• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşimi kaybettim

Başınız sağolsun , Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah çok zor bi süreç gerçekten de allah size de sabır versin
 
Başınız sağ olsun eş kelimesinin hakkını vermiş birbirinize çok iyi eş olmuşsunuz ❤️ hiçbir söz teselli olamaz. Allah dayanma gücü versin size 🤲🏻
 
4 Mart 2022’de eşime ilk lösemi teşhisi konduğu gece buraya gelmiş ve sizlerden dua istemiştim. O gün, burada dua zincirleri kuruldu, başka lösemi hastalarıyla tanıştık, şifa bulanlar oldu çok şükür… Ama ben eşimi, canımın yarısını, 22 Haziran 2025’te kaybettim. Doğum gününe sadece iki gün kala…

Öyle büyük bir mücadele verdi ki… Rabbim onu şehit mertebesine ulaştırmış, acılarını dindirmiş ve huzura almıştır inşallah. Ben ise şimdi; elim kolum boşalmış bir halde, çaresizce yatakta uzanıyor ve tek bir düşünceyle boğuşuyorum: “Ben ne zaman ona kavuşacağım?”

İlik naklini babasından aldı, %70 uyum vardı. Ancak hastalık kemiklerine sıçradı. Ankara Onkoloji Hastanesi’nde akıllı ilaç ve tomoterapi aldı ama sonuç vermedi… Bir gün profesör beni odasına çekip, “Artık yapılacak bir şey kalmadı,” dedi. O an dünyam yıkıldı ama eşime asla belli etmedim. Memlekete döndük. Pes etmedim. Edemezdim.

Onlarca doktorla görüştüm, hiçbiri kabul etmedi. Ta ki SGK anlaşması olmayan bir hastanede, Türkiye’nin en iyi hematologuna ulaşana kadar… O, herkesin “Temizlenemez” dediği kemikleri temizledi. Eşimle birlikte sevinçten hüngür hüngür ağladık. “Bitti artık,” dedik. Gerçekten bitti sandık…

Sonra kuzeni donör oldu, ilik tuttu. Ama bu kez de vücudu toparlanamadı… Deliryum, böbrek yetmezliği, akciğerde mantar enfeksiyonu derken en sonunda yoğun bakımda entübe edildi… Ve 22 Haziran 2025 sabahı saat 10:30’da kalbi durdu.

Anlatsam kelimelere sığmayacak acılar yaşadı. Tek tesellim artık acı çekmiyor olması. Çocuğumuz yok. 3.5 yıldır nefesim, canım, evim, yurdum oydu. Şimdi nefessiz, yersiz, yurtsuz kalmış gibiyim. Yemek yerken bile suçluluk hissediyorum. Onsuz geçen her saniye, içimde bir yangın…

Neden buraya yazıyorum bilmiyorum… Belki de aylarca şifası için dua isteyen ben, şimdi de ruhu için dua istemeyi borç bildim sizlere. O kadar çok dua ettiniz ki… Şimdi bir kez daha istiyorum, ama bu kez huzuru için.

Bir Fatiha… bir Yasin… Ne okursanız, ne dilerseniz… Eşimin ruhu için, kalbim için, bu yanan yüreğime bir nebze ferahlık olur belki…

Hayat durdu…

Ama ne olur o, gittiği yerde huzurlu olsun
Sözün bittiği yer.. sabırlar diliyorum tüm içtenliğim ile. Unutmayın bir hayat daha var ben inanıyorum göçüp giden tüm sevdiklerimiz ile kavuşacağız 🤲
 
konu başlığını görür görmez hatırladım sizi, çok çok üzüldüm. Allahım sabrınızı arttırsın, eşinize rahmetiyle muamele etsin.
Böyle konularda yorum yaparken çok dikkatli olmak lazım. Ben de teşhis alıp tedavi olalı daha bir yıl bile olmadı, toparlanmaya çalışırken şurda okuduğum birkaç şey moralimi alt üst etti. Bu iş fiziksel olduğu kadar psikolojik de bir savaş ama insanlar teselli edelim derken daha beter şeyler söylediklerinin farkına varmıyorlar maalesef.
Size sabır, tüm hastalara da şifalar diliyorum Allahtan.

Güzel saçlı kadın... Allah senin saçın kadar omur versin hepimize


Evet ya. Bu hastalık öldürmeden bırakmıyor filan yazmak gerekir mi bu konuya. Güya teselli veriyor bazıları. Kimin ne ile imtihan olduğunu bilmeden böyle şeyler yazanlara sinir oluyorum.

Efendimiz diyor ki; ya hayır söyle ya da sus

Hanımlar teselli vermeye çalışırken başkalarının umutlarını kırmayın.

Lütfen üzülme. Kanser artık tedaviye cevap veren bir hastalık. Eskisi gibi değil. Tabi ki ömrü veren Allahtır
Vademiz bitince öleceğiz. Ama hastalık ömür kesmez. Ben son zamanlarda hep iyileşen hastalar duyuyorum..benim anneciğim de rektum tanısıyla tedavi alıyor
Hiç korkmuyorum. Iyilesecegini biliyorum çünkü. Senin için de üzülmedim cünkü iyileseceksin. Kanset eskisi gibi korkutan bi hastalık değil.

Kalbim seninle ve yazdıklarımın hepsi gerçek hiçbiri senin keyfini yerine getirmek için yazılmadı . Allah hepimizin yardımcısı olsun
 
Eski konunuzu da okumuştum. Çok üzülmüştüm. Insanin vadesi bitince sebepler sıralanıyor işte.

Allah cennetinde sizi kavuştursun insallah. Eşiniz nur içinde yatsın.
 
Güzel saçlı kadın... Allah senin saçın kadar omur versin hepimize


Evet ya. Bu hastalık öldürmeden bırakmıyor filan yazmak gerekir mi bu konuya. Güya teselli veriyor bazıları. Kimin ne ile imtihan olduğunu bilmeden böyle şeyler yazanlara sinir oluyorum.

Efendimiz diyor ki; ya hayır söyle ya da sus

Hanımlar teselli vermeye çalışırken başkalarının umutlarını kırmayın.

Lütfen üzülme. Kanser artık tedaviye cevap veren bir hastalık. Eskisi gibi değil. Tabi ki ömrü veren Allahtır
Vademiz bitince öleceğiz. Ama hastalık ömür kesmez. Ben son zamanlarda hep iyileşen hastalar duyuyorum..benim anneciğim de rektum tanısıyla tedavi alıyor
Hiç korkmuyorum. Iyilesecegini biliyorum çünkü. Senin için de üzülmedim cünkü iyileseceksin. Kanset eskisi gibi korkutan bi hastalık değil.

Kalbim seninle ve yazdıklarımın hepsi gerçek hiçbiri senin keyfini yerine getirmek için yazılmadı . Allah hepimizin yardımcısı olsun
Canım ❤️ ben çok iyiyim, çok teşekkür ederim. Keşke herkes senin gibi hassas olsa. Sürecimin çoğunluğu insanlara canımı sıkmakla geçti, kimse kötü niyetli değil ama ağzından çıkan lafı tartmıyor maalesef.
 
Ara ara aklıma geliyordunuz. Çok üzüldüm. başınız sağolsun. Sabır diliyorum size.
 
Canım ❤️ ben çok iyiyim, çok teşekkür ederim. Keşke herkes senin gibi hassas olsa. Sürecimin çoğunluğu insanlara canımı sıkmakla geçti, kimse kötü niyetli değil ama ağzından çıkan lafı tartmıyor maalesef.
Iyi olduğundan en ufak bir şüpheye düşmedim. Çünkü kötü olmamıza bir sebep yok .

Ama senin saçların bende olsaydı daha iyi olabilirdim.😊

Seni seviiyorum güzel kadın ❤
 
4 Mart 2022’de eşime ilk lösemi teşhisi konduğu gece buraya gelmiş ve sizlerden dua istemiştim. O gün, burada dua zincirleri kuruldu, başka lösemi hastalarıyla tanıştık, şifa bulanlar oldu çok şükür… Ama ben eşimi, canımın yarısını, 22 Haziran 2025’te kaybettim. Doğum gününe sadece iki gün kala…

Öyle büyük bir mücadele verdi ki… Rabbim onu şehit mertebesine ulaştırmış, acılarını dindirmiş ve huzura almıştır inşallah. Ben ise şimdi; elim kolum boşalmış bir halde, çaresizce yatakta uzanıyor ve tek bir düşünceyle boğuşuyorum: “Ben ne zaman ona kavuşacağım?”

İlik naklini babasından aldı, %70 uyum vardı. Ancak hastalık kemiklerine sıçradı. Ankara Onkoloji Hastanesi’nde akıllı ilaç ve tomoterapi aldı ama sonuç vermedi… Bir gün profesör beni odasına çekip, “Artık yapılacak bir şey kalmadı,” dedi. O an dünyam yıkıldı ama eşime asla belli etmedim. Memlekete döndük. Pes etmedim. Edemezdim.

Onlarca doktorla görüştüm, hiçbiri kabul etmedi. Ta ki SGK anlaşması olmayan bir hastanede, Türkiye’nin en iyi hematologuna ulaşana kadar… O, herkesin “Temizlenemez” dediği kemikleri temizledi. Eşimle birlikte sevinçten hüngür hüngür ağladık. “Bitti artık,” dedik. Gerçekten bitti sandık…

Sonra kuzeni donör oldu, ilik tuttu. Ama bu kez de vücudu toparlanamadı… Deliryum, böbrek yetmezliği, akciğerde mantar enfeksiyonu derken en sonunda yoğun bakımda entübe edildi… Ve 22 Haziran 2025 sabahı saat 10:30’da kalbi durdu.

Anlatsam kelimelere sığmayacak acılar yaşadı. Tek tesellim artık acı çekmiyor olması. Çocuğumuz yok. 3.5 yıldır nefesim, canım, evim, yurdum oydu. Şimdi nefessiz, yersiz, yurtsuz kalmış gibiyim. Yemek yerken bile suçluluk hissediyorum. Onsuz geçen her saniye, içimde bir yangın…

Neden buraya yazıyorum bilmiyorum… Belki de aylarca şifası için dua isteyen ben, şimdi de ruhu için dua istemeyi borç bildim sizlere. O kadar çok dua ettiniz ki… Şimdi bir kez daha istiyorum, ama bu kez huzuru için.

Bir Fatiha… bir Yasin… Ne okursanız, ne dilerseniz… Eşimin ruhu için, kalbim için, bu yanan yüreğime bir nebze ferahlık olur belki…

Hayat durdu…

Ama ne olur o, gittiği yerde huzurlu olsun
Allah rahmet eylesin.... çok üzüldüm. Fatiha okudum
 
4 Mart 2022’de eşime ilk lösemi teşhisi konduğu gece buraya gelmiş ve sizlerden dua istemiştim. O gün, burada dua zincirleri kuruldu, başka lösemi hastalarıyla tanıştık, şifa bulanlar oldu çok şükür… Ama ben eşimi, canımın yarısını, 22 Haziran 2025’te kaybettim. Doğum gününe sadece iki gün kala…

Öyle büyük bir mücadele verdi ki… Rabbim onu şehit mertebesine ulaştırmış, acılarını dindirmiş ve huzura almıştır inşallah. Ben ise şimdi; elim kolum boşalmış bir halde, çaresizce yatakta uzanıyor ve tek bir düşünceyle boğuşuyorum: “Ben ne zaman ona kavuşacağım?”

İlik naklini babasından aldı, %70 uyum vardı. Ancak hastalık kemiklerine sıçradı. Ankara Onkoloji Hastanesi’nde akıllı ilaç ve tomoterapi aldı ama sonuç vermedi… Bir gün profesör beni odasına çekip, “Artık yapılacak bir şey kalmadı,” dedi. O an dünyam yıkıldı ama eşime asla belli etmedim. Memlekete döndük. Pes etmedim. Edemezdim.

Onlarca doktorla görüştüm, hiçbiri kabul etmedi. Ta ki SGK anlaşması olmayan bir hastanede, Türkiye’nin en iyi hematologuna ulaşana kadar… O, herkesin “Temizlenemez” dediği kemikleri temizledi. Eşimle birlikte sevinçten hüngür hüngür ağladık. “Bitti artık,” dedik. Gerçekten bitti sandık…

Sonra kuzeni donör oldu, ilik tuttu. Ama bu kez de vücudu toparlanamadı… Deliryum, böbrek yetmezliği, akciğerde mantar enfeksiyonu derken en sonunda yoğun bakımda entübe edildi… Ve 22 Haziran 2025 sabahı saat 10:30’da kalbi durdu.

Anlatsam kelimelere sığmayacak acılar yaşadı. Tek tesellim artık acı çekmiyor olması. Çocuğumuz yok. 3.5 yıldır nefesim, canım, evim, yurdum oydu. Şimdi nefessiz, yersiz, yurtsuz kalmış gibiyim. Yemek yerken bile suçluluk hissediyorum. Onsuz geçen her saniye, içimde bir yangın…

Neden buraya yazıyorum bilmiyorum… Belki de aylarca şifası için dua isteyen ben, şimdi de ruhu için dua istemeyi borç bildim sizlere. O kadar çok dua ettiniz ki… Şimdi bir kez daha istiyorum, ama bu kez huzuru için.

Bir Fatiha… bir Yasin… Ne okursanız, ne dilerseniz… Eşimin ruhu için, kalbim için, bu yanan yüreğime bir nebze ferahlık olur belki…

Hayat durdu…

Ama ne olur o, gittiği yerde huzurlu olsun
İlk günden beri konularınızı okuyorum belki hatırlarsınız…

Tarifi olmayan bir acı, yaşamayan bilemez, biliyorum… nurlar içinde yatsın inşallah, mekanı cennet olsun …

Hangi şehirde yaşıyorsunuz? Özelden bana yazarsanız, çalıştığım kurumda size yardımcı olmak isterim..

Bu süreçte ruhunuzun kesinlikle desteğe ihtiyacı var, eğer koşulları sağlayabilirsek , sizi kendim takip edebilirim, düzenli olarak…

İlaç tedavisi + psikoterapi şeklinde

Sizin için yapabileceğim bir şey varsa lütfen bana yazın, lütfen
 
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun Allah sabır versin size inşirah gönül ferahlığı versin
 
Yeni saçlar için dm ye bekleniyorsun 🥰😂😂
Bu mesajım burda yer aldığı için konu sahibinden özür diliyorum. Bir an arkadaşla konuşurken özel yazışıyormuş gibi boş bulundum. Sonra mesajımı sildim aslında ama nedense geri getirilmiş. Site kuralları en azından böyle bir konu içinde biraz esnetilebilirdi. Çok çok özür dilerim.
 
4 Mart 2022’de eşime ilk lösemi teşhisi konduğu gece buraya gelmiş ve sizlerden dua istemiştim. O gün, burada dua zincirleri kuruldu, başka lösemi hastalarıyla tanıştık, şifa bulanlar oldu çok şükür… Ama ben eşimi, canımın yarısını, 22 Haziran 2025’te kaybettim. Doğum gününe sadece iki gün kala…

Öyle büyük bir mücadele verdi ki… Rabbim onu şehit mertebesine ulaştırmış, acılarını dindirmiş ve huzura almıştır inşallah. Ben ise şimdi; elim kolum boşalmış bir halde, çaresizce yatakta uzanıyor ve tek bir düşünceyle boğuşuyorum: “Ben ne zaman ona kavuşacağım?”

İlik naklini babasından aldı, %70 uyum vardı. Ancak hastalık kemiklerine sıçradı. Ankara Onkoloji Hastanesi’nde akıllı ilaç ve tomoterapi aldı ama sonuç vermedi… Bir gün profesör beni odasına çekip, “Artık yapılacak bir şey kalmadı,” dedi. O an dünyam yıkıldı ama eşime asla belli etmedim. Memlekete döndük. Pes etmedim. Edemezdim.

Onlarca doktorla görüştüm, hiçbiri kabul etmedi. Ta ki SGK anlaşması olmayan bir hastanede, Türkiye’nin en iyi hematologuna ulaşana kadar… O, herkesin “Temizlenemez” dediği kemikleri temizledi. Eşimle birlikte sevinçten hüngür hüngür ağladık. “Bitti artık,” dedik. Gerçekten bitti sandık…

Sonra kuzeni donör oldu, ilik tuttu. Ama bu kez de vücudu toparlanamadı… Deliryum, böbrek yetmezliği, akciğerde mantar enfeksiyonu derken en sonunda yoğun bakımda entübe edildi… Ve 22 Haziran 2025 sabahı saat 10:30’da kalbi durdu.

Anlatsam kelimelere sığmayacak acılar yaşadı. Tek tesellim artık acı çekmiyor olması. Çocuğumuz yok. 3.5 yıldır nefesim, canım, evim, yurdum oydu. Şimdi nefessiz, yersiz, yurtsuz kalmış gibiyim. Yemek yerken bile suçluluk hissediyorum. Onsuz geçen her saniye, içimde bir yangın…

Neden buraya yazıyorum bilmiyorum… Belki de aylarca şifası için dua isteyen ben, şimdi de ruhu için dua istemeyi borç bildim sizlere. O kadar çok dua ettiniz ki… Şimdi bir kez daha istiyorum, ama bu kez huzuru için.

Bir Fatiha… bir Yasin… Ne okursanız, ne dilerseniz… Eşimin ruhu için, kalbim için, bu yanan yüreğime bir nebze ferahlık olur belki…

Hayat durdu…

Ama ne olur o, gittiği yerde huzurlu olsun
Başını sağolsun arkadaşım. Daha çok taze acin....çok yeni...açısı dinmez ama zamanla azalır ..zaman herşeye çare.
Hayat durmayacak akıp gidecek zamanla sende adapte olacaksın, güleceksin gün gelecek egleneceksin...
Çocuğunuzun olmamasına sevindim..bir de o babasını aradikca sen kahrolacaktin çünkü...
Sabırlar diliyorum
 
4 Mart 2022’de eşime ilk lösemi teşhisi konduğu gece buraya gelmiş ve sizlerden dua istemiştim. O gün, burada dua zincirleri kuruldu, başka lösemi hastalarıyla tanıştık, şifa bulanlar oldu çok şükür… Ama ben eşimi, canımın yarısını, 22 Haziran 2025’te kaybettim. Doğum gününe sadece iki gün kala…

Öyle büyük bir mücadele verdi ki… Rabbim onu şehit mertebesine ulaştırmış, acılarını dindirmiş ve huzura almıştır inşallah. Ben ise şimdi; elim kolum boşalmış bir halde, çaresizce yatakta uzanıyor ve tek bir düşünceyle boğuşuyorum: “Ben ne zaman ona kavuşacağım?”

İlik naklini babasından aldı, %70 uyum vardı. Ancak hastalık kemiklerine sıçradı. Ankara Onkoloji Hastanesi’nde akıllı ilaç ve tomoterapi aldı ama sonuç vermedi… Bir gün profesör beni odasına çekip, “Artık yapılacak bir şey kalmadı,” dedi. O an dünyam yıkıldı ama eşime asla belli etmedim. Memlekete döndük. Pes etmedim. Edemezdim.

Onlarca doktorla görüştüm, hiçbiri kabul etmedi. Ta ki SGK anlaşması olmayan bir hastanede, Türkiye’nin en iyi hematologuna ulaşana kadar… O, herkesin “Temizlenemez” dediği kemikleri temizledi. Eşimle birlikte sevinçten hüngür hüngür ağladık. “Bitti artık,” dedik. Gerçekten bitti sandık…

Sonra kuzeni donör oldu, ilik tuttu. Ama bu kez de vücudu toparlanamadı… Deliryum, böbrek yetmezliği, akciğerde mantar enfeksiyonu derken en sonunda yoğun bakımda entübe edildi… Ve 22 Haziran 2025 sabahı saat 10:30’da kalbi durdu.

Anlatsam kelimelere sığmayacak acılar yaşadı. Tek tesellim artık acı çekmiyor olması. Çocuğumuz yok. 3.5 yıldır nefesim, canım, evim, yurdum oydu. Şimdi nefessiz, yersiz, yurtsuz kalmış gibiyim. Yemek yerken bile suçluluk hissediyorum. Onsuz geçen her saniye, içimde bir yangın…

Neden buraya yazıyorum bilmiyorum… Belki de aylarca şifası için dua isteyen ben, şimdi de ruhu için dua istemeyi borç bildim sizlere. O kadar çok dua ettiniz ki… Şimdi bir kez daha istiyorum, ama bu kez huzuru için.

Bir Fatiha… bir Yasin… Ne okursanız, ne dilerseniz… Eşimin ruhu için, kalbim için, bu yanan yüreğime bir nebze ferahlık olur belki…

Hayat durdu…

Ama ne olur o, gittiği yerde huzurlu olsun
Çok çok üzüldüm gözlerim dolu dolu okudum.başınız sağ olsun eşinize Allah rahmet eylesin🙏Çok zor bi durum ne diyeceğimi bilemiyorum.Dua etmek yapabileceğimiz tek şey bu.Dediğiniz gibi en azından ağrıları acıları bitti.Ne kadar şanslı ki beraber savaşmışsınız.Hep yanında olmuşssunuz.İyi ki buraya yazmışssınız.İçinizde tutmayın.
 
konu başlığını görür görmez hatırladım sizi, çok çok üzüldüm. Allahım sabrınızı arttırsın, eşinize rahmetiyle muamele etsin.
Böyle konularda yorum yaparken çok dikkatli olmak lazım. Ben de teşhis alıp tedavi olalı daha bir yıl bile olmadı, toparlanmaya çalışırken şurda okuduğum birkaç şey moralimi alt üst etti. Bu iş fiziksel olduğu kadar psikolojik de bir savaş ama insanlar teselli edelim derken daha beter şeyler söylediklerinin farkına varmıyorlar maalesef.
Size sabır, tüm hastalara da şifalar diliyorum Allahtan.

Merhaba türünüz neydi bilmiyorum ancak ben bir şey söylemek istiyorum. Benim teyzem 20 sene önce meme kanseri tedavisi gördü ve 20 senedir kanserden eser yok. Unuttu bile böyle bir hastalık geçirdiğini. Nükseden kadar kanserden tamamen kurtulan da var yani, biz onların hikayesini duymuyoruz sadece. Lütfen kalbinizi ferah tutun ve asla strese girmeyin. Canınız ne istiyorsa imkânlar dahilinde onu yapın, hep kendinizi ön planda tutun. Benim teyzem böyle umursamaz bir insan misal. 20 senedir yazları her gün denizine girdi her gün kafa dinledi ve stresten tamamen uzaklaştı. Size ne iyi geliyorsa onu yapın. İnşallah geri gelmeyecek
 
Basiniz sagolsun kuzum ,yapilabilecek her seyi yapmissiniz ona cok destek olmussunuz , guzel bir esmissiniz Allah sizden de razi olsun cok zor bir süreç ,dualarim sizinle ve esinizle 🌹
 
4 Mart 2022’de eşime ilk lösemi teşhisi konduğu gece buraya gelmiş ve sizlerden dua istemiştim. O gün, burada dua zincirleri kuruldu, başka lösemi hastalarıyla tanıştık, şifa bulanlar oldu çok şükür… Ama ben eşimi, canımın yarısını, 22 Haziran 2025’te kaybettim. Doğum gününe sadece iki gün kala…

Öyle büyük bir mücadele verdi ki… Rabbim onu şehit mertebesine ulaştırmış, acılarını dindirmiş ve huzura almıştır inşallah. Ben ise şimdi; elim kolum boşalmış bir halde, çaresizce yatakta uzanıyor ve tek bir düşünceyle boğuşuyorum: “Ben ne zaman ona kavuşacağım?”

İlik naklini babasından aldı, %70 uyum vardı. Ancak hastalık kemiklerine sıçradı. Ankara Onkoloji Hastanesi’nde akıllı ilaç ve tomoterapi aldı ama sonuç vermedi… Bir gün profesör beni odasına çekip, “Artık yapılacak bir şey kalmadı,” dedi. O an dünyam yıkıldı ama eşime asla belli etmedim. Memlekete döndük. Pes etmedim. Edemezdim.

Onlarca doktorla görüştüm, hiçbiri kabul etmedi. Ta ki SGK anlaşması olmayan bir hastanede, Türkiye’nin en iyi hematologuna ulaşana kadar… O, herkesin “Temizlenemez” dediği kemikleri temizledi. Eşimle birlikte sevinçten hüngür hüngür ağladık. “Bitti artık,” dedik. Gerçekten bitti sandık…

Sonra kuzeni donör oldu, ilik tuttu. Ama bu kez de vücudu toparlanamadı… Deliryum, böbrek yetmezliği, akciğerde mantar enfeksiyonu derken en sonunda yoğun bakımda entübe edildi… Ve 22 Haziran 2025 sabahı saat 10:30’da kalbi durdu.

Anlatsam kelimelere sığmayacak acılar yaşadı. Tek tesellim artık acı çekmiyor olması. Çocuğumuz yok. 3.5 yıldır nefesim, canım, evim, yurdum oydu. Şimdi nefessiz, yersiz, yurtsuz kalmış gibiyim. Yemek yerken bile suçluluk hissediyorum. Onsuz geçen her saniye, içimde bir yangın…

Neden buraya yazıyorum bilmiyorum… Belki de aylarca şifası için dua isteyen ben, şimdi de ruhu için dua istemeyi borç bildim sizlere. O kadar çok dua ettiniz ki… Şimdi bir kez daha istiyorum, ama bu kez huzuru için.

Bir Fatiha… bir Yasin… Ne okursanız, ne dilerseniz… Eşimin ruhu için, kalbim için, bu yanan yüreğime bir nebze ferahlık olur belki…

Hayat durdu…

Ama ne olur o, gittiği yerde huzurlu olsun
Konularınızı biliyordum. Çok çok üzüldüm. Mekanı cennet olsun
 
4 Mart 2022’de eşime ilk lösemi teşhisi konduğu gece buraya gelmiş ve sizlerden dua istemiştim. O gün, burada dua zincirleri kuruldu, başka lösemi hastalarıyla tanıştık, şifa bulanlar oldu çok şükür… Ama ben eşimi, canımın yarısını, 22 Haziran 2025’te kaybettim. Doğum gününe sadece iki gün kala…

Öyle büyük bir mücadele verdi ki… Rabbim onu şehit mertebesine ulaştırmış, acılarını dindirmiş ve huzura almıştır inşallah. Ben ise şimdi; elim kolum boşalmış bir halde, çaresizce yatakta uzanıyor ve tek bir düşünceyle boğuşuyorum: “Ben ne zaman ona kavuşacağım?”

İlik naklini babasından aldı, %70 uyum vardı. Ancak hastalık kemiklerine sıçradı. Ankara Onkoloji Hastanesi’nde akıllı ilaç ve tomoterapi aldı ama sonuç vermedi… Bir gün profesör beni odasına çekip, “Artık yapılacak bir şey kalmadı,” dedi. O an dünyam yıkıldı ama eşime asla belli etmedim. Memlekete döndük. Pes etmedim. Edemezdim.

Onlarca doktorla görüştüm, hiçbiri kabul etmedi. Ta ki SGK anlaşması olmayan bir hastanede, Türkiye’nin en iyi hematologuna ulaşana kadar… O, herkesin “Temizlenemez” dediği kemikleri temizledi. Eşimle birlikte sevinçten hüngür hüngür ağladık. “Bitti artık,” dedik. Gerçekten bitti sandık…

Sonra kuzeni donör oldu, ilik tuttu. Ama bu kez de vücudu toparlanamadı… Deliryum, böbrek yetmezliği, akciğerde mantar enfeksiyonu derken en sonunda yoğun bakımda entübe edildi… Ve 22 Haziran 2025 sabahı saat 10:30’da kalbi durdu.

Anlatsam kelimelere sığmayacak acılar yaşadı. Tek tesellim artık acı çekmiyor olması. Çocuğumuz yok. 3.5 yıldır nefesim, canım, evim, yurdum oydu. Şimdi nefessiz, yersiz, yurtsuz kalmış gibiyim. Yemek yerken bile suçluluk hissediyorum. Onsuz geçen her saniye, içimde bir yangın…

Neden buraya yazıyorum bilmiyorum… Belki de aylarca şifası için dua isteyen ben, şimdi de ruhu için dua istemeyi borç bildim sizlere. O kadar çok dua ettiniz ki… Şimdi bir kez daha istiyorum, ama bu kez huzuru için.

Bir Fatiha… bir Yasin… Ne okursanız, ne dilerseniz… Eşimin ruhu için, kalbim için, bu yanan yüreğime bir nebze ferahlık olur belki…

Hayat durdu…

Ama ne olur o, gittiği yerde huzurlu olsun
Allah sabır versin mekani cennet olsun inşallah. 🙏
 
Back
X