İnan çok düşünüyorum bunu ama mantıkla hareket edemiyorum,bende benim yerimde başkası olsa ayrıl,soğut kendinden derdim ama olmuyomuş..Zamana bıraktım onu ama inşallah zamanla bırakmam..
ben baştan eğitim ve meslek farkı olan biriyle ilişkiye başlamazdım.çünkü kadının eğitimli olmamaı sorun olmuyor, ama maalesef erkekler bunu kompleks yapıyor genellikle.eğitim ve maaş farkı evliliklerde sorun oluyor.erkek kadını hep aşağı çekmek istiyor.bence bu bir ayrılık nedeni bile olabilir.ben senin yerinde olsaydım beni bir adım daha yukarıya taşıyıp,ufkumu genişletecek insanla evlilik yapmayı tercih ederdim.
Evet canım haklısın şuanda herşey çok iyi gidiyo,gözüm bişey görmüyo..ama benim arkadaş çevremi,iş çevremi çok iyi biliyo kendisi..bi kaç arkadaşımla tanıştırdım..fikir ayrılığı yapacağını şuanda zannetmiyorum çünkü karışmaz bana konuştuğumuzda genelde bazı konularda olmasa bile aynı fikirde olabiliyoruz..bu beni şaşırtıyo ve diyorum ki kendini geliştirmiş bi insan..liseye ünv.bakmıyo..Ama bazen oluyo ki evlenincede mi aynı olucak..Allahım ne düğümmüş bu,çöz çöz çıkamadım..
Benim başıma da benzer bir olay geldiği için seninle böyle kendimden emin konuşma cesaretini bulabiliyorum. Ben çok çektim.. Başlarda herşey toz pembe herşey güzel giderken ilişkimiz 2. senesinde olaylar patlak verdi. Kendisine hiçbirşeyin yokluğunu hissettirtmedim. Onu her arkadaş ortamıma soktum, yeri geldi okula gelip derslerime girdi. Ancak sen nekadar fedakarlık da etsen, nekadar ince düşünceli de olsan (ki eminim o şahsı canının içi gibi seviyorsundur), erkekler eğer bir konuda kendilerini eksik görüyorlarsa eğer, aradaki açığı başka şeylerle kapatmaya çalışıyorlar.. Veya seni ince ince yermeye, kendini kötü hissetirtmeye çalışıyorlar.
Sana tavsiyem işleri zamana bırakman.. Ancak lütfen çok da geç kalma, olabildiğince objektif olmaya çalış. Çünki zamanen kıymetli hazinemiz. Onu kimse geri veremez..
İnan çok düşünüyorum bunu ama mantıkla hareket edemiyorum,bende benim yerimde başkası olsa ayrıl,soğut kendinden derdim ama olmuyomuş..Zamana bıraktım onu ama inşallah zamanla bırakmam..
canım ev arkadaşım evlendi lise mezunu ve asgari ücretli biriyle.maaş kartı kocasında,adam bir kompleks kızı bir yere salmıyor.hep aşağılıyor.arkadaşlarından bile kopardı gözünü açmasınlar diye.haa iyi bir adam,dürüst ama kompleksli kızı taşıyamıyor.taşıyamadıkça onu yıpratıyor.geçinmek içinde hep arkadaşım ödün veriyor ve maddi olarak hep kıt kanaatle.bak ne güzel mesleğin var.davul bile dengi dengine...iyi düşün artık yetişkinsin,evlilik bir kere olur.çok iyi seçim yapmalısın
Canım biraz uzun sürecek ama yazıyorum şimdi.Peki ayrıldınız mı..? Özel değilse nasıl bitti..Gerçekten zaman çok kıymetli...
Canım biraz uzun sürecek ama yazıyorum şimdi.
Siz istiyosunuz diye okumak zorunda değil bence.
Ayrıca diyelim ki açıktan bi şekilde liseyi bitirdi adam evrim mi geçirecek zorla yaptıktan sonra ne kıymeti var.
sonrasında üniversiteye gitmesi gerekicek işini gücünü bırakıp gitmeyecek belli.
Onuda acıktan bitirerek kendine hedefler koysa güzel olur sizde kendiside mutlu olur.
Elinde diploma olacak tamam ama karısacagı varsa gene karısacak cunku su durumda sizden bi adım geride ve isteksiz buda işinizi zorlaştıracak.
Bak canım şöyle anlatayım ben istiyorum okumasını 1 kendisi için çünkü bu dewirde lise ünv.mezunu iş zor buluyo kaldı ki kendi işi değil,2 geleceğimz için çünkü ailemi öne sürdüm farkındaysan kendim için demedim hiç bi şekilde..anlatabiliyormuyum..
Ahh ah. Çok uzun bir mesele aslında.. Yaz yaz bitmez, ancak özetlemek gerekirse ilişkimizin ikinci yılının başlarında, yani tam bu olaylar patlak vermişken kendisi askere gitti, hem de uzun dönem komando er.. Ben de ozaman okulun yurdunda kalıyorum, hem okuyor hem çalışıyor hem de bir sene boyunca her gün en az bir saat bu şahısla konuşuyordum. Neyseki acemiliği bittikten sonra askerliği Gökçeadaya çıktı da rahatladım. Sonuçta komandoluk bu, doğuya da çıkabilme ihtimali vardı ve buyüzden o dönem yaşadığımız psikolojik sorunlar ağırdı..
Daha sonra Gökçe Adadaki döneminde kendisine bir haller oldu. Gene sürekli arıyordu ancak telefonu benim ağladığımı duymadan, bana bir şekilde hakaret edip beni üzmeden kapatamıyordu. Kıskançlığı ve kendini bilmezliği inanılmaz boyutlara gelmişti. Gecenin bir yarısında annemi ablalarımı arkadaşlarımı durduk yere arıyor, bana ulaşamadığı yalanını söyleyip ortalığı velveleye veriyordu. Herşeye gözyumdum, sonuçta askerdeydi, ve ben sevgilisi olarak sözümü tutmalı ona destek olmalıydım. Sonuçta insanın kişiliği ve gerçek sevgi böyle zamanlarda belli oluyor..
Sonra bu şahıs askerden geldi, ben üniversitede içinde bulunduğum program dolayısı ile Yurtdışına bir yıllığına okumaya gitmek zorunda kaldım. İlişkimizin başında beri benim gideceğimi bilmesine rağmen inanılmaz komplekslere girdi. Oraya gittiğim ilk hafta gene sürekli arayıp (daha doğrusu bana kendisini aratıp) söylemediği lafı; etmediği kıskançlığı bırakmadı. Bir örnek vermek gerekirse bindiğim taksinin şoförünün erkek olması bile kendisini çileden çıkarıyordu. (Evet bunu gerçekten yaşadım)
Gel gelelim bir buçuk ay sonra artık ben bukadar üzüntüye dayanamadım, sonuçta ben oraya okumaya gitmişim, yalnız başıma bir kız, annesinden babasından uzak, sadece dualarla ayakta duruyorum, bir de bu şahıs sürekli arayıp beni ve ailemi üzüyor.
Bir gün çok garip bir olay oldu. Kendisi gene benim hotmail şifremi isterken artık tabiri caizse bende şalter attı.. Kendisinin şifresini bana vermediği sürece benimkini alamayacağını söyledim ve şifresini aldım. Tabii tahmin edemezdi ki herşeyine okadar katlanan hıhı diyen iyi niyetli kız o hotmail hesabından onun ne gizli adreslerine ne pisliklerine ulaştı.
Öğrendim ki kendisi beni aylardır birçok kişiyle aldatıyormuş. Ne mesajlar okuduğumu ne pislikler gördüğümü bir ben bir Allah bilir. Sonra elbetteki inkar etti, hatta bunu yaparken yeni doğmuş yiğeninin üzerine yemin edecek kadar düştü. Şok üzerine şok yaşattı bana..
Valla ne diyeyim ozamanda dediğim gibi Allah ıslah etsin böylelerini.
Ama bu işte benim de hatam büyük. Davul dengi dengine deseydim zamanında, belki bu şahıs da kendisini bukadar maskelemek bukadar komplekslere girmek zorunda kalmazdı...
Ahh ah. Çok uzun bir mesele aslında.. Yaz yaz bitmez, ancak özetlemek gerekirse ilişkimizin ikinci yılının başlarında, yani tam bu olaylar patlak vermişken kendisi askere gitti, hem de uzun dönem komando er.. Ben de ozaman okulun yurdunda kalıyorum, hem okuyor hem çalışıyor hem de bir sene boyunca her gün en az bir saat bu şahısla konuşuyordum. Neyseki acemiliği bittikten sonra askerliği Gökçeadaya çıktı da rahatladım. Sonuçta komandoluk bu, doğuya da çıkabilme ihtimali vardı ve buyüzden o dönem yaşadığımız psikolojik sorunlar ağırdı..
Daha sonra Gökçe Adadaki döneminde kendisine bir haller oldu. Gene sürekli arıyordu ancak telefonu benim ağladığımı duymadan, bana bir şekilde hakaret edip beni üzmeden kapatamıyordu. Kıskançlığı ve kendini bilmezliği inanılmaz boyutlara gelmişti. Gecenin bir yarısında annemi ablalarımı arkadaşlarımı durduk yere arıyor, bana ulaşamadığı yalanını söyleyip ortalığı velveleye veriyordu. Herşeye gözyumdum, sonuçta askerdeydi, ve ben sevgilisi olarak sözümü tutmalı ona destek olmalıydım. Sonuçta insanın kişiliği ve gerçek sevgi böyle zamanlarda belli oluyor..
Sonra bu şahıs askerden geldi, ben üniversitede içinde bulunduğum program dolayısı ile Yurtdışına bir yıllığına okumaya gitmek zorunda kaldım. İlişkimizin başında beri benim gideceğimi bilmesine rağmen inanılmaz komplekslere girdi. Oraya gittiğim ilk hafta gene sürekli arayıp (daha doğrusu bana kendisini aratıp) söylemediği lafı; etmediği kıskançlığı bırakmadı. Bir örnek vermek gerekirse bindiğim taksinin şoförünün erkek olması bile kendisini çileden çıkarıyordu. (Evet bunu gerçekten yaşadım)
Gel gelelim bir buçuk ay sonra artık ben bukadar üzüntüye dayanamadım, sonuçta ben oraya okumaya gitmişim, yalnız başıma bir kız, annesinden babasından uzak, sadece dualarla ayakta duruyorum, bir de bu şahıs sürekli arayıp beni ve ailemi üzüyor.
Bir gün çok garip bir olay oldu. Kendisi gene benim hotmail şifremi isterken artık tabiri caizse bende şalter attı.. Kendisinin şifresini bana vermediği sürece benimkini alamayacağını söyledim ve şifresini aldım. Tabii tahmin edemezdi ki herşeyine okadar katlanan hıhı diyen iyi niyetli kız o hotmail hesabından onun ne gizli adreslerine ne pisliklerine ulaştı.
Öğrendim ki kendisi beni aylardır birçok kişiyle aldatıyormuş. Ne mesajlar okuduğumu ne pislikler gördüğümü bir ben bir Allah bilir. Sonra elbetteki inkar etti, hatta bunu yaparken yeni doğmuş yiğeninin üzerine yemin edecek kadar düştü. Şok üzerine şok yaşattı bana..
Valla ne diyeyim ozamanda dediğim gibi Allah ıslah etsin böylelerini.
Ama bu işte benim de hatam büyük. Davul dengi dengine deseydim zamanında, belki bu şahıs da kendisini bukadar maskelemek bukadar komplekslere girmek zorunda kalmazdı...
Bide ben bu olayı anlamıyorum,hem okuyan hem güzel ve akıllı kızları nasıl aldatıyolar..! neye yada nelerine güvenerek..?Bende ilk çıktığımz dönemlerde 1.ayımızdı sanırım faceden mesaj yakalamıştım 4 5 kıza napıosunyazmış aynen böle gülmüş bide ayrıldım bağlanmamıştım henüz ama bırakmadı dewam etti..şimdi kapattı tabi face adresni rahatız..Ama senin o şahısın Gerçek yüzünü görmen çok ama çok iyi olmuş...
Ya canım kişilik meselesi işte.. kendisini bir şekilde ispatlamaya çalışıyor kendi öz benliğine.. Yani dediğim o ki lütfen çok dikkatli ol..
Ben de deliler gibi sevdim, yeri geldi onu aileme karşı defalarca savundum.. Ancak bizim en büyük zayıflığımız sevdiğimizde tüm kalbimizle, ruhumuzla sevmemiz.. Bir türlü objektif olamıyor insan, büyükleri, arkadaşları ne derse desin gene kendi bildiğini okuyor..
Objektif ol ve sakın unutma kimse "sen"den ve ailenden değerli değil.. Herkes gidiyor bir annenle baban kalıyor yanında. Onlar özellikle de annen herzaman senin iyiliğini ister
Kendi yediği haltlara bakmadan seni kıskanıyor..boşuna dememişler; insan bişeyden şüpheleniyorsa aslında onu kendi yaşadığı içindir diye..yansıtma mekanizması budur işte..neyse ki şifreyi öğrenmeniz iyi olmuş belki uzun süre farketmezdiniz..
Ya canım kişilik meselesi işte.. kendisini bir şekilde ispatlamaya çalışıyor kendi öz benliğine.. Yani dediğim o ki lütfen çok dikkatli ol..
Ben de deliler gibi sevdim, yeri geldi onu aileme karşı defalarca savundum.. Ancak bizim en büyük zayıflığımız sevdiğimizde tüm kalbimizle, ruhumuzla sevmemiz.. Bir türlü objektif olamıyor insan, büyükleri, arkadaşları ne derse desin gene kendi bildiğini okuyor..
Objektif ol ve sakın unutma kimse "sen"den ve ailenden değerli değil.. Herkes gidiyor bir annenle baban kalıyor yanında. Onlar özellikle de annen herzaman senin iyiliğini ister
Canım annem benim hep benimle..bak bu konuda çok haklısın özellkle annemi karşıma almam alamam..yinede büyük konuşmak istemiyorum tabikide..Şimdi herşey iyi hoş seviyorum ve seviliyorum eminim ama şimdiden bu sorunlar çıktıysa ben ileride ne yapıcam..Bakalım kısmet hayırlıısı Allahtan..! :))Sağol canım bnm bu arada tşk.ederim..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?