Eşim tv ye arkadaş kanallarına numarasını vermiş

  • Konu Sahibi Konu Sahibi ecg07
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Arkadaşım Allah yardımcın olsun bu tarz şeyler yaşamak hem hiç hoş değil hem çok üzücü,yıpratıcı. Ama huylu huyundan vazgeçmez diye düşünüyorum ben. ne diyeceğimide bilmiyorumki üzüldüm yani...
 
Evliliğin öyle bir şey olduğunu anca evliler anlıyor demişsiniz, doğrudur. Ben de size "o çocuk" olmanın nasıl bir şey olduğunu anlatayım.

Annem aldatıldığını ilk sezdiğinde ben üç yaşında falanmışım. Annem tabi böyle bir şeyi hazmedebilecek bir kadın değil, ama beni koruma içgüdüsüyle babama bir şans daha vermeye karar vermiş. 7-8 ay daha aynı çatı altında kalmışlar, tabi hiçbir şey eskisi gibi olmamış. Anne ve baba olarak benim için ellerinden geleni yaptılar, ben asla bir kavgalarına tartışmlarına şahit olmadım, ama evdeki gerginliği hatırlıyorum. Annem inanamıyor, çok küçüktün, nasıl anladın, nasıl hatırlıyorsun diyor, ama hatırlıyorum. Çocuklar ne kadar küçük de olsa sezebiliyorlar.

Babam değişti mi peki, hayır tabi ki. Bir kere affedilen, daha beterini yapmaya başlar. İkinci, daha doğrusu annemin bilebildiği ikinci vukuatında, yüzüne tükürmeye bile gerek görmeden, kendi giysilerini, benim eşyalarımı alıp çarpmış kapıyı çıkmış, "sen bu yavrunun babası olmayı zerre kadar hak etmiyorsun" demiş.

Bana babamı hiç kötülemedi, ama artık onunla birlikle yaşayamayacağımızı, böyle çok daha huzurlu olacağımızı anlattı. Evet babamı özledim, ama yeni hayatımızda çok daha mutlu oldum. Annem hıncını almak için beni hiç kullanmadı, babam haftada bir falan beni aldı, bazen ben babamı istedim, ya kendi götürdü, ya da müsaitsen gel al dedi.

Ama ne oldu, zamanla ben de anladım ki, o adam gerçekten de ne beni, ne annemi hak etmiş. Kaç yaşındaydım hatırlamıyorum, kendi gününde beni sevgililerinden birine emanet edip kendi işiyle ilgilendiğini benden öğrenen annem dellendi, beni bi daha ona vermedi, özlersen söyle gelsin burda görüşürsünüz dedi, ama o kadar soğumuştum ki, umurumda bile olmadı.

Şimdi otuz yaşındayım. Annem beni de kendisi gibi güçlü bir kadın olarak yetiştirdi. Yarın bir gün benzeri başıma gelse, bir kere bile affetmem, hele "ben giderdim de çocuğum için..." tırıvırı masallarını hiç anlatmam. Çünkü o çocuğun neler yaşadığını biliyorum. Sizin için de tahmin etmesi zor değildir eminim, ama işinize gelmiyor, ikinci defa affetmek için kendinize sebep bile bulamamışsınız, "bi daha yaparsa beni kaybedeceğini biliyor" falan diyorsunuz. Kaybetme kaygısı olan adam bunu bir kere bile yapmaz, değil ikinci kere... Biriniz aldatmayı, diğeriniz affetmeyi alışkanlık hâline getirmişsiniz.

Siz üç maymunu oynarsınız, görmezsiniz, duymazsınız, konuşmazsınız, o adamın karısı olmaya devam edersiniz, bunlar beni hiç ilgilendirmez. Ama "çocuğum için" masallarına sadece sizin yaşadıklarınızı yaşayıp, gidecek yeri ve imkânı olduğu halde gidemeyenleri inandırırsınız. Bunu söylemek istedim. Bunun evli ya da bekâr olmakla ilgisi yok. İnsanların bekârken sahip olduğu prensipler, o imzayı atınca kaybolmuyor. Önceden vardıysa tabi.

arkadaşım yazdıklarına tamamen katılıyorum... aslında sana özel mesaj göndermek de isterdim ama buradan yazıp herkesle paylaşmak istedim.. yazını okurken kızımın ileride ki yaşamı gözlerimde canlandı şu an kızım 3.5 yaşında ve bende eşimden 1 sene önce ayrıldım ve senin ve annenin yaşadıkları birebir benim ve kızımınkiyle aynı... umarım benim kızımda senin gibi güçlü ve kendini bilen bir birey olur...
 
arkadaşım yazdıklarına tamamen katılıyorum... aslında sana özel mesaj göndermek de isterdim ama buradan yazıp herkesle paylaşmak istedim.. yazını okurken kızımın ileride ki yaşamı gözlerimde canlandı şu an kızım 3.5 yaşında ve bende eşimden 1 sene önce ayrıldım ve senin ve annenin yaşadıkları birebir benim ve kızımınkiyle aynı... umarım benim kızımda senin gibi güçlü ve kendini bilen bir birey olur...


Olur arkadaşım, çünkü güçlü kadınlar, güçlü ve bilinçli evlatlar yetiştirirler. Bu gerçekten kolay değil, sizin neler yaşadığınızı da bilmiyorum, ama eminim haklı sebepleriniz vardır.

Kızınız benden de küçükmüş, sizin işiniz belki biraz daha zor, ama inanın ki "amaan çocuk işte" denilen yaşlarda bile o çocuklar eğriyi doğruyu, haklıyı haksızı ayırdedebiliyorlar.

Ben şanslıydım, Şener Şen ile oynadığı filmde Perran Kutman'ın yaptığı gibi "tükür bakayım babanın suratına!" gibi bir yönlendirilmem olmadı. Annem annemdi, babam babamdı, sadece artık birlikte yaşamayacaktık. Ben bunu 3.5-4 yaşından asla beklenmeyecek bir olgunlukla karşılayabildiysem, bana asla çaktırılmamasına rağmen evde yaşanan huzursuzluğu sezdiğimdendir. Sıradan günler olsaydı, belki cidden hatırlamayacaktım, ama demek ki bi anormallik olduğu için aklımda yer etmiş. "Ben çoktan giderdim de, çocuğum var" diyenler, bu yazdıklarımı bi düşünsünler istiyorum. Çünkü o çocuk, çocuk olabilir, ama salak, ya da kör veya sağır değil, birbirinize nasıl baktığınızı görüyor, bağırmasanız bile sesinizin ton farkını ayırdedebiliyor, her şeyin farkında.

"Annem beni yetiştirdi" diye bir cümle kurdum, ama annem hiçbir zaman beni karşısına alıp "çocuğum güçlü ol, insanlara güvenme, hele erkeklere hiç güvenme" gibi negatif telkinlerde hiç bulunmadı. Hele babamla ilgili tek bir kötü söz bile söylemedi. Ben onun kötü olduğunu aklım kestikçe kendim anladım, o yüzden her şeyi kafamda oturtabildim. Çocuklar bazen çok acımasız olabiliyorlar, Ayşecik, Ömercik, Sezercik filmlerindeki gibi ilkokulda falan bana da sordular "senin baban yok mu, senin baban nerede?" diye, çok üstüme geldikleri oldu, ama bir kere bile ağladığımı hatırlamam, cevabım da kısa ve netti: "benim babam var ama bizim yanımızda değil, çünkü biz onunla mutlu değiliz".

Ben o yaşta da güçlüydüm, çünkü annem güçlüydü, ben de onu görerek büyüdüm. Çocuklar nasihat vererek yetiştirilmez, örnek alarak, yaşayarak, görerek öğrenirler. Annem "kızım için" lafının arkasına sığınıp o evde boynuzlarını parlatsaydı, ben de muhtemelen ezik, sinik, kendine güvensiz biri olur çıkardım, çünkü onu görürdüm, babamın annemi aldattığını görürdüm, annemin kendine saygısızlığını görürdüm, sonra da gelir foruma "aman arkadaşım erkektir yapar, hangimizin kocası yapmıyor ki, otur oturduğun yerde, hattâ biraz kırıt, her gün koynuna gir ki yarın mazallah bırakıp başkasına gider, başınızda erkek olsun" falan derdim. Ama çok şükür öyle bir kadın değilim, çünkü annem de değildi. O hayatta sırtını dayayacağı ailesi bile olmayan kadın, o adamın vereceği nafakaya bile tenezzül etmeden bize yeni bir yuva, yeni bir hayat kurdu. "Erkektir yapar" diyen eziklere "artık bize yapamaz" dedi.

Ben kendi ayaklarımın üstünde durmayı böyle böyle öğrendim, üniversiteye giderken çalışmaya başladım. Allah'a şükür annemin maddi durumu iyiydi, ama kendim de bir şeylerin mücadelesini vermek istedim. Veriyorum da.

Annem benimle hep gurur duydu, evet hayatta bir sürü şey başardım, çoğunu annemsiz başardım, ama hepsinin temelinde annemden aldığım güç var, hayatım boyunca da öyle olacak. Çünkü önce ben annemle gurur duyuyorum.



Bu yazdıklarım çok kişisel, konuyla doğrudan ilgisi yok belki, ama "çocuğum için boşanmıyorum" yerine bazen "çocuğum için boşanıyorum" denmesi gerektiğini savunuyorum, ve bunun pek güzel başarılabildiğini göstermek istedim.

Evet, koca olmak farklıdır, baba olmak farklıdır, kötü bir koca aslında iyi bir baba olabilir. Ama anne ve babanın tamamen kişisel nedenlerden ötürü anlaşmazlık yaşadığı durumlarda söylenebilir bu, yani adam düzgün bir adamdır da karısıyla anlaşamıyorlardır, olabilir bu. Ama aldatma konusu böyle değil. Aldatan adam sadece karısına ihanet etmez, o kadınla kurdukları yuvaya da ihanet eder, o kadınla birlikte yaptıkları çocuğa da ihanet eder. Böyle bir adam kendi çocuğuna nasıl güzel örnek olsun, kendisi afedersiniz ne bok ki, çocuğuna ne versin? Çocuk babasından yalancılığı mı, kaypaklığı mı, ihaneti mi öğrensin, yoksa annesinden onursuzluğu, güvensizliği, ezikliği mi öğrensin?



Bu yazdıklarım tabi ekonomik gücü, sırtını dayayabileceği bir duvarı olanlar için geçerli olabilir. Ben de biliyorum bir sürü kadın hem aldatııyor, hem şiddet görüyor, ama yapacak bir şeyi yok. İçlerinden çok azı "gider temizlikçilik yaparım, yine de çekmem bu hayatı" diyebiliyor. Çok üzülüyorum, Allah yardımcıları olsun demekten başka elimden bir şey gelmiyor. Ama işte tam da bu yüzden kadınların güçlü olması gerekiyor, çünkü o adamlar gözü dışarı kaydığında "zaten bir yere gidemez, çünkü bana körkütük aşık/çünkü bana mecbur" diyor, ya da "amaan, giderse gitsin, çok da tın" diyor. "Aslında kocam beni seviyor da kafası karışmış garibimin, o kadın kocamı baştan çıkarmış, ben de son zamanlarda hiç kendime bakmıyordum" gibi zavallı düşünceler, kadınların savunma mekanizması. Aldatılınca bile kendilerini suçluyorlar ki adamları affedip hiçbir şey olmamış gibi devam etmeye bahaneleri olsun.
 
Olur arkadaşım, çünkü güçlü kadınlar, güçlü ve bilinçli evlatlar yetiştirirler. Bu gerçekten kolay değil, sizin neler yaşadığınızı da bilmiyorum, ama eminim haklı sebepleriniz vardır.

Kızınız benden de küçükmüş, sizin işiniz belki biraz daha zor, ama inanın ki "amaan çocuk işte" denilen yaşlarda bile o çocuklar eğriyi doğruyu, haklıyı haksızı ayırdedebiliyorlar.

Ben şanslıydım, Şener Şen ile oynadığı filmde Perran Kutman'ın yaptığı gibi "tükür bakayım babanın suratına!" gibi bir yönlendirilmem olmadı. Annem annemdi, babam babamdı, sadece artık birlikte yaşamayacaktık. Ben bunu 3.5-4 yaşından asla beklenmeyecek bir olgunlukla karşılayabildiysem, bana asla çaktırılmamasına rağmen evde yaşanan huzursuzluğu sezdiğimdendir. Sıradan günler olsaydı, belki cidden hatırlamayacaktım, ama demek ki bi anormallik olduğu için aklımda yer etmiş. "Ben çoktan giderdim de, çocuğum var" diyenler, bu yazdıklarımı bi düşünsünler istiyorum. Çünkü o çocuk, çocuk olabilir, ama salak, ya da kör veya sağır değil, birbirinize nasıl baktığınızı görüyor, bağırmasanız bile sesinizin ton farkını ayırdedebiliyor, her şeyin farkında.

"Annem beni yetiştirdi" diye bir cümle kurdum, ama annem hiçbir zaman beni karşısına alıp "çocuğum güçlü ol, insanlara güvenme, hele erkeklere hiç güvenme" gibi negatif telkinlerde hiç bulunmadı. Hele babamla ilgili tek bir kötü söz bile söylemedi. Ben onun kötü olduğunu aklım kestikçe kendim anladım, o yüzden her şeyi kafamda oturtabildim. Çocuklar bazen çok acımasız olabiliyorlar, Ayşecik, Ömercik, Sezercik filmlerindeki gibi ilkokulda falan bana da sordular "senin baban yok mu, senin baban nerede?" diye, çok üstüme geldikleri oldu, ama bir kere bile ağladığımı hatırlamam, cevabım da kısa ve netti: "benim babam var ama bizim yanımızda değil, çünkü biz onunla mutlu değiliz".

Ben o yaşta da güçlüydüm, çünkü annem güçlüydü, ben de onu görerek büyüdüm. Çocuklar nasihat vererek yetiştirilmez, örnek alarak, yaşayarak, görerek öğrenirler. Annem "kızım için" lafının arkasına sığınıp o evde boynuzlarını parlatsaydı, ben de muhtemelen ezik, sinik, kendine güvensiz biri olur çıkardım, çünkü onu görürdüm, babamın annemi aldattığını görürdüm, annemin kendine saygısızlığını görürdüm, sonra da gelir foruma "aman arkadaşım erkektir yapar, hangimizin kocası yapmıyor ki, otur oturduğun yerde, hattâ biraz kırıt, her gün koynuna gir ki yarın mazallah bırakıp başkasına gider, başınızda erkek olsun" falan derdim. Ama çok şükür öyle bir kadın değilim, çünkü annem de değildi. O hayatta sırtını dayayacağı ailesi bile olmayan kadın, o adamın vereceği nafakaya bile tenezzül etmeden bize yeni bir yuva, yeni bir hayat kurdu. "Erkektir yapar" diyen eziklere "artık bize yapamaz" dedi.

Ben kendi ayaklarımın üstünde durmayı böyle böyle öğrendim, üniversiteye giderken çalışmaya başladım. Allah'a şükür annemin maddi durumu iyiydi, ama kendim de bir şeylerin mücadelesini vermek istedim. Veriyorum da.

Annem benimle hep gurur duydu, evet hayatta bir sürü şey başardım, çoğunu annemsiz başardım, ama hepsinin temelinde annemden aldığım güç var, hayatım boyunca da öyle olacak. Çünkü önce ben annemle gurur duyuyorum.



Bu yazdıklarım çok kişisel, konuyla doğrudan ilgisi yok belki, ama "çocuğum için boşanmıyorum" yerine bazen "çocuğum için boşanıyorum" denmesi gerektiğini savunuyorum, ve bunun pek güzel başarılabildiğini göstermek istedim.

Evet, koca olmak farklıdır, baba olmak farklıdır, kötü bir koca aslında iyi bir baba olabilir. Ama anne ve babanın tamamen kişisel nedenlerden ötürü anlaşmazlık yaşadığı durumlarda söylenebilir bu, yani adam düzgün bir adamdır da karısıyla anlaşamıyorlardır, olabilir bu. Ama aldatma konusu böyle değil. Aldatan adam sadece karısına ihanet etmez, o kadınla kurdukları yuvaya da ihanet eder, o kadınla birlikte yaptıkları çocuğa da ihanet eder. Böyle bir adam kendi çocuğuna nasıl güzel örnek olsun, kendisi afedersiniz ne bok ki, çocuğuna ne versin? Çocuk babasından yalancılığı mı, kaypaklığı mı, ihaneti mi öğrensin, yoksa annesinden onursuzluğu, güvensizliği, ezikliği mi öğrensin?

Bu yazdıklarım tabi ekonomik gücü, sırtını dayayabileceği bir duvarı olanlar için geçerli olabilir. Ben de biliyorum bir sürü kadın hem aldatııyor, hem şiddet görüyor, ama yapacak bir şeyi yok. İçlerinden çok azı "gider temizlikçilik yaparım, yine de çekmem bu hayatı" diyebiliyor. Çok üzülüyorum, Allah yardımcıları olsun demekten başka elimden bir şey gelmiyor. Ama işte tam da bu yüzden kadınların güçlü olması gerekiyor, çünkü o adamlar gözü dışarı kaydığında "zaten bir yere gidemez, çünkü bana körkütük aşık/çünkü bana mecbur" diyor, ya da "amaan, giderse gitsin, çok da tın" diyor. "Aslında kocam beni seviyor da kafası karışmış garibimin, o kadın kocamı baştan çıkarmış, ben de son zamanlarda hiç kendime bakmıyordum" gibi zavallı düşünceler, kadınların savunma mekanizması. Aldatılınca bile kendilerini suçluyorlar ki adamları affedip hiçbir şey olmamış gibi devam etmeye bahaneleri olsun.

:46::46::46::46::46::46::46::46:
çok güzel anlatmışsın arkadaşım.. doğru söze ne denir :13:
 
Teşekkür ederim.

Biraz konuyu dağıtır gibi oldum, ama benden önce yazan arkadaşa moral olsun istedim, isteyince oluyor demek istedim. Vallahi oluyor.

tam da konuyla alakalı söylediklerin. olur Allah'ın izniyle, neden olmasın? burda kaç insanın adeta yeniden doğuşuna, hayata tutunuşuna, dik duruşlarına şahit olmadık mı.. hem de yokluk içinde, yalnız, desteksiz yapabildiler.
Allah yaşatmasın kimseye böyle ruhu yaralayan olayları inş. ama herşey bizler için yarın ne oluruz kim bilir.. önce rabbimize sonra kendimize güvenmesini bilirsek neden olmasın :65:
 
tam da konuyla alakalı söylediklerin. olur Allah'ın izniyle, neden olmasın? burda kaç insanın adeta yeniden doğuşuna, hayata tutunuşuna, dik duruşlarına şahit olmadık mı.. hem de yokluk içinde, yalnız, desteksiz yapabildiler.
Allah yaşatmasın kimseye böyle ruhu yaralayan olayları inş. ama herşey bizler için yarın ne oluruz kim bilir.. önce rabbimize sonra kendimize güvenmesini bilirsek neden olmasın :65:

Yok, demek istediğim, kendi şahsi konularımla başka bir arkadaşın konusunu bölmem belki hoş değil, ama anafikir olarak dediğiniz gibi, çünkü bacak kadar çocukları olan kadınlar gerektiğinde öyle bir boşanıyorlar ki, o kocacıklarının bile aklı şaşıyor :64:

Böyle konuları okudukça, o annenin çocuğu olduğum için daha bir şükrediyorum, çünkü herkes takdir eder ki, 25 sene öncesinin küçük bir şehrinde bunları yapmak daha sağlam bir sinir sistemi gerektirmiştir..

Bir de şöyle bir şey de var, anne ve babasının böyle şiddetli çatışmalar yaşadığına şahit olarak büyüyüp de hayatının bir döneminde psikolojik destek almamış bir arkadaşım yok.. "Sinek kadar kocam/babamız olsun başımızda bulunsun" diyorlar ama sonra o adamla el ele verip o çocukların psikolojilerini mahvediyorlar.
 
Son düzenleme:
Carmellie aynen senin gibi düsünüyorum, böyle masallara bende inanmiyorum.
 
artaya cıkmasından korkmuş çünkü bu görüşmeleri 4 subat gece yapmış ve ertesi gün müşteri hizmetlerini aramış muhtemelen detayı iptla istedi. becerseydı iptal işlemini ben göremiyecektim... o zamanda farketmiycektim bile... herkesin izleyebileceği bir yer değil ki mesela ben hiç izlemem.. belki sizin esiniz istisnadır... ama dikkat edin asla benim eşim yapmaz deemeyin bunu yapmaz ama başkasını bilemem...

:46::46::46::46::46::46: haklısın canım.bence yuvana sahip cık.evliligini kurtarmak için elinden geleni yap.gene yaparsa sen enazından ben bu yuvayı kurtarmak için çok ugraştım ama sen buna deymezmişsin dersin,inşallah terapi işe yararda yuvanız dagılmaz.:29::16:
 
carmellie arkadaşım;
yazdıkların çok güzel gerçekten.. bu yazdıklarını bir yere kopyalayıp ileride kızıma okutmayı çok isterim açıkçası...
evet haklısın ... bende tam anlattığın sebeplerden dolayı o adamdan ayrıldım.. çünkü ayrılmasaydım kendine saygısı olmayan ve hep ezik bir karakter olacaktım.. kızımda benle beraber ezilecek ve mutsuz olacaktı.. ben şimdiden kızıma anlatabileceğim kadarıyla bunları anlatmaya çalışıyorum... ve bende babasına karşı onu hiçbir zaman doldurmuyorum.. biliyorum ki o ileride beni ve yaşadıklarımızı çok daha iyi anlayacak.. şimdi tabiki üzülüyor babasının bizimle olmamsından dolayı... ama ileride umarım beni anlayabilir...
 
Hic birimiz bir degiliz
bosarim durmam diyenlere gulenler alay edenler olmus
hazm edeceksen unutacaksan yeni bir ihanet ihtimaliyle yasamayi goze alacaksan
bosanma tabiiki..
ama cocugum icin deme.. ailenin butunlugu guzeldir ama birbirine sevgiyle
samimiyetle bakan kari-kocalarin aile butunlugu guzeldir! cocuklar orda mutludur!
esimle cocuktan dolayi fazla ilgilenemeyebilirim
belki kisisel bunalim donemlerim olur
belki sorumluluklarimi yerine getiremem
belki cok guzel degilim belki bakimsizim
belki cirkinlesiyorum belki yaslaniyorum
belki atesli degilim
kisaca belki kusurluyum!
bunlarin hic biri esimin beni aldatmasina sebep olamaz!
her kadin sikintili donemler yasar
her kadin meraklidir
her kadinin nefsi vardir
ama aile kadini kendini baska kollara atma yada netten mesajdan telden
heyecanlarin pesine dusme durumu yoktur!
yada merak ettim su arkadaslik sitesini gireyim erkeklerle yazisayim flort edeyim
diye dusunce gecmez! denesin hele nefsine hakim olamasin ve yakalansin
onun adi bellidir artik!
ihanetin aciklamasi yok!
dolayisiyla erkeklerinde yok!
-kavga etmistikte
-bunalmistimda
-kuyruk salladida
-kanima girdide
-benimle ilgilenmiyordunda
-merak ettimde
hic biri gecerli sebep degildir!
erkegin ve kadinin vazifesidir esinde hosuna gitmeyen yonlerini dile getirip
gerekiyorsa yardimci olmak duzelmesi icin!
bunu yapamiyorsa bahanelere siginmayacak!
ihanet eden erkek gozu disarda erkek karisini sevmiyordur nokta
evdeki esini aptal yerine koyup heyecanlar pesine duserse
ve yakalandigi zaman "bir daha olmayacak " diye aglarsa o'da onun karaktersiz ve
kisiliksiz olmasidir!
haa dedigim gibi boyle erkegi affediyorsa kadin herseyi goze alsin!
kendini yiyip bitirmesin ama sonra mutlu olmaya baksin ve herseye hazir olsun
ve cocugum icin katlaniyorum diye acilarin kadininida oynamasin

iki dakika durmam esim beni bosarsa diyen kadinlara
hahahihi yapmasin kimse! cunku gercekten bunu hazm edemeyecek kadinlarda var
ve sonuna kadar haklilar!
 
Arkadaşlar çok zordayım o kadar mutsuzum ki eşimle artık bunalımdayım ne yapacağımı bilmiyorum
 
tabiki kouştum eşimle.ilkindede ikincisindede eşimin tavrı bisey mi var abartma ben seni seviyorum ne yani nolcak iki msjdan. tarzı seyler köpek gibi pişman oluyo. ne bilim mmerak ettim vs. gecıstırmeye yarayan sözler. bnede tahmın edıyorum bi daha yapıcağını. tabıkı soledım bı daha olursa bosanırım ve reklam ederım senı dedım ilkinde kimseye söylememiştim . şimdikini avukat olan görümceme anlattım abisisni. sizin verdığınız tepkileri gösterdı görümcemde.fakat o duygusal da davrandı. evlilik bu demek erkek ruhunda var aldatma dedi. eger bi kadın benım eşim asla böle seyler yapmıyo derse yalnızca kendini kandırır ya porno izliyo ya msjlaıyo ya 900 ü hat tarzı yerleri arıyo ya ınternette mailleşiyo yada etraftan buluyo bu var dedi. haklıda bazen bıraz aptal olmak gerekıyo. kendim için söluyorum su an ayrılmayacağım ama konuşmuyacam mutsuz olacam ne demeye faturasını inceliyorum bırak polyannacılık oyna dıyorum . aman ne taraftan tutasan pis elin kirleniyo.eşime bir daha olursa mahkemeye sunar herkese duyururum rezıl ederım senı dedım.şimdiki düşüncemi de söyylüyüm sizi kızım 7-8 yaşına gelip bazı hataları anlayıncaya kadar ayrılamam. simdi ayrılsam kızızmda bi hayranlik oluşur babaya anlayamaz bunu önümüzdeki yıllarda. ama biseyleri anlar yaşa gelince bende biliyorum yapıcağımı kaybeden ben olmam o olacak.

böyle düşünen kadınlar genelde çocuk 7- 8 yaşına gelene kadar kazayla (!) hamile kalıp bi 7-8 yıl daha bekleyip sonra iki çocuum vaar nasıl boşanıcam diye ağlıyorlar.. kusura bakmayın ama kocanızın yerinde olsam (Allah korkum olmasa) ben de keyfime bakarım, nasılsa karım iki gün sonra amaaan görmeyeyim duymayayım boşanmaktan iyidir diyecek... bir sonraki başlığınız gözümde canlanır gibi oldu : kocam beni kendi yatağımda aldattı, ne yapmalıyım???...
 
Son düzenleme:
eşin senle pek mutlu değil hayatında yeni şeyler arıyor herhalde görücü evlilik , bu adama başka çocuk doğurmazdım ,pek güvenilir gelmedi eşiniz ,dikkatli ,hayatınıda ona fazla adama seni yarı yolda bırakabilir
 
gecen sene eşim sıcak hikayeleri aramış diye bi konu açmıştım şimdik konum bu. gecen sene ki olayın hemen sonrası eşim feci sekilde kolunu kırınca malum affetmıstim. şimdi eşimin tel faturasında ben evde yokkken gece ceşitli numaralarla msjlaşmış. o numaraları ardım kızlar cıktı 17 yasında bunlarla sapık muhabbetler etmış. kızlarda abla biz eşini tanımıyoruz bır tv kanalında görüp aradık gır gır olsun dıye dedıler.
şimdi napıcam bılmıyorum. 3 gundur hiç konuşmuyorum. kızım var 2 yaşında. ne yapılır , analyamıyorum bana sevgısını tam vermeyen adam ne anlar bu işlerden onu bilmiyorum.
lütfen evli olanlar yorum yapsın çünkü çookk kötüyüm. ayrılsam dıyorum ama cocugu dusunuyorsun sonrasını dusunuyorsun, ayrılmasam nasıl sarılırım ben bu adama nasıl kocam derim yani anlamıyorum ya..

hayatım eşinle konuş al karşına söyle . bir kez oldu affettim de yine aynı şeyi yapıyorsun de.senin bu yaptığın bana saygısızlık de.ben sana böyle bir kötülük yaptımmıki sende bana yapıyorsun diye sor. onla konuşurken gözlerinin içine bakıp konuşki bir iletişim olsun. kendini suçlu hissetsin . sonrada ona sor şimdi ben ne yapayım sen söyle de. hayatım benimde iki evladım var . onlar işin içine girince herşey zorlaşıyor. ama sen eşini tanıyorsun eğer yine yapacağını biliyorsan oturup bi düşünmen lazım. eğer sırf çocuk için düşünüyorsan şunuda bi düşün şuan çocuğun küçük bi ayrılık olursa bundan fazla etkilenemz . inaşşalh ayrılıkta olmaz diyorum ama .üzüldüm durumuna . inşallah eşin bir daha böyl saçmalamaz . başka bir yol daha var ama o biraz cesaret ister eğer eşin o kafadaysa ona bir ders ver aklını başına getir .onu pişman et . ara sıra resti çekmek iyidir ama dozunda kolay gelsin canm:16:
 
Back
X