Artık haksızlığa uğruyorum, yuvam yıkılıyor, evim, geleceğim kaygılarını bıraktım, hepsinden vazgeçtim ama bu zorbalığı, tehditleri çok Canımı sıkmaya başladı. Anladım ki olayı toparlamak adına bir halt yapmaya niyeti yok, artık bu umurumda da değil ama çocuğu almayı hatta kaçırmayı, bana göstermemeyi düşünmek ne demek? Sen benden ayırdın, ben de senden ayıracağım demek ne demek ?
Ben nasıl bu kadar kötü, bencil bir insanla bu kadar zaman birlikte olmuşum da, tanımamışım ?
Ailem bu zamana dek, olur düzelir, gelir konuşur halledersiniz diyordu, dün babam, bunları öğrenince, "artık sen gitmek istesen de ben kabul etmem, böyle bir adama döneceksen, bizi unut, bu kadar olmaz" dedi. Ben anneme anlatmıştım, o da dayanamamış babama anlatmış. Destek oluyorlar sağ olsunlar. Boşanma davası açacaktım ilk hafta, engel oldular, şimdi hepsinin fikri değişti. Onlar da benim gibi eşimin bu tavırlarına hayret ediyorlar.
Devam etsin bakalım. Yaşayıp göreceğiz.
Ailenizin destek olmasına çok sevindim.
İşler kötüye gittiğinde kötü insan profili çizmeseydi keşke. Ama gerçekten kötü mü yoksa yaralı aslan misali saçma sapan mı konuşuyor bilmiyorum.
İsveç, Norveç'te olmuyor böyle şeyler. Veya yabancı forumlarda hiç Los Angeles'lı Londra'lı birinin eşim kayınvalidemin evini temizlememi istiyor, aynı evde yaşamamız için baskı yapıyor dediğini okumuyorum. Kayınvalide konusu universal ama sorunlar çok daha ufak oluyor. Örneğin "düğün fotoğraflarının hepsini istiyor normal mi" falan yazıyorlar, millet de "parasını o ödenmediyse hepsini vermek zorunda değilsin" vs yazıyor, o kadar. Daha fazlasını yazanlar oranın yerlileri değil de göçmenler oluyor genelde.
Havuz problemi çözüyoruz gibi hissediyorum. Şu BDV'de aileci koca dertleri hiç bitmiyor. Havuz aşağıdan boşalıyor, yukarıdan doluyor. Bir iki dert çözülüyor. O da genelde boşanma ile veya arada pembesu arkadaşın kocası gibi ayrı ev açanlar vs de oluyor çok şükür. Ama çözülenden daha fazla kayınvalide derdi daha doğrusu aileci koca derdi geliyor.
Bir de nüfuzlu bir insan kendisi kadar güçlü olmayana adaletsizlik yaptığında tehdit ettiğinde sinir oluyorum. Onları çok aciz görüyorum. Aşiretten güç almak nedir? Siz Cumhurbaşkanı kızı olsanız böyle yapabilecekler miydi mesela? Veya mesela Cumhurbaşkanı arasa "Siz onu sahipsiz mi sandınız? Bu ne terbiyesizliktir. Zorla bir evde yaşaması için ailece baskı kurmak nedir? Çocukla tehdit etmek nedir? Dağ başı mı burası? Onu üzen karşısında bizi bulur" dese nasıl da pısarlar. Çünkü güçlerini haklı olmaktan değil, nüfuz sahibi bir gruptan alıyorlar. Karşılarında kendilerinden daha nüfuz sahibi biri olsa "olur mu öyle şey biz gelinimizi çok seviyoruz. Zaten ayrı ev tutuyorduk biz. Bir yanlış anlama olmuş efendim. Zorlama, tehdit hiç olur mu. Bize yakışmaz" derler. İşte gerçek acizlik bu.
Sen bunları bunları yaptın o yüzden mahkeme çocuğu sana vermez diyemiyor. Anca görürsün sen diyor. Çok sinir bozucu.
Tüm bunlara rağmen hala umarım düzelir diyorum. Yani bir oluru kaldıysa umarım düzelir, aklı başına gelir, telafi eder. Eşinizin duygusal tarafına hitap etmeyi hiç düşündünüz mü? "Ben seni çok seviyorum. Ama sen beni çok korkutuyorsun. 'Seni anlıyorum, haklısın, ayrı ev tutacağız' desen zaten ben gelecektim. Ama ben artık senden korktum. Tüm bunları unutturabilir misin. Beni sevgiyle sarıp yaralarımı" iyileştirebilir misin" vs deseniz (artık siz daha iyi bilirsiniz duygusal tarafına hitap etmeyi), eşiniz hüngür hüngür ağlamaya başlayacak gibi geliyor. Şu an yaralı aslan misali saçmalıyor olabilir gibi geliyor. Hiç olgunca değil tabii, o ayrı. Olaylar kontrolünden çıktı o yüzden güçlüymüş gibi yapıyor ama aslında çok yoruldu ve duygusal tarafına hitap edilse bastırdığı duygular gün yüzüne çıkacak gibi geliyor.
O boşanmak istemediği sırada, tamam ayrı ev tutacağım dediğinde siz neden kabul etmemiştiniz. Sanırım ailesi boşanmanızı istemiyordu, onlar istemiyor diye demişti, o soğumanız için bir etken olabilir. Ama siz o sırada barışma ihtimalini neden hiç düşünmemiştiniz, orayı kaçırmışım.
Hakkınızda en hayırlısı neyse o olsun. En yakın zamanda güzel haberlerinizi alalım inşallah.