Eşimle Güç savaşlarımız

kesenmakas

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
28 Eylül 2014
1.518
1.380
158
Merhaba hanımlar,
5 yıla yakın evlilik 6 yıla yakın birliktelik.
Çok zor zamanlar da geçirdik, boşanmayı oturup konuştuğumuz zamanlarda. Ilişkimizdeki en iyi yanımız bir çok şeyi konuşarak halledebilmemiz.
Zor zamanlar geçiriyorum, işten çıkartıldım 3 ay önce zaten ömür törpüsüydü işim. Sağlık sorunlarım var başarısız bebek denemeleri vs. Eşim de bu sıralar yeni bir iş kurdu daha doğrusu KPeder ile olan işlerini benim tazminatım sayesinde büyüttü. Şimdi oldurmaya çalışıyor. işe fazla zaman ayırması neredeyse aile hayatınızı bitirdi. Benim gerginliklerim kronikleşti.
Ben kolay bir kadın değilim. inatçı kontrolcu öfkeli ve kronik mutsuz sanırım. 5 yılda baya bir törpüledim ama kendimi eşime karşı bunu o da kabul ediyor. Fakat eşim son zamanlarda bana karşı çok değişti. daha saygısız (şiddet küfür vs değil) olmaya başladı. yani dediğimin aksini yapması yapmaması son anda bana programından bahsetmesi vs..
gergin bir kaç günün ardından bugün konuştuk biraz. bana dedi ki bazen beni bir ceviz kabuğunun içine sokmaya çalışıyorsun gibi geliyor boğuluyorum boğuldukça sana sinirleniyorum inadına davranıyorum sen beni kızdırdığın için seni kızdırıyorum dedi. aslında haklı. Fakat ona kendimi bir türlü anlatamıyorum. yapmam dediğim bir çok şeyi yaptım onun için. bir kısmına mecbur etti bir kısmını kendim yaptım (maddi konularda)
yani ben onun için sınırlarımı çok zorladım, şimdi hiç alışık olmadığım bir şekilde maile bir işin içindeyiz, k.pderimden çok hoşlanmam hep bir aradayız falan. ha kimseden kötü bir muamele görmüş değilim. k.pderim de el üstünde tutar beni eşim de sürekli onure eder. derdim bunlar değil. Ben bunları yaptıkça eşim gücü eline almaya başladı. ben de buna dayanamamaya.
ben istiyorum ki tüm bunları yaptığım için o benle daha fazla ilgilensin, şefkatli olsun o diyor ki seni mutlu etmekte çok zorlanıyorum hiç mutlu olmuyorsun.
haklı fakat ben de haklıyım. böyle gitmiyor. ben daha fazla törpülenmek istemiyorum.
falan falan depresif mutsuz bir kadın da olmak istemiyorum. karışığım sadece
 
Kendi kendinize sikca sunu soylemeniz gerekiyor;

Yaptigim hicbir iyiligin mukafata ihtiyaci yok. Esimle kalan omrumu kaliteli ve mutlu gecirmek istiyorum. Sert olmak, mutsuzmus gibi yasamak, guc savaslari benim en guzel cagimi elimden aliyor. Hayat cok kisa. Esimi seviyorum esimi seviyorum esimi seviyorum. Munis bir yapida olmaliyim. Cunku yasadigim yasattigim hersey " konusarak problemimi cozebilecek" yapida bir erkegi saygisizlastirmaktan baska bir ise yaramadi.
 
Kendi kendinize sikca sunu soylemeniz gerekiyor;

Yaptigim hicbir iyiligin mukafata ihtiyaci yok. Esimle kalan omrumu kaliteli ve mutlu gecirmek istiyorum. Sert olmak, mutsuzmus gibi yasamak, guc savaslari benim en guzel cagimi elimden aliyor. Hayat cok kisa. Esimi seviyorum esimi seviyorum esimi seviyorum. Munis bir yapida olmaliyim. Cunku yasadigim yasattigim hersey " konusarak problemimi cozebilecek" yapida bir erkegi saygisizlastirmaktan baska bir ise yaramadi.
çok doğru söylüyorsunuz, bir ayna tutunuz bana. gördüklerim fakat kabul etmediklerim bunlar. bir türlü o çizgiyi aşamıyorum işte. bunca zamandır eşim bana "aptal" dahi dememiştir. ha evet 4 4lük değil elbet ama yanımda yunmuş yıkanmıştır. bunları gördükçe hep bir amam oluyor "ama o da böyle yaptı, ama o da bunu yapmadı"
artık nefes alamıyorum gibi geliyor.
 
Bence bundan sonra hiçbir şeyi mükafat görmek için yapma. Öfkenin nedenini zaten saptamışsın. İş bu noktaya varınca restleşebiliyor erkekler, haklılar mı haksızlar mı o ayrı bir tartışma konusu, olaya göre değişir. Ancak sanırım yaptığın şeyleri içten içe kıymet görmek istediğinden yapıyor sonra da beklediğin tepkiyi alamayınca içerliyor ve öfkeleniyorsun.

Ben bir fedakarlık yaparken hep, herşey başıma çalınsa da, hayatta bir başıma kalsam da, nankörlüğün daniskasını görsem de pişman olur muyum olmaz mıyım diye düşünerek yaptım. Kıymet bilinmese de sindirebileceğim kadarını yaptım ama bu yaptıklarım hiç de az buz şeyler olmadı. Sadece karşımdaki mutlu olsun istiyorsam yaptım... Bugün bile bunca şeye rağmen ilişkimde bir nankörlük bile görsem, yine de pişman olmam. Çünkü baştan böyle düşünerek yaptım yapacağımı. Kaldı ki direk yaptıklarıma karşılık olarak olmasa da yeri geldiğinde ben de çok fedakarlık gördüm. Bizde durum hep karşılıklıydı. Ama dediğim gibi şu an durum değişse bile pişmanlık duymam, hepsini içimden gelerek yaptım neticede.

Ancak hayata bakış açım da değişmeye başladı ve hiç pişmanlık duymasam bile, öncelikle kendim için çabalamam gerektiğini, ancak kendi mutluluğumla sevdiklerime mutluluk verebileceğimi de öğrendim ve bundan sonra buna göre davranmaya karar verdim. Yine de bugüne kadar benim için herşeyin bu şekilde yaşanıp ilişkimin zorlayıcı sınavlardan geçmesinin hayırlı olduğuna inanıyorum. Ancak bundan sonrasında kendi ertelediğim hayallerimi önceliğe almayı düşünüyorum.

Senin sıkıntın da belki tüm enerjini olumlu ya da olumsuz biçimde dışarıya bu şekilde yaymandan, ve tükettiğin o enerjinin de eşin tarafından telafi edilmesini beklediğinden kaynaklanıyor. Yaptıklarının karşılığında eşin seni pohpohlasın, sana ilgi göstersin, üzerine titresin de o enerjini yeniden topla istiyorsun belki de. Belki öyle olsa daha da çok vereceksin kendinden. Ama belli ki bu beklentini değiştirmen gerek artık. Eşinin iş durumları zamanla oturur, stresi azalır, bu sınavı atlatırsınız diye tahmin ediyorum. Ancak kendi kişiliğine dair tespitlerinden de öyle boş boş oturacak biri olmadığını tahmin ediyorum. Eşin işini gücünü hallederken sen de kendine meşgale edin derim. Ondan beklentilerini bir kenara koy artık, sevdiğin kişinin sıkıntısını hafifletmek için yaptın her şeyi bugüne kadar neticede, desteğine ihtiyacı vardı ama bu destek yüzünden sana minnettar olmak zorunda değil, seni göklere çıkarmak zorunda değil. Bunu kabullen. Hala bir şeyleri ıspatlamaya çalışıyor zaten anladığım kadarıyla, o zaten çırpınıp duruyordur kendi kendie. Sen de oturup sırtının sıvazlanmasını bekleme ne olur. Kendi hayatına odaklan, meşgaleler bul kendine, ufak tefek hobiler, part time işler, ne olursa... Ama seveceğin bir şeyler olsun. Kendi amaçların olsun. Kocanın varacağı yer dışında senin de varacağın bir yerler olsun kafanda. Hayallerin olsun. Kafan kocanla değil kendi meşgalelerinde olursa onu daha az kontrol etmeye çalışacağından eminim. Biraz kendini mutlu edecek bir şeyler bul. Bundan sonra fedakarlık yaparken de benim yöntemimi dene, kendine sor, "Bu adam tası tarağı toplayıp gitse bile, yine de oh iyi ki yaptım," der miyim diye. Yani gerçekten içinden mi geliyor o yaptığın şeyler, yoksa sana minnet duysun, daha da bağlansın diye mi yapıyorsun, bir düşün derim.
Gerisi de hallolur. Umarım aşarsınız.. Sevgiler.
 
Ayrıca eminim sizde de bu fedakarlık tek taraflı olmamıştır. Herkes verebileceği neyse koymuştur ortaya. Birinin verebileceği az şeyi varsa ondan az vermiştir. Sadece son 3-5 aya bakma. Zor bir dönemden geçiyorsunuz belli ki, tüm ilişkiyi böyle düşünerek de harcama. Onun da yaptığı küçücük de olsa fedakarlıklar vardır, onları düşün, onlara odaklan. Ama bu esnada lütfen kendi hayatın üzerine düşün, meşgul olabileceğin, seveceğin bir şeyler bulmaya çalış... Mutluluğunu kocan bile olsa bir başkasının ilgisine bağlama lütfen.
 
Son düzenleme:
Yazını okurken çok boğuldum, ben onun için onu yaptım bunu yaptım tazminatımı verdim derken derken benim bile gırtlağım sıkıldı sanki, eşini anladım, onun için yaptım diye düşünmede bizim için yaptım de mesela, kontrolcülüğü bir kenara bırak, ha ipler gene senin elinde olsun ama çaktırma, arada aslan kaplan falan de ki adam bi kabarsın, çünkü sana zararı sıkıntısı olan bi adam değil belli ki, kendini de onu da yıpratma
 
Eşinize de bunu ima ediyor musunuz?
Ben senin için tazminatımı verdim, ben senin için maddi anlamda kendimi zorladım vs vs diye. Eğer bunu sık dillendiriyorsanız ve beklentilerinizi bunun üzerine kuruyorsanız eşiniz hergün biraz daha uzaklaşır sizden.

Yaptığınız fedakarlıkları aileniz için, ikiniz için yaptığınızı düşünün. Eşinizi sürekli alıcı olan taraf gibi görmeyin. Ancak böyle rahatlarsınız.
 
İnsanlar karşılık beklemeden iyilik yapar ve küçücük şeylerden mutlu olmayı başarırsa mutluluk kaçınılmaz olur. Ben eşimden öyle ilgi falan beklemem gidip ben sarılır öperim. Kendim öyle de mutlu olabiliyorum :)
 
Sende kendimi gördüm ya. Ben de aşırı zorum,yönetmeye çalışırım; belki tek fark mutsuz olmamam şükür mutlu neşeli bir kadınım,inş. herkes de öyle olsun.
Yalnız eşinin sana saygısızlaşması,işinden dolayı zaman ayıramaması kısmını onunla konuşmalısın. Seni mutsuzluğa iten o sanırım ki zaten haklısın. Tek haksız olduğun kısım,tazminatını ona hediye vermiş gibi bahsetmen. İkinizin geleceği için bir şeyler yapıyor,bunun imasını bile yapma derim
 
Son düzenleme:
Bence bundan sonra hiçbir şeyi mükafat görmek için yapma. Öfkenin nedenini zaten saptamışsın. İş bu noktaya varınca restleşebiliyor erkekler, haklılar mı haksızlar mı o ayrı bir tartışma konusu, olaya göre değişir. Ancak sanırım yaptığın şeyleri içten içe kıymet görmek istediğinden yapıyor sonra da beklediğin tepkiyi alamayınca içerliyor ve öfkeleniyorsun.

Ben bir fedakarlık yaparken hep, herşey başıma çalınsa da, hayatta bir başıma kalsam da, nankörlüğün daniskasını görsem de pişman olur muyum olmaz mıyım diye düşünerek yaptım. Kıymet bilinmese de sindirebileceğim kadarını yaptım ama bu yaptıklarım hiç de az buz şeyler olmadı. Sadece karşımdaki mutlu olsun istiyorsam yaptım... Bugün bile bunca şeye rağmen ilişkimde bir nankörlük bile görsem, yine de pişman olmam. Çünkü baştan böyle düşünerek yaptım yapacağımı. Kaldı ki direk yaptıklarıma karşılık olarak olmasa da yeri geldiğinde ben de çok fedakarlık gördüm. Bizde durum hep karşılıklıydı. Ama dediğim gibi şu an durum değişse bile pişmanlık duymam, hepsini içimden gelerek yaptım neticede.

Ancak hayata bakış açım da değişmeye başladı ve hiç pişmanlık duymasam bile, öncelikle kendim için çabalamam gerektiğini, ancak kendi mutluluğumla sevdiklerime mutluluk verebileceğimi de öğrendim ve bundan sonra buna göre davranmaya karar verdim. Yine de bugüne kadar benim için herşeyin bu şekilde yaşanıp ilişkimin zorlayıcı sınavlardan geçmesinin hayırlı olduğuna inanıyorum. Ancak bundan sonrasında kendi ertelediğim hayallerimi önceliğe almayı düşünüyorum.

Senin sıkıntın da belki tüm enerjini olumlu ya da olumsuz biçimde dışarıya bu şekilde yaymandan, ve tükettiğin o enerjinin de eşin tarafından telafi edilmesini beklediğinden kaynaklanıyor. Yaptıklarının karşılığında eşin seni pohpohlasın, sana ilgi göstersin, üzerine titresin de o enerjini yeniden topla istiyorsun belki de. Belki öyle olsa daha da çok vereceksin kendinden. Ama belli ki bu beklentini değiştirmen gerek artık. Eşinin iş durumları zamanla oturur, stresi azalır, bu sınavı atlatırsınız diye tahmin ediyorum. Ancak kendi kişiliğine dair tespitlerinden de öyle boş boş oturacak biri olmadığını tahmin ediyorum. Eşin işini gücünü hallederken sen de kendine meşgale edin derim. Ondan beklentilerini bir kenara koy artık, sevdiğin kişinin sıkıntısını hafifletmek için yaptın her şeyi bugüne kadar neticede, desteğine ihtiyacı vardı ama bu destek yüzünden sana minnettar olmak zorunda değil, seni göklere çıkarmak zorunda değil. Bunu kabullen. Hala bir şeyleri ıspatlamaya çalışıyor zaten anladığım kadarıyla, o zaten çırpınıp duruyordur kendi kendie. Sen de oturup sırtının sıvazlanmasını bekleme ne olur. Kendi hayatına odaklan, meşgaleler bul kendine, ufak tefek hobiler, part time işler, ne olursa... Ama seveceğin bir şeyler olsun. Kendi amaçların olsun. Kocanın varacağı yer dışında senin de varacağın bir yerler olsun kafanda. Hayallerin olsun. Kafan kocanla değil kendi meşgalelerinde olursa onu daha az kontrol etmeye çalışacağından eminim. Biraz kendini mutlu edecek bir şeyler bul. Bundan sonra fedakarlık yaparken de benim yöntemimi dene, kendine sor, "Bu adam tası tarağı toplayıp gitse bile, yine de oh iyi ki yaptım," der miyim diye. Yani gerçekten içinden mi geliyor o yaptığın şeyler, yoksa sana minnet duysun, daha da bağlansın diye mi yapıyorsun, bir düşün derim.
Gerisi de hallolur. Umarım aşarsınız.. Sevgiler.
O kadar beğendim ki yazınızı birkaç kere okudum bazı yerlerini. ..sanırım benim de duymaya ihtiyacım varmış hele "hayata bakış açım değişiyor " bölümünü. ..çok paralel dusuncedeyiz zira ben de iyiliği bile insanın önce kendisi için yaptığına inanıyorum ve sizi can-i gonulden tebrik ediyorum sevgili arkadaşım. ..doğru birikim=doğru hayat bakışı. ...
 
Sevgili arkadaşım erkekler kadınların hakimiyeti altına girmekten hoşlanmazlar. Bir müddet sonra patlarlar tersine dönüş yaparlar. Ayrıca mutlu olabilmenin sırrı mutlu edebilmek.. Yani karşılıklı yaşanan bir duygu. Bunun içinde sürekli takdir edilmeyi beklemek samimiyetsiz olur..
 
GERÇEKTEN OKURKEN BİLE BENİM ÖMRÜMÜ TÖRPÜLEDİN. ALLAH EŞİNE VE ÇEVRENE SABIR VERSİN.
 
Merhaba hanımlar,
5 yıla yakın evlilik 6 yıla yakın birliktelik.
Çok zor zamanlar da geçirdik, boşanmayı oturup konuştuğumuz zamanlarda. Ilişkimizdeki en iyi yanımız bir çok şeyi konuşarak halledebilmemiz.
Zor zamanlar geçiriyorum, işten çıkartıldım 3 ay önce zaten ömür törpüsüydü işim. Sağlık sorunlarım var başarısız bebek denemeleri vs. Eşim de bu sıralar yeni bir iş kurdu daha doğrusu KPeder ile olan işlerini benim tazminatım sayesinde büyüttü. Şimdi oldurmaya çalışıyor. işe fazla zaman ayırması neredeyse aile hayatınızı bitirdi. Benim gerginliklerim kronikleşti.
Ben kolay bir kadın değilim. inatçı kontrolcu öfkeli ve kronik mutsuz sanırım. 5 yılda baya bir törpüledim ama kendimi eşime karşı bunu o da kabul ediyor. Fakat eşim son zamanlarda bana karşı çok değişti. daha saygısız (şiddet küfür vs değil) olmaya başladı. yani dediğimin aksini yapması yapmaması son anda bana programından bahsetmesi vs..
gergin bir kaç günün ardından bugün konuştuk biraz. bana dedi ki bazen beni bir ceviz kabuğunun içine sokmaya çalışıyorsun gibi geliyor boğuluyorum boğuldukça sana sinirleniyorum inadına davranıyorum sen beni kızdırdığın için seni kızdırıyorum dedi. aslında haklı. Fakat ona kendimi bir türlü anlatamıyorum. yapmam dediğim bir çok şeyi yaptım onun için. bir kısmına mecbur etti bir kısmını kendim yaptım (maddi konularda)
yani ben onun için sınırlarımı çok zorladım, şimdi hiç alışık olmadığım bir şekilde maile bir işin içindeyiz, k.pderimden çok hoşlanmam hep bir aradayız falan. ha kimseden kötü bir muamele görmüş değilim. k.pderim de el üstünde tutar beni eşim de sürekli onure eder. derdim bunlar değil. Ben bunları yaptıkça eşim gücü eline almaya başladı. ben de buna dayanamamaya.
ben istiyorum ki tüm bunları yaptığım için o benle daha fazla ilgilensin, şefkatli olsun o diyor ki seni mutlu etmekte çok zorlanıyorum hiç mutlu olmuyorsun.
haklı fakat ben de haklıyım. böyle gitmiyor. ben daha fazla törpülenmek istemiyorum.
falan falan depresif mutsuz bir kadın da olmak istemiyorum. karışığım sadece
sizin sıkıntınız işşiz kalmanız..
çalışa kendı ayakları ustunde duran kımseye eyvallahı olmayan bır kadınmısınız, bır anda ıs gıtmıs maas kesılmıs tazmınatta esınızın ısıne harcanmıs ve bence sız bu konuda pek gonullu degılmısınız sartlar oyl egerektırmıs sankı , sız bır an once bır ıs bulun kendınıze uygun calısma hayatına gerı donun, paranın verdıgı rahatlık ve ozguven sızın kendınızı daha rahat hıssetmenızı saglayacaktır emınım....
 
Kendi tanınızı kendiniz koymuşsunuz zaten"kronik mutsuz",eşinizi aklınızdan çıkarın kendiniz için birazda "kronik mutlu" olmayı deneyin
 
Bende sanırım biraz yöneten bir tiptim. Ama aldığım ağır darbeler beni törpüledi. Kendinde bunu bir eksik olarak görüyorsun önce kendinden başla madem değişmeye. Baktın öyle aile olarak daha mutlusun, seviyorsun eşini de rol yap bari. Erkekler gerçekten sıkılmaya yönetilmeye gelmiyor. Burcun ne burada?
 
yorumlarınız için teşekkürler. şu tazminat olayında çok durmuş bazı arkadaşlar. yazım çok uzun olacak diye belirtmemiştim detaylı. ben vakti zamanında eşim babası ile bir iş yaparsa ayrılırım diye düşünürken bugün geldiğim noktada işe sermayedar oldum. eşimi para konusunda önceden uyarmıştım düzenini babanla kurun benden bir şey bekleme diye. Çünkü Allah şahit k.p.ile bir iş yapmasını hiç istemedim hala istemiyorum. Fakat eşim bu iş konusunda babası ile çalışma kararı aldıktan sonra biz bunu konuşabildik. kararını vermiş işe başlamıştı. şu para mevzusunda da eşim resmen psikolojik baskı kurdu üzerimde mecbur kaldım.
ben bir anne baba ile büyümüş uzak akrabalarını yılda bir kaç gün görmüş biriydim. baba memur ben memuriyet benzeri bir iş yapmışım yıllardır.
yani esasında mevzu salt para değil. böyle mıç mıç ilişki halinde olmak hiç benim tarzım değildi. ben buna mecbur edilmiş olmaktan çok mutsuzum.
Eşim evlilik öncesinde kayunpeder ile görüşmeyen bana zamanında babasına gerekirse reddi miras yapacağını söyleyen biriydi. kendi beni babasına çok doldurdu. geçen 5 yılın sonunda bir baktık ki babası hayatımızın ortasına girdi. ben kendi aileme bile mesafeli biriyken Girift ilişkiler içinde buldum kendimi.
Eşim bu işi büyüttükten sonra beni zorla işe götürdü. istemediğimi defalarca söylediğim halde mecbur bırakarak.
o verdiğim para evet yine ailemize gitti. bebeğimiz olmuyor 2 aşılama yaptırdım, tüp bebek tedavisi başlayacaktı. şimdi maddi durumdan erteledik mecburen. Bunların hepsi üst üste gelince boğuldum iyice.
 
Bence bundan sonra hiçbir şeyi mükafat görmek için yapma. Öfkenin nedenini zaten saptamışsın. İş bu noktaya varınca restleşebiliyor erkekler, haklılar mı haksızlar mı o ayrı bir tartışma konusu, olaya göre değişir. Ancak sanırım yaptığın şeyleri içten içe kıymet görmek istediğinden yapıyor sonra da beklediğin tepkiyi alamayınca içerliyor ve öfkeleniyorsun.

Ben bir fedakarlık yaparken hep, herşey başıma çalınsa da, hayatta bir başıma kalsam da, nankörlüğün daniskasını görsem de pişman olur muyum olmaz mıyım diye düşünerek yaptım. Kıymet bilinmese de sindirebileceğim kadarını yaptım ama bu yaptıklarım hiç de az buz şeyler olmadı. Sadece karşımdaki mutlu olsun istiyorsam yaptım... Bugün bile bunca şeye rağmen ilişkimde bir nankörlük bile görsem, yine de pişman olmam. Çünkü baştan böyle düşünerek yaptım yapacağımı. Kaldı ki direk yaptıklarıma karşılık olarak olmasa da yeri geldiğinde ben de çok fedakarlık gördüm. Bizde durum hep karşılıklıydı. Ama dediğim gibi şu an durum değişse bile pişmanlık duymam, hepsini içimden gelerek yaptım neticede.

Ancak hayata bakış açım da değişmeye başladı ve hiç pişmanlık duymasam bile, öncelikle kendim için çabalamam gerektiğini, ancak kendi mutluluğumla sevdiklerime mutluluk verebileceğimi de öğrendim ve bundan sonra buna göre davranmaya karar verdim. Yine de bugüne kadar benim için herşeyin bu şekilde yaşanıp ilişkimin zorlayıcı sınavlardan geçmesinin hayırlı olduğuna inanıyorum. Ancak bundan sonrasında kendi ertelediğim hayallerimi önceliğe almayı düşünüyorum.

Senin sıkıntın da belki tüm enerjini olumlu ya da olumsuz biçimde dışarıya bu şekilde yaymandan, ve tükettiğin o enerjinin de eşin tarafından telafi edilmesini beklediğinden kaynaklanıyor. Yaptıklarının karşılığında eşin seni pohpohlasın, sana ilgi göstersin, üzerine titresin de o enerjini yeniden topla istiyorsun belki de. Belki öyle olsa daha da çok vereceksin kendinden. Ama belli ki bu beklentini değiştirmen gerek artık. Eşinin iş durumları zamanla oturur, stresi azalır, bu sınavı atlatırsınız diye tahmin ediyorum. Ancak kendi kişiliğine dair tespitlerinden de öyle boş boş oturacak biri olmadığını tahmin ediyorum. Eşin işini gücünü hallederken sen de kendine meşgale edin derim. Ondan beklentilerini bir kenara koy artık, sevdiğin kişinin sıkıntısını hafifletmek için yaptın her şeyi bugüne kadar neticede, desteğine ihtiyacı vardı ama bu destek yüzünden sana minnettar olmak zorunda değil, seni göklere çıkarmak zorunda değil. Bunu kabullen. Hala bir şeyleri ıspatlamaya çalışıyor zaten anladığım kadarıyla, o zaten çırpınıp duruyordur kendi kendie. Sen de oturup sırtının sıvazlanmasını bekleme ne olur. Kendi hayatına odaklan, meşgaleler bul kendine, ufak tefek hobiler, part time işler, ne olursa... Ama seveceğin bir şeyler olsun. Kendi amaçların olsun. Kocanın varacağı yer dışında senin de varacağın bir yerler olsun kafanda. Hayallerin olsun. Kafan kocanla değil kendi meşgalelerinde olursa onu daha az kontrol etmeye çalışacağından eminim. Biraz kendini mutlu edecek bir şeyler bul. Bundan sonra fedakarlık yaparken de benim yöntemimi dene, kendine sor, "Bu adam tası tarağı toplayıp gitse bile, yine de oh iyi ki yaptım," der miyim diye. Yani gerçekten içinden mi geliyor o yaptığın şeyler, yoksa sana minnet duysun, daha da bağlansın diye mi yapıyorsun, bir düşün derim.
Gerisi de hallolur. Umarım aşarsınız.. Sevgiler.
yüreğine sağlık. duygularımın bir çoğu yer alıyor yazında. başucumda saklayacağım tavsiyeler içeriyor.
 
Merhaba hanımlar,
5 yıla yakın evlilik 6 yıla yakın birliktelik.
Çok zor zamanlar da geçirdik, boşanmayı oturup konuştuğumuz zamanlarda. Ilişkimizdeki en iyi yanımız bir çok şeyi konuşarak halledebilmemiz.
Zor zamanlar geçiriyorum, işten çıkartıldım 3 ay önce zaten ömür törpüsüydü işim. Sağlık sorunlarım var başarısız bebek denemeleri vs. Eşim de bu sıralar yeni bir iş kurdu daha doğrusu KPeder ile olan işlerini benim tazminatım sayesinde büyüttü. Şimdi oldurmaya çalışıyor. işe fazla zaman ayırması neredeyse aile hayatınızı bitirdi. Benim gerginliklerim kronikleşti.
Ben kolay bir kadın değilim. inatçı kontrolcu öfkeli ve kronik mutsuz sanırım. 5 yılda baya bir törpüledim ama kendimi eşime karşı bunu o da kabul ediyor. Fakat eşim son zamanlarda bana karşı çok değişti. daha saygısız (şiddet küfür vs değil) olmaya başladı. yani dediğimin aksini yapması yapmaması son anda bana programından bahsetmesi vs..
gergin bir kaç günün ardından bugün konuştuk biraz. bana dedi ki bazen beni bir ceviz kabuğunun içine sokmaya çalışıyorsun gibi geliyor boğuluyorum boğuldukça sana sinirleniyorum inadına davranıyorum sen beni kızdırdığın için seni kızdırıyorum dedi. aslında haklı. Fakat ona kendimi bir türlü anlatamıyorum. yapmam dediğim bir çok şeyi yaptım onun için. bir kısmına mecbur etti bir kısmını kendim yaptım (maddi konularda)
yani ben onun için sınırlarımı çok zorladım, şimdi hiç alışık olmadığım bir şekilde maile bir işin içindeyiz, k.pderimden çok hoşlanmam hep bir aradayız falan. ha kimseden kötü bir muamele görmüş değilim. k.pderim de el üstünde tutar beni eşim de sürekli onure eder. derdim bunlar değil. Ben bunları yaptıkça eşim gücü eline almaya başladı. ben de buna dayanamamaya.
ben istiyorum ki tüm bunları yaptığım için o benle daha fazla ilgilensin, şefkatli olsun o diyor ki seni mutlu etmekte çok zorlanıyorum hiç mutlu olmuyorsun.
haklı fakat ben de haklıyım. böyle gitmiyor. ben daha fazla törpülenmek istemiyorum.
falan falan depresif mutsuz bir kadın da olmak istemiyorum. karışığım sadece
yanlış anlama beni de , dertlerinin içinde hep ''ben''' kelimesi var dikkatimi çektiiü
''ben merkeziyetçilik'' gibi geldii
 
Back
X