eşimin çocuğu yardımmmm:((

iyi güzel diyorsunuz da bu beyefendi baştan demiş çocuk sorun olmayacak diye. kaç sene kalır dyorsunuz bu süre içinde bu çocugun yemegi çamasırı temizliği vs vs her şeyi çalışan üvey anneye! kalacak ve en ufak bir sorunda dediğim gibi adı üvey anne olacak. ve birgün bebek sahibi olmak istediklerinde her şey daha zor olacak.




 
Bence kesinlikle daimi olarak sizde kalmamalı,tatillerde veya ara sıra gelsin ama devamlı kalmasın.Ben aynı şeyi yaşadım.Eşimin ilk evliliğinden bir oğlu var.Biz evlendiğimizde 12 yaşındaydı.Benim eşimde sorun olmayacağını ve devamlı bizde kalmayacağını söylemişti.Ama 2 sene sonra annesi evlenmeye karar verince benim rızam bile alınmadan bizde kalmaya başladı.Çocuğu ve eşimi sevdiğim için itiraz etmedim.Çalışan bir bayanım,işim de oldukça ağır vede çocuk bizde kalmaya başladığında kızım 6 aylıktı.Bizde kaldığı süre içinde herşeyi ile ilgilenmeye çalıştım,dersleride dahil. Maddi anlamda hiç bir eksiği olmadı ve bir kere bile sesimi yükselterek konuşmadım.Bizde kaldığı son sene oğlum doğdu,ne doğru düzgün lohusalık yaşadım, ne de bebeğimi emzirebildim Hergün duşunu alıp,kirli sepetini doldurup ,okuldan arta kalan zamanlarda yattı durdu.Ufak tefek işlerde yardımcı olmasını beklerdim.Liseyi bitirdikten sonra eşime 19 yaşında bir erkekle aynı evi paylaşmak istemediğimi artık annesinde kalması gerektiğini söyledim. Önce bozulsa da sonra kabul etti. Sonuç olarak kesinlikle kabul etmeyin,ben yaşadım aynı şeyi.Sonuç ne olursa olsun kabul etmeyin.ben annesinde kalsın demeseydim muhtemelen evleninceye kadar bizde kalacaktı.
 
Evlenmeden önce eşiniz size "oğlum evliliğimizin içinde olmayacak" dedi ve siz de inandınız mı..
Kendi evladı için bu ifadeyi kullanan bir babaya, siz de bugün kalkıp "ben oğlunun bizimle yaşamasını istemiyorum" demişsiniz, çok mu..

Ben üvey anneyle büyüdüm. Babamla olan müşterek çocukları için marketten aldıkları abur cuburları köşe bucak saklardı bu üvey anne. Babam da bunu bilir, göz yumardı. Buzdolabını izin alarak açardım, evde kek-börek pişirildiyse ancak misafirler için ortaya çıkartıldığında el sürebilirdim. Yeni piştiğinde buram buram koksa bile 1 tanecik isteme şansım yoktu. Ama aynı kadın şimdi 20'li yaşlarda olan oğlunun, poğaça pişirdiğinde tepsinin yarısını daha kaynarken yemesi ile mutluluk duyuyor..

"Evi dağıtıyor, hazır yemek istiyor" diye bahsettiğiniz bir insan yavrusu.. Yani etrafa tüy saçan bir papağan veya parkeleri çizen bir ev kedisi değil.. Farkında mısınız..
O çocuk sizin öz evladınız olsaydı, dağıttığı evi zevkle toplar, marketten istediklerini sevinçle temin eder, mideye indirmesini mutlu mutlu izlerdiniz.. Ama şimdi sorun oluyor bunlar.

Tabi siz de kendi açınızdan, bir başkasının çocuğunu kendi çocuğunuzmuş gibi göremeyecek olmakta ve evliliğinizde bir yük olarak kabul etmekte haklısınız, tamamen insani bir his. Bu konuda ahkam kesecek, nutuk atacak değilim.

Yani ne yazık ki ortada en masum kişi olan bu genç, aynı zamanda olayın da mağduru..
Bir anne babanın el bebek gül bebek büyüttüğü, göz nuru bir evlat iken.. Şimdi anneye de gitse babaya da gitse bir tarafı neticede yabancı olacak ve evlilikte yük görülecek. Neyse ki yaşı çok küçük değilmiş, birkaç seneye kendi evine falan çıkabilir umarım.

Umarım annesi ile gider. Anne ne de olsa çocuğunu evliliğinden yeğ tutacak ve onu daha fazla müdafa edecektir. En basitinden "onu yedi, bunu yedi, evi dağıttı" sıkıntıları olmayacak ve üvey babası öz anneyi doldurmak için (erkek mizacı gereği) uğraşmayacaktır.

Oysa siz her fırsatta çocukla ilgili olumsuz fikirlerinizi yansıtacaksınız babasına, zamanla eminim babası da soğuyacak. Bir baba, annesini sevmediği bir çocuğu sevemiyor ne yazık ki..

Hepinize Allah kolaylık versin, ne diyeyim..
 
Son düzenleme:

Boşanmış bir ailede çocuk anne veya babasından kendi seçtiği biri ile kalabilir, bunu dönüşümlü olarak da yapabilir. Sizin rızanızın alınmasına gerek yoktur, ki zaten alınmamış. Bu çocuğun kendi tercihidir, aslolan onun sağlıklı gelişimidir.

Siz de çocuklu dul bir beyle evlenirken bu ihtimalleri kabul etmiş olursunuz otomatikman. Allah esirgesin, sizin evladınız da aynı durumda olabilir ve "19 yaşında bir erkekle aynı evde yaşayamam" diyen bir eş yüzünden alışık olduğu düzeninden kopartılabilirdi.

Diyorum ya, bu durum herkes için zor.. Kızımın arkadaşı 3 günlüğüne yatılı misafir olarak geldi bize. Çamaşırlarını yıkamak, evi dağıtması, "ben dolma yemem, başka ne var" tarzı yemek seçmeleri anında battı bana.. Yalan söyleyecek değilim, evlatlarımıza gösterdiğimiz sonsuz sabrı başka bir çocuğa nasıl gösterebiliriz.

Ama gelgelim ki, çocuklu bir beyle evlenmek tüm bu ihtimallere hazır olmak, en baştan kabullenmek demek oluyor..
 
Çok üzücü ama cok da yerinde bir cümle; annesi olmayanın babası da olmazmış. Allah kimseyi kimseye muhtac etmesin annesinden baska.
 

Sürekli gelecek diye bir şey yok.
Zaten anne evlenme kararını ertelemiş.
Başından atmak isteyen bir anne ya da yeni evlilikte sorun çıkarmak isteyen bir kadın olsaydı bunu daha önce yapardı.
O da sonuçta evlat.
Babasına geldi diye kavga sebebi olmasın.
Konusahibi huzursuzluk çıkardığında pişman da olabilir. Çünkü oeşi o çocuğun aynı zamanda babası.
Ama olağandışı ya da büyük tartışmalara sebep olacak birşey çıkmadıkça sessiz kalmak en iyisi.
Yoksa her işi yapmak zorunda kalacak dediğiniz üvey anne bu kez haklıyken haksız duruma düşecek.
Birçok şeyden sorumlu tutulacak..
 
Siz zor zamanlar geçirmişsiniz,sizin açınızdan haklı olabilirsiniz.Ama baştan çocuk devamlı bizimle kalacak denilseydi belki evlilik gerçekleşmezdi.Çünkü ergenlik çağına gelmiş erkek çocuğu ile aynı evi paylaşmak gerçekten zor.Kendi evinde hapis hayatı yaşamak gibi oluyor.Ben boşanmış olsaydım çocuklarımı babaya bırakmazdım.Çünkü babalar çocuklarıyla anneleri gibi ilgilenemez.İnşallah siz şu an mutlusunuzdur.Dediğim gibi sizin pencerenizden bakınca haklı taraflarınız olabilir ama benim penceremden bakıncada durum gerçekten zor.Aslında en makulu tarafların ikisininde ilk evliliğinden çocukları olması,böylece birbirlerini daha iyi anlarlar.Konu sahibi kabul eder ve çocuk onlarda kalırsa bu evlilik çatırdar bence,çünkü henüz kendi çocuğu yok.Kendisi anne olduktan sonra çocuk kalırsa biraz daha anlayışla bakabilir belki ama yinede zor.
 
Hapinize ayrı ayrı tesekkur ederim. Biçok acıdan gördum durumu. Şuanda hamileyim. Daha cok yeni. Çocugun bizimle kalması istemiyorum. Basta oyle konusmadık ve ben zaten calışıyorum, birde ergen yastaki ve boylesine bakıma muhtac bi cocuga bakamam. O geldiğinde yatak odamızın kapısı bile acık yatıyoruz. Korkdugu için laptop el bilgisayarı daha adını bilmediğim birsuru cihaz hep oturma odamızda duruyo biz oturacak yer dahi bulamıyoruz. Ama eğer eşim kalacak derse bişey demem. Huzursuzluk cıkarmam asla. Dayanmaya calışırım en sonunda da olmadı ben giderim. Cunku bi çocugun kendini babasının evinde sıgıntı gibi hissetmesini istemem. Asla huzursuzluk cıkarmam. Gelme demem. Gelirsede bişey demem yine iyi davranırım ona alışmaya calısırım ama eşimin yaptıgı riyakarlığıda unutamam. Bİter evliliğim. Ne yazıkkı. Onu cok seviyorum ama artık daha cok sevdiğim biri var ve ben cocugumu stres altında asla buyutmem. Onun için giderim.
 

Cok dogru soyluyorsunuz. Ama huzursuzluk cıkarmadım ben hiç. Eşime sadece kalmayacak demiştin dedim.O kadar. Tartısmadım bile hatta dertleştik eşimle. Tatillerde gelir kalır. Ama surekli istemiyorum. Anneside göndermez bence. Ama eğer ben basta bu sozu hatırlatmasaydım eşim zorla alırdı cocugu annesinden.
 

Bebeğiniz hayırlı olsun. Sağlıkla alın kucağınıza inşallah.
Ben size huzursuzluk çıkardınız demedim hiç. Zaten ne kadarhassa olduğunuz da anlaşılıyor.
Ama çok zor bi durum. Yaşamayan bilemiyor ne yazık ki.
Çok iyi niyetli de olsa iki tarf ne yazık ki çok sıkıntılı oluyor.
Ama böyle bir durumda ne kadar haklı olursanız olun, kendi evladıyla ilgili çok adil davranamabiliyor babalar.
Laf söyletmek de istemeyebiliyorlar en başında.
Siz en geçerli sebepleri de sunsanız görmek istemeyebiliyorlar.
Zamanla evdeki sıkıntı ve tatsızlıkları kendileri yaşıyorlar görüyorlar zaten merak etmeyin.
Biraz sesiz kalmak en iy çözüm olabiliyor. Ama bu kabullenmek de olmamalı elbette.
Geride izlemek lazım.
Hamileliğiniz dolayısıyla siz de çok hassas olacaksınız.
Umarım eşiniz bu konuda dengeyi ayarlayabilir.
 
Bebeğiniz hayırlı olsun,sağlıkla kavuşun İnşallah.Hamilelikte ve küçük bebekle gerçekten zor işiniz.Aynı durumu yaşamış biri olarak sizi çok iyi anlıyorum.Bebeğiniz olduktan sonra bakıcı bulmanızda zor olacak çünkü bizim için her ne kadar çocuk olsada bakıcılar ergenlik çağındaki erkek çocuğunun olduğu eve gelmek istemiyorlar.Hem iş hem ev işleri hemde bebekle ilgilenirken çocuğun işlerine vakit ayıramazsanız eşinizle aranız bozulacaktır.Ayrıca eşinizle kardeş gibi olma ihtimalinizde cabası.Bana eşim bizimle kalmayacağını söylemişti,bizimle kalacak deseydi farklı düşünürdüm belki.Sonuçta eve basit bir eşya bile alınırken ortak karar veriliyor ortada çocuk gibi önemli bir konu varken açık konuşulmalıydı.Allah yardımcınız olsun,sizin gelecekte ki hâliniz olarak kafanıza takılan birşey olursa cevaplarım:)
 

Cok tesekkur ederim. Hemen faydalanayım hatta. Benim cocugun evimizi kendi evi gibi görmesi için çabaladım ama yapamadı. Ve artık bende yaptıgımın hata oldugunu gördum. Ona nasıl davranmalıyım. O ince çizgiyi nasıl yakalamalıyım siz ne yaptınız o konuda..
 
Öncelikle evin bir odasını onun odası yaptık.Kendi beğendiği bir genç odası aldık.Eşyalarını beraber yerleştirdik ve evin bir anahtarını ona verdik.Evi gibi hissetmesi için ayrı odasının olması şart.Ondan sonrası yavaş yavaş kendiliğinden geliyor.Sadece tatillerde geleceksede zamanla alışacaktır.
 

Bende evimin bir odasını ona ayrıdım. Ama hiç kullanmıyor orayı.
 
Bende evimin bir odasını ona ayrıdım. Ama hiç kullanmıyor orayı.

Hiç ısrarcı olmayın.Normal davranın,ne aşırı ilgili ne de aşırı ilgisiz.bazı şeyler çocuğun karakterine göre de farklılık gösterir,mesela annesine aşırı düşkünse alışamayabilirde.
 
Annesinin ilgi anlayışı biraz farklı. Cocuga maddi olarak gerekenden fazla imkan veriyor. Cocugun hala arkasını toplayacak bakıcısı var. Düşünün. Ergenlik çağında bi cocuk vucudu gelişiyo ama kendisi hala bebek gibi. Kendi sorumlulugunu dahi alamıyor. Ama annesinin kendisi ile ile ilgilenmediğinden ve ona yemek dahi yapmadıgından sıkayetçi cocuk. Çook üzülüyorum ona. Of kafam cok karısık. Ama ona verdiğim odayıda bebeğim için dizayn etcem mecburen. Onun annesinin evinde bi odası var. Benim bebeğimin baska kimsesi yok ve ben asla onu bişeylerden mahrum bırakmam. Odayı mecbur kardesi ile paylşamayı öğrenecek. Hem belki bebegım sayesinde buyudugunun farkına varır. İlk zamanlarda alışması için onada sorumluluklar vereceğim. Bakalım hayırlısı.
 

Eğitim konusunda yol gösterici olabilirsiniz ancak maalesef tam olarak eğitimine yardımcı olamazsınız.Çünkü söylediğiniz birşeyi yapmadığında ceza verme veya yüksek sesle konuşma şeklinde davranamazsınız,çocuk yanlış anlar alınır.Ben kendi kızıma istediğim şekilde ödül-ceza sistemi uygulayıp,gerektiğinde bağırıyorum.Bana alınsa da bir süre sonra affeder ama üvey çocuk daha farklı düşüneceği için ona bağırma veya ceza sistemi uygulayamayız.Burada öz anne babanın devreye girmesi gerekiyor.Mesela kardeşi ile ilgili vereceğiniz sorumluluğu yerine getirdiğinde ödüllendirebilirsiniz ama yerine getirmezse ceza veremezsiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…