- 30 Kasım 2010
- 9.600
- 19.268
- 448
- Konu Sahibi inceuclusarjiolanvarmi
-
- #21
babanıza da, kendinize de ,geleceği paylaşmayı düşündüğünüz adama da zaman tanıyın... babanıızn evinde yaşamak ne kadar zor gelse de size şu an yapmanız gerekenin bu olduğunu düşünüyorum...
Keşke insanlar her an kendilerinin ya da evlatlarının da dul olabileceklerini düşünseler.
Keşke dul insanlara "lanetli yaratık" gözüyle bakılmasa.
Ölümlü dünya ya arkadaş.
Bırak kızın sevdiği adamla mutlu olsun.
Ama olmaaaazz.
Adam "dul" damgasını yemiş bir kere.
Yoknaz!
Yüreğinin götürdüğü yere git!
Ben öyle yaptım...
Aşk ve evlilik= anne babanin karşı geldiği birinin daha çekici hale gelmesiyle muradına erince anne babanın haklı olduğunu anlama sürecidir. Ama yinede sevince o süreç bile tatlı geliyor be ne diyim ALLAH herkesi sevdiğine kavuştursun. Ah su babalar sen anlattıkça babamın bundan iki üç yıl öncesine kadar ki ruh hali ve aramızdaki soğuk ilişkiler geldi aklıma. Hani su kız çocuğu babaya aşıktır rivayetini hep sehir efsanesi bildik. Babalara geldik yani. Yine de çok şükür ne babalar var sen biliyon mu!
Herkes kendi sectigi kararlara gore yasar. Belki dusundunuz bunlari, simdi soyleyeceklerimle ilgili belki mucadele de ettiniz bilmiyorm.ama sunlari dusunun.siz ilk evliliginizi yapacaksini.ilk defa istenmeye gelecek bahsettigimiz kisi.sizin icin ilk olacak ama siz onun icin ilk olamayacaksiniz malesef.sizin duydugunu heycani duymasi mumkun degil.nisan olacak, dugun olacak siz hem tecrubesizlik yasayacak hem de bunlardan guzel belki komik anilar biriktireceksiniz. Bir seyleri ilk defa yapmanin heycani ve tecrubesizligi olacak ustunuzde.ama o adam bunlari yasamis ikinci defa sizinke yasayacak. Ilk gecenizdeki hem tatli bir korku hem heycan hem saskinlik si bu duygulari ilk defa yasarken karsinizdaki bu yollardan gecmis olacak. Kisacasi o sizin icin ilkolacak , siz onun icin ilk olmayacaksiniz..
Birlikte ogrenemiyceksiniz bir seyleri.. ve inanin bunlar sonrasinda sikinti olacak. Ben dul birinin hic evlenmemis biriyle evlenmesini tasvip etmiyorum. Kendi kizim olsa istemem.. vazgecirmek icin de guzellikle her seyi yapardim. Hele de bir babanin buna razi olmasi daja zor emin olun. Baba canindan can olan kizini layik gormez.. farkki hayalleri vardr.. bence haklilik payi da var.
Benm esim benden once baskasyla evlenecekti.dusunun ki soz bile olmadi aralarinda.ama ben hala zaman zaman aklima gelir ve huzunlenirim.
Bunlar fikrlerim.. tavsiyeme gelince... her seyi dusunun ve ona gore bir karar alin. Erkegin gecmisi sizi etkiler mi? Karakter olarak nasil birisiniz.. ben asla kaldiramam.yasamadim bilemem.siz dusunup karar verin.en onemli tavsiyem.asla ama asla ailenizi karsiniza almayin, onlar hep yaninizda dursun ve bir erkek icin anne babanizi incitmeyin. Hem ailenize hem sevdiginize sahip cikin.eger evkenmekte kararliysaniz.
sevginizi, sevgilinizi göğe çıkarmak uğruna bir çok insanı aşağıladığınızın farkında mısınız?
Valla açık açık söylim bukadar severken ve benim bu halimi görmezlerken kimse umrumda olmazbeni mutsuzluga mahkum etmek kimsenin hakkı degil babam bile olsa vazgeçme
Hayat senin, inandığın şeyin peşinden gitmelisin.
En kötü kararın bile, başkasının senin adına verdiği karardan yeğdir.
Tahsil, iş ve maddiyat benim için hiç önemli olmadı.
Ben eşimden daha fazla okul okudum ve okuyorum, daha fazla para kazandım.
Eee başım göğe mi erdi?
İş dediğin geçinebilmek için para kazanma aktivitesi.
Eşim de ben de evimize dürüst yoldan para getirebiliyorsak azı çoğu önemli değil.
Oturup her konuda sohbet edebiliyorsak okuduğumuz okullar önemli değil.
Gözümün içine bakıyor, bana değer veriyorsa geri kalan hiçbir şey önemli değil.
Sevdiğim ve güvendiğim adamı "dul, tahsilsiz vs" diye etiketleyip benden uzaklaştırmalarına asla izin vermezdim ben.
Anne baba kendilerince çocukları için en iyisini istiyor ama 'erkekleri tanımıyorlar' desem yanlış bişey söylemiş olmam herhalde...
Babanla iletişimin güçlü olsaydı ona sevgilinin ne harika biri oldugunu, onu ne kadar sevdgini anlatabilirdin
ama iletişim olmayınca zor
bizim evden biliyorum
Seni kaçırsa ya ?
Yoknaz!
Gönlümün sesini dinledim.
Rahmetli babamın yalnız altı aylık ömrü vardı. Annemin ise "olmazları"...
Önce ebediyete dek bekar kalmayı seçtim. Sonra ani bir kararla mutluluğu. Çünkü sevdiğim adam, eşim, kuzularimin babası benim saadetim için bu ayrilik isteğimi dahi kabul etmişti. "Sen mutlu olacaksan uzaktan da severim seni "diye başlayan güzel bir veda konuşmasıydi bizimkisi..
Iki ablamda kendi sevdikleriyle evlenmiş ama bende olmazlar çıkmıştı karşıma. Aynı mezhepten aynı ırktan değildik. Aramızda yedi yaş vardı ki... Bu onlara göre aman aman bir sorundu. Herşeyden önemlisi "yakışmıyorsunuz birbirinize" sözünü her önüne gelen kullanmaya başlamıştı.
Bu işe bir dur demeliydim. Önce dönüp kendime baktım. Yaşadığım sıkıntılardan artık kendimi psikolojik hasta gibi görüyordum. Bana ne yapmışlardı? Nasıl bir zarardaydim? Sadece sevdim ben. Suçum sadece buydu.
Ekonomik özgürlüğün varsa onun da varsa daha rahat karar veriyorsun yoknaz. Ikimizin de işi vardı. Ve kimseye muhtaç değildik. Bu hayat benim hayatımdı. Ve kimsenin buna müdahale etmeye hakkı yoktu.
Annem ve babamdi evet... Üzerimde hakları vardı. Ama bu adam benimle evlenmek istiyordu. Beni kötü yola düşürmek değil. Beni açıkta koymak değil. Ben sen değil"biz" olmak istiyordu. Herşeyden önemlisi beni sadece ben olduğum için seviyordu..
Gönlümü dinledim yoknaz! Daha sonra bana" sana şunu verdim bunu aldık" sözünü bile duymamak için a dan z ye herseyi kendimiz yaptık. Buna yıllar zarfında dahil olan dört çocuk da dahil:))))
Müthiş rahatım. . Acaip mutluyum. Iyi ki evlenmisim. Kış ayazinda karlar altında ne iyi etmişim de evlenmisim ben ya:)))
Aradan yıllar geçti. Ailem ve düşünceleri hiç değişmedi. Sadece bana "gerçekten iyi adammış.. Hiç saygısızlık yapmadı bize " dediler. Ama hâlâ bir gün "ben boşandım" diyerek kapilarini calmami bekliyorlar.
Ben mi? O günden bu güne psikolojik olarak çok mesafe kaydettim. Rabbime bin şükür mutluyum. Ben gönlümün götürdüğü yerdeyim yoknaz! Ve bu her huzur dolu. Bu yer mutluluk dolu. Bu yer sevgi dolu!
bence sevıyosan evlen derım herseye ragmen sonucta ınsan sevmedıgı biriyle sırf evlenmek için evlenmemeli.dul olabilir gecmıste yapmıstır bir hata belki gizlememişki bunu acıkca söylemiş.cocukta yokmus madem .belkı kıymetınızı bılcek cok ıyı bırıdır.evlenmeyıp öküzüne denk gelcegınıze ıyı bırıyse evlenın gitsin.belkı ilk evlılıgınde karsısındakı ınsan haksızdı yada belkı suankı erkek arkadasıınız haksızdı ama demekki kaderde böyle olması gerekıyormus olmus.ınsan öyle herkesı sevemıyor herkese karsı evleneyım dıyemıyor duygusuz evlılıkler sadece cınsellık amaclı oldugundan yada para amaclı sonu mutsuzluk.duygu önemlı eger gercekten guvenıyorsanız dürüstse kacırmayın derim.tabı hemende evlenmeyın bıraz daha tanıyın derim.
Neyse neysee ..
Hayati seylerin pesini birakmamissin en azindan.. Keza gecen gunki konuda senin dunyevi islerden el etek cektigini dusunmustum..
Yani ne mi ?
Yani su konuda senin canini sikan bir konu olsada, en azindan herkesin yasadigindan yau ..
Bugunki mevzuya gelince ; sakin sevdadan odun verme.. Ailenin kriterlerine uygun ama gonlune uymayan biriyle mutsuz mutsuz oturdugunda bir omur anne baba bilmicek .. Cunku sen yine onlari dusunup mutluluk oyunu oynamaktan sana tek getirisi yeni bir yetenek olucak bu duruma alisacaksin..
Karar 26 sina gelmis kizin.. Vicdani ve sorumluluklari birakabildigince..
boşanmış olmak ateşten bir gömlek giymek gibidir,hele de bu toplumun kadınları için.erkekler de muzdarip olabiliyor demek ki.ben boşanmış bir insanım.bu konuda kompleksim yoktu.ama bunun zorluklarını çok fazla yaşadım.en son sevdiğim kişi ailesi karşı gelir diye arkadaşlığımızı noktaladı.duygularımı içime gömdüm.ıssız ve yalnızım.yapayalnız...
adamın bı kötü tarafını bulamayıp dul olmasını takmışlar sundukları sebebler mantıklı değil elalem ne dere senın mutluluunu değişiyorlar
anne baba kutsaldır ama hayatımızı mahfetme hakkınada hiç bi zaman sahıp değillerdir
sen karşındakı ınsanı ıyı tart her bakımdnan tamamsa ailen ılerıde karşı çıktıklarına pişman olacaklarsa
evlenememk için hiç bı engelin yok
En başta da o canım babasını ...
Vay be hayat çok acımasız büyüt,okut,evlenme çağı gelince karşına dikiliversin
El oğlu çin kimseyi karşına alma,ayrıl demiyorum
Seviyorsan ayrılma tabiki ,ama bağırıp çağırarak değilde sakince halletmeye çalış
Annen bi şekilde devreye girer,teyzen girer,zamanı gelince çözülür
Her anne baba bu yaşadıklarını yaşatır bi şekilde biricik yavrusuna
El bebek gül bebek büyüttğü evladı kiminle yaşayacak,kıymeti bilinecek mi
Babanı hemen yargılamak yerine,birazda onun yerine koy kendini
Artık o kadar doldum ki, sıkıntılardan birini aradan çekip yazmak istedim. Hangi birini yazsam, ne yapsam bilemediğimden bari bunu yazayım dedim...
Çok berbat bir zamanı yaşıyordum onunla tanıştığımda. Uzun yıllar süren ve büyük hayal kırıklıklarıyla biten bir ilişkinin ardından o karşıma çıktı. Yaşamaktan dahi vazgeçtiğim bir dönemdi. İkimizin de bir amacı yoktu. Günler boyunca anlattık, konuştuk. O beni dinledi uzun uzun ben onu. Pişmanlıklarımızı, keşkelerimizi, hatalarımızı konuştuk. Zerre ayrıntı gizlemeden. Dedim ya, bir amacımız yoktu haliyle maskelere de ihtiyaç duymadık. Ne güzel diyorduk, birbirimizin geçmişini yadırgamadan ve yargılamadan en şeffaf hallerimizle konuşuyoruz. Zamanla önce o bana, sonra ben ona aşık oldum. Hayatımızla ilgili tüm detayları bilmenin tedirginliğiyle ama aynı zamanda böylesine şeffaf bir başlangıcın rahatlığıyla sevdik birbirimizi...
Onun başından bir evlilik geçmişti. Detaya girmeyeceğim ancak aşk evliliği değildi. "Hayatımın en büyük pişmanlığı ve anneme olan öfkemin en büyük sebebi" diye bahsediyordu eski evliliğinden. 1 seneden az bir zamanda sona ermiş ve mazide kalmış bir evlilik. Ben sorun etmedim bunu. Kendi hayatıma dönüp baktığımda, o kadar çok hatam vardı ki, bir başkasının özellikle sevdiğim adamın hatalarını yargılayacak haddim yoktu. Kaldı ki hatasız bir kul olsam dahi yargılamayı yeğlemezdim böyle bir geçmişi. Hayatımdaki en büyük şans diyordum ona, hala da öyle...
Gelelim babama... Hayatım boyunca diyalog kuramadığım, kendi doğrularından başka hiçbir şeyi kabullenmeyen, fikirlerini bağıra çağıra söylemekten çekinmeyen, sadece kan bağım olması dolasıyla belki biraz sevdiğim adam. Onun dışında baba kız ilişkisini hiç yaşamadık, bilmiyorum... İçimden gelerek baba dediğimi de hatırlamıyorum.
Dul, tahsilsiz, çok yakışıklı değil, çok zengin değil. 1 yıl boyunca mütemadiyen duyduğum ve tiksinti ile karışık bir gülümseme ile yanıt verdiğim cümleler. Hiç kimse insanlığına yahut karakterine değinmedi. Mühim olan toplumda yer etmiş kifayetlerdi. Kız verilirse tüm bu olumsuzluklar olmamalıydı. İnsanmış kime ne? Dürüstmüş ne olacak canım. İncitmezmiş aman boşver. Değer verirmiş, adammış ne önemi var. Aldatmayı bırak karşı cinsle iş dışında tek kelam etmezmiş aman canım ne olacak. İş ve ev arasında mekik dokurmuş, başka da bir hayatı yokmuş kim ne yapsın bunları? Alkol almazmış, kumar oynamazmış aman canım bunlar olması gerekenler zaten. İnsanlığın ne önemi vardır ki tahsil, para ve temiz bir geçmiş karşısında? Sevmiş olmanın ne önemi var ki...
Neyse... Önce teyzemle tanıştırdım onu. "Çok dürüst, çok efendi bir adam. Çok beğendim" denildi. İyi, güzel. Sonra annem tanıştı müstakbel damat adayıyla. Aynı izlenim onda da oluştu. Ancak ne zaman ki babaya açıldı konu, ne zaman ki "Ben ölürüm de dul bir adama kız vermem" cümlesi duyuldu, o vakit insanlığı, karakteri, dürüstlüğü unutuldu. "Dul adam" oldu yalnızca. Ben ise, pek temiz pek mükemmel bekar kız...
"Valla karar senin. İster ayrıl, ister bir ömür bekle. Ama evliliği kafandan çıkar" denildi acımasızca. 26 yaşında tahammül etmekte çok zorlandığım bir evde yaşamaya devam et dediler yani. Başka bir ihtimal söz konusu bile değildi.
-Ölümü çiğnerse evlenir ancak...
-Hiç evlenmesin tamam ama ona kız vermem.
Sebep? Çünkü dul. Bir çocuk sahibi bile değil ama dul. Hem zaten çok mu yakışıklı ve zengin ki? Üniversite bile bitirilmemiş ki. Üniversite mezunu birçok gerzekten daha akıllı ve zeki olmasının ne önemi olabilir ki? Üniversite mezunu birçok yapmacık heriften daha dürüst ve şeffaf olmasının ne önemi olabilir ki? Ama dul...
Biz dürüst olmayı yeğledik hem birbirimize hem çevremize. Hiçbir şeyi gizlemedik, hiçbir yalanın ardına saklanmadık. Karşılığı mı? Defalarca kürtaj olan ama kağıt üzerinde evli olmamış, buna rağmen "ay ben bekar erkek alırım dul adam alınmaz ben bekarım" diye fütursuzca konuşan kadınlar daha çok hak etti mutluluğu. Neticede hataları da günahları da aleni değildi. Birçok kadınla birlikte olmuş, birçok kadının canını utanmadan yakmış herifler daha çok hak etti mutluluğu. Çünkü kağıt üzerinde belgelenmemişti geçmişleri. Biz ise dürüst olmayı yeğledik...
-Ya ayrıl ya yıllarca bekle...
Ne seçenek kaldı ki bana? O bekler bir ömür. Ancak ben onun hayatına zincir vurmak istemiyorum. Ben onu 26 yıllık mutsuzluğumun bir parçası yapmak istemiyorum. Hak etmiyor ki bunu.. Hiç hem de. Ayrılık konuşması nasıl yapılır ki bu kadar severken... Hiç bilmiyorum. Ben mi? Artık vazgeçtim her şeyden...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?