- 24 Eylül 2013
- 9.943
- 32.570
- 748
- Konu Sahibi Mavi Mucize
-
- #61
En büyük arzum anne olmak olsa ve eşim bana başta tamam deyip, benimle hayal kurup beni heveslendirip sonra yarı yolda bırakırsa, tekrar evlenmek ve anne olabilmek için değil, beni kandırdığı için ayrılırdımMerhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
Evlilik ve anne olmak ayrı şeyler, nedense bizim toplumda kadınlar evliliği çocuk sahibi olmak için yapıyorlar, öncelik evlilik çocuk olsa da olur olmasa da , ayrıca çocuk gerçekten ağır ve zor bir sorumluluk yani herkes anne olmak zorunda değil, benimde annelikle ilgili yolunda gitmedi biseyler ama bu yüzden boşanmayı düşünmedim nasipse olur değilse olmaz bunun için kendimi harap edemem ha eş beğenmez yolunu ayırır o başka, fakat sizin eşiniz de istemiyorken neden kendinizi bu kadar yıpratıyorsunuz önemli olan evlilik eşle iletişim ve huzur , yeniden aynı imtihanları kendinize yaşatmayın belki de sizin için Bu hayırlı, anne olmak kutsal bişey değil...Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
Eşiniz sizi kandırmış resmen, siz hala kendi yumurtalarınızı bile dondurmanın, eşinizde yaratacağı hissiyatı düşünüyorsunuz.Bunun mümkün olduğunu bu site sayesinde öğrendim. Bu konu bir süredir aklımda ama bundan söz etsem, bu kez de eşim şunları düşünür.
Benden bi şekilde ayrılacak, ilerde birini bulacak ve ondan çocuk yapacak. O zaman bana inancını yitirir ve evliliği sürdürmek zorlaşır.
Zihnine bu fikri sokmam istemem.
Lütfen bana kızmayın, hâlâ mı eşini düşünüyorsun diye, ikimizi birlikte düşünüyorum.
Hanımefendi sizin kafanız çok karışık. Anne olmak mı istiyorsunuz eşinizle evli kalmak mı? Eşinizi seviyorsanız illa bir çocuk sahibi olmanız gerekmiyor. Ama çocuk isteğiniz ağır basıyor ise bir şekilde eşinizi ikna etmeniz gerekiyor.Bunun mümkün olduğunu bu site sayesinde öğrendim. Bu konu bir süredir aklımda ama bundan söz etsem, bu kez de eşim şunları düşünür.
Benden bi şekilde ayrılacak, ilerde birini bulacak ve ondan çocuk yapacak. O zaman bana inancını yitirir ve evliliği sürdürmek zorlaşır.
Zihnine bu fikri sokmam istemem.
Lütfen bana kızmayın, hâlâ mı eşini düşünüyorsun diye, ikimizi birlikte düşünüyorum.
Her yazılanı okudum ve hepinize içtenlikle teşekkür ediyorum öncelikle.
Bu süreçte boşanmayı çözüm olarak görmüyorum çünkü günümüz koşullarında tek başıma bir çocuğun sorumluluğunu alamam, evlat edinmek için gerekli şartları sağlayamam. Zaten bekar bir anne olmayı hiç hayal etmedim.
Aile ortamında büyüyecek bir çocuk düşledim hep ve hâlâ aynı fikirdeyim.
Evlenmek için başka bir çok sebebim vardı. Bir insanı, baba olmaktan vazgeçtiği için suçlamak ve bu gerekçe ile boşanmak şu şartlarda bana çok adil gelmiyor.
Boşanmak daha büyük bir yıkım olur. Anne olamadığım gibi, sevdiğim insanı da kaybederim ve toparlanmam çok zaman alır.
Belki biraz zamana bırakmak en iyisi. Eşimi anlamaya çalışıyorum. Şimdi oğlunun sorunları bu kadar meydandayken, benim çocuk diye diretmem, aramızdaki bağı koparır. Bu bağı oluşturan sadece anne baba olmak isteği olamaz.
Belki benim de zaman içinde duygularım değişir, belki eşimin değişir bilmiyorum.
Fakat farklı bakış açıları edinmek iyi geldi.
İçimdeki ağlama isteği bir nebze olsun dindi.
Gerçekten herkese çok teşekkür ediyorum.
O zaman ilk kocanızdan neden boşandınız ki? Burada ortadaki sorunda çocuk değil zaten. Eşinizin sizi hayallerinizi, beklentilerinizi umursamaması. Size baştan dürüst olsa bu adamla değil evlenmek aynı evde bile yaşamazdınız nüyük ihtimalle ama adam resmen köprüyü geçene kadar sizi oyalamış ve kandırmış. Şimdi de geri dönüşün olmadığını düşündüğü için sizin hayatınuzla ilgili size sormadan böyle rahat tek başına karar verebiliyor.Boşanmak için evet yeterli bir sebep de, evliliğin tek amacı bu değil ki.
O nedenle bu kadar uzun uzadıya yazdım.
Bence bu sizin yasamak, nefes almak kadar dogal hakkiniz. Biz fitraten dogustan anneyiz, anne olsakta olmasakta bu bizim icimizde var. Ama... kocanizla bunu bastan konusmussunuz, 20 li yaslarda olsaniz takmayin derdim, biyolojik yasiniz gelmis ve bence oturup saglam bir konusma yapmalisiniz...Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Boşanmak için evet yeterli bir sebep de, evliliğin tek amacı bu değil ki.
O nedenle bu kadar uzun uzadıya yazdım.
Siz ilk mesajda anne olmak için deliren izlenimi verdiniz. Kesinlikle ne istediğinizi bilmiyorsunuz. Kendinizce olumlamalar yapıyorsunuz.Her yazılanı okudum ve hepinize içtenlikle teşekkür ediyorum öncelikle.
Bu süreçte boşanmayı çözüm olarak görmüyorum çünkü günümüz koşullarında tek başıma bir çocuğun sorumluluğunu alamam, evlat edinmek için gerekli şartları sağlayamam. Zaten bekar bir anne olmayı hiç hayal etmedim.
Aile ortamında büyüyecek bir çocuk düşledim hep ve hâlâ aynı fikirdeyim.
Evlenmek için başka bir çok sebebim vardı. Bir insanı, baba olmaktan vazgeçtiği için suçlamak ve bu gerekçe ile boşanmak şu şartlarda bana çok adil gelmiyor.
Boşanmak daha büyük bir yıkım olur. Anne olamadığım gibi, sevdiğim insanı da kaybederim ve toparlanmam çok zaman alır.
Belki biraz zamana bırakmak en iyisi. Eşimi anlamaya çalışıyorum. Şimdi oğlunun sorunları bu kadar meydandayken, benim çocuk diye diretmem, aramızdaki bağı koparır. Bu bağı oluşturan sadece anne baba olmak isteği olamaz.
Belki benim de zaman içinde duygularım değişir, belki eşimin değişir bilmiyorum.
Fakat farklı bakış açıları edinmek iyi geldi.
İçimdeki ağlama isteği bir nebze olsun dindi.
Gerçekten herkese çok teşekkür ediyorum.
Kocişim de Kocişim. Keşke oda bu kadar düşünceli olsaydi. Neyse ya valla guzel düzgün düzgün yazinca akli selim insan bir zaman ayirayim dedim. Ben kaçtımBunun mümkün olduğunu bu site sayesinde öğrendim. Bu konu bir süredir aklımda ama bundan söz etsem, bu kez de eşim şunları düşünür.
Benden bi şekilde ayrılacak, ilerde birini bulacak ve ondan çocuk yapacak. O zaman bana inancını yitirir ve evliliği sürdürmek zorlaşır.
Zihnine bu fikri sokmam istemem.
Lütfen bana kızmayın, hâlâ mı eşini düşünüyorsun diye, ikimizi birlikte düşünüyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?