• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşimin evi terketmesi

maaaviorkide

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
16 Kasım 2025
10
4
1
34
Sevgili kadınlar, görüş ve desteğinize ihtiyacım var.

Biz eşimle 4 yıl önce bir tanıdık vasıtasıyla tanıştık ve çok aşık olarak evlendik ancak ilk yılda kavgalarımız çok büyüyordu. O zaten Karadenizli olduğundan çok sinirleniyordu, sesi yükseliyordu. İlk yıllarda bide benim de çalışıyor olmama rağmen tüm evin sorumluluklarını bana bıraktığından dolayı kavga çıkıyordu. Zamanla o da ev işlerinin sorumluluğunu üstlenmeye başladı. Başlarda haftada iki defa büyük kavga ettiğimiz oluyordu. Benim de çocukça davranıp küstüğüm veya evi terkettiğim oluyordu (hemen gelsem de) o da bunu yapıyordu. Zamanla bu büyük kavgalar azaldı, eşim hiç konuşmaz hale geldi. Evliliğin başından beri sürekli eleştirileri ve küçümsemeleri de daha az konuştuğundan dolayı azalmıştı.
Geçen sene çok büyük bir kavgadan sonra kendime söz verdim ne olursa olsun sakin ve konuşarak yaklaşacağıma dair. Eşime de iki hafta öncesine kadar sabırla konuşarak yaklaşmaya çalıştım ama o akşam benim ilişkide bir şeyleri konuşmaya çalışıyor olmamı bile küçümsedi ve ben ona o akşam "beni tahrik etme küçümseme bir kelime bile konuşmam dedim". devam ettiğinden dolayı 4 gün konuşmadım ayrı yattık. Sonrasında bir akşam geldi konuşmaya çalıştı kurduğu küçümseyici cümleleri inkar etti. O noktaya kadar benim için olaylar büyümemişti. Gelip yanımda yatabilirdi ve konuşuyordum da tekrar onunla. Bir sonraki gün yanıma gelip bir yıldır çok mutsuz olduğunu ve bir yıldır ayrılığı düşündüğünü söyledi ve evi terketti. Ben delirecek gibi hissettim çünkü biz eşimle bir yıldır çocuk sahibi olmayı düşünüyorduk ve birlikte kararlaştırmıştık. Aramızda soğuma vardı ve cinsellik azalmıştı ve bende onun huylarından sıkılmıştım ama evlilikte zamanla heyecanın azalmasının normal olduğunu da düşünmüştüm. Kendimi çok suçladım ilk yıllarda çocukça davrandığımdan dolayı ve 4 gün küsüp konuşmadığımdan dolayı.
9 gün sonra yani dün onu aradım ve konuşalım belirleyelim durumu dedim. Hemen eve geldi. Alyansı takılıydı. Bir yıldır yaşadığı ama konuşamadığı evin temizliğiyle ilgili, cinsellik ve arkadaşlarımla ilgili rahatsızlıklarını ifade etti. Cinselliğe konu geldiğinde umursamaz ve alaycı bir tavırla "zaten başta da aman aman değildi" dedi. Ben aile terapisini önerdim. O ise bir işe yaramaz bir şey değişeceğini düşünmüyorum dedi. Ben ayarlasam aile terapisini gideceğinden eminim. En son net bir cevap vermeden arabanın lastiklerini değiştirmeyi unutma dedi. evin kredisini kapatmak istediğini hesabımda ne kadar para olduğunu sordu. Azmış hesabındaki para anca kendine harca diyip laf çarptı ve kalktı gitti. eşimin çok yıkıcı biri olduğunu ve bizim aramızdaki bu kavgayı güç savaşına döndürdüğünden eminim ama 10 gündür aşırı allak bullak zihnim. Çok kaygılıyım birden bire hayatım değişecek galiba. Bana yardımcı olur musunuz; ne yapacağım? Ayrılmak mı istiyor? Blöf mü yapıyor?
 
Aramızda soğuma vardı ve cinsellik azalmıştı ve bende onun huylarından sıkılmıştım ama evlilikte zamanla heyecanın azalmasının normal olduğunu da düşünmüştüm.
Normal değilmiş demek ki yanlış düşünmüşsünüz. Şu anlattıklarınızı pes peşe yaşamadığınızı aralıklı sürelerde yaşadığınızı düşünecek olursak mutluluk hiç uğramamış size .

zaten dört yılınız için sarf ettiğiniz güzel dört tane cümle yok konunuzda
 
Sevgili kadınlar, görüş ve desteğinize ihtiyacım var.

Biz eşimle 4 yıl önce bir tanıdık vasıtasıyla tanıştık ve çok aşık olarak evlendik ancak ilk yılda kavgalarımız çok büyüyordu. O zaten Karadenizli olduğundan çok sinirleniyordu, sesi yükseliyordu. İlk yıllarda bide benim de çalışıyor olmama rağmen tüm evin sorumluluklarını bana bıraktığından dolayı kavga çıkıyordu. Zamanla o da ev işlerinin sorumluluğunu üstlenmeye başladı. Başlarda haftada iki defa büyük kavga ettiğimiz oluyordu. Benim de çocukça davranıp küstüğüm veya evi terkettiğim oluyordu (hemen gelsem de) o da bunu yapıyordu. Zamanla bu büyük kavgalar azaldı, eşim hiç konuşmaz hale geldi. Evliliğin başından beri sürekli eleştirileri ve küçümsemeleri de daha az konuştuğundan dolayı azalmıştı.
Geçen sene çok büyük bir kavgadan sonra kendime söz verdim ne olursa olsun sakin ve konuşarak yaklaşacağıma dair. Eşime de iki hafta öncesine kadar sabırla konuşarak yaklaşmaya çalıştım ama o akşam benim ilişkide bir şeyleri konuşmaya çalışıyor olmamı bile küçümsedi ve ben ona o akşam "beni tahrik etme küçümseme bir kelime bile konuşmam dedim". devam ettiğinden dolayı 4 gün konuşmadım ayrı yattık. Sonrasında bir akşam geldi konuşmaya çalıştı kurduğu küçümseyici cümleleri inkar etti. O noktaya kadar benim için olaylar büyümemişti. Gelip yanımda yatabilirdi ve konuşuyordum da tekrar onunla. Bir sonraki gün yanıma gelip bir yıldır çok mutsuz olduğunu ve bir yıldır ayrılığı düşündüğünü söyledi ve evi terketti. Ben delirecek gibi hissettim çünkü biz eşimle bir yıldır çocuk sahibi olmayı düşünüyorduk ve birlikte kararlaştırmıştık. Aramızda soğuma vardı ve cinsellik azalmıştı ve bende onun huylarından sıkılmıştım ama evlilikte zamanla heyecanın azalmasının normal olduğunu da düşünmüştüm. Kendimi çok suçladım ilk yıllarda çocukça davrandığımdan dolayı ve 4 gün küsüp konuşmadığımdan dolayı.
9 gün sonra yani dün onu aradım ve konuşalım belirleyelim durumu dedim. Hemen eve geldi. Alyansı takılıydı. Bir yıldır yaşadığı ama konuşamadığı evin temizliğiyle ilgili, cinsellik ve arkadaşlarımla ilgili rahatsızlıklarını ifade etti. Cinselliğe konu geldiğinde umursamaz ve alaycı bir tavırla "zaten başta da aman aman değildi" dedi. Ben aile terapisini önerdim. O ise bir işe yaramaz bir şey değişeceğini düşünmüyorum dedi. Ben ayarlasam aile terapisini gideceğinden eminim. En son net bir cevap vermeden arabanın lastiklerini değiştirmeyi unutma dedi. evin kredisini kapatmak istediğini hesabımda ne kadar para olduğunu sordu. Azmış hesabındaki para anca kendine harca diyip laf çarptı ve kalktı gitti. eşimin çok yıkıcı biri olduğunu ve bizim aramızdaki bu kavgayı güç savaşına döndürdüğünden eminim ama 10 gündür aşırı allak bullak zihnim. Çok kaygılıyım birden bire hayatım değişecek galiba. Bana yardımcı olur musunuz; ne yapacağım? Ayrılmak mı istiyor? Blöf mü yapıyor?
Tek tavsiyem barışıp çocuk yapmayın sakın.
 
1 yıldır düşünüyordum demiş fevri verilmiş bir karar değil. Eminim çok kırıldınız ama Ölçmüş tartmış olmayacağına karar vermiş,sevgisi de yok demekki siz istemeseniz de şimdi bitmezse bir kaç yıl sonra yine aynı konular gündeme gelir. Bende aynı şeyleri yaşadım ve sonuç boşandık. Umarım siz düzeltirsiz hayırlısı olsun hakkınızda.
 
Sevgili kadınlar, görüş ve desteğinize ihtiyacım var.

Biz eşimle 4 yıl önce bir tanıdık vasıtasıyla tanıştık ve çok aşık olarak evlendik ancak ilk yılda kavgalarımız çok büyüyordu. O zaten Karadenizli olduğundan çok sinirleniyordu, sesi yükseliyordu. İlk yıllarda bide benim de çalışıyor olmama rağmen tüm evin sorumluluklarını bana bıraktığından dolayı kavga çıkıyordu. Zamanla o da ev işlerinin sorumluluğunu üstlenmeye başladı. Başlarda haftada iki defa büyük kavga ettiğimiz oluyordu. Benim de çocukça davranıp küstüğüm veya evi terkettiğim oluyordu (hemen gelsem de) o da bunu yapıyordu. Zamanla bu büyük kavgalar azaldı, eşim hiç konuşmaz hale geldi. Evliliğin başından beri sürekli eleştirileri ve küçümsemeleri de daha az konuştuğundan dolayı azalmıştı.
Geçen sene çok büyük bir kavgadan sonra kendime söz verdim ne olursa olsun sakin ve konuşarak yaklaşacağıma dair. Eşime de iki hafta öncesine kadar sabırla konuşarak yaklaşmaya çalıştım ama o akşam benim ilişkide bir şeyleri konuşmaya çalışıyor olmamı bile küçümsedi ve ben ona o akşam "beni tahrik etme küçümseme bir kelime bile konuşmam dedim". devam ettiğinden dolayı 4 gün konuşmadım ayrı yattık. Sonrasında bir akşam geldi konuşmaya çalıştı kurduğu küçümseyici cümleleri inkar etti. O noktaya kadar benim için olaylar büyümemişti. Gelip yanımda yatabilirdi ve konuşuyordum da tekrar onunla. Bir sonraki gün yanıma gelip bir yıldır çok mutsuz olduğunu ve bir yıldır ayrılığı düşündüğünü söyledi ve evi terketti. Ben delirecek gibi hissettim çünkü biz eşimle bir yıldır çocuk sahibi olmayı düşünüyorduk ve birlikte kararlaştırmıştık. Aramızda soğuma vardı ve cinsellik azalmıştı ve bende onun huylarından sıkılmıştım ama evlilikte zamanla heyecanın azalmasının normal olduğunu da düşünmüştüm. Kendimi çok suçladım ilk yıllarda çocukça davrandığımdan dolayı ve 4 gün küsüp konuşmadığımdan dolayı.
9 gün sonra yani dün onu aradım ve konuşalım belirleyelim durumu dedim. Hemen eve geldi. Alyansı takılıydı. Bir yıldır yaşadığı ama konuşamadığı evin temizliğiyle ilgili, cinsellik ve arkadaşlarımla ilgili rahatsızlıklarını ifade etti. Cinselliğe konu geldiğinde umursamaz ve alaycı bir tavırla "zaten başta da aman aman değildi" dedi. Ben aile terapisini önerdim. O ise bir işe yaramaz bir şey değişeceğini düşünmüyorum dedi. Ben ayarlasam aile terapisini gideceğinden eminim. En son net bir cevap vermeden arabanın lastiklerini değiştirmeyi unutma dedi. evin kredisini kapatmak istediğini hesabımda ne kadar para olduğunu sordu. Azmış hesabındaki para anca kendine harca diyip laf çarptı ve kalktı gitti. eşimin çok yıkıcı biri olduğunu ve bizim aramızdaki bu kavgayı güç savaşına döndürdüğünden eminim ama 10 gündür aşırı allak bullak zihnim. Çok kaygılıyım birden bire hayatım değişecek galiba. Bana yardımcı olur musunuz; ne yapacağım? Ayrılmak mı istiyor? Blöf mü yapıyor?
Karadenizlilerin hepsi oyle mi bilemem ama en azindan benim tanidiklarimda asiri bi burnu buyukluk mevcut, dunyanin en guzeli, yakisiklisi, zekisi, akillisi, is bileni en en en herseyi onlar, dolayisiyla hayatta bir Karadenizliliyle evlenmem diye dusunurdum bekarken (fikrim değişmedi), cunku evlilik ego savasiyla yuruyecek bir kurum degil.

Sizin durumunuzdada bariz bir ego savasi mevcut, tamam cinsellikte beklentiler farkli oldugu icin elestiriye okeyim ama "aman aman degildi" diyecek adamin beni cinsellikte goklere cikariyor olmasi gerekirdi en azindan ki elestirdigine hak verebileyim.

Aniden evi terketmek diyemeyiz siz bu yola emin adimlarla ilerlemissiniz anlattiklariniza gore, sizin bu durumda allak bullak olmaniz beni cok sasirtti.

Ne yapacaksiniz? Tabiki gururunuza siginip arkanizi doneceksiniz bu adama.
 
Özellikle durumu anlayamaya çalışıp değerlendirenlere teşekkür ediyorum. Benim kafam allak bullak oldu çünkü evliliklerde heyecanın zamanla azaldığını ve sıkıcı bir hal aldığını bunun normal olduğunu düşünüyordum. Ben sürekli olayları büyüttüğüme dair geri dönüşler aldığımdan dolayı ben kafamda büyütüyorum diye düşünüyordum. Evet, hala eşimi seviyorum ama maalesef dedikleriniz doğru. Bu ilişkinin son kullanım tarihi dolmuştur ve bu noktadan sonra yollarımızı ayırmamız ve ikimizin de hayatımıza bakması daha iyi
 
Adam 1 yildir ayrilmayi dusunuyormus daha ne denir ki boyle birine
Hala terapist diyorsunuz
Oturup konusulabilen biri de degil sizi alaya alip duruyor
Evin kredisini de kapatmak istiyor ki bosanirken kolayca bolusulsun
Giderken bile maasinizi anca kendinize harcadiginiz icin laf sokuyor
Sizde hala umutlanacak birseyler ariyorsunuz
Ilginc
 
kavga esnasında boşanmak istiyorum dese belki bir anlık sinirle diyeceğim de şu durumda adam evi terk etmiş ve sakin konuşma esnasında da kararlılığını devam ettirmiş . Görünen ve bana geçen hissiyat eşiniz bu evliliğe dair umudunu yitirmiş ve bu nedenle de kafasında bitirmiş ilişkiyi.
 
Dost acı söyler diyelim. Eşinizin sizi sevdiğini düşünmüyorum ve ayrılmak istiyor. Eşiniz aranızdaki ilişkiyi düzeltmek iyileştirmek istemiyor ki böyle birine terapi işe yarar mı sizce? Çoktan bitmiş, siz de artık yormayın kendinizi. Kabullenin. Düzeliriz diye çocuk yapmayın bu arada. Daha da kötü olur.
 
Özellikle durumu anlayamaya çalışıp değerlendirenlere teşekkür ediyorum. Benim kafam allak bullak oldu çünkü evliliklerde heyecanın zamanla azaldığını ve sıkıcı bir hal aldığını bunun normal olduğunu düşünüyordum. Ben sürekli olayları büyüttüğüme dair geri dönüşler aldığımdan dolayı ben kafamda büyütüyorum diye düşünüyordum. Evet, hala eşimi seviyorum ama maalesef dedikleriniz doğru. Bu ilişkinin son kullanım tarihi dolmuştur ve bu noktadan sonra yollarımızı ayırmamız ve ikimizin de hayatımıza bakması daha iyi
Bir büyüğümden duymuştum erkeklerin evlilik içerisinde ilk çocukları hanımları olmalı yoksa ne o evlilik yürür ne de mutlu olursunuz demişti. O kadar doğru ki biz kadınlar olarak sürekli hormonel değişikliğe maruz kalıyoruz o yüzden eşlerimizin kesinlikle daha anlayışlı olmaları lazım. Sizde tam tersi olmuş ne güzel henüz çocuğunuz da yok, sizde bu hayatı bir kere yaşıyorsunuz kendinize bu haksızlığı yapmayın bir saniye bile düşünmeyin bence boşanın. Hayat önünüze daha adam gibi davranmayı bilen birini çıkartır ilerde umarım, hayat çok uzun 🌸
 
Okurken içindeki kaygıyı ve göğsünün üzerinde oturan öküzü hissettim.
Umarım sakin olabilir ve süreci olabildiğince sağlıklı sürdürürsün arkadaşım.

Öncelikle, detayları bilemediğimiz için anlattığın kadarıyla boşanacak bi şey yok ortada.
Ha, sen boşanmak istesen, adam vır vır susmadı her şeyi eleştirdi ev işlerini bana yıktı ben de soğudum desen tamam derim ama ona ne oluyor anlayamadım.

Eğer, boşanmayı blöf olarak kullanıyorsa ve aklınca seni cezalandırmaya, burnunu sürtmeye çalışıyorsa bu çok daha kötü.
Becerebilir misin bilemiyorum ama "ne istiyorsan yap keyfin bilir" tarzında yaklaşırsan kazanan sen olursun gibi geliyor.

Ben senelerce ayrılıkla ve boşanmayla tehdit edilip sindiğim için durumun çok tehlikeli olduğunu söyleyebilirim sadece. İnsan suçsuz olduğunu bile bile özür diler hale geliyor. ilişkilerde denge tamamen bozuluyor o zaman.
O sana her lafı söylüyor ama sen ağzını açsan "kapı orda git boşan" diyebiliyor karşı taraf.

Her ne olursa olsun gün sonunda insan güven duyabileceği, her sorunda boşanma fikriyle gelmeyen birini, birlikte olmak ve ilişkiyi kurtarmak için çözümler üreten birini hak ediyor. Ben artık başka türlü yapamam mesela. Elbette ilişkiler bitebilir, boşanabilirsin benim demek istediğim boşanmayı veya ayrılmayı cezalandırma yöntemi olarak kullanmak. Yoksa gerçekten ilişkinize dair umudu yoksa, yoluna yalnız devam etmek istiyorsa buyursun gitsin. Ama bi yandan da yükü senin omuzlarına atmak, seni suçlayıp durmak falan, bana samimi gelmiyor yani.
 
Bir büyüğümden duymuştum erkeklerin evlilik içerisinde ilk çocukları hanımları olmalı yoksa ne o evlilik yürür ne de mutlu olursunuz demişti.

3-4 sene önce şu lafla aşırı dalga geçer, ne saçma şey derdim.
40 yaşına geliyorum ve çok katılıyorum artık buna.
Erkek daha çok sevecek, daha şefkatli olacak, daha sabırlı ve tahammülkar olacak ilişkide bence.
Kadının zaten doğası rengarenk, doğru adama denk gelince doğru rengi alır.
 
Back
X