- 8 Kasım 2014
- 1.634
- 1.313
- 63
- Konu Sahibi Posedion25
-
- #61
Yo hayır aile yanında kendilerini reis göstermeye bayılıyorlar. Çocuk gibi bunu yapınca da yumuşamaya başlıyorlar ama yeteri olgunluğ erişince zaten onlara da saçma gelmeye başlıyor bu durum. Bi duruluyorlar saygıları artıyor Zamanla kadın evin reisi oluyor.Yani sürekli kendimi geri çekmeli yım onu takmiyormus gibi yapmalıyım öyle mi ?
Ama ben onu çok takıyorum.....
O zamn üzerine gitme adamın madem evde çok çok iyi ailesinin yaninda da sen onun istediği gibi olmaya gayret etNormalde kılıbık denebilecek kadar uysal biridir... Ben mi abartiyorum sizce
Katılıyorum. Korkuyorlar cunku. Aslında ben davul bıle dengı dengıne dıyen bırı degılım ama dogulularda olan hızmet orf adetler cok farklı bızde gocmenız esımde trakyalı ne adet var ne orf gelenek gorenek. Bacak bacak ustunede atarız , kocamızın dızınede uzanırız tabı bunlar olurken yalak şap bi durum degıl.Sevgisini sınamak değil sizin evliliğiniz sınanacak. Ben hiç öyle evlenmeyi düşünmedim tamamen farklı kültürle. Biz göçmeniz eşim de göçmen. Ben daha 20li yaşlarımın başındayken babam bana doğulu damat getirme dedi ben de onun memleketlisini buldum :) ona rağmen evlilik zor...
Sadece ailesinin yanındayken böyle davranıyor diye düşündüm öyle değil mi? Normal zamanda uzakkende mi öyle? Yani bizde şu var eşim doğulu kürt bizde doğulu ve kürdüz. Ama ben biraz sert yetiştirildim. Hemen sesim yükselir hemen terslerim içimde tutamam bişeyleri işk başlarda sert olan eşimdi şimdi "Allah korusun sana bişey diyebilr miyim ben" diye laf sokar oldu arada.
Doğu erkekleri hamur gibi oluor. Damarlarını bilmek lazım. Tek şeye programlışar çalışıp para getirmek ve çocuk yapmak. Geri kalan konularda yönetilmek istiyorlar. Ondan daha çok kuralcı olursan o sana yanaşmaya başlıyor
Misal vereyim eşim milletin içinde ayak tirnaklarim uzamış keseyim dedi yegeninden tırnak makası istedi ben de inan ki kiznadim sadece biraz bozulmuş bi ses tonuyla "evde üc hafta tırnak kesmiyorsun şimdi tırnak kesesin mi tuttu milletin içinde dedim. Başbaşa kalınca bunu diyor bana milletin içinde onu uyarıp kizmamaliymisim yanlış mış vs vs. Diyorum senin abilerin yengelerin de tartışıyor o zaman da "biz onlar gibi olmamalı imisiz o zaman ne fark kalirmis " ama başka her türlü konuda onlar gibi olmaya hevesli ben susayim oturayim hiçbir uyarıda öneride bulunma yayım....
Ben de dedim ki bak sen böyle yapmaya devam edersen ben de ailene samimi davrannam gecerim köşeye otururum ayağıma hizmet beklerim. ona da yok diyor.
katılıyorum ben ev içinde eşimden her şeyi isterim her şeyi yapar. Ama dışarıda ve ailesinin yanında dikkat ederim bana su ver demem mesela. Ya da uyarmam. O da bana aynı şekilde. Karşılıklı fedakarlıkla ve zamanla oturuyor bunların hepsiAma bak burada eşin haklı. (Eğer kendisi de o şekilde davranıyorsa!)
Ben mesela eşimi hiç bir şekilde ailesinin yanında veya arkadaşlarımızın yanında uyarmam.
Sesimi yükseltmem, saygıda kusur etmem eşime.
Ama eşim de bu şekilde davranır bana karşı, bunun altını çizeyim.
Biz karşılıklı olarak dışarda, aile yanında birbirimize saygıda kusur etmeyiz.
Fakat eve geldiğimizde eğer bir durum yaşanmışsa "böyle mi olmalıydı, yaptığın ne kadar yanlış" şeklinde birlikte konuşabiliyoruz. Benim yaptığım herhangi bir hata veya onun yapmış olduğu herhangi bir hatada. Böylelikle insan içerisinde birbirimize karşı saygısızlık etmediğimizde, saygımız azalmıyor.
Ha eşin böyle diyor, ama kendisi sana farklı davranıyorsa o zaman haklısın.
Sen de eşini bu konuda uyarıp "ben sana gereken saygıyı insan içerisinde gösteriyorsam, sen de bana göstereceksin, ama senden o saygıyı bulamayınca, ben de sana aynı şekilde davranmak zorunda kalıyorum" deme hakkın olur...
Çünkü evlilikler tek taraflı fedakarlık ve anlayış ile yürümüyor malesef...
Günaydın Aydın dan :) ben de Aydın liyim ve Aydinda oturuyorum sevgiler önce arkadaşım memleketine!Biraz uzun
8 aylık evliyiz. Ben aydınlı yım eşim Diyarbakır lı. Erzincanda yaşıyoruz. Akademisyen eşim. Ben de puanların hazır kadro bekliyorum. Ailemin tek çocuğuyum. Annem razı olmamasına rağmen kültür farkına rağmen ailemin milliyetçi olmasına rağmen eşimi çok sevdiğim ve çok medeni ve nazik bulduğum için evlendm. Nitekim ailem de eşimi ideal bir damat buldu zamanla. Yüksek lisans imi batıda bir şehirde baslatabilirdim yapmadim gittim Erzincanda başlattım sırf o orada diye. İleride de Diyarbakır a yerleşme fikrine hiçbir zaman olmaz gözü ile bakmadim hatta konu acmistim d.bakirda kreş açmak ile ilgili ailesini de severim çok iyi insanlar fakat tek cinslik yapan esim...
Cicim ayları 8 aymis sanırım.....
Ailesinin yanına 3. gidisimiz ve ben kendime çok saygısızlık yapılmış buluyorum eşim tarafından..
Koye her gidisimizde beni resmen görmüyor.. dışarı çıkarken ben şuraya gidiyorum demek erkekliğini zedeliyor gibi... Halbuki kuzenleri falan eşlerine nazik davranır. Dilleri zazaca ve ben etrafa sadece nezaketen gülücük saçıyorum yani yalnızım.. tabiki Türkçe bilen gençler var fakat sadede benimle muhabbet edilirken Türkçe konuşuluyor. Ben bunu hiç problem etmemistim her zaman içlerine karışmaya çalıştım bundan dolayı sanırım bana o evin mutat üyesi gibi davranmaya başladı eşim. Sabah uyanır yanıma gelmez günaydın demez dışarı çıkar haber vermez bisey yapalım derim yok der aynı şeyi kızkardeşi deyince yapılır yakında baraj var gittik bi kere bi bağnaz abisi var niye karınla gittin ayıp demis o adamın lafını takmış falan filan birsuru küçük ama migde bulandırıcı olay.. ve tüm bunları düşününce ben tereddüt etmeye başladım..
Hep ben mi fedakar taraf olucam ?
Yani ailesine karşı çıkıp evlenen tek ben değildim o da karşı çıktı.
Ama benim için yaptığı tek adım belki de ailesinin önerdikleri ile evlenmemesi oldu. Ama ben hayatımdan rahatimdan vazgeçtim.
Şimdi İstanbul üniversitesi Kırıkkale üniversitesi kadro açtı ve ben başvurmak istiyorum. Daha dune kadar onunla fizana giderdim fakat artık biraz da onun gelmesini istiyorum. Eğer atanirsam ve o da benim yanıma gelmeye çalışmaz ise zaten beni sevmemiştir deyip sevgisini sınamalı mıyım kızlar? Yoksa Erzincanda da bölümünün kadrosu açılacak onu mu bekleyeyim?
Zaten o da batıdaki unilerde çalışmak istedi fakat puanı tutmuyordu ayrıca ailesine yakın diye kaldı işte doğuda. Şimdi isterse gelebilir.
Ne düşünüyorsunuz?
(İnanın öyle sinirliyim ki ona çocuğum olmasın diye gizlice tüplerimi bağlamayı bile düşündüm)
Adamin orjinali o kamyoncu canimDoğal ortamı evet... Ya en basit inden yigeninin evinde insan evet rahattır ama salkım saçak olacak kadar nasıl rahat olabilir bu nasıl samimiyet? Ablasının evinde salonda yerde halıda uyumayı kendine nasıl yakıştırır bir akademisyen? Off ben mi çok resmiyim ?
İnanın elimden geldiğince mutfakta orda bursa yardım ediyorum onlara ama bunları yaparken bile bir kibarlık bir ciddiyet içindeyim ama eşim sanki kamyoncu gibi salıyor kendini
Evliliğini sınamak olucak bu durum eşini değilBiraz uzun
8 aylık evliyiz. Ben aydınlı yım eşim Diyarbakır lı. Erzincanda yaşıyoruz. Akademisyen eşim. Ben de puanların hazır kadro bekliyorum. Ailemin tek çocuğuyum. Annem razı olmamasına rağmen kültür farkına rağmen ailemin milliyetçi olmasına rağmen eşimi çok sevdiğim ve çok medeni ve nazik bulduğum için evlendm. Nitekim ailem de eşimi ideal bir damat buldu zamanla. Yüksek lisans imi batıda bir şehirde baslatabilirdim yapmadim gittim Erzincanda başlattım sırf o orada diye. İleride de Diyarbakır a yerleşme fikrine hiçbir zaman olmaz gözü ile bakmadim hatta konu acmistim d.bakirda kreş açmak ile ilgili ailesini de severim çok iyi insanlar fakat tek cinslik yapan esim...
Cicim ayları 8 aymis sanırım.....
Ailesinin yanına 3. gidisimiz ve ben kendime çok saygısızlık yapılmış buluyorum eşim tarafından..
Koye her gidisimizde beni resmen görmüyor.. dışarı çıkarken ben şuraya gidiyorum demek erkekliğini zedeliyor gibi... Halbuki kuzenleri falan eşlerine nazik davranır. Dilleri zazaca ve ben etrafa sadece nezaketen gülücük saçıyorum yani yalnızım.. tabiki Türkçe bilen gençler var fakat sadede benimle muhabbet edilirken Türkçe konuşuluyor. Ben bunu hiç problem etmemistim her zaman içlerine karışmaya çalıştım bundan dolayı sanırım bana o evin mutat üyesi gibi davranmaya başladı eşim. Sabah uyanır yanıma gelmez günaydın demez dışarı çıkar haber vermez bisey yapalım derim yok der aynı şeyi kızkardeşi deyince yapılır yakında baraj var gittik bi kere bi bağnaz abisi var niye karınla gittin ayıp demis o adamın lafını takmış falan filan birsuru küçük ama migde bulandırıcı olay.. ve tüm bunları düşününce ben tereddüt etmeye başladım..
Hep ben mi fedakar taraf olucam ?
Yani ailesine karşı çıkıp evlenen tek ben değildim o da karşı çıktı.
Ama benim için yaptığı tek adım belki de ailesinin önerdikleri ile evlenmemesi oldu. Ama ben hayatımdan rahatimdan vazgeçtim.
Şimdi İstanbul üniversitesi Kırıkkale üniversitesi kadro açtı ve ben başvurmak istiyorum. Daha dune kadar onunla fizana giderdim fakat artık biraz da onun gelmesini istiyorum. Eğer atanirsam ve o da benim yanıma gelmeye çalışmaz ise zaten beni sevmemiştir deyip sevgisini sınamalı mıyım kızlar? Yoksa Erzincanda da bölümünün kadrosu açılacak onu mu bekleyeyim?
Zaten o da batıdaki unilerde çalışmak istedi fakat puanı tutmuyordu ayrıca ailesine yakın diye kaldı işte doğuda. Şimdi isterse gelebilir.
Ne düşünüyorsunuz?
(İnanın öyle sinirliyim ki ona çocuğum olmasın diye gizlice tüplerimi bağlamayı bile düşündüm)
böyle konularla gelse herkes hakkınızda hayırlısı olsun.aklınızda ne varsa yapabilirsiniz eşiniz yeterince kredi kullanmışBiraz uzun
8 aylık evliyiz. Ben aydınlı yım eşim Diyarbakır lı. Erzincanda yaşıyoruz. Akademisyen eşim. Ben de puanların hazır kadro bekliyorum. Ailemin tek çocuğuyum. Annem razı olmamasına rağmen kültür farkına rağmen ailemin milliyetçi olmasına rağmen eşimi çok sevdiğim ve çok medeni ve nazik bulduğum için evlendm. Nitekim ailem de eşimi ideal bir damat buldu zamanla. Yüksek lisans imi batıda bir şehirde baslatabilirdim yapmadim gittim Erzincanda başlattım sırf o orada diye. İleride de Diyarbakır a yerleşme fikrine hiçbir zaman olmaz gözü ile bakmadim hatta konu acmistim d.bakirda kreş açmak ile ilgili ailesini de severim çok iyi insanlar fakat tek cinslik yapan esim...
Cicim ayları 8 aymis sanırım.....
Ailesinin yanına 3. gidisimiz ve ben kendime çok saygısızlık yapılmış buluyorum eşim tarafından..
Koye her gidisimizde beni resmen görmüyor.. dışarı çıkarken ben şuraya gidiyorum demek erkekliğini zedeliyor gibi... Halbuki kuzenleri falan eşlerine nazik davranır. Dilleri zazaca ve ben etrafa sadece nezaketen gülücük saçıyorum yani yalnızım.. tabiki Türkçe bilen gençler var fakat sadede benimle muhabbet edilirken Türkçe konuşuluyor. Ben bunu hiç problem etmemistim her zaman içlerine karışmaya çalıştım bundan dolayı sanırım bana o evin mutat üyesi gibi davranmaya başladı eşim. Sabah uyanır yanıma gelmez günaydın demez dışarı çıkar haber vermez bisey yapalım derim yok der aynı şeyi kızkardeşi deyince yapılır yakında baraj var gittik bi kere bi bağnaz abisi var niye karınla gittin ayıp demis o adamın lafını takmış falan filan birsuru küçük ama migde bulandırıcı olay.. ve tüm bunları düşününce ben tereddüt etmeye başladım..
Hep ben mi fedakar taraf olucam ?
Yani ailesine karşı çıkıp evlenen tek ben değildim o da karşı çıktı.
Ama benim için yaptığı tek adım belki de ailesinin önerdikleri ile evlenmemesi oldu. Ama ben hayatımdan rahatimdan vazgeçtim.
Şimdi İstanbul üniversitesi Kırıkkale üniversitesi kadro açtı ve ben başvurmak istiyorum. Daha dune kadar onunla fizana giderdim fakat artık biraz da onun gelmesini istiyorum. Eğer atanirsam ve o da benim yanıma gelmeye çalışmaz ise zaten beni sevmemiştir deyip sevgisini sınamalı mıyım kızlar? Yoksa Erzincanda da bölümünün kadrosu açılacak onu mu bekleyeyim?
Zaten o da batıdaki unilerde çalışmak istedi fakat puanı tutmuyordu ayrıca ailesine yakın diye kaldı işte doğuda. Şimdi isterse gelebilir.
Ne düşünüyorsunuz?
(İnanın öyle sinirliyim ki ona çocuğum olmasın diye gizlice tüplerimi bağlamayı bile düşündüm)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?