- 14 Eylül 2012
- 10.761
- 12.401
- 298
Bu kısmı okuyunca hayat şartları zorlamasa 5 dk çalışmam diye düşünen biri yazdı sandım açıkçası, kariyerine odaklı bir mühendisin değil. Sadece geçinmek zorunda olduğu için değil, bir şeyler üretmekten keyif aldığı için de çalımalı insan. Bizimde erkek arkadaşlarımızla geyiklerimiz vardır. Kocan şu kadar kazanırsa çalışır mısın falan diye? Rakam ne kadar artarsa artsın hepsine cevabım evet çalışırım.
Size söylediğim kısmı ilkiydi sadece :)
Ya bana çok art niyetli geldi. Konu sahibi açmış sizin dediğiniz gibi haklı bir şeyler söylemiş. Arkasından da dalga geçmeler olmuş falan. Sinirlendim açıkçası. Çok sığ bir muhabbet.
Ben de mühendisim ve çalışıyorum. Son paragrafı üzerime alınmayacağım o bakımdan. Konu sahibinin konuyu kadınlar çalışmasın diye açtığını düşünmüyorum ben. Hem çalışıp hem de maaş kartınızı neden veriyorsunuz. Bu erkekleri bu kadar özel kılan ne? şeklinde algılamıştım ben konuyu. Ya da çalııp benim kocam anlamaz diyerek suyunu bile mutfaktan servis eden kadınlara tepki bu konu sadece.
Öyle bir kadın tipi türediki ,
Çalışan , maaşını kocasına veren , aynı anda evinin işini yapan , üstüne çocuk doğuran
Yaptıkça yapan verdikçe veren ....
Verdikçe veren , canından veren , yorgun bitkin rekabetçi..
hele kendi parasını kazanan kadının üstüne başına kadar tasarruf etmesi ,
Bir erkeği bu kadar önemli yapan , kral tacına oturtan kadınlar..
yazın , bizde bilelim
bir erkeği bu kadar yüceltip ,kadınlığı hizmetçiliğe çevirme nedeniniz nedir ?
bizim göremediğimiz ne var kocalarınızda?
Bilmiyorum kimseyi yargılayamam hayatları öyle.. Öyle büyütülmüşler..
Ama şu konunun açılış amacı kadnların çalışmaması gerektiğini savunmak. ben buna daha çok sinirlendim de. Sakince bir şeyler izah etmeye çalıştım öncesinde de neden çalıştığımızla ilgili. Dediğim gibi bu coğrafyada kadın en ağır koşullarda yıllardır çalışıyor zaten. Neden bugün bazılarına bizim çalışmamız batıyor orasını anlamadım.
Üniversite okudum, yüksek lisansımı yaptım, doktoramı yapıyorum. Mühendisim. Evlendim. Eeee çalışmayayım mı? Neden?? Kocam maaş kartımı alır diye mi? Yani böyle bir durumda evlenmemek benim için daha mantıklı bir seçenek olur. Kadınların güzel kariyerleri olması sevindirici bir gelişme değil mi? Hiç de yıpranmıyorum. Temizliğimi kendim yapmıyorum. Yemeği eşimle dönüşümlü zaten.
Evde oturup kv kp nin ağzının kokusunu çekmek, koca tarafından kötü bir muamaleye maruz kaldığımızda çekip gidemicek olmak hoşunuza mı gidiyor?
Çalışmamayı seçmiş olmanızı anlarım. Çalışan kadına hizmetçi demek, gaza gelmiş, yıpranıyor vs laflar etmek nedendir? Kızınız olduğunda da okutmayın da çalıştırmayın da. Üniversite kazanırsa da sakın ha sevinmeyin e mi..
Öyle bir kadın tipi türediki ,
Çalışan , maaşını kocasına veren , aynı anda evinin işini yapan , üstüne çocuk doğuran
Yaptıkça yapan verdikçe veren ....
Verdikçe veren , canından veren , yorgun bitkin rekabetçi..
hele kendi parasını kazanan kadının üstüne başına kadar tasarruf etmesi ,
Bir erkeği bu kadar önemli yapan , kral tacına oturtan kadınlar..
yazın , bizde bilelim
bir erkeği bu kadar yüceltip ,kadınlığı hizmetçiliğe çevirme nedeniniz nedir ?
bizim göremediğimiz ne var kocalarınızda?
Ortaokulda bile feminist gezen bir insandım. Bu resimler o zamanlar da vardı. Ki ben 30 yaşındayım. Bundan 15 sene öncesinden bahsediyorum. Türkiye'de yeni yeni bir şeyler değişiyor. Hatta yurdun bazı bölgelerinde bebek adımları ile ilerliyor. İnşallah gün gelecek oğullarımızı da bulaşık sırasına sokacağız. Ev nasıl temizlenir, o tozlar nasıl alınır erkekler de bilecek. Biz kadınlar kendi oğullarımıza kendi çayını koymaktan aciz insanlar gibi davranmayı bırakmazsak, ilerde yardımsever bir koca olmasını bekleyemeyiz. Kadesa bu konuda en birinci. 1.5 yaşındaki oğullarına kendi bezlerini kendi atmayı öğretiyordu. Benim kızım olurda talip listesinde bana sıra gelirse alıcam oğullarını :)
E bizim ilokul kitaplarımız da böyleydi. Baba bir köşede postu serer, anne iş yapar kız annesine yardım eder, erkek çocuk da dışarda oyun oynar... Küçük yaşlarda beyinlere böyle kodlanıyor.. O kitabı tasarlayan, basan, basımına müsade eden %80 erkek olunca...
ben biraz farkli bi acidan deginicem konuya ,benim esim %100 yabanci yani bizim ataerkil yapiyla buyumemis olmasi lazim fakat kadin yemek yapmali,cocuklarina bakmali zihniyetinde ben de benzer dusundugum icin bu konuda sikintimiz yok.yardimci da olur fakat yeni nesil turk kocalari da eslerine yardimci trdeyken orneklerini cok goruyordum ama soyle bi durum var ben onun yaptigi hicbiseyi begenmiyorum belki de takintili derecede temiz duzenli olmamdan keynakli belki de o gercekten beceriksiz.sanki o yapinca daha da beter oluyo.yemek bilmez belki onun yaptigi yemegi yiyen vardir ama ben yemem:)temizlik konusunda da basarisiz haliyle ben begenmedigim icin o da postu baya seriyor yaptigi ufak defek yardimlar disinda evde elini biseye surmez desem yeridir.ben bazen boyle olmamaliyim diyorum ama elimde degil evde ufak defek birkac gorev verdim onlari yapsin yeter ama calismayi dusunemem bu sartlar altinda ancak cocuklarim buyuyunce.
Ben orada kendimden bir şeyler vermek istemedim yazıya. Sadece toplumun genel durumundan bahsettim.
Ve de şöyle bir gerçek var çalışmıyor olsam geçinemeyiz evet :)
Konu haksız değil bence, çalışmasına rağmen kendi özgürlüklerine sahip olamayan kadınlarımız var, bunun sebebi yüzyıllardır beyinlerine işlenen erkek ne derse o olur kuralı. Bu tabi herkes için geçerli değil, sitede çalışan bir sürü arkadaşımız var, forumlarda okuyoruz, her şeyi eşleri ile ortak yapıyorlar. İki kişi maaşını ortaya koyuyor, borçlar ödeniyor, evin masrafları çıkıyor, kalan para da yine iki kişinin ortak kullanımına kalıyor. Böyle ailelerde var. Duruma çok umutsuz bakmıyorum, artık kadınlar daha sağlam basıyor ayaklarını yere.
Kadın çalışmalı, ne kadar zor olursa olsun, ne kadar yıpranırsa yıpransın çalışmalı. Çünkü bu yıpranmanın mutlaka bir ödülü var. İşin başında maaş kartını eşine veren kadın, tak dediği yerde ayaklarının üzerinde durmak için yine aynı maaş kartını kullanıyor. Yaşadığımız devir kolay değil, hele çalışan anne olmak hiç kolay değil, erkeklerimizin ataerkil düşünceden kurtulmasına da yüzyıllar var daha ama yinede çalışılmalı. Çok çalışılmalı, kendi adıma çalışmayı yük görüp de, başkalarına boyun eğen insanlara üzülüyorum, çünkü çalışmak eskilerin deyimiyle kadının kolunda altın bilezik. Ne zaman istesen değerlenir; evet ağır bir yüktür, bazen dengeleri bulmak zordur ancak çalışmak emniyettir. Sadece kocalar açısından bakmak hatadır, insan hayatı eşten ibaret değil, istediğinde kendi yaşamını kuracak, kapını kapatıp kimseye muhtaç olmadan yaşayacak güç her kadının elinde olmalı.
kartı veren kadın , iş huzursuzluğa boşanmaya gelince, aman beyim erim sen getme başımda dur ben dul karı olarak bu toplumda
yaşayamam diyor.. ben bunu yapan devlet memuru okumuş kadınlar gördüm ,şahit oldum
kocası aldatınca bende bireyim demiyor , elinin kiri ona mübah diyor affediyor..
altındaki zihniyet hep erkeği üstün görme memnun etme..
eğer birey olamıyorsa , ekonomik özgürlük bireysel özgürlükleri getirmiyorsa hamallığı ile kalıyor..
evde işte sosyal hayatta ...
ben hamal kadınlarla yaşamaktan bıktım..
aldattınmı ahlaksız adam hadi güle güle demeyen , namusu ahlakı sadece kadına mahsus gören
kendi parası olduğunu bile kabul etmeyen , evlenince erkek versin maaş kartını ? nasıl bir ortaklık bu ?
yani kadın neden su getiriyor ?
ben de aynen bu şekilde algıladım ve bu yüzden yorum yazdım açıkçası. tekrar etme ihtiyacı hissettim şimdi kadının çalışmaması gerektiği değil, çalışan kadınlardan erkeklerin eğer çalışmamış anneleri varsa onlar gibi eşleri olmalarını beklemeleri ya da hepsini geçin evlenmeden önce kadın da erkek de, evden işe işten eve bir hayatı var, okul -iş derken ikisi de evde sınırlı sorumluluk alıyor sonra hop evlenince birden kadın hem çalışma hayatını hem ev hayatını sırtlanıyor ama erkek aynı hayata devam ediyor ev-iş arasıbu arada kadın çalışmıyorsa bile erkeğin evle ilgili para getirme dışında bir sorumluluk almaması taraftarı değilim ( çok ağır işlerde çalışanlara sözüm yok dengeyi bulacaklardır)
Bunca yıl kadın haklarını savun, sonra gel burda maaş kartını kocasının eline veren kadınları oku. Üniversite bitirmiş, çalışan kendi ayakları üzerinde duran kadının ufkunu birazcık açamamışız ki, erkeklerin ufkunu nasıl açalım.
Bir çok noktada katılıyorum ama babalık da bir "yük" değil mi? Annelikten kastımız 9 ay karnında taşımak değilse erkeklerin üzerinde de babalık gibi bir sorumluluk var. Tabi o sorumluluğu taşıyanlardan bahsediyorum. Ben hayatın müşterekliğine inanıyorum. Eşlerin eşit olmasına. Kadının üzerindeki annelik yükünü belirtirken, erkeğin de babalık yükünü es geçmemeliyiz bence.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?