Eşini, evliliğini geri isteyebilirsin, bu ayıp değil. Ama madem bu niyettesin o zaman elinden geleni yap da iş senden çıksın. Sayfalara baktım şöyle bir, yanlışsam düzelt ama sen de tam bir adım atmış değilsin. Adamı al karşına son bir kez, açık ve net ol. Niyetini belli et, durumu açıkla, beklentilerini anlat. Ondan da dürüst olmasını iste. Yüzleşin. Kafandaki soru işaretleri dağılınca sen de rahatlayacaksın eminim. Böyle kendini yıpratıyorsun sadece, belli belirsiz bir hamle yapıyorsun, adam da sana belli belirsiz bir yanıt veriyor. Sonra kendini yiyip duruyorsun. Yılbaşı bahanesine ne gerek var ki? Açık ol. Zaten adam istemiyorsa istemiyordur, zorla geri döndüremezsin. Ha diyorsan ki ille de pişman olmalı, o zaman bu süreç senden bağımsız demektir. Adam yaşayacak, görecek, kafasına dank edecek de öyle dönecek. Sen de tabi bu süreci beklemeyi göze alırsan daha da üzüleceksin. Şöyle de bir durum var ki sen cidden hatalıysan ve eşin de senin bu hatalarına takılı durumdaysa açıkça konuşmadan durumu düzeltemeyeceğinden yine bir dönüş söz konusu olamayacak. Belki de şu an seni aldatmayı ve terketmeyi kendisinde hak olarak görüyor bu adam, senin yaptıklarına karşılık olarak. Sen hatalarını açıkça itiraf eder, onu gerçekten sevdiğini ve geri istediğini anlatırsan o da hatalarını kabul edip geri dönmek isteyebilir.
Bunların hepsinin sonunda şunu itiraf etmeliyim ki ne evli ne çocukluyum, o yüzden senin konunu ilk okuduğumda "uzatmaya ne gerek var" demiştim. Halen de biraz öyle düşünüyorum ama görüyorum ki insan kafasında soru işaretleriyle bir sona varamıyor. Lütfen net adımlar at, sonuçlarını gör ve ona göre hareket et. Olumsuz yanıtlardan korkuyor olabilirsin ama bu şekilde de hayat geçmez. Normal bir şekilde hayatına devam ettiğini düşünebilirsin ancak biz de görüyoruz ki bu dert seni içten içe yiyip bitiriyor.