- Konu Sahibi babymaster
- #161
Ben bu forumda bu tip başlıklara mümkün olduğunca bir şey yazmak istemiyorum çünkü ne yazdıklarımızı anlayan sayısı bir elin parmağını geçiyor, ne de kendini saygı sınırları çerçevesinde olmak üzere özgürce ifade eden bir kadını duymaya adminler dahil kimsenin tahammülü var. O yüzden hiç polemiğe girmeyeceğim, sadece şunu söyleyeceğim.
Sevişmeyen, vücudunu tanımayan, kendi bedenini keşfetmemiş, kendi cinsiyetini ve cinselliğini bastırmış kadınlar için çok üzülüyorum.
Çevresinde yalnızca hastalıklı zihniyetlere sahip erkekler olan ve bu hastalıklı zihniyetteki erkeklerle sevgili olan, evlenen kadınlara çok üzülüyorum.
Bu hastalıklı zihniyetteki erkekler yüzünden cinselliği sadece erkeklere ait sanan, kadının ne kadar cinsel bir varlık olduğu gerçeğini göremeyen, ataerkinin kölesi olmuş kadınlara çok üzülüyorum.
Doğdukları andan beri cinsellikleri ve cinsiyetleri baskılandığı için, içinde bulundukları durumdan rahatsız dahi olmayı unutmuş, bu baskılara başkaldırma gücünü kaybetmiş, belki de bu gücü hiç bulamamış kadınlara çok üzülüyorum.
Bu hastalıklı ataerkil toplumun hastalıklı ataerkil erkeklerinden birisiyle evlenip ömürleri boyunca orgazm olamayacak, cinselliği ağız tadıyla yaşayamayacak, kendi cinselliğini hiç keşfedemeyecek, bir de üstüne aldatılacak, dayak yiyecek, psikolojik şiddete, küçümsemelere maruz kalacak ama yine de başkaldırma cesaretini ve bilincini bulamayacak kadınlara çok üzülüyorum.
Mastürbasyon dahi yapmamış, kaç yaşına kadar orgazmın o sundan bihaber olan kadınlara çok üzülüyorum.
Cinselliğiyle bağını kaybetmiş bir kadın, en kudretli donanımını ve gücünü kaybetmiş bir kadındır. O yüzden bu ataerkil toplumdaki tüm öğretiler sizi cinselliğinizden uzaklaştırmak içindir.
O yüzden bütün zorbalıklar, sizin bedeninizle barışmanızı önlemek, bedeninize, cinsel anatominize düşman olmanızı sağlamak içindir.
Bu zorbalıklara boyun eğip kendi varlığını, cinselliğini kaybetmiş bir kadın olmayı, yetmezmiş gibi cinselliğiyle barışık diğer kadınlara da saldırmayı ya da bu zorbalığa başkaldırıp kendi bedeninizin ve cinselliğinizin iplerini tekrar elinize almayı seçebilirsiniz.
Seçim sizin.
Sevişmeyen, vücudunu tanımayan, kendi bedenini keşfetmemiş, kendi cinsiyetini ve cinselliğini bastırmış kadınlar için çok üzülüyorum.
Çevresinde yalnızca hastalıklı zihniyetlere sahip erkekler olan ve bu hastalıklı zihniyetteki erkeklerle sevgili olan, evlenen kadınlara çok üzülüyorum.
Bu hastalıklı zihniyetteki erkekler yüzünden cinselliği sadece erkeklere ait sanan, kadının ne kadar cinsel bir varlık olduğu gerçeğini göremeyen, ataerkinin kölesi olmuş kadınlara çok üzülüyorum.
Doğdukları andan beri cinsellikleri ve cinsiyetleri baskılandığı için, içinde bulundukları durumdan rahatsız dahi olmayı unutmuş, bu baskılara başkaldırma gücünü kaybetmiş, belki de bu gücü hiç bulamamış kadınlara çok üzülüyorum.
Bu hastalıklı ataerkil toplumun hastalıklı ataerkil erkeklerinden birisiyle evlenip ömürleri boyunca orgazm olamayacak, cinselliği ağız tadıyla yaşayamayacak, kendi cinselliğini hiç keşfedemeyecek, bir de üstüne aldatılacak, dayak yiyecek, psikolojik şiddete, küçümsemelere maruz kalacak ama yine de başkaldırma cesaretini ve bilincini bulamayacak kadınlara çok üzülüyorum.
Mastürbasyon dahi yapmamış, kaç yaşına kadar orgazmın o sundan bihaber olan kadınlara çok üzülüyorum.
Cinselliğiyle bağını kaybetmiş bir kadın, en kudretli donanımını ve gücünü kaybetmiş bir kadındır. O yüzden bu ataerkil toplumdaki tüm öğretiler sizi cinselliğinizden uzaklaştırmak içindir.
O yüzden bütün zorbalıklar, sizin bedeninizle barışmanızı önlemek, bedeninize, cinsel anatominize düşman olmanızı sağlamak içindir.
Bu zorbalıklara boyun eğip kendi varlığını, cinselliğini kaybetmiş bir kadın olmayı, yetmezmiş gibi cinselliğiyle barışık diğer kadınlara da saldırmayı ya da bu zorbalığa başkaldırıp kendi bedeninizin ve cinselliğinizin iplerini tekrar elinize almayı seçebilirsiniz.
Seçim sizin.