• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Erkekler ve Cinsellik Merakları...

Ben bu forumda bu tip başlıklara mümkün olduğunca bir şey yazmak istemiyorum çünkü ne yazdıklarımızı anlayan sayısı bir elin parmağını geçiyor, ne de kendini saygı sınırları çerçevesinde olmak üzere özgürce ifade eden bir kadını duymaya adminler dahil kimsenin tahammülü var. O yüzden hiç polemiğe girmeyeceğim, sadece şunu söyleyeceğim.

Sevişmeyen, vücudunu tanımayan, kendi bedenini keşfetmemiş, kendi cinsiyetini ve cinselliğini bastırmış kadınlar için çok üzülüyorum.
Çevresinde yalnızca hastalıklı zihniyetlere sahip erkekler olan ve bu hastalıklı zihniyetteki erkeklerle sevgili olan, evlenen kadınlara çok üzülüyorum.
Bu hastalıklı zihniyetteki erkekler yüzünden cinselliği sadece erkeklere ait sanan, kadının ne kadar cinsel bir varlık olduğu gerçeğini göremeyen, ataerkinin kölesi olmuş kadınlara çok üzülüyorum.
Doğdukları andan beri cinsellikleri ve cinsiyetleri baskılandığı için, içinde bulundukları durumdan rahatsız dahi olmayı unutmuş, bu baskılara başkaldırma gücünü kaybetmiş, belki de bu gücü hiç bulamamış kadınlara çok üzülüyorum.

Bu hastalıklı ataerkil toplumun hastalıklı ataerkil erkeklerinden birisiyle evlenip ömürleri boyunca orgazm olamayacak, cinselliği ağız tadıyla yaşayamayacak, kendi cinselliğini hiç keşfedemeyecek, bir de üstüne aldatılacak, dayak yiyecek, psikolojik şiddete, küçümsemelere maruz kalacak ama yine de başkaldırma cesaretini ve bilincini bulamayacak kadınlara çok üzülüyorum.

Mastürbasyon dahi yapmamış, kaç yaşına kadar orgazmın o sundan bihaber olan kadınlara çok üzülüyorum.
Cinselliğiyle bağını kaybetmiş bir kadın, en kudretli donanımını ve gücünü kaybetmiş bir kadındır. O yüzden bu ataerkil toplumdaki tüm öğretiler sizi cinselliğinizden uzaklaştırmak içindir.
O yüzden bütün zorbalıklar, sizin bedeninizle barışmanızı önlemek, bedeninize, cinsel anatominize düşman olmanızı sağlamak içindir.
Bu zorbalıklara boyun eğip kendi varlığını, cinselliğini kaybetmiş bir kadın olmayı, yetmezmiş gibi cinselliğiyle barışık diğer kadınlara da saldırmayı ya da bu zorbalığa başkaldırıp kendi bedeninizin ve cinselliğinizin iplerini tekrar elinize almayı seçebilirsiniz.
Seçim sizin.
 
Bu arada sokaktaki, ordaki burdaki "tacizlerle", iki insanın karşılıklı rızayla yaşadığı cinselliği aynı kefeye koymanız dahi ne yazık ki ne kadar bozuk bir cinsellik algınız olduğunun en açık örneği olmuş.
Cinselliği tacizle tecavüzle eş tutan bir ülkede yaşadığımız için size kızamıyorum ama bu zihniyetin hat safhada bozuk bir zihniyet olduğunu da farketmek durumundasınız.
Cinsellik, iki insan arasındaki en haz dolu, zevk dolu, en güzel ve yoğun duygularla dolu bir paylaşımdır. Bahsettiğiniz taciz tipi olaylarla aynı cümle içinde dahi kullanılamaz.
 
Kızlar konuyu nasıl açsam nereden başlasam diye düşündüm ama en iyisi direkt söylemek.
Bu erkeklerin cinsellik merakı beni çok rahatsız etmeye başladı.
Bir kızın önce kalçasına bakıyorlar resmen. :KK47:
Gerçekten anlam veremiyorum bu hallerine. Bu kadar cinsellik merakı niye?
Erkeklerden soğuyorum düşündükçe..
Artık ilişkiler bile bunun üzerine kuruluyor. Kız yolluysa eğer etrafını erkekler sarıyor hemen.
Gerçek aşk, sevgi kavramı olmaz mı bu erkeklerin kafasında...
Eski aşkları dokunmadan göremeden seven erkekleri istiyorum. Şimdi öpüşmek istemeyince bile ayrılık sebebi olabilir.
Ayy gerçekten çok doldum bu konuda... :KK47::KK47:
Aranızda böyle dokunmadan görmeden seven erkek gören var mı ben umudumu kaybettim de.
:KK14::KK14:
Yok
 
Hep derim bizim gibi düşünen insanlar yanlış zamanda doğmuş diye..Bu da bizim şansımız..Nerde o eski filmdeki gibi aşklar, sevgiler..
 
konu sahıbı arkadasım ... yukarda demıssınkı seven ınsan aksıne dokunmak ıster fılan.
evet bu dogru
ben askımı cok arzuluyorum.
ama sehvetle deıl
normal aşkla.
ama aslaaaaaaaaa asla konusunu bıle acmıorum bunun . oda acmıyor . acarsa tavrım sert olur zaten bılıyorum .öpemem bile ki opmedımde cok ıstememe ragmen. ben kavusucamız gune saklıyorum masumda olsa o opücükleri. mesela gelır benı ıster şap bı operım dudagından. ama gerı cekılmek sartıyla.dudaktan opmek olur yani.. opüşmek olmaz..
yanııı ınsan sevdıgıne dokunmak ıster arzular ama dokunmaz...dokunamaz...dokunamıyorum.. dokunamıyor


Bu ne şimdi ya..
 
Bu arada sokaktaki, ordaki burdaki "tacizlerle", iki insanın karşılıklı rızayla yaşadığı cinselliği aynı kefeye koymanız dahi ne yazık ki ne kadar bozuk bir cinsellik algınız olduğunun en açık örneği olmuş.
Cinselliği tacizle tecavüzle eş tutan bir ülkede yaşadığımız için size kızamıyorum ama bu zihniyetin hat safhada bozuk bir zihniyet olduğunu da farketmek durumundasınız.
Cinsellik, iki insan arasındaki en haz dolu, zevk dolu, en güzel ve yoğun duygularla dolu bir paylaşımdır. Bahsettiğiniz taciz tipi olaylarla aynı cümle içinde dahi kullanılamaz.

Neden yabanci erkek merakiniz olduğu belli...
Nedense bu gece hep cinselliğe takiliyorsunuz... ilginccc
 
Neden yabanci erkek merakiniz olduğu belli...
Nedense bu gece hep cinselliğe takiliyorsunuz... ilginccc

Ben nacizane, bütün kadınlara "yabancı" erkekleri öneriyorum. Yakışıklı, uzun boylu, yapılı, eşitlikçi, hizmetkar, paylaşımcı, anlayışlı, düzgün yetişmiş, eğitimli erkeklerle birlikte olmayı kim istemez ki? Tabi ki genelleme yapamayız ama Avrupalı erkeklerin çok büyük bir oranı bu kriterlere uyuyor.
 
Ben nacizane, bütün kadınlara "yabancı" erkekleri öneriyorum. Yakışıklı, uzun boylu, yapılı, eşitlikçi, hizmetkar, paylaşımcı, anlayışlı, düzgün yetişmiş, eğitimli erkeklerle birlikte olmayı kim istemez ki? Tabi ki genelleme yapamayız ama Avrupalı erkeklerin çok büyük bir oranı bu kriterlere uyuyor.

o zaman erkekler neden sizi secsin? Sarışın uzun boylu incecik manken gibi ve cok da zeki yabanci kadinlar varken?
 
o zaman erkekler neden sizi secsin? Sarışın uzun boylu incecik manken gibi ve cok da zeki yabanci kadinlar varken?

Sizler kadının metalaştırılışının karşı çıkılması gereken bir şey olduğunu dahi farkedemeyeceğiniz ataerkil öğelerle büyütüldüğünüz için bilmiyor olabilirsiniz ama doğanın her yerinde (insanlarda dahil) seçen kadındır. yani kadın istediği erkeği seçer, erkek değil. üstelik işin güzel yanı da burada. avrupalı erkekler kendileri çok güzel olmalarına rağmen, karşılarındaki kadını obje gibi görmedikleri için, sizin alıştığınız türk erkekleri gibi şekilci değiller.
sizin kadınları objeleştirmeye alıştığınız zihniyetinizin oltasına gelip kendi fiziksel özelliklerimden bahsetmeye ise hiç girmeyeceğim, sadece şunu bilmenizi isterim ki, internette yaptığınız çok kısa bir araştırmayla her türden kadının (uzun, kısa, esmer, sarışın, kumral, kızıl, balık etli, zayıf, kilolu) nasıl da taş gibi avrupalı erkeklerle sevgili olduklarını, evlendiklerini rahatlıkla görebilirsiniz.

sadece avrupalı erkekler yakışıklılar, sağlıklı zihniyetlere sahipler ve ben onlarla sevişmeyi seviyorum dedim, bu kadar hırslanmanıza gerek yok=)
 
Neden yabanci erkek merakiniz olduğu belli...
Nedense bu gece hep cinselliğe takiliyorsunuz... ilginccc

bence siz öncelikle kendinizle, kadınlıkla ve cinselliğinizle barışmayı öğrenin. o zaman daha sakin ve mutlu olacaksınız. şu ansa sizin için üzüldüm. iyi geceler.
 
Sizler kadının metalaştırılışının karşı çıkılması gereken bir şey olduğunu dahi farkedemeyeceğiniz ataerkil öğelerle büyütüldüğünüz için bilmiyor olabilirsiniz ama doğanın her yerinde (insanlarda dahil) seçen kadındır. yani kadın istediği erkeği seçer, erkek değil. üstelik işin güzel yanı da burada. avrupalı erkekler kendileri çok güzel olmalarına rağmen, karşılarındaki kadını obje gibi görmedikleri için, sizin alıştığınız türk erkekleri gibi şekilci değiller.
sizin kadınları objeleştirmeye alıştığınız zihniyetinizin oltasına gelip kendi fiziksel özelliklerimden bahsetmeye ise hiç girmeyeceğim, sadece şunu bilmenizi isterim ki, internette yaptığınız çok kısa bir araştırmayla her türden kadının (uzun, kısa, esmer, sarışın, kumral, kızıl, balık etli, zayıf, kilolu) nasıl da taş gibi avrupalı erkeklerle sevgili olduklarını, evlendiklerini rahatlıkla görebilirsiniz.

sadece avrupalı erkekler yakışıklılar, sağlıklı zihniyetlere sahipler ve ben onlarla sevişmeyi seviyorum dedim, bu kadar hırslanmanıza gerek yok=)

Keske eslerini secselerdi hic olmazsa aldatma o kadar yaygin olmazdi.
Bknz: Fransa da her iki erkekten biri aldatiyor. Italyada da durum ayni. Sirayi Almanya, Ingiltere ve Hollanda takip ediyor..
 
Ben bu forumda bu tip başlıklara mümkün olduğunca bir şey yazmak istemiyorum çünkü ne yazdıklarımızı anlayan sayısı bir elin parmağını geçiyor, ne de kendini saygı sınırları çerçevesinde olmak üzere özgürce ifade eden bir kadını duymaya adminler dahil kimsenin tahammülü var. O yüzden hiç polemiğe girmeyeceğim, sadece şunu söyleyeceğim.

Sevişmeyen, vücudunu tanımayan, kendi bedenini keşfetmemiş, kendi cinsiyetini ve cinselliğini bastırmış kadınlar için çok üzülüyorum.
Çevresinde yalnızca hastalıklı zihniyetlere sahip erkekler olan ve bu hastalıklı zihniyetteki erkeklerle sevgili olan, evlenen kadınlara çok üzülüyorum.
Bu hastalıklı zihniyetteki erkekler yüzünden cinselliği sadece erkeklere ait sanan, kadının ne kadar cinsel bir varlık olduğu gerçeğini göremeyen, ataerkinin kölesi olmuş kadınlara çok üzülüyorum.
Doğdukları andan beri cinsellikleri ve cinsiyetleri baskılandığı için, içinde bulundukları durumdan rahatsız dahi olmayı unutmuş, bu baskılara başkaldırma gücünü kaybetmiş, belki de bu gücü hiç bulamamış kadınlara çok üzülüyorum.

Bu hastalıklı ataerkil toplumun hastalıklı ataerkil erkeklerinden birisiyle evlenip ömürleri boyunca orgazm olamayacak, cinselliği ağız tadıyla yaşayamayacak, kendi cinselliğini hiç keşfedemeyecek, bir de üstüne aldatılacak, dayak yiyecek, psikolojik şiddete, küçümsemelere maruz kalacak ama yine de başkaldırma cesaretini ve bilincini bulamayacak kadınlara çok üzülüyorum.

Mastürbasyon dahi yapmamış, kaç yaşına kadar orgazmın o sundan bihaber olan kadınlara çok üzülüyorum.
Cinselliğiyle bağını kaybetmiş bir kadın, en kudretli donanımını ve gücünü kaybetmiş bir kadındır. O yüzden bu ataerkil toplumdaki tüm öğretiler sizi cinselliğinizden uzaklaştırmak içindir.
O yüzden bütün zorbalıklar, sizin bedeninizle barışmanızı önlemek, bedeninize, cinsel anatominize düşman olmanızı sağlamak içindir.
Bu zorbalıklara boyun eğip kendi varlığını, cinselliğini kaybetmiş bir kadın olmayı, yetmezmiş gibi cinselliğiyle barışık diğer kadınlara da saldırmayı ya da bu zorbalığa başkaldırıp kendi bedeninizin ve cinselliğinizin iplerini tekrar elinize almayı seçebilirsiniz.
Seçim sizin.

Neden bosandin? :KK14:
 
Ben bu forumda bu tip başlıklara mümkün olduğunca bir şey yazmak istemiyorum çünkü ne yazdıklarımızı anlayan sayısı bir elin parmağını geçiyor, ne de kendini saygı sınırları çerçevesinde olmak üzere özgürce ifade eden bir kadını duymaya adminler dahil kimsenin tahammülü var. O yüzden hiç polemiğe girmeyeceğim, sadece şunu söyleyeceğim.

Sevişmeyen, vücudunu tanımayan, kendi bedenini keşfetmemiş, kendi cinsiyetini ve cinselliğini bastırmış kadınlar için çok üzülüyorum.
Çevresinde yalnızca hastalıklı zihniyetlere sahip erkekler olan ve bu hastalıklı zihniyetteki erkeklerle sevgili olan, evlenen kadınlara çok üzülüyorum.
Bu hastalıklı zihniyetteki erkekler yüzünden cinselliği sadece erkeklere ait sanan, kadının ne kadar cinsel bir varlık olduğu gerçeğini göremeyen, ataerkinin kölesi olmuş kadınlara çok üzülüyorum.
Doğdukları andan beri cinsellikleri ve cinsiyetleri baskılandığı için, içinde bulundukları durumdan rahatsız dahi olmayı unutmuş, bu baskılara başkaldırma gücünü kaybetmiş, belki de bu gücü hiç bulamamış kadınlara çok üzülüyorum.

Bu hastalıklı ataerkil toplumun hastalıklı ataerkil erkeklerinden birisiyle evlenip ömürleri boyunca orgazm olamayacak, cinselliği ağız tadıyla yaşayamayacak, kendi cinselliğini hiç keşfedemeyecek, bir de üstüne aldatılacak, dayak yiyecek, psikolojik şiddete, küçümsemelere maruz kalacak ama yine de başkaldırma cesaretini ve bilincini bulamayacak kadınlara çok üzülüyorum.

Mastürbasyon dahi yapmamış, kaç yaşına kadar orgazmın o sundan bihaber olan kadınlara çok üzülüyorum.
Cinselliğiyle bağını kaybetmiş bir kadın, en kudretli donanımını ve gücünü kaybetmiş bir kadındır. O yüzden bu ataerkil toplumdaki tüm öğretiler sizi cinselliğinizden uzaklaştırmak içindir.
O yüzden bütün zorbalıklar, sizin bedeninizle barışmanızı önlemek, bedeninize, cinsel anatominize düşman olmanızı sağlamak içindir.
Bu zorbalıklara boyun eğip kendi varlığını, cinselliğini kaybetmiş bir kadın olmayı, yetmezmiş gibi cinselliğiyle barışık diğer kadınlara da saldırmayı ya da bu zorbalığa başkaldırıp kendi bedeninizin ve cinselliğinizin iplerini tekrar elinize almayı seçebilirsiniz.
Seçim sizin.

Evli misiniz bilmiyorum ya da çocuğunuz var mı kız çocuğunuz?
Ataerkil toplumun kolesi olmuş cinselligi evlilik öncesi yasamamis belli dini ve sosyal ahlaki normlarin baskısı altında ilişki yaşayan kadınlara acimis uzulmussunuz. Kendi fikriniz tabi.

Ama merak ediyorum kız çocuğunuza ya da erkek fark etmez, bu yazdiklarinizin dogru olduğunu anlatıp flort döneminde evlenmeden cinselliği yasamalarini mi önereceksiniz?

Ve cevrenizdeki erkekler aldatmayan sadık erkekler mi :KK14:
 
Ben bu forumda bu tip başlıklara mümkün olduğunca bir şey yazmak istemiyorum çünkü ne yazdıklarımızı anlayan sayısı bir elin parmağını geçiyor, ne de kendini saygı sınırları çerçevesinde olmak üzere özgürce ifade eden bir kadını duymaya adminler dahil kimsenin tahammülü var. O yüzden hiç polemiğe girmeyeceğim, sadece şunu söyleyeceğim.

Sevişmeyen, vücudunu tanımayan, kendi bedenini keşfetmemiş, kendi cinsiyetini ve cinselliğini bastırmış kadınlar için çok üzülüyorum.
Çevresinde yalnızca hastalıklı zihniyetlere sahip erkekler olan ve bu hastalıklı zihniyetteki erkeklerle sevgili olan, evlenen kadınlara çok üzülüyorum.
Bu hastalıklı zihniyetteki erkekler yüzünden cinselliği sadece erkeklere ait sanan, kadının ne kadar cinsel bir varlık olduğu gerçeğini göremeyen, ataerkinin kölesi olmuş kadınlara çok üzülüyorum.
Doğdukları andan beri cinsellikleri ve cinsiyetleri baskılandığı için, içinde bulundukları durumdan rahatsız dahi olmayı unutmuş, bu baskılara başkaldırma gücünü kaybetmiş, belki de bu gücü hiç bulamamış kadınlara çok üzülüyorum.

Bu hastalıklı ataerkil toplumun hastalıklı ataerkil erkeklerinden birisiyle evlenip ömürleri boyunca orgazm olamayacak, cinselliği ağız tadıyla yaşayamayacak, kendi cinselliğini hiç keşfedemeyecek, bir de üstüne aldatılacak, dayak yiyecek, psikolojik şiddete, küçümsemelere maruz kalacak ama yine de başkaldırma cesaretini ve bilincini bulamayacak kadınlara çok üzülüyorum.

Mastürbasyon dahi yapmamış, kaç yaşına kadar orgazmın o sundan bihaber olan kadınlara çok üzülüyorum.
Cinselliğiyle bağını kaybetmiş bir kadın, en kudretli donanımını ve gücünü kaybetmiş bir kadındır. O yüzden bu ataerkil toplumdaki tüm öğretiler sizi cinselliğinizden uzaklaştırmak içindir.
O yüzden bütün zorbalıklar, sizin bedeninizle barışmanızı önlemek, bedeninize, cinsel anatominize düşman olmanızı sağlamak içindir.
Bu zorbalıklara boyun eğip kendi varlığını, cinselliğini kaybetmiş bir kadın olmayı, yetmezmiş gibi cinselliğiyle barışık diğer kadınlara da saldırmayı ya da bu zorbalığa başkaldırıp kendi bedeninizin ve cinselliğinizin iplerini tekrar elinize almayı seçebilirsiniz.
Seçim sizin.

Uzun zamandır, bu forumda bu kadar güzel bir yazı okumamıştım. Eril toplum, kadınların cinselliğini denetim altına alıyor. Erkek için cinsel birlikteliği "doğal" olarak gören ve müsade eden toplum, kadınlar için evlilik dışındaki cinsel birlikteliği "namus" adında yasaklıyor, ayıplıyor. Evlilik dışı cinsel birliktelik yaşayan kadın namus cinayeti adı altında öldürülürken, erkekler için böyle bir "uygulama" duymadım henüz. Kadın cinayetlerini "namusu korudum, karım cinsel ihtiyaçlarımı karşılamıyordu vs. vs" diyerek mahkemede meşrulaştırmaya çalışan erkekler, cinayeti kendine bir "hak" olarak görüyor.
Eril düzen içinde bir kadın tek başına gecenin bir yarısı eğlenmeye çıkamaz çünkü verdiği mesaj "sekse davet" olarak algılanıyor. Tüm bunların etkisiyle aslında kadın kendi cinselliğini dediğiniz ve açıkladığınız gibi bastırıyor, ayıplıyor ve utanılacak bir şey olarak görülüyor. Gelenekselliğin cinselliğe izin verdiği tek yer olan evlilikte bile kadın cinselliğini doyasıya yaşamıyor, kocasının buna "şüpheyle" yaklaşacağını düşünüyor çünkü.
Bütün bu yıllar boyunca beyinlerimize kodlanan bu durumu kadınlar da benimsemiş durumda. Konun sahibi bile , eril kod olan "evlenilecek ve eğlenilecek kız" argümanını kullanmış...
Kadın mücadelesine olan inancım da azalıyor bu cümleleri görünce...
 
Geçen yıldan bu yana yazılan yorumları okudukça bu topluma olan kızgınlığımın sebeplerini bir kere daha gördüm.

Erkeklerin kadınlara karşı, aşırı cinsellik içeren davranışlarının tek suçlusu yine kadınlar olmuş. Arkadaşlar, bu adamlarda bizim gibi insan. Beyinleri var, düşünceleri var. Her kadını aynı görmeyiversinler bir zahmet ya, işlerine geldi mi önüne gelene aaaaaaaaaa kadınnn diye saldırırlar, gelmedi mi biz erkeğiz namusumuz var.

Bakmasınlar yahu. Yapmasınlar. Aldatmasınlar eşlerini. Yoldan geçen mini etekli kadına bakmasınlar. Dekolte giysin, giymesin farketmez, öküz gibi bakmasınlar kadınların vücuduna. Hamile kadının sokağa çıkması terbiyesizliktir demesinler, küçücük çocukların başına başörtüsü geçirip, daha cinsel kimliğinin ayrımına varmamış çocukları zorla kadınlaştırmasınlar. Doğuracağımız çocuğa, kürtaja, sezaryene, ona buna karışmasınlar.

Onlarında iradesi var, onlarında zekası, beyni, fikri, düşüncesi, inançları var. İşlerine gelince karım, kızım, anam, namusum deyip, işlerine gelmedi mi yolda geçenlere laf atıp, pis pis bakıp ego tatmin etmesinler.

Ayrıca yok cinsellik küçük yaşa inmişte, bilmem ne. Aileler iyi yetiştirsin çocuklarını ya, sahip çıksın. Erkek çocuğunu paşa gibi yetiştirip, kız çocuğunu eve kapatmasın. İkisine de küçük yaşta versin cinsel eğitimi. O bahsettiğiniz çocukların acaba kaç tanesi, ailesine gerçekten güveniyor? Kaçı sevgi görmüş? İnsan eğer o yaşta sevgiyi dışarıda arıyorsa, sorun o çocukta mıdır onu yetiştiren ailede mi?

Bir anne kızıyla bunları konuşmuyorsa, bir baba oğluna kızlara saygılı olması gerektiğini anlatmıyorsa sorun çocukta mıdır? Hatayı yeni nesilde arayıp duruyorsunuz, hata ailelerde.

Ayrıca hep evli adamlara saldıran kadınlardan dem vurulmuş. Evet, bir kadın evli bir adamla birlikte olmak isteyebilir. Boşansın benimle evlensin diyebilir. Doğru mudur, değildir. Çok büyük yanlıştır. Aynı duyguları bir erkekte evli bir kadın için hissedebilir. Ama burada önemli olan şey, evli kişilerin tutumudur. Yok kadın beni kandırdı, yok bir anlık bir şeydi, geçelim bunları. İnsan istemezse, kimse zorla bir şey yaptıramaz.

Herkesin hayatı kendine, seçimleri kendine. Kimseye sıfat yakıştırmam, kimseyi yargılamam. İnsanları yargıladığım tek konu, özel hayata karışmak ve insanların birbirini etiketlemesidir.
 
Back
X