- 13 Haziran 2012
- 4.246
- 3.021
- 448
- 43
Hz. Zekeriyya'ya kısır eşinden, geç yaşında evlat nasip eden Rabbim,
Hz. Meryem validemize bir eş olmadan evlat nasip eden Rabbim,
İlmi olmaksızın hiçbir tohumun çıkmadığı ve hiçbir dişinin gebe kalmadığı Rabbim, (Fussilet/47)
Tüm varlığın başlangıcı olan, doğmamış ve doğrulmamış, herşeye kadir ve kullarına karşı çokça merhametli Rabbim,
Tüm eksiklik ve noksanlıklardan münezzeh, tüm mülkün sahibi, taşıdığımız her bir zerrenin ve her bir uzvun yegane ve asıl sahibi Rabbim,
...
İnsanlığa bahşettiğin annelik-babalık duygusunu, masum bebeklerle bizlere bahşettiğin cennet kokusunu, rahmimize düştüğü andan itibaren bizi mucizevi duygulara taşıyan evlat aşkını, Sen kalbi evlat hasretiyle yanıp tutuşan, burada bulunan, bulunmayan tüm arkadaşlarım ve eşlerine nasip eyle Rabbim! Yeryüzünde kim ki evlat aşkıyla yanıyor, göz pınarları acısından kuruyorsa Sen onları "yalnız başına bırakma, Sen mirasçıların en hayırlısısın." (Enbiya/89)
Sahip olduğumuz ve Senin bize bahşettiğin onca nimete şükürler olsun Ya Rabbimiz! Duyan kulağımız, gören gözümüz, konuşan dilimiz, koklayan burnumuz, yürüyen ayağımız, işleyen kolumuz ve saymakla bitmeyecek daha nice nimetlerin için binlerce kez şükürler Sana.
Biliyoruz Biz kulların günahkarız. Biz kulların belki de hak ettiğimizden çok nimete sahipken bir de Senden başka bir mucize bekliyoruz. Rabbimiz, Sen çokça bağışlayansın, kullarına merhamet edensin. Sen bizi bağışla. Sen bize mağfiret eyle.
Biz, biliyoruz ki Rabbim, Sen birşeyin olmasını dilediğin zaman "ona yalnızca 'Ol' demekten ibarettir" herşey, "o da hemen oluverir." (Nahl/40) Ve biz yine biliyoruz ki, "sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden" (Neml, 62) Sensin.
Burada birçok arkadaşımız evlat sahibi olma yolunda ve uğruna, hayırlı evlatlar yetiştirerek, Müslüman ümmüte bir insan daha katabilmek adına, Senin yolunda ve Sana teslim olarak çareler aramakta, bu yolda acı çekmekte, yılmakta, küllerinden tekrar ayağa kalkmakta, koşmakta, tekrar yorulmakta, ağlamakta, ümitlenmekte, tüm karışık duygularla kalbi sıkışırken, nihayetinde yine Sana yönelerek, Senden dilemekte, bir tek Senin kapında medet ummakta. Hepimizin kalbinde bir ayet, müsterih ve huzurluyuz. Çünkü biliyoruz ki;
"Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşat olurlar." (Bakara, 186)
Ya Rabbi! Ya Şafi! Ya Halık! Ya Musavvir! Ya Mucib! Ya Varis! Ya Mecid! Ya Semi'!
ALLAHIM ELLERİMİ AÇTIK SANA YALVARIYORUZ; Sen burada kalbi evlat için çarpan, yüreğindeki tüm kanayan derdi avuçlarının içine doldurarak, avuçlarını Sana doğru açan ve hacetini dile getiren tüm arkadaşlarım ve eşlerinin evlat dileğini geri çevirme Ya Rab! Sen burada meleğine kavuşmak isteyen herkese o cennet kokusunu yaşat Ya Allah
Hz. Meryem validemize bir eş olmadan evlat nasip eden Rabbim,
İlmi olmaksızın hiçbir tohumun çıkmadığı ve hiçbir dişinin gebe kalmadığı Rabbim, (Fussilet/47)
Tüm varlığın başlangıcı olan, doğmamış ve doğrulmamış, herşeye kadir ve kullarına karşı çokça merhametli Rabbim,
Tüm eksiklik ve noksanlıklardan münezzeh, tüm mülkün sahibi, taşıdığımız her bir zerrenin ve her bir uzvun yegane ve asıl sahibi Rabbim,
...
İnsanlığa bahşettiğin annelik-babalık duygusunu, masum bebeklerle bizlere bahşettiğin cennet kokusunu, rahmimize düştüğü andan itibaren bizi mucizevi duygulara taşıyan evlat aşkını, Sen kalbi evlat hasretiyle yanıp tutuşan, burada bulunan, bulunmayan tüm arkadaşlarım ve eşlerine nasip eyle Rabbim! Yeryüzünde kim ki evlat aşkıyla yanıyor, göz pınarları acısından kuruyorsa Sen onları "yalnız başına bırakma, Sen mirasçıların en hayırlısısın." (Enbiya/89)
Sahip olduğumuz ve Senin bize bahşettiğin onca nimete şükürler olsun Ya Rabbimiz! Duyan kulağımız, gören gözümüz, konuşan dilimiz, koklayan burnumuz, yürüyen ayağımız, işleyen kolumuz ve saymakla bitmeyecek daha nice nimetlerin için binlerce kez şükürler Sana.
Biliyoruz Biz kulların günahkarız. Biz kulların belki de hak ettiğimizden çok nimete sahipken bir de Senden başka bir mucize bekliyoruz. Rabbimiz, Sen çokça bağışlayansın, kullarına merhamet edensin. Sen bizi bağışla. Sen bize mağfiret eyle.
Biz, biliyoruz ki Rabbim, Sen birşeyin olmasını dilediğin zaman "ona yalnızca 'Ol' demekten ibarettir" herşey, "o da hemen oluverir." (Nahl/40) Ve biz yine biliyoruz ki, "sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden" (Neml, 62) Sensin.
Burada birçok arkadaşımız evlat sahibi olma yolunda ve uğruna, hayırlı evlatlar yetiştirerek, Müslüman ümmüte bir insan daha katabilmek adına, Senin yolunda ve Sana teslim olarak çareler aramakta, bu yolda acı çekmekte, yılmakta, küllerinden tekrar ayağa kalkmakta, koşmakta, tekrar yorulmakta, ağlamakta, ümitlenmekte, tüm karışık duygularla kalbi sıkışırken, nihayetinde yine Sana yönelerek, Senden dilemekte, bir tek Senin kapında medet ummakta. Hepimizin kalbinde bir ayet, müsterih ve huzurluyuz. Çünkü biliyoruz ki;
"Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşat olurlar." (Bakara, 186)
Ya Rabbi! Ya Şafi! Ya Halık! Ya Musavvir! Ya Mucib! Ya Varis! Ya Mecid! Ya Semi'!
ALLAHIM ELLERİMİ AÇTIK SANA YALVARIYORUZ; Sen burada kalbi evlat için çarpan, yüreğindeki tüm kanayan derdi avuçlarının içine doldurarak, avuçlarını Sana doğru açan ve hacetini dile getiren tüm arkadaşlarım ve eşlerinin evlat dileğini geri çevirme Ya Rab! Sen burada meleğine kavuşmak isteyen herkese o cennet kokusunu yaşat Ya Allah