiş gibi degil de asıl şimdi evlenmişiz gibi hissediyorum.
İnanin daha çok kendini seven ve güvenen birisiyim. Tedavisi olmayan bir hastaliga sahip değiliz bunu bilin. Ve kendinize, eşinize, evliliğinize bir şans verin. İnanın hayatınızın çoğunu etkileyen bir sey için Hera kliniğe gönül rahatlığı ile güvenebilirsiniz. Ya benim tedavim başarılı olmazsa diye endişe etmeyin. Çünkü tedavi olmadan sizi bırakmıyorlar zaten☺