merhaba cnm iyi olmaya çalışıyorum işte vaktimiz yaklaştıkça sinir sitres oluyoruz işte cnm emre beyi bende bilmiyorum zaten cnm
kaan beyin başarılarını çok duydum zaten onun için ona tese olduk onun tedavisindeyiz emre beyin söyledikleri canımı sıkıyor
gerçi hepsi bahane rabbim yazdıysa birşey bahanesi olacak yazmadıysada dr dr dünyayı dolaşsanda olmaz ne diyelim allahım inşlh bizim kısmetimize kaderimizede yazmıştır cnm..
canım benim hiç stres yapma herşey olacağına varır düşünme bunları şimdi sen sakin ol.
emre beyi bende sadece burdan duydum.
herkes mail atıyor dur bakalım bende sorayım dedim son kes m.tese yaparız ama sonuç değişmeyebilir dedi bize.
bidahada m.tese olamazsınız dedi. düşün ben,m moralimi ama ben bunu eşime bile söylemedim.
hiç kafamı karıştırmadım. bide şans verip bulumadığı oluncada iyice güvenin sarsıldı ona yani.
o yüzden hiç gerek yok kafa karıştırmaya.
rabbim ne derse o olacak. biz elimizden geleni yapacaz sadece. gerisi büyük ALLAHIMIN takdiri.....
neden bidahada mikro tese olamazsınız dedi cnm mikro tese kaç sefer yapılıyorki bunlar önemli aslında şimdi bizim ki 3 ameliyat olacak sonmu acaba kimse bişi söylemiyorki valla hakkımızda hayırlısı bakalım bu tedavide bitsin de bakalım görecez sonucu(
bize kaan hoca son diye bişey söylemedi sadece emre bey son defa m.tese olursunuz dedi.
Biz bi kere olduk sonuçta.
Valla canım kaç defa olunur hiç bilgim yok. Dr ada böyle bişeyi hiç sormadım ama dokulara zara vermeden yapılırsa bikaç defa yapıldığını biliyorum. Aynen canım hakkımızda hayırlısı inşallah.
Zaten biz 2. Bile olmak istemiyoruz orası ayrı bi konuda bilmiyorum yani ne olur...
rabbim yardımcımız olsun cnm valla kimseye sonsuz güvenim yok o kesin ...allah iyi insanlarla karşılaştırsın...hepsi aynı ticaret yapıyorlar...
selam canlarım nasılsınız bende bugün annesinin evine gidenler grubuna katılıyorum akşama görüşürüz
iyi akşamlar kızlar naptınız ne ettiniz neler oldu ? çok merak ediyorum sizleri. Çok yogun ve iş yerimle ilgili sıkıntılı bir dönem geçirdiğim için buraya sık giremiyorum.
Zaten okuldan hep giremiyordum nadiren girebiliyordum artık bu da mümkün olmıycak..
Hatırlarsanız geçen pazartesi Kaan hocayla radvumuz vardı.!!! Ne oldu?
Gidemedik...İş yerimden izin vermediler.!!!
Düşünebiliyormusunuz 1,5 2 ay tedavi gör tüm tahlilleri hazırla bi heves bir heyecan ama sonu hüsran..
çok moralim bozuldu çok şevkim kırıldı
Okulda müdüre hanıma bi iş için ank gitmemiz gerekiyor demiştim baktım son gün ağız burun kıvırıyo kem küm ediyor dedim eşim doktor kontrolüne gidicek bir rahatsızlığı var randevu aldık falan filan dedim ama sanırım inanmadı.. neyse uygun bir vakitte yıllık iznimi kullanıp gidicem inşallah en kısa zamanda tabii..Ve artık çok hırs yaaptım okulda çok daha güçlü çalışıyorum çok farklı etkinlikler sabah sporları akşam bahçe turları falan baya yoruyorum çocukları :) ama tabi herşey onlar için.. ve yıl sonunda ayrılmak istiyorum çünkü çok soğudum patronumdan çok kırıldım..
neyse bende böyle işte..msj.larınıza bakamıycam çıkmalıyım proje çalışması hazırlıyorum yarın çocuklara üzerine çalışmam lazım.. haftasonu buradayım.. sizleri çok özledim çok merak ettim
baharcım özel msj aldım çok teşekkür ederim canım
1. Hz zekeriyya'nın duası 7000 kere oku
rabbi hebli min ledünke zürriyeten tayyibeten inneke semiuddua
38- orada zekeriyya, rabbine dua etti: "rabbim! Bana katından hayırlı bir nesil ver. şüphesiz sen, duayı hakkıyle işitensin" dedi..al-i imran suresi 38
2. Ve onlar: “rabbimiz bize göz aydınlığı olacak eşler ve çocuklar bağışla ve bizi takva sahiplerine önder yap “derler.furkan suresi 74
الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَامًا
vellezîne yekûlûne rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zurriyyâtinâ kurrete a’yunin vec’alnâ lil muttekîne imâmâ(imâmen).
3. Her gün sabah namazının farzı ile sünneti arasında 41 defa fatiha okuyan kişi; makam ve mevki sahibi olur. Fakirlik görmez, hastaysa şifa, zayıfsa kuvvet bulur. Emniyet içinde bulunur. Kısırsa çocuğu olur. Izzet ve şeref elde eder.( abdestli olarak 41 gün 41 fatiha oku)
4. çocuğu olmayanlar için:
Ya samed ve al-i imran suresi 38. Ayet-i kerimesi 41 gün sabah namazından sonra 41 defa okunur.sonra gecenin üçte birisinde "ya samed" 313 defa çekilerek 41 gün 1 kg bala üflenir.erkek ve kadın işraktan sonra iki rekat hayırlı çocuk için namaz kılıp balı 41 gün yer.ve aynı tertip 3 defa yapılırsa allahın izniyle çocuk sahibi olunur.
5. çocuğu olmayan çiftler için:
Al-i imran suresi 37. Ayet-i kerimesi aşağıdaki karışıma 71 defa okunacak:
1 kg hakiki bal,50 gr arı sütü,250 gr çörek otu,250 gr ısırgan tohumu,100 gr antep fıstığı tedarik edilip,ısırgan tohumu ile çörek otu öğütülüp arı sütü ve bala karıştırılıp cam bir kap içerisinde saklanıp cam kabın dışına ışıktan muhafaza etmek için folyo sarılacak.sabah akşam aç karnına 41 gün devam edilecek.
6. 4444 salati tefriciye
…………………………………………………………………………………………………………………………….
çocuk olması
çocuğu olmayan bir kadın, yedi gün oruç tutup iftar vaktinde "yâ musavvir, ya bari, ya halık" isimlerini su üzerine 21 kere okuyup üfürse ve o sudan iftar eylese cenab-ı hak bu isimlerin hürmetine makbul bir çocuk ihsan eder." (7)
aşağıdaki ayetler dua makamında okundukları vakit, çocuk istemeye ve hayırlı bir mirasçı dilemeye yaramaktadır. çünkü zekeriya aleyhisselam rabbine böyle dua eylemiştir. Bu bakımdan bizlerin de bu çeşit sıkıntısı olduğu zaman bu ayetlerle dua etmemiz menfaatımız icabıdır. (11)
"fe hebli min ledünke veliyya" "yerisüni ve yerisü min âli yâkûb." "yühricüküm tıflen sümme li tebluğû eşüddeküm" (12) (13) (14)
(binnaenaleyh, bana tarafından bir veli oğul ihsan et) (ki bana da mirasçı olsun, yâkub hanedanına mirasçı olsun.)
(sonra bebek olarak çıkran, sonra sizi güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz için.) (12) (13) (14)
çocuk sahibi olmak isteyenler veya herhangi bir dileği olanlar şunları yapmalıdır:
1- istiğfar okumalı. (malım çok, ama çocuğum olmuyor. Ne yapayım?) diyen kişiye, bir sahabi istiğfara devam etmesini söyledi. O da günde 700 defa istiğfar okurdu. Nihayet on çocuğu oldu. Hasan-ı basri hazretlerine, kıtlıktan, fakirlikten, çocuğunun olmadığından şikayette bulunuldu. Hepsine de istiğfar etmesini söyledi. Sebebi sorulunca, kur’an-ı kerimden üç âyet-i kerime okudu. Meali şöyle:
(çok affedici olan rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin.) [nuh 10-12]
çocuklarını idarede sıkıntı çeken bir sahabiye peygamber efendimiz, (neden istiğfar etmiyorsun? Ben günde yüz defa istiğfar ederim) buyurdu. Istiğfar edileceği zaman yüz defa (estağfirullah min külli ma kerihallah, estağfirullah elazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) demeli ve manasını düşünerek söylemeli. Manası şöyledir: (razı olmadığın şeylerden yaptıklarımı affet ve yapmadıklarımı yapmaktan koru. Kendisinden başka ilah bulunmayan hay, kayyum ve azim olan allah’a istiğfar eder ve günahlarıma pişman olup ona sığınırım.) [azim, zatı ve sıfatları kemalde, hay, ezeli ve ebedi bir hayatla diri olan, kayyum, zatı ile kaim olan, yarattığı her şeyi varlıkta durduran demektir.]
2- dileğine kavuşmak için, iki rekat namaz kılıp, sevabını silsile-i aliyye denilen âlimlerin ruhuna hediye etmeli, bunların hürmeti için diye dua etmeli. Mesela, “ya rabbi, hayırlı bir çocuk nasip eyle” diye dua edip, “bu duamı silsile-i aliyye büyükleri hürmetine kabul eyle” demeli. (mekatib-i şerife)
sabah ve yatsı namazından sonra silsile-i aliyyenin isimlerini, sonra fatiha okuyarak ruhlarına gönderip, onları vesile ederek yapılan dua kabul olur. Tecrübe edilmiştir.
3- âyât-i hırz, usulüne uygun okunur ve yanında taşınırsa, murat hasıl olur.
4- adakta bulunmalı. Mesela, (şununla evlenirsem, sevabı seyyidet nefise hazretlerine olmak üzere, allah için, üç yasin okumak nezrim olsun) denince, bu dileğin kabul olduğu tecrübe edilmiştir.
6- bir dileği olan aşağıdaki duayı okumalıdır. Kör bir zat gelip, (ya resulallah! Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın) dedi. Peygamber efendimiz de, (kusursuz bir abdest al! Sonra, ya rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili peygamberin muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim peygamberim muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya rabbi, bu yüce peygamberi bana şefaatçı eyle! Onun hürmetine duamı kabul et) duasını okumasını söyledi. O da, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı. [tirmizi]
bu duayı okuyanlar, maksatlarına kavuşmuşlardır.
Namaz kılmayanın, haram işleyenin ve kalbi gafil olanın duası kabul olmaz. Ehl-i sünnet itikadında olmayanın okuması fayda vermez. Hak teâlâ, her şeyi bir sebep ile yaratmaktadır. Bir şeye kavuşmak isteyen, o şeyin sebebine yapışmalıdır. Rabbimiz, insana sıhhat, şifa vermek için, dua etmeyi, sadaka vermeyi ve ilaç kullanmayı sebep yapmıştır.
Duanın kabul olması için
duanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duanın kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riayet etmeden duanın kabul edilmesini beklemek uygun olmaz.
önce çalışmak, sonra dua dinin esası!
Kabul edilir ancak, çalışanın duası!
çoçuk sahibi olmak için dua
çoçuğu olmayanlar 4 cuma üstüste 1000 kere "ya evvel" okumalıdır.
çoçuk sahibi olmak için dua
çoçuğu olmayan kimse 707 kere “ya varis” okursa allahın izniyle hayırlı evlat sahibi olur.
çocuk sahibi olmak için okunacak dua:
1. "inne rabbeke hüve'ı-hallâku'l-alîm." = "muhak*kak ki rabbin her türlü yaratma şeklini bilir." âyetini gecele*ri 1267 kere tekrar eder ve bunu üç ay boyunca sürdürür.
2. Veya; "fallâhu hüve'l-veliyyü ve hüve yuhyî" = "muhak*kak ki allah dosttur ve yaratandır." âyetini beraber olmadan önce 289 kere tekrar eder.
3. Veya; "hüvaııahü'l-hâliku'l-bâriü" = "o yaratandır ve yok*tan var edendir." âyetini 1054 kere tekrar eder.)
4. Veya; tıbbî bir arızası olmamak şartıyla, çocuğu olmayan bir kadın, eğer aybaşı halinden üç gün sonra, öğle saatlerine ya*kın bir zamanda temiz bir kâğıt üzerine 110 defa "bismillâ-hirrahmânirrahîm" yazıp o kâğıdı üzerinde taşıyarak eşiyle beraber olursa, allah'ın izniyle hâmile kalır. (hâmile kalın*caya kadar kâğıdı üzerinde taşımalıdır.)
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..
çocuğun olması için kur'an'dan dualar
________________________________________
ali imran suresi 35. Ayet-
imran'ın karısı: "rabbim, karnımdakini tam hür olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensin." demişti....
(iz kaletimraetü ımrane rabbi innı nezertü leke ma fı batnı muharranan fe tekabbel minnı inneke entes semıul alım)
ali imran süresi 38. Ayet
38- orada zekeriyya, rabbine dua etti: "rabbim! Bana katından hayırlı bir nesil ver. şüphesiz sen, duayı hakkıyle işitensin" dedi..
(hünalike dea zekeriyya rabbeh kale rabbi heb lı mil ledünke zürriyyeten tayyibeh inneke semıud düa')
ali imran suresi 40. Ayet
40- zekeriyya: "ey rabbim, benim nasıl oğlum olabilir? Bana ihtiyarlık gelip çattı, karım ise kısırdır." dedi. Allah: "öyledir, fakat allah dilediğini yapar." buyurdu.
(kale rabbi enna yekunü lı ğulamüv ve kad beleğaniyel kiberu vemraetı akır kale kezalikellahü yef'alü ma yeşa')
meryem suresi 9. Ayet
(allah yahut cebrail ona şöyle) dedi: "dediğin gibidir, (fakat) rabbin buyurdu ki, bu işi yapmak bana kolaydır. Nitekim bundan önce seni yarattım. Halbuki sen hiçbir şey değildin."
(kale kezalik kale rabbüke hüve aleyye heyyinüv ve kad halaktüke min kablü ve lem tekü şey'a)
meryem suresi 10 ayet
zekeriyya şöyle dedi: "rabbim! Bana alâmet ver." allah: "senin alâmetin, sapasağlam olduğun halde, üç gün, üç gece insanlarla konuşamaz hale gelmendir." buyurdu.
(kale rabbic'al lı ayeh kale ayetüke ella tükellimen nase selase leyalin seviyya)
kasas suresi 12. Ayet
biz (annesine geri vermezden) daha önce, onun süt analarının sütünü kabulüne müsade etmedik. Bunun üzerine ablası, "size, onun bakımını sizin namınıza üstlenecek, hem de ona iyi davranacak bir aile göstereyim mi?" dedi.
(ve harramna aleyhil meradıa min kablü fe kalet hel edüllüküm ala ehli beytiy yekfülunehu leküm ve hüm lehu nasıhun)
kasas suresi 13. Ayet
böylelikle biz onu, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin, diye anasına geri verdik. Fakat yine de pek çoğu (bunu) bilmezler.
(fe radednahü ila ümmihı key tekarra aynühaa ve la tahzene ve li ta'leme enne va'dellahi hakkuv ve lakinne ekserahüm la ya'lemun)
fatır suresi 11. Ayet
hem allah sizi bir topraktan, sonra bir damla sudan yarattı. Sonra sizi çiftler kıldı. O'nun bilgisi olmadan ne bir dişi hamile olur, ne doğurur. Kendisine ömür verilenin de ömrünün uzatılması da, ömründen kısaltılması da mutlaka bir kitapta yazılıdır. şüphe yok ki bu, allah'a göre kolaydır.
(vallahü halekaküm min türabin sümme min nutfetin sümme cealeküm ezvaca ve ma tahmilü min ünsa ve la tedau illa bi ılmih ve ma tahmilü min ünsa la tedau illa bi ılmih ve ma yüammeru min müammeriv ve la yünkasu min umurihı illa fı kitab inne zalike alellahi yesır)
saffat suresi 100. Ayet
"ey rabbim! Bana salihlerden (bir oğul) ihsan et!"
(rabbi heb lı mines salihıyn)
fussilet suresi 47. Ayet
kıyamet zamanını bilmek ancak allah'a havale edilir. Onun bilgisi dışında hiçbir meyve kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: "bana koştuğunuz ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, onlar: "senin ortağın olduğuna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arz ederiz." derler.
(ileyhi yüraddü ılmüs saah ve ma tahrucü min semeratüm min ekmamiha ve ma tahmilü min ünsa ve la tedau illa biılmih ve yevme yünadıhim eyne şürakaı kalu azennake ma minna min şehıd)
şura suresi 49. Ayet
göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız allah'a aittir. O dilediğini yaratır, dilediğine kız çocuk, dilediğine de erkek çocuk bahşeder.
(lillahi mülküs semavati vel ard yahlüku ma yeşa' yehebü li mey yeşaü inasev ve yehebü li mey yeşaüz zükur)
şura suresi 50. Ayet
yahut allah onları erkek ve kız olmak üzere çift verir, dilediğini de kısır yapar. şüphesiz ki o her şeyi bilir. O'nun her şeye gücü yeter.
(ev yüzevvicühüm zükranev ve inasa ve yec'alü mey yeşaü akıyma innehu alımün kadır)
zariat suresi 29. Ayet
bunun üzerine karısı (sâre) bir çığlık atarak geldi ve elini yüzüne vurarak: "ben kısır bir kocakarıyım, nasıl çocuğum olur?" dedi.
(fe akbeletimraetuhu fi sarratin fe sakket vecheha ve kalet acuzun akıym)
zariat suresi 30. Ayet
misafir melekler: "evet bu böyledir. Rabbin böyle buyurdu. Gerçekten o hüküm ve hikmet sahibidir. Herşeyi hakkıyla bilir." dediler.
(kalu kezaliki kale rabbuk innehu huvel hakimul alim)
inşeallah bu mübarek ayetleri (arapçasını) ezberleyerek 5 vakit namazlarınızın içinde okursak umulur ki allahu teala (c.c.) evladı olmayanlar için bi
günaydın canlar
Dün gece 2de yattım anca kalktım
Nasılsınız bugün bakalım
şimdi hmtnzl ile konuştum...
Kendi arabalarıyla gidip gelmişler...
Allaha şükür eniştenin pek bi sıkıntısı olmamış...
Biraz şişlik varmış sadece...
Allah yardımcıları oldu işte...
Inş daha da iyi olacaklar...
günaydın canlar
dün gece 2de yattım anca kalktım
nasılsınız bugün bakalım
şimdi hmtnzl ile konuştum...
kendi arabalarıyla gidip gelmişler...
allaha şükür eniştenin pek bi sıkıntısı olmamış...
biraz şişlik varmış sadece...
allah yardımcıları oldu işte...
inş daha da iyi olacaklar...
aaaa tek başıma kalmışımm
Selam canlarım nasılsınız bende bugün annesinin evine gidenler grubuna katılıyorum akşama görüşürüz
Kalmadın kalmadın fıstık bak ben yetiştim diycem ama çıkacam birazdan misafirim var yine.Hem de sabah 10:30da yataktayım arıyolar sana gelecez çaya diye.Ne denir hiç yok diyemem.Bir hışım kalktım ortalığı toparladım,birkaç bişey hazırladım(az ama napıym)kendimi süsledim hemen geldim birkaç dakiki da olsa bakayım dedim.Haydi sen de gel çaya yabancısı sayılmazsın hem buralara.Bak börek yaptım revani fırında patates haydi haydi gel..
işte yaşadıklarını bir siteye anlatan kadının öyküsü;
nereden başlasam diye çok düşümdüğüm şu an için umut olan ama bir dönem sancılarla geçirdiğim çok başlangıcım oldu...
Ilk başlangıç eşimle tanışmak ona evet demek olabilir belki de. O evet sonrası yeni bir başlangıç oldu. Belki de burada sizinle en çok buluşma ma sebeb olan da bu başlangıç oldu....
Evlenmeden önce eğitimim devam ettiği için, eşimle 5 yıl kadar çocuk sahibi olmama kararı almışdık. Bunun için önce iyi bir aile planlama merkezine gitmeye karar verdik. Aslında iyi olmadığını iyilerini görünce anladım. Kadın doğumcu bize bilgilendirme yapdı sonra da dedi ki isterseniz bir sperm testi yapalım eğer ki bir problem var ise boşuna 5 yıl kadar zaman kaybı olmamış olsun. Daha sonra, benden bir kaç çeşit test isteyeceğini söyledi. Eşim testi yaptırdı . Sonucu almaya gittiğimizde, eşimin adını söylediğimizde labarotuvarda ki kişiler de bile bir anormallik vardı. Test sonucu belirten kağıdı hemen açtık, kağıtta olması gereken değerler yazıyordu. Ben bir anlam veremedim. Doktorumuz, test sonucuna göre canlı dokusu bulamadığını bunun için acil olarak üroloğa gözükmemizin iyi olacağanı ve bizlerden bir takım testler isteyeceğini falan söyledi. O konuşdu ben içli içli dinledim. Hem çok anlamsız gelen sözler hem de o onda sorgulamaya başladığım bir hayatım. Lafın sonunda ise hiç çekinmeden "bebek isteyen bir çift iseniz bu birlikdeliği gözden geçirin" dedi. Aslında sonradan yapılan itiraflarımızda daha ilk cümlede gözden geçirdiğimiz çok şey olduğunu öğrendik. El ele girdiğimiz yerden eşim benden uzaklaşarak indi ve bu iş bitti dedi. öylece kala kaldığıma mı yanayım aldığım habere mi anne olmama ihtimalimle birlikde seçmekte olduğum bir çok şeye mi. Evli olsam üstesinden gelmem daha kolay olabilirdi. Gitmesine izin mi vermeliydim ? Yoksa beklemeli?. O gün o gece nasıl geçti anlatamam. Acaba anneme söyleyeyim mi ?eşimi arayayım mı? Falan filan..... Ama bir gerçek var ki o gün çok ağladım... Zaten bir daha istesem de o kadar hür ağlayamadım....
Ilk bir hafta zor geçti tabi eşim evlilik planlarını ertelediğini söyledi. Ben kararımı vermiştim, kesinlikle evleneceğiz. Ama nasıl ikna edicem! Arada yaşadığım gel gitler de cabası... Dedim ki tamam evlenelim hem de evlat edinmek için gerekli araşdırmaları yapalım. "ne olcak herkez doğurcak değil ya "dedim. Zar zor ikna ettim. Evlendik...
Evlenmeden önce ise, hazırlıklarımızla birlikte yapılması gereken testler yaptırdık. Hormonlar temiz hiç problem yok. Her şey çok iyi ama sperm üretimi yok. Sonuç olarak ameliyatla kanalara girilip canlı dokusu aranacak. Artık durum çok belli idi ama hepsinden önemlisi eşim çok büyük bir değişiklik yaparak durumu kabullendi.
Evliliğimiz ilk aylarında bir kere bile konuşmadık bu konuyu. Sağa sola, eşe, dosta da 5 yıl çocuk yok dedik bir nevi zaman kazanma isteğiydi bizim ki. Yaşadığımız şehir çok küçük, imkanlar belli. Yaşım çok küçük toyum, cahilim eşim deseniz kime gitsin kime sorsun? Ne yapmalı ne etmeli düşüncesiyle süren sessizliğimizi bir akşam yemeğinde pazarlık yaparak son buldurmuşdum. Dedim ki "olursa olur olmazsa bir yavruya sahip çıkarız ama var mısın ? Hazırmısın?" ürogünloğa yeniden gittik. Her şey çok normal olduğu için doktorumuz vücudun sperm üretimini sağlaması için ilaç yüklemsi yapıp,sperm üretmeyi öğreticem yani dedi. Yeni bir sperm üretimin olması için yetmiş küsür gün olması gerekdiğini bunun için de ilaçın 4 ay kadar kullanmamazı gerektiğini söyledi. Tabi kullandık. Sabah bir akşam bir ilaç alıyordu. Test yapdırdık süre dolunca ise sıfır yani hiçbir değişiklik yok idi. Sonradan öğrendim ki o dönemde yani 2001 yılında iken ilaç zararlı olduğu gerekçesiyle tam 12 yıl önce piyasadan çekilmiş. Ya da biz öyle sanıyoruz.... Düşünün nasıl geriden geliyoruz tedavi için ve kimlere umut bağlıyoruz.... Zaman hızla akıp geçmiş 2 yıl geride kalmıştı bile. Artık istanbulla tanışma zamanı gelmiş bu tanışmışlıkla birlikde şaşkınlıklarımız da başlamıştı...
Iyi bir hastanede micro tese yapılmasına karar verdik. Ben tüp bebek için hazırlık yapmadım. Daha doğrusu doktorumuz yönlendirmedi, "önce sperm bulalım , bir kere bulursak hep buluruz" dediler. O gün yerdeki döşemeleri kaç kez saydığımı bile unutmadım aslında. Nasıl bir bekleyiş olduğunu, ne giydiğimi, kimle kaç cümle kurduğumu bile hatırlıyorum hala. Yalnızdım yine....doktorumuz gözükdü kapıdan. Suratta öyle başkalarının dediği gibi hüzün ya da başka bir şey yokdu. Donuk mat anlamsız bakan bir ifade. Belki o gün bir şeyler değişecek olsa yine aynı ifade ile evet bulduk diyecekdi. .... "hanım eşinizde her hangi bir canlı dokusu bulunmadı, şu ana dinleniyor birazdan ayılır, ameliyat sonrası için gayet iyi kendileri" dedi... Valla ne yalan söyleyeyim şöyle hokkalı bir küfür salladım kendisine. Eee dedim ne yapayım adamın peşinden mi koşup soru sorayım eşime mi bakayım... Odasına gittim ve bana "uğraşmayın" dedi. Dönor kullanın ya da evlat edinin dedi. çok ağlamak istedim ama ağlayamadım asıl görev şimdi başlıyordu. Eşim haber bekliycek sorucaktı. Bir müddet sonra odasına aldılar, gittim sarıldım . çok sıkı öptüm dudaklarından içim kıpırda dı, dedim ki "evet bu iş daha bitmedi biz bunu başarıcaz". Ameliyat sonrası bir birlerini bu kadar arzulu öpen kaç çift vardır dünya da ..... Eşim hiç soru sormadı bende olmadı demedim. Evimize geldik ve işgüç kaldığı yerden devam etti ama bu olay evliliğimizi çok daha kutsal yaptı. Savaşa devam ederken ve kararlığım devam ederken ,eşimde sperm olamdığı haberinden sonra ,bir gece daha bu kadar hür ağladığım ikinci gecem daha oldu. O gece ilkinden de daha çok acıtır canımı.
Amcamın kızı doğum yapmıştı. Bebek mevlüdüne gittik. Hani adettendir ya bebeğe hediyesi takılır kucağa alınır vermedi kızını bana. Senin çocuğun hala yok dedi. Ayyy nasıl çıktım o gün, o evden nasıl evime gittim bilemedim. Zaten bu sitesi ile tanışmam da bu olay vesile oldu. O gece yine derin derin ağladım. Geçen 3 yıla yakın zamana karşı değişmeyen şeylere ağladım.... Kendi kendime içlenmeme ağladım...... Neden diye sorup ağladım...... Içim deki irin akana kadar ağladım..... Hem susdum hem ağladım....
Doner meselesi gündeme geldi. Aklımın bir köşesinde nasıl olur acaba? Sorusu. Acaba dedim eşimle yerlerimizi değiştirsek ne hissederdim? Ama yinede internet üzerinden araştırma yaptım. Genellikle bu tür vakalarda sağlıklı evlilik yürüten çiftlerin pek olmadığı olanların 1 ila 3 yıl arasında evliliklerini bitirdiklerini okudum. Yine internet üzerinden bunu denemiş çiftlerle görüşme fırsatım oldu. Türkiye için durum nedir bilemiyorum ama yurt dışında bu konuyu rahatlıkla aşmışlardı. Artık kabul ediniş kendisini daha çok hissettirirken can düşdü kucağımıza. Ilk göz ağrım canım benim... Hayatımızı tamamen değiştiren sürme gözlü oğlum.
devamı_____________
tabi ona hemen sahip olmadık ya da sahip olalım fikri hemen doğmadı. çünkü kendinize kabul ettirseniz bile birde sosyal çevreniz. Aslında kendinizden daha çok onlara ne anlatıcağımızı düşünür olmuşduk ya da düşünür olmuşdum. Acaba kabul ederler mi acaba eşim kabul edebilecek mi acaba ben başkasının çocuğuna bakabilecek miyim? şu an başkasının çocuğu cümlesi bile beni gerçekden çok etkiliyor. Gerçekden sevince doğurup doğurmadığınız unutuluyor. Ilk olarak can'ın masraflarını karşılamaya başladık, annesi babasından ayrıldı. Tamamen onlara bakmaya başladık. Ama içim kayıyordu can ‘a . Bu arada yoğun tedavi programları devam ediyordu. çeşitli kürler öğreniyordum ve eşime yediriyordum. Ya işe yararsa!!! Keçi boynuzundan tiksinmemin en önemli sebebi budur sanırım. Bir ara ne duysam yapar olmuştum. Ot içe içe hastalanmaya başladık. Bir tek eşim değil bende ona eşlik etmek için içiyordum. Bir tek damlara çıkıp bağırmamıştık onun dışında her şeyi denedik. Doktorlar programlamaya başlar olmuşdu bizi. Bu arada denenen bir tese daha ve değişmeyen sonuç sonrası bu defter kapanmıştı. Aslında kabul edişim kolay gibi gözükse de kolay değildi. Eşim kesin ayrılma kararı aldı. Evden bir hafta kadar uzaklaşdı ve hiç aramadı sormadı. O dönemde aileme, onun iş gezisinde olduğunu söylemiştim. Derin merak duygusu içinde acaba polise mi gitsem?....... Kendisine bir şey olmuşmudur?..... Sorusuna birde şimdi her kes öğrenecek rezil olucaz düşünceleri de sarıyordu kafamı. Aslında ne yalan söyleyeyim, bende vazgeçtim kendisinden o dönemde. çünkü salondaki masamızda yüzüğünü bulunca, eh dedim "bana bunu da mı yapacaktın", çocuğu olmadığı için ona çocuk vermek için savaşan kadını, geride bırakıp giden bir adam dı benim kocam ve ben ney için uğraşıyordum. çok sordum bu kadar haklı olabilir mi? Diye. Mesaj çektim tamam istiyorsan bitirelim, gel evden al pılını pırtını diye. Bu mesaj eşime kendine getirken, beni çok yormuştu. O gece eşim gelecek diye can' lara gittim. Annesi koynuma verdi canı. Böyle kulakalrının arkasından öyle tatlı bir koku geliyordu ki içim ona daha bir aktı cana. Eşimle buluşup konuşduğumuz da bu konunun bizim için kapnadığını zaten başka da çaremiz olmadığının her ikimiz içinde tek doğru karar olduğunu fark ettik. Tabi yine de insan her şey için bu son cümlesini kuramıyor ama can' la olan ilişkimiz her geçen gün artmaya onsuz hiç duramamaya başlamıştık. Sonuç olarak nasıl çıkt,ı bu konu tam bilemiyorum ama bir den annesi çocuğu bize emanet etmeye (tabi kendisi de bizimle birlikde olma şartıyla) bizde canı oğlumuz kabul etmeye karar verdik. Eşim babası oldu, ben önceleri cici annesi. Baba kavramı olmadığı için onu bu anlamda benimsemesi daha kolay oldu. Tüm bu süreç sonrası canı her şeyiyle oğlumuz kabul ettiğimizi bize ait ne varsa onunda olduğunu duyurmaya başladığımızda, tepki almaya başladık. Kimse anlam veremiyordu, çocuk sahibi olamadığımızı bilinmiyordu, yine de ikimizde olmuyor demedik. Bu bizim kararımız dedik. Annem ve babam hiç tepki vermeden kabul etti. Sonradan öğrendim ki annem "hamile bir kadına bile öyle içli bakardın ki biz bir problem olduğunu anlamıştık" dedi, onun için hiç tepki vermemişlerdi. Canla hayatımız başladıkdan bir yıl sonra, hem ameliyatlar sonrası için, hem de son olarak genel bir kontrole gitti eşim. Son bir semen analizi dediler ve sonuç şok etti. Canlı bulunmuşdu. Canlı sağlam bir kaç sperm. Nasıl olur dedik. Sevinçden ağladık. Hemen tüp bebek. Her şey o kdar kolay ilerliyordu ki. Lucrin kullanmam gerekiyordu. Adet oldukdan sonraki 20 gün başlatıyordu kadın doğum doktorum ve ben iki gün sonra ilk iğnemi olmuştum. Sonra regli oldum. Göbeğimden gonalf iğnelerini olmaya başladım. Ciddi kilo kaybım oldu. çok hastalandım. Yumurtalarım toplandı derken 8 tane emriyo oluştu ve 2 tanesi transfer edildi. Geriye kalan 6 tane donduruldu.
Bir umutla evimize döndük. Transferden bir kaç gün sonra şiddetli bir kanama geçirdim. Bir kez daha denemenin ve zorlamanın yanlış olduğunu düşündürücü şeyle önümüze döküldü. Artık birikimler kalmamışdı, ciddi bir borca girmişdik. Eşim arabası satmıştı. Yetişemez olmuşduk. Geride kalan 5 yıl boyunca sadece fazla fazla harcamışdık. Sonra işe geri döndüm. Moral dopalamak için. Bir kaç hafta sonra mide bulantısı şikayetlerim başladı. Tedavi sonrası yoğun kilo kaybım olmuşdu ve ben pek iyi değilidim. Vücudum iflas etmeye başlamışdı sanki. Bu bitmek bilmeyen umut koşuşturmacasında bitmişdim ben. Sonra çok yakın bir arkadaşımın ısrarı üzerine doktora gitim. Zaten o dönemde böbrek rahatsızlığım kendisini yeniden hissettirdi. Kan testi yapıldı, sonucu almaya gittiğimizde dediler ki "gözünüz aydın hamilesiniz". Nasıl şaşırdım nasıl anlatamam. Böyle gözlerimden yaşlar kendiliğinden aktı gitti. Aynı zamanda da çok korktum. Hemen doktora gittik kalp atışını dinledik oğlumun. Ikinci gebeliğim başlayınca da canı yasal olarak almak için baş vurduk ve ikinci oğlumuz doğmadan abisi de resmen ailemize katıldı. şimdi ikisi de birlikde uyum içindeler.
Her şeyden önce ben anne oldum. Mert doğdukdan sonra daha çok göz hapsine alındım. çocuğa bakacakalr mı bak acaba dövüyor mu? Bağırıyor mu? Seviyor mu? Diye. Ama onu ben büyütüyorum ve o aynı babası gibi. çünkü kocam ona nasıl erkek olacağını öğretirken kendinden bir şeyler alıyor. Belki inanmayacaksınız ama can aynı babası. Onun gibi yiyor yazıyor konuşuyor tepki veriyor. O benim ilk göz ağrım. Ikinci si de aynı abisi ni taklit ediyor. Allahım sen bu muhteşem duyguyu her kese yaşat.
allahım bu nasıl bişey sen bizi nelerle sınıyorsun bende hüngür hüngür ağlıyorum yarabbim bizlerede bu mucizelerinden göster((
bunasıl bişeydir ya iş yerinde bile ağlattı beni .zor durduruyorum kendimi
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?