Yıllar önce bende diğer yarım olan eşimi kaybettim.Bizde çok aşık evlenmiştik.Gittiğinde küçükte bir oğlum vardı.Çok zordu, o kadar kötüydüm ki sürekli titrer durumdaydım.Bardak bile tutmak benim için işkence olmuştu, o derece fiziksel olarak bitik duruma gelmiştim.İlaçlarla ayakta durduğum uzun bir dönem yaşadım.Hatta o dönem kafamın çok karıştığı durumlar oldu, o kadar alışmışım ve yakından tanıyormuşum ki eşimi, o öldükten sonra olan toplumsal olaylar hakkında sanki onunla karşılıklı konuşmuşuz gibi gelirdi.Bu konuda söylediği cümleleri bile hatırlardım.Yıllar sonra baktığımda bunun olamayacağını tarihlerin tutmadığını gördüğüm bir sürü olay hatırlıyorum.Ben onları kafamda konuşmuşum eşimle.
Yolda yürürken bile, bir olaya tanıklık etsem yanımda espri yapan sesini duyar gibi olurdum, istemsiz gülümserdim. Hatta bazen oyun oynardım, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranma oyunu.Dışardan ışıkları yanan evime bakardım.Anlık olarak gözlerimi kapatır içerde her zaman olduğu odada eşimin oturmuş beni beklediğini hayal ederdim.Onun ölmüş olduğu fikrinin yükünden bir anlık kurtulup hafiflemeyi o kadar isterdim ki öyle zamanlarda.Hayalimde kapıyı açar içeri girerdim ama o yükten asla tam olarak kurtulamadım.
Ne zaman yemeğe otursam boğazıma hıçkırıklar dolardı, iki lokma yemeden ağlayarak kalkardım.Durumunu çok iyi anlıyorum şimdi size ne desem teselli olmaz, ne söylesem çok uzaktan sizi anlamayan sizinle ilgisi olmayan bir ses gibi gelir.Çocuğun var geçicek daha iyi olacaksın diyen her cümle bana çok yabancıydı çünkü.Şimdi aradan uzun yıllar geçti, ben yeni bir hayat kurdum.Acısı geçti mi geçiyor mu derseniz hiç geçmiyor, hep bir hayata yabancılaşma hali devam ediyor insanda.Sanki bu dünya artık tanıdığı yer değilmiş, başka bir hayatı yaşıyormuş hissi durup dinlendiğinizde sizinle geliyor.Bende kendimi oğlum büyüyene kadar bu dünyaya mahkum bir insan gibi hissederdim.ölümü beklemekten ve bu acıya katlanmaktan başka çaresi olmayan bir insan...
Dediğim gibi hayat akıp gitti, yeni filmler yeni kitaplar yeni karikatürler çıktı.Keşke onunla paylaşabilseydim dediğim çok şey geldi geçti.Hep biraz eksik, biraz buruk kaldı öyle gidiyor.Ama alışıyorsunuz, hergün aynı acıyı çekmeyeceksiniz bir zamandan sonra, ama asla tam olarak yüreğinizdeki ağırlık dinmeyecek.Size şimdi uzak geliyor söylediğim şey ama hayat biraz olsun hafifleyecek bir zamandan sonra.Bunları uzun uzun yazdım çünkü belki anlaşıldığınızı yalnız olmadığınızı hissedersiniz diye...
Çocuğunuza çok iyi bakın, kendinize de öyle, çok öpüyorum sizi, içinize gömülmemeye çalışın, hayata devam etmeye birde.Acıyla birlikte sevdiğinizin sevgisi de gider sanıyor insan ama gitmiyor, siz yeni bir hayat kursanız da hayata adapte olsanız da sevdiğinizi içinizde taşıyacaksınız.O yüzden yaşamaktan ve acının hafiflemesinden korkmayın.Çok çok öpüyorum sizi ve çocuğunuzu.