Bir kere başlamışlar sömürmeye, eşinizde buna izin vermiş, dahası gelir. Sizin eviniz sizin yuvanız. Herke çalışsın harcasın canım bu ne böyle... Bende başlarda aman ucuzu olsun aman masraf olmasın diyordum, baktım bana birşey alınmıyor ama eşimin tarafına su gibi para akıyor. Resti çektim, bana ucuz şeyler alma dedim. Yok işte 1 çiçek bile alsan mutlu olurum ayaklarını bıraktım, o para harcanacaksa bana harcanacak dedim. Sonra evimiz yuvamız olduğunu, herkesin mal mülk peşinde olduğunu ve bizim enayi olmadığımızı açık bir dille anlattım eşime. Abisi ev aldı, bütün sülale bizim düğün arefesinde onun derdine düştü. Eşimin bana bilezik almak için biriktirdiği parayı bile babası oraya yatıracaktı. Eşimde saf. Ama ben göz açtırmadım. Evleniyorsak 5 liranın hesabını bile bilicem, kimseye para yediremem dedim. Şimdi getirir parayı tıkır tıkır elime sayar, bende hesabımıza yatırırım. Yine herşeyin uygununu alırız, har vurup harman savurmayız. Hiç değilse artan para kendimizde kalıyor artık. Sende eşini öyle gaza getirebilirsin. Akşama kadar çalışıp didiniyosun yazık değilmi sana, 1 liranın kıymetini bilmemiz lazım diye.. Birde şu durum var çevremde çok gördüm, insanlar ağlar yok yok diye, şunu alamıyoruz bunu alamıyoruz biz geçinemiyorz diye, bi bakarsın ev almış bir bakarsın araba almış... Hep bunları örnek veririm bende. Birsürü borcumuz var, evimiz arabamızda yok ama çok şükür çalışıp kazanacak bir işimiz var. Hep derim, yok yok diye ağlamak doğru değil şükretmek lazım ama kazanıyoruz diyede ele saçamam kimse kusura bakmasın