Kayınvalidem eltime gidince tabakta kaldırıyo, çayını da almaya gidiyo, işte buyurmuyo bugün yemekte peçete onlardan taraftaydı isterken sesi içine kaçtı resmen.
Pazar gününden itibaren bende kalmaya başlıcak.
Bana gelince ketılın yanına gider, yeşil çayını ayarını ayarlar, su kaynamış olsa bile içeri gelip kızım hadi çayımı demle der.
Yani masadan giderken tabak kaldırmaymış vs bi yana dursun buyuru üzerine buyuru.
Tatlı dille yapar ve eşime beni çok sevdiğini söyler.(sevmiyo eziyetten haz alıyo)
Eltimde tabak,çanak yıkar.
Bende oğlunun sevdiği yemeği yapıcak olsun kahvaltı bulaşığından sonra oturayım hadi başlayalım oturur onu ister, bunu ister, gider, gelir doğratır, beklersin, ardını temzilersin oturursun yine hadi o nerde, bunu ver şunu yap (tatlı dille) Bi şekilde bişey bulur.10 tencere batırır sırf bana iş çıksın diye.Ay kızım kusura bakma der...
Sonra da ay kızım çok yoruldun çayını iç.
Fırsat mı verdin???
Eşimin yanında oy kızım, canım kızım,nasıl tatlı, nasıl güzel gibi metiyeler ama nasıl samimiyetsiz.
Tenhasını ben biliyorum çünkü.
Kayınvalide eltimden çantasını istediğinde eşi “sen otur ben verirm”dedi ve çalımla verdi.
Evliliğin başından itibaren asla ezdirmedi.
Benimkine bişey desem art niyetli vs’yim
O yüzden eşimle muhatap olmak istemiyorum ama kayınvalideme de bu yaptığı ayrımcılığı uygun bi dille nasıl söyleyebilirim bilmiyorum.
Saygımı bozmadan, hatta tatlı dille onun araya sokuşturduğu gibi sokulturup söylemek istiyorum ne demeliyim?
(Çay vermek vs dert değil, sürekli bişey bulup asla oturmayayım istiyo daha önce açıkca söyledim olay büyüdü)