- Konu Sahibi izmirguzeli
-
- #21
hayatımıza yon veren tercihlerimizdir canim
kimse boşanmak için evlenmez
büyük umutlar, büyük anlamlar yüklenir atılan imzaya...
fakat kimi zaman bırakmaz hayalkırıklıkları peşimizi
ilk ayları sabahtır yanlış evliliğin...
güneş ışıkları göz kamaştırır
apaydındır her yer, parlar sevdigin adamın yüzü
fakat sonra yavaş yavaş kararmaya başlar etraf...
geceleşir herşey...
ve tabi kararır sevdigin adamın yüzü...
korkutmaya başlar bakışları
ve gece çöker iyiden iyiye...
ya kabuslar, karabasanlarla yaşamaya alışmak zorundasındır
yada uyanmak zamanı! deyip bir cesaretle kalkmak zorundasındır o yataktan gecenin ayazında...
önce dondurur yalnızlık
sonra sabah olur yeniden
güneş kamaştırır gözlerini
artık parlayan sensindir, omuzlarından onca yük kalkmışcasına...
ve kimbilir günün birinde bi başkasının gözlerinde parıldamaya başlarsın
gece olur, ama kabuslar değil iki çift deniz feneridir sevdiceginin gözlerinde gördüğün...
boşanmak hiç birşeyin sonu değildir
ne mutluluğun, ne yeni heyecanların bir daha yaşanmayacagi anlamına gelmez asla...
"insanlar ne der??" diye diye vazgeçmedik mi "kendimiz" olmaktan??
başkalarının istedigi gibi yaşamak kimi mutlu etmiş ki bugune kadar??
böyledir işte ademoğlu...
dedikodu malzemesi bulmayagörsün
sanki kendi başına, cocuklarının, kardeşinin, ablasının, abisinin başına gelmeyecekmiş gibi Tanrılık iddasına girer, güler, küçümser...
kendisi 4/4lüktür ya...
boşanmak yüz karası bi iştir ya sanki...
basmaz kafası, inancı itikadı yoktur çünkü...
bilmez "kader"ciliği
o Tanrıdır çünkü...
küçücük dünyasında herşey onun istedigi gibi olacak sanır...
yanılır da yanılır...
aklı başına güzel Rabbimin şefkat tokadıyla gelir...
lakin artık geçtir...
ya kendisine yada ya bi sevdigine verir Mevlam aynı derdi...
o değil mi ki;
"kimi ne ile kınarsanız aynı şeyi yaşamadan can veremezsiniz" diyen...
Allah'ım bizleri bu yanlışa düşürmesin...
hayatımıza yon veren tercihlerimizdir canim
kimse boşanmak için evlenmez
büyük umutlar, büyük anlamlar yüklenir atılan imzaya...
fakat kimi zaman bırakmaz hayalkırıklıkları peşimizi
ilk ayları sabahtır yanlış evliliğin...
güneş ışıkları göz kamaştırır
apaydındır her yer, parlar sevdigin adamın yüzü
fakat sonra yavaş yavaş kararmaya başlar etraf...
geceleşir herşey...
ve tabi kararır sevdigin adamın yüzü...
korkutmaya başlar bakışları
ve gece çöker iyiden iyiye...
ya kabuslar, karabasanlarla yaşamaya alışmak zorundasındır
yada uyanmak zamanı! deyip bir cesaretle kalkmak zorundasındır o yataktan gecenin ayazında...
önce dondurur yalnızlık
sonra sabah olur yeniden
güneş kamaştırır gözlerini
artık parlayan sensindir, omuzlarından onca yük kalkmışcasına...
ve kimbilir günün birinde bi başkasının gözlerinde parıldamaya başlarsın
gece olur, ama kabuslar değil iki çift deniz feneridir sevdiceginin gözlerinde gördüğün...
boşanmak hiç birşeyin sonu değildir
ne mutluluğun, ne yeni heyecanların bir daha yaşanmayacagi anlamına gelmez asla...
"insanlar ne der??" diye diye vazgeçmedik mi "kendimiz" olmaktan??
başkalarının istedigi gibi yaşamak kimi mutlu etmiş ki bugune kadar??
böyledir işte ademoğlu...
dedikodu malzemesi bulmayagörsün
sanki kendi başına, cocuklarının, kardeşinin, ablasının, abisinin başına gelmeyecekmiş gibi Tanrılık iddasına girer, güler, küçümser...
kendisi 4/4lüktür ya...
boşanmak yüz karası bi iştir ya sanki...
basmaz kafası, inancı itikadı yoktur çünkü...
bilmez "kader"ciliği
o Tanrıdır çünkü...
küçücük dünyasında herşey onun istedigi gibi olacak sanır...
yanılır da yanılır...
aklı başına güzel Rabbimin şefkat tokadıyla gelir...
lakin artık geçtir...
ya kendisine yada ya bi sevdigine verir Mevlam aynı derdi...
o değil mi ki;
"kimi ne ile kınarsanız aynı şeyi yaşamadan can veremezsiniz" diyen...
Allah'ım bizleri bu yanlışa düşürmesin...
canım evlenmek kadar boşanmak ve dul olmakta çok normaldir.
dinimizde bile allah: üç kere boşol cümlesiyle boşanmayı insanlara hak kılmış..
ama malesef ad çıkana kadar can çıksın derlerya çok doğru bir laf.. dul bayanların adı çıkmış bir kere...
günümüzde bekarları geçin öyle dul bayanlar varki onlar sanki hiç boşanmamış eşiyle sorunlar yaşamamış gibi birçok mutlu yuvaya göz dikip dağıtıyorlar malesef..
sakın yanlış anlamayın sözüm size değil bu karakterde olan birçok dul kadın olduğu müddetçe bu tepkiler yaşanacaktır..
toplumumuzda bilirsiniz yakıştırma yapılan birçok gurup vardır:
hemşirelere , dul bayanlara vs aklıma gelmiyor şimdi birer potansiyel suçlu gözüyle bakılır..
bunlar artık birer tabu olmuş.. ve yıkılması artık kişilerin davranışlarına kalmış..
çünkü bir zamanlar bazı hemşireler kötü şeyler yapmış,
bir zamanlar bazı dul bayanlar kötü şeyler yapmış.. ve hala yapmakta olanlarıda var..
malesef ki bu kötü karakterli insanların suçunu bütün hemşireler ve dullar çekmekte.
.kurunun yanında yaşta yanar misali...
siz yolunuza bakın arkadaşım..
sizin ne kadar karakterli olduğunuzu gördükleri zaman inanın bu tabuları yıkılacak ve sizi tanıyacaklardır..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?