Dünyaca ünlü besteci, Türkiye’nin gururu Hüseyin Kenan Gün, turneden döner. Tatilini annesinin yanında geçirmek üzere dayısının çiftliğine gelecektir. Hüseyin Kenan’ın çocukluğunu geçirdiği beldeyi, ünlü bir konuğu ağırlayacak olmanın heyecanı sarmıştır. En çok da belediye başlanlığına aday olan dayısı Saib Paşa heyecanlıdır. Seçim kampanyası öncesi Hüseyin Kenan’ın yanında olması, ona büyük fayda sağlayacaktır..
Kenan merasimden kaçıp, herkesi atlatarak köşke gelir. Bu köşkte geçen acı dolu çocukluğun anıları yeniden canlanır. Şimdi dayısının oğlu Cemil’le evli olan ilk aşkı Leyla ile karşılaşırlar. Kenan’ın gelişinden hiç memnun olmayan kuzeni Cemil, bunu her fırsatta belli eder. İkisinin arasında söze dökülmeyen bir çekişme, gizli bir hesaplaşma sürmektedir.
Kenan’ın gelişi Saib Paşa’nın köşk komşularını da harekete geçirir. Ünlü ve çok yakışıklı besteci Hüseyin Kenan, bütün kadınların ilgi odağıdır. Herkes onunla bir an önce tanışmak, el sıkışırken bile olsa elini tutmak istemektedir. Tesadüfen orada davetli olan dev bir holdingin genç ve güzel patroniçesi, çelik prensesi Cavidan Hanım da, Hüseyin Kenan’la yakından tanışmak için Saib Paşa’nın düzenlediği daveti fırsat bilir.
Yaşadıklarının acısıyla “aşkı dudaktan kalbe indirmemeye” kararlı olan Hüseyin Kenan, gerçek aşkın izlerini sürerken karşısına Lamia çıkacaktır.