- 22 Şubat 2008
- 4.520
- 37
- 158
- Konu Sahibi minik_fare
-
- #41
gitmedim burdayım...
tamam... bir punduna getirip sormayı planlıyorıum...ama hemen soramam sanırım...cesaretimi toplamam lazım. Her zaman öfkeyle kalkan zarar ile oturur düşüncesini benimsemiş biri olmuşumdur.
Eşimin bir süredir benden uzaklaştığını hisseder olmuştum. Ama evlendikten sonraki değişime yormuştum.. ne de olsa 5. senemizin içindeyiz. Eh erkekler sevgilerini gösterme konusundaki yetenekleri de malum. Ama böyle birşey görünce tüm anlamlar değişti. Çocuğumuz da yok.
Ve ona çok güvendim. Ona karışmayarak saygı gösterdim. Çünkü böyle birşey olacağı aklımın ucundan bile geçmedi. Hala da bir açıklaması vardır diyorum... ne kadar safım.
Herşey şaka gibi...
Ben evlenene kadar hayatta çok zorluklar çok üzüntüler ve sıkıntılar çektim, çok sevgisiz bir ortamda parçalanmış bir ailede büyüdüm, evlenene kadar hep hakaret ve azar işittim, çalışıyordum o zamanlar, eve gelirdim ve annemin aşağılamalarını dinlerdim. Sebep ise hiçbirşeydi. Eşimi çok severek evlendim, ama eğer rahat ve mutlu bir hayatım olsa belki de hiç evlemezdim.... ya da kolaylıkla boşanır ve yoluma devam ederdim. Ama şimdi adımlarımı dikkatli atmam gerektiğini hissediyorum, çünkü aileye laf anlatması,
geri onların yanına yerleşmesi kolay değil benim için,
bu kriz ortamında ne kendi ayaklarım üstünde durabilecek iş bulabilirim, ne hadi iş buldum kazanacağım para beni geçindirmeye yeter... 5 yıldır işi bırakmıştım, evdeyim. mesleğimin olduğu sektörde kim bana iş verir ki.. bir sürü yeni mezun varken, benim gibi 30 küsür yaşında dul bir bayanı mı alacaklar...
Herşeye hazırlıklı bir duruma gelmek için biraz toparlanmalı ve kendime zaman tanımalıyım. Bu anlaşmazlık durumu devam ederse evet biz boşanırız. Ertelersem belki daha güçlü durabilirim. Boşanmak istemiyorum... ama şu anda hayatımda ilk defa 5 yıldır huzurlu bir hayat yaşadığım e bu huzuru sevdiğim için mi yoksa eşimi hala sevdiğim için mi boşanmak istemiyorum bu ayrımı yapamıyorum... Ama bugünkü olayı yaşadıktan sonra sanırım bu hayatı daha çok seviyorum ben ve bu yüzden de kendimi iğrenç hissediyorum.
Daha önce de genel sebeplerden dolayı bu ilişkinin yürümeyeceğini düşünüp ayrılmayı onu terk etmeyi düşündüm, hatta o işteyken bavulumu çıkardım oturdum biraz... ve tuhaf bir şekilde gün içinde işyerinde çalışan adam geldi eve... birşey unutmuş almaya gelmiş. İnananadım.... Hiç böyle birşey olmamıştı.
Bunun bir işaret olduğunu düşünüp hemen vazgeçmiştim.
Şimdi de bir işaret olsa... ne güzel olur...
benneyaptımki canım sen bence kendi kendini kandırmaktan başka hiç bir şey yapmıyorsun belki ailen seni kabul etmicek o yüzden her şeyi kabullenmek istiyorsun ama bu şekilde de bir evlilik yürümez biraz cesaret benden sana tavsiye eğer bu evliliği sürdürceksen sonunda hiç eşinle konuşma deşme bu olayı çünkü sen kabullenmiyosun kendi kendini kandırıyorsun eşinin hiç bir haklı savunması olamaz eski arkadaşının bikinili resminin olması bilgisayarında sen baştan yanlış yapmışsın bu kadar taviz vermekle:1no2:gitmedim burdayım...
tamam... bir punduna getirip sormayı planlıyorıum...ama hemen soramam sanırım...cesaretimi toplamam lazım. Her zaman öfkeyle kalkan zarar ile oturur düşüncesini benimsemiş biri olmuşumdur.
Eşimin bir süredir benden uzaklaştığını hisseder olmuştum. Ama evlendikten sonraki değişime yormuştum.. ne de olsa 5. senemizin içindeyiz. Eh erkekler sevgilerini gösterme konusundaki yetenekleri de malum. Ama böyle birşey görünce tüm anlamlar değişti. Çocuğumuz da yok.
Ve ona çok güvendim. Ona karışmayarak saygı gösterdim. Çünkü böyle birşey olacağı aklımın ucundan bile geçmedi. Hala da bir açıklaması vardır diyorum... ne kadar safım.
Herşey şaka gibi...
Ben evlenene kadar hayatta çok zorluklar çok üzüntüler ve sıkıntılar çektim, çok sevgisiz bir ortamda parçalanmış bir ailede büyüdüm, evlenene kadar hep hakaret ve azar işittim, çalışıyordum o zamanlar, eve gelirdim ve annemin aşağılamalarını dinlerdim. Sebep ise hiçbirşeydi. Eşimi çok severek evlendim, ama eğer rahat ve mutlu bir hayatım olsa belki de hiç evlemezdim.... ya da kolaylıkla boşanır ve yoluma devam ederdim. Ama şimdi adımlarımı dikkatli atmam gerektiğini hissediyorum, çünkü aileye laf anlatması,
geri onların yanına yerleşmesi kolay değil benim için,
bu kriz ortamında ne kendi ayaklarım üstünde durabilecek iş bulabilirim, ne hadi iş buldum kazanacağım para beni geçindirmeye yeter... 5 yıldır işi bırakmıştım, evdeyim. mesleğimin olduğu sektörde kim bana iş verir ki.. bir sürü yeni mezun varken, benim gibi 30 küsür yaşında dul bir bayanı mı alacaklar...
Herşeye hazırlıklı bir duruma gelmek için biraz toparlanmalı ve kendime zaman tanımalıyım. Bu anlaşmazlık durumu devam ederse evet biz boşanırız. Ertelersem belki daha güçlü durabilirim. Boşanmak istemiyorum... ama şu anda hayatımda ilk defa 5 yıldır huzurlu bir hayat yaşadığım e bu huzuru sevdiğim için mi yoksa eşimi hala sevdiğim için mi boşanmak istemiyorum bu ayrımı yapamıyorum... Ama bugünkü olayı yaşadıktan sonra sanırım bu hayatı daha çok seviyorum ben ve bu yüzden de kendimi iğrenç hissediyorum.
Daha önce de genel sebeplerden dolayı bu ilişkinin yürümeyeceğini düşünüp ayrılmayı onu terk etmeyi düşündüm, hatta o işteyken bavulumu çıkardım oturdum biraz... ve tuhaf bir şekilde gün içinde işyerinde çalışan adam geldi eve... birşey unutmuş almaya gelmiş. İnananadım.... Hiç böyle birşey olmamıştı.
Bunun bir işaret olduğunu düşünüp hemen vazgeçmiştim.
Şimdi de bir işaret olsa... ne güzel olur...
gitmedim burdayım...
tamam... bir punduna getirip sormayı planlıyorıum...ama hemen soramam sanırım...cesaretimi toplamam lazım. Her zaman öfkeyle kalkan zarar ile oturur düşüncesini benimsemiş biri olmuşumdur.
Eşimin bir süredir benden uzaklaştığını hisseder olmuştum. Ama evlendikten sonraki değişime yormuştum.. ne de olsa 5. senemizin içindeyiz. Eh erkekler sevgilerini gösterme konusundaki yetenekleri de malum. Ama böyle birşey görünce tüm anlamlar değişti. Çocuğumuz da yok.
Ve ona çok güvendim. Ona karışmayarak saygı gösterdim. Çünkü böyle birşey olacağı aklımın ucundan bile geçmedi. Hala da bir açıklaması vardır diyorum... ne kadar safım.
Herşey şaka gibi...
Ben evlenene kadar hayatta çok zorluklar çok üzüntüler ve sıkıntılar çektim, çok sevgisiz bir ortamda parçalanmış bir ailede büyüdüm, evlenene kadar hep hakaret ve azar işittim, çalışıyordum o zamanlar, eve gelirdim ve annemin aşağılamalarını dinlerdim. Sebep ise hiçbirşeydi. Eşimi çok severek evlendim, ama eğer rahat ve mutlu bir hayatım olsa belki de hiç evlemezdim.... ya da kolaylıkla boşanır ve yoluma devam ederdim. Ama şimdi adımlarımı dikkatli atmam gerektiğini hissediyorum, çünkü aileye laf anlatması,
geri onların yanına yerleşmesi kolay değil benim için,
bu kriz ortamında ne kendi ayaklarım üstünde durabilecek iş bulabilirim, ne hadi iş buldum kazanacağım para beni geçindirmeye yeter... 5 yıldır işi bırakmıştım, evdeyim. mesleğimin olduğu sektörde kim bana iş verir ki.. bir sürü yeni mezun varken, benim gibi 30 küsür yaşında dul bir bayanı mı alacaklar...
Herşeye hazırlıklı bir duruma gelmek için biraz toparlanmalı ve kendime zaman tanımalıyım. Bu anlaşmazlık durumu devam ederse evet biz boşanırız. Ertelersem belki daha güçlü durabilirim. Boşanmak istemiyorum... ama şu anda hayatımda ilk defa 5 yıldır huzurlu bir hayat yaşadığım e bu huzuru sevdiğim için mi yoksa eşimi hala sevdiğim için mi boşanmak istemiyorum bu ayrımı yapamıyorum... Ama bugünkü olayı yaşadıktan sonra sanırım bu hayatı daha çok seviyorum ben ve bu yüzden de kendimi iğrenç hissediyorum.
Daha önce de genel sebeplerden dolayı bu ilişkinin yürümeyeceğini düşünüp ayrılmayı onu terk etmeyi düşündüm, hatta o işteyken bavulumu çıkardım oturdum biraz... ve tuhaf bir şekilde gün içinde işyerinde çalışan adam geldi eve... birşey unutmuş almaya gelmiş. İnananadım.... Hiç böyle birşey olmamıştı.
Bunun bir işaret olduğunu düşünüp hemen vazgeçmiştim.
Şimdi de bir işaret olsa... ne güzel olur...
kaydirigubbakcemile3aynen katılıyorum sana canım sen anormal düşünmüyorsun merak etme tatlım bende hiç anlamıyorum tabikide eşimin tlf nu karıştırırım oda benimkini bu güvensizlik değil bu rahatlık aynen katılıyorum sanaEvli insanların özeli olamaz bence...
Bilgisayarımı karıştırdın, telefonumu karıştırdın mantığını anlamıyorum ben...
Siz hayatı paylaşırken eşyalarınızda neden senin benim var?
Neden eski kız sevgilisiile hala konuşmasına izin veriyorsunuz oda ayrı bi konu...
Çok rahatsınız...
Yada ben çok anormal düşünüyorum...
tatlım katılmaya bilirsin ben zaten kendi düşüncemi söyledim bu bana göre rahatlık biz bakıyoruz derken habersiz zaten almayız birbirimizin eşyasını çok şükür bizde 4yıllık evliyiz ve hiç bir sorun yaşamadık bu konulardaben de eşimin kişisel eşyalarını asla karıştırmam o da benimkileri karıştırmaz, kullanacaksa mutlaka izin alır.. diğer türlü ikimiz de yapamayız bunun rahat olmakla ilgisi yok.. birbirimize güveniyoruz ve 10 yıldır bu güveni yıkacak hiç birşey yaşamadık çok şüküreşim de olsa, benim eşyalarım bana aittir aynı şey onun için de geçerli..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?