• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşimle akraba ziyareti tartışmalarımız

Zorlamamak lazım dıdısının dıdısına tekte gidilebilir isteniyorsa
 
Boşanan insanlar bekar olur artık kimliğe bile böyle yazılıyor. Bekarlık diyelim arkadaşım dul kelimesini unutalım unutturalım artık
Biliyoruz, sağol engin bilgilerin için. Benim demek istediğim farklı bi şeydi.
 
Eşiniz sonuna kadar hakli..Siz de sonuna kadar haksizsiniz malesef.Esiniz annenize,babaniza saygili davraniyormus,gorusuyormus daha ne????Anneniz,babaniz ve kardesleriniz disinda kimse ile gorusme zorunlulugu yok.Ben de esimin ailesi ile ayni sehirde yasiyorum.Butun akrabalari burda ve cok kalabaliklar.Annesi,babasi ve ablasi ile gorusuyorum sadece.Digerleri ile de hic gorusmuyorum.Kimse de bunun lafini yapamaz.Hepsi benden yaşca buyuk.Ve ortak noktamiz yok.Halaniz ile akraba oldugunuz icin siz oturup sohbet edebilirsiniz ama ben mesela esimin halasi ile nasilsin iyi misinden ote oturup ne konusabilirim.Kayinvalidem bile der kizim sen gelme ne yapacaksin diye?Senin yasitin degiller der.Biraz empati yapin.Kocaniz %100 hakli..
 
Arkadaş görüşmeleri için tavsiyem yok ama akraba ziyaretleri için anlaşmanızı yapın, normal günlerde siz tek gidersiniz bayramlarda birlikte gidersiniz. Ailenize de eşinizi anlatın bi zahmet. Hadi amca teyzeyi geçtim de annenize "anne adamın huyu bu beni kısıtlamıyor zaten ben de onu zorlamak istemiyorum" demek çok zor değil. Anneniz de diğer akrabalarınıza açıklar durumu gerekirse. Benim de bazen eşim ve ailem arasında durmam gerektiği zamanlar oluyor. Ailemi asla eşime ezdirmem, haklarında tek bir kötü kelime, eleştiri bile yapamaz. Ama eşimi de aileme karşı korurum aynı şekilde. Annem bazen x bir meseleyi şöyle yapın dediğinde anne hayır eşim öyle yapmak istemiyor der geçerim. Annem de sağolsun üstelemez. Yani Size de tavsiyem aynı şeyi yapmanız.
 
Merhaba. ben 7 aylık evliyim. Eşimle tabiki her evlilikte olan tartışmalarımız oluyor. Ama bu tartışmalarımız arasında beni en çok yıpratan akraba ziyaretleri, gidip gelme mevzuları.

Şöyle ki benim ailem birbirine çok bağlıdır teyzelerim kuzenler hatta dıdının dıdısı bile hep birliktedir. Gidilip gelinir toplu yemekler gezmeler organize edilir.

Eşimin aile kültürü ise tam tersi. Eşim bazı kuzenlerini doğru dürüst tanımıyor bile. Çok kalabalık bi aileler. Ama bayramdan bayrama görüşüyorlar. Onda da en yakınlar ile yani.

Şimdi sorun şu biz bu konuda çatışma yaşıyoruz. Ben tabiki evlenmeden önceki hayatımı sürdüreyim akrabalarımdan çıkmayayım gibi bir derdim yok.

Ama bazen babaannem teyzem amcamla falan bizi davet ediyorlar. Ama eşim asla gitmek istemiyor. Ağlıyorum davet ettiler ayıp diye zor bela kırk takla atarak götürüyorum.

Ama çok yoruldum artik. Ben seni akrabalarıma götürüyor muyum sen de beni zorlama. Bize gelsinler bişey demiyorum. Sen de git ama beni zorlama ben kendi akrabalarımla görüşmüyorum ki seninkilerle görüşeyim diyor.

Bu durum beni çok yıprattı kızlar. Şimdiden ramazan bayramını düşünüyorum. Çünkü sadece anne babamı ziyaret edecek başka kimseye gitmek istemicek. Bekli saatlerce dil döküp ağlamam gerekecek. Kendini sadece anne babama karşı sorumlu hissediyor başka kimseyle görüşmek istemiyor.

Zaten sosyal biri değil. Arkadaş çevresi kısıtlı bana veya akrabalarıma özgü bir durum değil bu. yine de çok kafama takıyorum. Herkes bu konuda bizim dedikodumuzu yapıyor gibi görüyorum. Annem de üzülüyor neden böyle yapıyor bu çocuk diye.

Biz ikimiz çok güzel gezip eğleniyoruz ama başkalarını istemiyor. Mesela kalabalık bir aile pikniğine gidelim desem gelmez.ya da ramazanda benim iş yerimde eşlerle birlikte katıldığımız iftar programları düzenleniyor. Eminim ki biz gitmicez. Herkes karı koca geliyor ben tek nasıl gideyim zehir olur bana o yemek.

Sizce çok mu abartıyorum eşimin dediği gibi kişiliğine hakaret mi ediyorum. Yoksa haklılık payım var mı benim durumumda olan var mı ne yapılabilir
neden insanları istemediği şeylere zorluyorsunuz bende hiç sevmiyorum akraba oturmalarını benim eşim tarafıda tam tersi artık eşime gitmek istemiyorum demekten bende yoruldum çünkü çoğunu tanımıyorum konuşacak tek kelime bulamıyorum ve çok sıkılıyorum, bunalıyorum resmen nefes alamıyorum anne babanıza gidip geliyormuş daha napsın, lütfen artık bizi zorlamayı bırakın siz kendiniz gidin görün akrabalarınızı biz sizin akrabalarınızı görmek zorunda değiliz 2 yıllık evliyim daha eşimi hiçbir akrabama gtitmesi için zorlamadım.
 
Merhaba. ben 7 aylık evliyim. Eşimle tabiki her evlilikte olan tartışmalarımız oluyor. Ama bu tartışmalarımız arasında beni en çok yıpratan akraba ziyaretleri, gidip gelme mevzuları.

Şöyle ki benim ailem birbirine çok bağlıdır teyzelerim kuzenler hatta dıdının dıdısı bile hep birliktedir. Gidilip gelinir toplu yemekler gezmeler organize edilir.

Eşimin aile kültürü ise tam tersi. Eşim bazı kuzenlerini doğru dürüst tanımıyor bile. Çok kalabalık bi aileler. Ama bayramdan bayrama görüşüyorlar. Onda da en yakınlar ile yani.

Şimdi sorun şu biz bu konuda çatışma yaşıyoruz. Ben tabiki evlenmeden önceki hayatımı sürdüreyim akrabalarımdan çıkmayayım gibi bir derdim yok.

Ama bazen babaannem teyzem amcamla falan bizi davet ediyorlar. Ama eşim asla gitmek istemiyor. Ağlıyorum davet ettiler ayıp diye zor bela kırk takla atarak götürüyorum.

Ama çok yoruldum artik. Ben seni akrabalarıma götürüyor muyum sen de beni zorlama. Bize gelsinler bişey demiyorum. Sen de git ama beni zorlama ben kendi akrabalarımla görüşmüyorum ki seninkilerle görüşeyim diyor.

Bu durum beni çok yıprattı kızlar. Şimdiden ramazan bayramını düşünüyorum. Çünkü sadece anne babamı ziyaret edecek başka kimseye gitmek istemicek. Bekli saatlerce dil döküp ağlamam gerekecek. Kendini sadece anne babama karşı sorumlu hissediyor başka kimseyle görüşmek istemiyor.

Zaten sosyal biri değil. Arkadaş çevresi kısıtlı bana veya akrabalarıma özgü bir durum değil bu. yine de çok kafama takıyorum. Herkes bu konuda bizim dedikodumuzu yapıyor gibi görüyorum. Annem de üzülüyor neden böyle yapıyor bu çocuk diye.

Biz ikimiz çok güzel gezip eğleniyoruz ama başkalarını istemiyor. Mesela kalabalık bir aile pikniğine gidelim desem gelmez.ya da ramazanda benim iş yerimde eşlerle birlikte katıldığımız iftar programları düzenleniyor. Eminim ki biz gitmicez. Herkes karı koca geliyor ben tek nasıl gideyim zehir olur bana o yemek.

Sizce çok mu abartıyorum eşimin dediği gibi kişiliğine hakaret mi ediyorum. Yoksa haklılık payım var mı benim durumumda olan var mı ne yapılabilir

Ağlamak nedir allah aşkına? Çocuk musunuz siz? Ben bile zaman zaman gıcık oluyorum ota çöpe ağlayan hatunlara. Sonra adamlar ağlamanızı umursamayıp sizden soğumaya başladığı zaman daha büyük dertleriniz olacak.


Ailem kalabalık ve birbirine bağlı bir aile, eşimin ailesi de küçücük ve çok bağlılıkları olmayan bir aile. Ben neden bu adamı halama da gel dayıma da gel diye darlayayım, ne gerek var? Bayramlarda tatile gitmediysek kahvaltıya annemlere gideriz, karşılaştığımız akrabalarla bayramlaşırız biter gider, herkese tek tek gitmeyiz. Gitmek istersem annemleri alır ben giderim. Mecburi eşli katılmamız gereken bir organizasyon varsa ağlamama gerek yok, mecburuz dişini sıkacaksın der geçerim. Zira ben de eşim için bir çok şeye katlanıyorum istemesem de. Evlilik böyle bir şey.
 
Bunu erkek tarafı yapsaydı eminim neler neler derdiniz
Evet cok haklisiniz tam tersi olsaydi burda linç başlamıştı ama soz konusu taraf kız tarafı olunca akrabalik önemlidir bla bla ...
Bazen bu üyeleri anlayamıyorum.
Ben esimin annesini babasini ziyaret edicem birde üstüne tüm sulalesini mi gezicem ?
Ne gerek var zorunda miyim yani.
 
Evet cok haklisiniz tam tersi olsaydi burda linç başlamıştı ama soz konusu taraf kız tarafı olunca akrabalik önemlidir bla bla ...
Bazen bu üyeleri anlayamıyorum.
Ben esimin annesini babasini ziyaret edicem birde üstüne tüm sulalesini mi gezicem ?
Ne gerek var zorunda miyim yani.

Şahsen ben de çok yakınlar hariç herkesle mıç mıç olmayı sevmiyorum Allah'ttan eşim de öyle
 
Eşiniz haklı. Neden zorluyorsunuz ki. Zorla olunca orda güzel zaman mı geçirdiğinizi düşünüyorsunuz. Eminim zulüm oluyordur. Eşim beni zorla akraba akraba gezdirse gitmek istemem. Zaten annenize babanıza gidiyormuş. Tüm sülaleyi devamlı turlayamaz ki. Ben de hiç sevmiyorum oraya gidelim buraya gidelim.
Eşinizi de evliliğinizi de olumsuz etkiliyorsunuz gibi gözüküyor. Sırf bu yüzden eşiniz sizden uzaklaşabilir onu anlamadığınız ve istemediği şeylere zorladığınız için.
 
E Esrossss Yorumları okumaya dayanamadım açıkcası. Herkes eşinizi haklı görmüş. Kusura bakmasın kimse hiçte haklı değil.
Siz öyle büyümüş alışmışsınız. Tamam oda uzak kalmaya alışmış. Ama yanlış olan onun tavrı. Onun değişmesi lazım. Yarın bigün oda dayı olacak amca olacak dede olacak. Kimse gelmesin mi. İnsan ne ekerse onu biçer.
Ağlayarak değiştiremezsiniz. Belki sakince konuşmayı denerseniz zamanla sizi anlar.

Elin en iyisinden akrabanın en kötüsü iyi olur der annem. Başına iş gelse ilk onlar koşar . Yerden mi bittik biz. Otmuyuz Allah aşkına.
Bu kadar yobaz olunmaz. Evlilik karşılıklı uyumu gerektirir. O aileyi sahiplenmeyi gerektirir. Sanki hastalıklıymış gibi davranılmaz....

Herkes ne kdr değişmiş. Toplumsal kültürümüz ne kdr değişmiş. Benim 6 teyzem 4 dayım var. Ve hepsinin en az dört çocugu var. Hepimizin yaşıt kuzenleri var mutlaka . Bizde bebek olunca hayırlı olsuna gidilir veya hastalıkta vs geçmiş olsuna gidilir. Yeni gelin ve damatlarda buna uyum sağlar. Kuzenlerim eşimi abi gibi severler. Veya ben yengeleri öyle severim ki sık sık arar görüşürüz.
Hatta yeni nesil kopuk büyümesin diye ayda bir birimizin evinde toplantı olur. Torunlar toplantısı. Öyle eğlenceli güzel geçerki. Hatta yazları piknik yaparız. 100 kişiyi bi parkta piknikte hayal edin😂 harika valla. Ben gurbette yaşıyorum. Memleketime gittiğimde kimin davetine gidecegimi şaşarım. Sağolsun herkes ilgilenir.
Bir düğünümüz olur salonlara sığmayız.
Cenazeye gittik eşimle, eşim diyor ben ilk defa böyle cenaze gördüm diyor. Bütün gençler çalışıyor üç öğün yemekli misafir oluyor diye şaşırdı. Onlarda üç günde dağılırmış herkes. Hatta gelinler falan gitmezmiş cenazeye.

Bazı kuzenlerimle yengem benden sık görüşür. Başka memleketten geldigi halde hemde. Bi sıkıntısı olsun herkes dört koldan yardımcı olur. Teyzelerime teyze demez teyzem der. Kendi öz teyzesi gibi sever.

Aile akraba önemlidir. Eğer sizin aile düzeninizi bozacak şekilde art niyetli müdahele edilmiyorsa akrabanın varlıgı nasıl kötü olabilir ki.
İyi kimse evinize gelmesin, siz dul kadın gibi her yere tek gidin veya gitmeyin... böyle hayat mı geçer yahu.
Ağaç yaprağıyla gürler der büyüklerimiz.
Misafir olan evde birlik olan ailelerde bereket olur. Yorulsanda huzurlu olursun.

Hoş eşinin annesine bile (onu doğuran büyüten o yaşa kadar getiren hastayken başında sabahlayan insana) ayda bir gitmeyi ödül gibi görüyor artık insanlar...
Yarın bi gün huzur evine bırakılır veya yalnız başınıza yaşlanırsanız bu günleri hatırlarsınız.

Sevmek zorunda değil ama herkes saygı duyup alışmaya çalışmalı bence...
Ayrıca sünnettir akraba ziyareti...

Önce alışkanlıklardan bahsedip sonra "yanlış olan onun tavrı" diyorsunuz. Neden yanlış olan o? Kime göre, neye göre yanlış?
Kimse, evlendi diye eşinin dayısını sahiplenmek zorunda değil.

Kendi akrabalık bağlarınızı anlatıyorsunuz. Güzel ilişkileriniz varmış, sizin adınıza sevindim.
Ama herkes aynı şeylerden mutlu almak zorunda değil. Sizin anlattığınız, sizi mutlu eden şeyler benim için kabus gibi bir şey. Okurken bile ateş bastı.
50 kişi toplanmış, her kafadan bir ses çıkıyor, ortada çocuklar koşuyor...
Değil 50 kişi, 10 kişiye çay servisi yapacak olsam "anne, baba size kardeşlerinizle mutluluklar" deyip kendimi dışarı atarım, arkama bile bakmadan kaçarım.

Şimdi ben böyle bir insanken neden eşimin dayısını, teyzesini sahipleneyim? Bana ne ki?
Çok istiyorsa kendisi gitsin görüşsün. Yeri gelir evde de ağırlanır, gelmek isteyene "gelme" denmez ama düğün, cenaze hariç kimse beni 50 kişilik toplantılara götüremez.
Çalışıyorum, yoruluyorum. Kısıtlı boş zamanımı kimsenin amcasına, halasına harcayamam.

Konu sahibi eşini evlenmeden önce tanımamış gibi ağlayarak baskı yapıyor, eş nasıl haksız oluyor?
Bu huyunu sevmiyorsa ona göre biriyle evlenmeliydi.
 
Asıl siz abartmıyor musunuz boşanma sebebi falan derken
Eşiniz için bu kadar fedakarlığı yapmayacaksanız ne diye evlendiniz

Ben de eşimin ailesine gidip saatlerce oturup işlere yardım etmekten hiç ama hiç keyif almıyorum ama sevmiyorum diye annene gitmiyorum çünkü sıkılıyorum mu diyim. Hatır için çiğ tavuk yenir demiş atalarımız.

Siz eşiniz için ya da eşim benim için hiç değişip dönüşmeyecekse ne anladım bu evlilikten. Herkes istediği gibi yaşayacak hiç fedakarlık yapmayacak zora gelmeyecekse evlenmeseymiş madem
kusura bakmayın ama sizin örnek verdiğiniz o kişinin annesi
isteseniz de istemeseniz de büyük bişey olmadıktan sonra orya zorunlu tabii gideceksiniz

başkalarının damadı içli dışlı diye sizin eşiniz de olmak mı zorunda
böyle sinirden kendinizi doldurup isteği dışında bişeyleri yaptırmak için ağlarsanız eşinizi bıktırırsınız
şimdi yenisiniz sonra hiç takmaz

yavaş yavaş kendiniz gidin alıştırın ailenizi de
 
Eş haklı. Net adam gelmek istemiyorsa sen git.

Sana da engel yok gidebilirsin deniyor.

Adam çalışıyor. Dinlenmek istiyor. Ben de çok sevmem curcunayı akrabam bile olsa o kadar kalabalık zamanla sıkar beni.

Ağlayıp,sızlayıp eşinizi zorla götürmeyin. Bir yerde ters teper .

İlişki zedelenir.

Erkekler çok sıkan,zırlayan, kendine zorla birşeylari yaptıran eşi sevmez. Nitekim kadın için de geçerli bu.
 
Önce alışkanlıklardan bahsedip sonra "yanlış olan onun tavrı" diyorsunuz. Neden yanlış olan o? Kime göre, neye göre yanlış?
Kimse, evlendi diye eşinin dayısını sahiplenmek zorunda değil.

Kendi akrabalık bağlarınızı anlatıyorsunuz. Güzel ilişkileriniz varmış, sizin adınıza sevindim.
Ama herkes aynı şeylerden mutlu almak zorunda değil. Sizin anlattığınız, sizi mutlu eden şeyler benim için kabus gibi bir şey. Okurken bile ateş bastı.
50 kişi toplanmış, her kafadan bir ses çıkıyor, ortada çocuklar koşuyor...
Değil 50 kişi, 10 kişiye çay servisi yapacak olsam "anne, baba size kardeşlerinizle mutluluklar" deyip kendimi dışarı atarım, arkama bile bakmadan kaçarım.

Şimdi ben böyle bir insanken neden eşimin dayısını, teyzesini sahipleneyim? Bana ne ki?
Çok istiyorsa kendisi gitsin görüşsün. Yeri gelir evde de ağırlanır, gelmek isteyene "gelme" denmez ama düğün, cenaze hariç kimse beni 50 kişilik toplantılara götüremez.
Çalışıyorum, yoruluyorum. Kısıtlı boş zamanımı kimsenin amcasına, halasına harcayamam.

Konu sahibi eşini evlenmeden önce tanımamış gibi ağlayarak baskı yapıyor, eş nasıl haksız oluyor?
Bu huyunu sevmiyorsa ona göre biriyle evlenmeliydi.
Konu sahibide benim gibi büyümüş büyük ihtimalle. O yüzden zamanla alışacagını düşünmüştür. Çünkü aile kavramı normalde bunu gerektirir. Üstüne basarak söylüyorum normal şartlarda bizim kültürümüzde aile akraba ilişkileri bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla ilerlemez. Bu ülkenin bir çok memleletinde aile akraba misafir önemlidir. Bu bizim ortak toplumsal değerimiz.

O zamann gidip özellikle kimsesiz biriyle evlenmeyi tercih etseydi. Ne demek evlendi diye sahiplenmek zorunda değil. Valla ben anlamıyorum...
Bizim ailemizde de çalışanlar var. Hiç birinin böyle düşündügünü sanmıyorum. Acaba sizler çok kopuk büyüdügünüz için mi böyle düşünüyorsunuz.

Ben fikirlerimi karşıt fikirlere saygı duyarak açıkladım. Bu gidişatın kimseye faydası yok diye düşünüyorum.
Kimseye gitmeyelim, kimse gelmesin, eee ne olacak... nasıl ilerleyecek hayat. Her dk eşindem ilgi bekleyen, sanal alemde akşama kadar takılıp milletin temizliğini, sofrasını takip edip psikolojisini bozan, bi sıkıntısı oldugunda yaslanacak kimseyi bulamayan insanlara dönüşürüz.

Yoğun bi hayat insanın eşiylede ilişkilerini olumlu etkiler. Sizler sıkılmıyor musunuz.
Demiyorum her dk her hafta toplanıyoruz veya toplanmalıyız demiyoruz. Siz gerçekten farklı insanlarla sohbet etmeyi özlemiyor musunuz?
Gelen misafirler veya biz gittigimizde ev sahibi tek başına yapmıyor tabi onca işi. Bazen erken gider yardım ederiz, bazen hazırlık yapıp götürrüz, ve hiç birşeyi yalnız yaptırmayız. 20 yaşlardaki erkek kuzenler bile çay kahve servisi yaparlar.
Kimse sizin çayınızı kahvenizi sohbetinizi özlemiyor mu?

Ya 75 yaşında dayım beni arayıp üç ay oldu kızım ne zaman geleceksin memlekete diyor. Bu beni çok mutlu ediyor. Beni görmediği zamanı bilmesi bana verdigi değeri gösterir.


Çok fazla polemiğe girip fikrimi anlatırken kimseyi kırmak istemiyorum. Ben kendi eşim ve büyüme şeklime bakarak yorum yaptım değişebilir diye.
 
Konu sahibide benim gibi büyümüş büyük ihtimalle. O yüzden zamanla alışacagını düşünmüştür. Çünkü aile kavramı normalde bunu gerektirir. Üstüne basarak söylüyorum normal şartlarda bizim kültürümüzde aile akraba ilişkileri bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla ilerlemez. Bu ülkenin bir çok memleletinde aile akraba misafir önemlidir. Bu bizim ortak toplumsal değerimiz.

O zamann gidip özellikle kimsesiz biriyle evlenmeyi tercih etseydi. Ne demek evlendi diye sahiplenmek zorunda değil. Valla ben anlamıyorum...
Bizim ailemizde de çalışanlar var. Hiç birinin böyle düşündügünü sanmıyorum. Acaba sizler çok kopuk büyüdügünüz için mi böyle düşünüyorsunuz.

Ben fikirlerimi karşıt fikirlere saygı duyarak açıkladım. Bu gidişatın kimseye faydası yok diye düşünüyorum.
Kimseye gitmeyelim, kimse gelmesin, eee ne olacak... nasıl ilerleyecek hayat. Her dk eşindem ilgi bekleyen, sanal alemde akşama kadar takılıp milletin temizliğini, sofrasını takip edip psikolojisini bozan, bi sıkıntısı oldugunda yaslanacak kimseyi bulamayan insanlara dönüşürüz.

Yoğun bi hayat insanın eşiylede ilişkilerini olumlu etkiler. Sizler sıkılmıyor musunuz.
Demiyorum her dk her hafta toplanıyoruz veya toplanmalıyız demiyoruz. Siz gerçekten farklı insanlarla sohbet etmeyi özlemiyor musunuz?
Gelen misafirler veya biz gittigimizde ev sahibi tek başına yapmıyor tabi onca işi. Bazen erken gider yardım ederiz, bazen hazırlık yapıp götürrüz, ve hiç birşeyi yalnız yaptırmayız. 20 yaşlardaki erkek kuzenler bile çay kahve servisi yaparlar.
Kimse sizin çayınızı kahvenizi sohbetinizi özlemiyor mu?

Ya 75 yaşında dayım beni arayıp üç ay oldu kızım ne zaman geleceksin memlekete diyor. Bu beni çok mutlu ediyor. Beni görmediği zamanı bilmesi bana verdigi değeri gösterir.


Çok fazla polemiğe girip fikrimi anlatırken kimseyi kırmak istemiyorum. Ben kendi eşim ve büyüme şeklime bakarak yorum yaptım değişebilir diye.

Polemiğe girmek için alıntılamadım ki, fikrimi söyledim. Herkesin aynı hayat tarzından hoşlanmadığını belirttim. Sizin gibi olmayan insanlara yabani muamelesi yapmaya gerek yok.

Ben çok kopuk büyümedim, çocukken gayet de görüşürdük. Ama büyüdükçe uzaklaştım, annemler görüşmeye devam ediyor. Düğünlerde bir araya gelince oturur sohbet ederim, herkese gülümserim surat asmam ama içten içe acı çekiyorum.

Sürekli ilgi bekleyen, milletin evini sofrasını didikleyip psikolojimi bozan bir insan da değilim. Akraba ortamı sevmeyen her insan başını sosyal medyadan kaldırmıyor, yalnızlık ve mutsuzluğun dibine vuruyor gibi bir düşünceniz var nedense.
İşim gücüm var, ailem, arkadaşlarım var, hobilerim var. Gidip halamla ne konuşabilirim mesela? Bu mu beni hayata bağlayacak? Ortak noktam yok, keyif almadığım ortamda bulunmak istemiyorum.

Siz çocukluktan beri tanıdığınız insanlarla bir bağ kurmuşsunuz, sohbetlerinden keyif alıyorsunuz. Eşinizin ailesinde o bağ olmasa bile sizin akrabalarınızdan hoşlanıp uyum göstermiş.
Ama konu sahibinin eşi istemiyormuş. Ağlayıp zorlaması bir işe yaramayacak.
Şu konuda haklısınız, insanlar kendine uygun kişilerle evlenmeli. Sonradan değiştiririm diye düşünmek çoğu zaman işe yaramıyor.
 
Back
X