Nasıl ifade ederim bilmiyorum ama normalde iyi bir adam fakat onu giyme bunu etme bunu gözüm tutmadı vs vs diye uzar gider yani kısacası arabistanda ki kadın benden daha özgürdür öyle diyeyim siz anlayın artık takatim kalmadı özgüvenim vardı eskiden artık yerle bir oldu ben saçımın asıl rengini unutmuştum bekarken hep boyardım şuan izin vermiyor evde bile makyaj yok en üzüldüğüm nokta tüm benliğimi sildim attım 2 güzel lafına tüm kuralları kabul ettim
Daha nazik bi giriş yapmak istiyorum ama aklımdan geçen tek cümle "Tebrikler iyi halt ettiniz" oluyo artık böyle konularda.
Şiddet görmüş bi kadın, yeniden şiddet goreceği neredeyse kesin bi kadın ve ona "bakma sen bi tokat için boşanırdım diyenlere. ona tokat atmanın ne kadar yanlıs oldugunu anlat, yalandan süründür ve sonra da affet diyen" başka kadınlar.

Hani adam sanki 5 yaşındaymış da anaokulunda sınıf arkadaşının saçını çekmiş, doğrusunu anlatınca her şey düzelecekmis gibi.
Ya da şiddet yanlış ama sen de başka adamlarla konuşmasaydın bilmiyo musun adamın huyunu diyen kadınlar.

Sanki şiddet sadece fiziksel bi olaymış; adamın böyle bi hakkı varmış, yetiskin bi kadının dil öğrenmesine or...puluk gözüyle bakan koca figürü başlı başına psikolojik şiddet öğesi değilmiş gibi.

Sanki kadınlar her kıskandıklarında kocalarının ağzına bi tane çarpıyormuş, normali buymus gibi
Daha yazıcam ama aslında hiç uzatmaya gerek yok. Bu aralar oldukça popüler bi dizi var netflixte. Aile içi şiddet sebebiyle boşanmış bi kadının şu duruma cuk oturan bi sahnesi var, size sonunuz hakkında fikir verir belki konu sahibesi. O bölümü bırakıp gidiyorum ben şuraya:
Gerçek şu ki bir tokatla başlamıyor. Öyle olsa kimse şiddet gösteren bi adamla birlikte olmazdı.
Tersten gidiyor. Önce zeki, çekici bi adama aşık oluyosunuz. Size kendinizi dünyanın merkezi gibi hissettiriyor.
Sonra profil resminizi kaldırıp yerine kızınızın resmini koymanızı istediğinde, bunun tatlı olduğunu düşünüyorsunuz.
İşe mini etekle gitmemenizi söylediginde, ben erkeklerin dünyasında çalışan bi kadınım diyosunuz. Aslında o haklı, sadece beni koruyor.
Sonra bi gün size bağırıyor.
Adım adım feragat etmek gibi. Hani korku filmlerinde biri bodrum kata iner, herkes "Oraya gitme" der, yine de gidersin.
İşte bana ilk kez o zaman vurdu. Sonra ikinci kez, sonra üçüncü kez...
Ve boşandık. Şikayet etmedim. Sanırım bir bucuk yıl süren aşağılanma ve yumrukları anlatmaya utandım.